Atık maddeden çimento üreten öğrenciler Harvard'a davet edildi

Diyanet İşleri Başkanlığına bilim kurumlarından daha fazla bütçe ayıran bir ülkeyiz, neden bu gibi durumlara şaşıralım ki? Devleti yönetenlerin vizyonsuzluğu diz boyu zaten söylemeye lüzum yok. Zamanının TÜBİTAK'ı bile ne hale getirildi kadro değişikliğine tabi tutulup, kendi adamlarını getirip ''kandırıldık'' desinler anca.
 
@Anakin SkywaIker "X" veya "Y" zihniyetini tutan bizler, yani vatandaşlar değil miydi? Şimdi ne değişir ki? Herkes halinden memnun, dünya lideriyiz.

"Kurunun yanında yaşta yanar." diye bir söz vardır. Sana, bana boyun eğmek düşüyor. Yoksa ya evimizden alırlar, ya da iş vermezler.

Celal Şengör'ün bu konu hakkında şöyle bir yorumu var:

Tüm bunlar toplumu cahilleştirme veya cahil tutma politikasının Türkiye’de başarı kazandığını gösteren emarelerdir ki son üniversite tercihleri bunu doğrulamıştır. Bu durumda derdi İH okullarını yaygınlaştırmak olan birilerini seçen ve ısrarla tutan bir halk, bilim insanlarına açıkça “Bu ülkeden gidin, sizi istemiyoruz” demiştir. Eh bize de bu karara (isteyerek olmasa da) boyun eğmekten başka çare kalmamıştır. ( Sıkıntı çıkmasın diye çok ufak bir düzenleme yaptım, anlamını kaybetmedi. )
-

Sen, "gavur ülkesine gitmek haramdır." diyorsun ama çocuğunu o ülkede okutuyorsun. Adama, "Napıyon lan sen?" derler.

Bu saatten sonra ayaklanma, protesto hiçbir işe yaramaz. Dediğim gibi, olan sana-bana olur.

Foruma ilk mesajlarımı attığım zamanlar demiştim, "Sen, Fen lisesi kazanmış çocuğun, okuldaki bozuk lambasını bile tamir etmiyorsan, kendisine değer veren birisini bulur."

Bakın, "Aydın" diyebileceğimiz küçükleri, gençleri hemencecik kapıyorlar.

Hiç kimse zorla, tehditle bir yere yerleşmedi. Biz seçtik ve hak ettiğimiz değeri alıyoruz. Hak ettiğimiz değer ise tam olarak yukarıda anlattığım gibi.


Özet; Bilim insanı adaylarını kovanlar yetkililer değil, bizleriz.
 
@Anakin SkywaIker "X" veya "Y" zihniyetini tutan bizler, yani vatandaşlar değil miydi? Şimdi ne değişir ki? Herkes halinden memnun, dünya lideriyiz.

"Kurunun yanında yaşta yanar." diye bir söz vardır. Sana, bana boyun eğmek düşüyor. Yoksa ya evimizden alırlar, ya da iş vermezler.

Celal Şengör'ün bu konu hakkında şöyle bir yorumu var:

Tüm bunlar toplumu cahilleştirme veya cahil tutma politikasının Türkiye’de başarı kazandığını gösteren emarelerdir ki son üniversite tercihleri bunu doğrulamıştır. Bu durumda derdi İH okullarını yaygınlaştırmak olan birilerini seçen ve ısrarla tutan bir halk, bilim insanlarına açıkça “Bu ülkeden gidin, sizi istemiyoruz” demiştir. Eh bize de bu karara (isteyerek olmasa da) boyun eğmekten başka çare kalmamıştır. ( Sıkıntı çıkmasın diye çok ufak bir düzenleme yaptım, anlamını kaybetmedi. )
-

Sen, "gavur ülkesine gitmek haramdır." diyorsun ama çocuğunu o ülkede okutuyorsun. Adama, "Napıyon lan sen?" derler.

Bu saatten sonra ayaklanma, protesto hiçbir işe yaramaz. Dediğim gibi, olan sana-bana olur.

Foruma ilk mesajlarımı attığım zamanlar demiştim, "Sen, Fen lisesi kazanmış çocuğun, okuldaki bozuk lambasını bile tamir etmiyorsan, kendisine değer veren birisini bulur."

Bakın, "Aydın" diyebileceğimiz küçükleri, gençleri hemencecik kapıyorlar.

Hiç kimse zorla, tehditle bir yere yerleşmedi. Biz seçtik ve hak ettiğimiz değeri alıyoruz. Hak ettiğimiz değer ise tam olarak yukarıda anlattığım gibi.


