Bu duruma sadece yazık diyebiliyorum. Daha iyi bir ülke için Atatürk'ün verdiği yıllara yazık. Çok hastalandığı son günlerinde, söylediği cümlelerden bir kısım:
"Gidelim Afet (manezi kızı). Bir orman kenarına gidelim. Her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev. Ocaklı bir oda... Evet... evet... Hemen çekip gidelim ormanlara... Hele ben bir iyi olayım da..."
Bence bu cümleleri bugünlerde okumak çok üzücü. Hayatını medeniyete, gelişmeye adamış birisinin ne kadar yorulduğunu gösteren cümleler bunlar. Yaptığı devrimler onun hayatını tüketti ve şimdi tüm bu emeğin yavaşça yitip gittiğini, caniliğin ve cehaletin yükselişini görmek kadar üzücü bir durum yok.
Tabi yaptıklarını, görüşlerini anlayan insanlar da mevcut. Belki Atatürk'ün hedeflediği tüm gençliğe kıyasla çok ufak bir kısım ama hâlâ umut var. Tarih boyunca, defalarca kez, tamamen kurtulduğumuzu sandığımız; fakat her seferinde, ne kadar çok yanıldığımızı bizlere acı olaylarla gösteren gericilik ve cehaletin hiçbir zaman kazanamaması için çok çalışkan olmalıyız. Daha iyi bir dünya için yapabileceğimiz tek şey bu.