Özet; Bilim insanı adaylarını kovanlar yetkililer değil, bizleriz.
İşte ben bunu kabul edemiyorum zaten. Boyun eğmek ne demektir? Bir tanecik ülkemiz, vatanımız var, elin sümüklü imamları darbe yapıyor, halk rüyada, düşünebilen küçük bir kesim var onlarda sesini çıkarmıyor. Tamam belki işe yaramaz ama önemli olan denemek. Senin borcun var en başta, iki tane adam gelmiş ülkeyi ........, korkuyla iktidar oluyorlar ve bizde anahtar teslim ülkeyi veriyoruz. Biz burada başlıyoruz ülkeyi satmaya, bizim de onlardan aşağı kalır yanımız yok. Ülke öyle bir yerde ki bunları yazdım diye hain olduğumu düşünenler çıkacak. Ülke elden giderken sesimizi çıkarmıyorsak, çıkaramıyorsak en başta biz hainlik etmişiz demektir zaten. Adamlar kuru ekmekle mermilerin üstüne ölüme yürüdü, biz onların torunları geldiğimiz hale bak, yarısı uyuyor, diğer yarısı sesini çıkaramıyor...
 
Burada boşa felsefe yapmak, ortalığı klişe kokutmak istemem ama "Gerçekler acıdır." demişler.
Doğduğumuzda bile hayata geriden başlayabiliyoruz.

"40 milyon uyuyor, 40 milyon susuyor." bence yanlış bir cümle kurulmuş. Ciddi bir konu ve attığınız yorum son derece ciddi.

Mecburen saçların dökülene kadar, stresten geberinceye kadar okuyacaksın, tek çare o.

Bu hayatta hiçbir şey kabullenilebilir gibi değil ancak alışmak gerekli.

Ki artık 21.yüzyılda olduğumuz için, dandik silahların üzerine koşma gibi bir seçeneğimiz de kalmadı. Teknoloji bu kadar gelişmişken, "Mucize" diye adlandırdığımız savaşlardan 1 kişi bile sağ çıkamayız bu devirde.

En nihayetinde kalem daha güçlü. :)

40 kişi ile yüzlerce kişiyi bitirmek mümkün değil. Bu saatten sonra kavga hiçbir işe yaramayacaktır.
 
Burada boşa felsefe yapmak, ortalığı klişe kokutmak istemem ama "Gerçekler acıdır." demişler.
Doğduğumuzda bile hayata geriden başlayabiliyoruz.

"40 milyon uyuyor, 40 milyon susuyor." bence yanlış bir cümle kurulmuş. Ciddi bir konu ve attığınız yorum son derece ciddi.

Mecburen saçların dökülene kadar, stresten geberinceye kadar okuyacaksın, tek çare o.

Bu hayatta hiçbir şey kabullenilebilir gibi değil ancak alışmak gerekli.

Ki artık 21.yüzyılda olduğumuz için, dandik silahların üzerine koşma gibi bir seçeneğimiz de kalmadı. Teknoloji bu kadar gelişmişken, "Mucize" diye adlandırdığımız savaşlardan 1 kişi bile sağ çıkamayız bu devirde.

En nihayetinde kalem daha güçlü. :)

40 kişi ile yüzlerce kişiyi bitirmek mümkün değil. Bu saatten sonra kavga hiçbir işe yaramayacaktır.
Bende çıkıp topluca intihar edelim demedim geçmişten örnek verdim. Zamanında ''birisi'' o düzene ''alışsaydı'' şuan nerede olurduk? Ben burada milleti galeyana getirmek için, evden çıkıp sokakta bağırsın diye yazmadım, tepkimizi birlik olarak göstermemiz gerekiyor diyorum. Sen istemezsen göstermezsin, o sana kalmış. Ama kafanı kuma gömerek ülkenin iyiye gideceğini ummak aptallıktır. Eğer ummuyorsan, o zaman sana yapacak bir şey kalmamıştır.
 
İşte ben bunu kabul edemiyorum zaten. Boyun eğmek ne demektir?

Katiliyorum eger bu ögretmen ve ögrenciler boyun egselerdi bulus ve seslerini duyuramiyacakti.

Iste bu yüzden sisteme boyun egmeyin.

torkei.jpg
 
Olsun gitsin kendilerini kurtarsınlar. Onlar kaybetmez biz kaybederiz. Artık yabancıların ürettikleri, ucuz çimentoyu, bize satarlar bizde koca koca inşaatlar yapıp övünürüz. Şu kadar havaalanı, bu kadar hastane, her geçen gün evler yapılıp satılıyor diye övünürüz. Ama az da olsa yararlı olur bize de, çünkü bu kadar inşaat yapan bir ülke yoktur, o yüzden maliyetler önemli.

Bizde onlarca üniversite varken niye ta Cambridge'deki üniversite? ...

Çünkü buradaki üniversitelerin durumu da ortada, hepsi devlet memuru, adam aldığı maaşa bakar, çimento ile mi uğraşacağım yahu der. Az buçuk tahmin etmişlerdir. Ama onların üniversiteleri para ile dönüyor, yani ürettikleri, dünyaya kattıkları buluşlar sayesinde üniversite dönüyor, onlar her para getirecek şeye açıktır. Bizde zaten para geliyor devletten. Hatta, 1 lira harcadığı zaman 5 lira gösterip, 4 lirayı cebe atarlar. Ohh. Ne çimentosu yahu.
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı