Balata Mangala Giden İnsanlar

Bugün AÖL sınavı için Eyüp'e gittim. Zaten burada yaşıyorum ama merkezde değil. Yani yaşlı teyzeler mi dersin, evden gezmeye çıkacak bu zamanımı bulan kara çarşaflı kadınlar mı dersin. Sayelerinde geç kalıyorduk sınava. Sanki çıkacak başka zaman yokmuş gibi çalışan insanların genel izin günü olan Pazar günü hepsi çıkmış. Zaten buradaki erkekler ayrı bir dert (genelleme yapmıyorum). Kaba saba insanlar kavga arıyorlar, tip tip bakıyorlar en sonunda dalacağım hepsine ayrıca yıkanmayı unutmuşlar sanki ağızları pislik, üstleri ter, affedersiniz totoları dışkı kokuyor.

Hayat 6 gün çalışıp 1 gün insanlara günü zehir edip Balatta mangal yapmak sanırım.

Şu kara çarşaf ve trafik yoğunluğu konusunda seni haklı bulmuyorum ancak kişisel bakımlarını yapmamaları konusunda haklısın. Toplu taşıma kullanan herkes üstüne başına, kişisel bakımına dikkat edecek.

Ama kimse pikniğe çıkarken de senden izin almak zorunda değil. Kara çarşaf takarken de senden izin almak zorunda değil. Dini inançlar konusunda bu kadar nefret sahibi olma derim insanlara karşı.

Geç kalmaktan yana bir korkun varsa trafik durumunu oturduğun yerden görebiliyorsun, gerekirse erken çıkacaksın. Bu yalnız senin için değil herkes için geçerli.
Öneri olarak bisiklet kullanmanı tavsiye edebilirim, omurgandan geçirdiğin ameliyat bir problem teşkil etmiyorsa. Recep Baltaş gibi - benim gibi mutlu huzurlu ulaşımını sağlayabilirsin.

Seni severim, temiz düşünce yapısına sahip birisin ancak insanlara olan nefretini bu kadar belli etme
Kendi içinde gereksiz yere stres yarattığına, kafa yapını bozduğuna inanıyorum. İnsanlara hep hastalık olarak geri dönüyor bu davranışlar. Yoksa kara çarşaf kelimesi ve trafik yoğunluğuna sinirlenmen dışında sonuna kadar haklısın. Nefretini belli etme, ama aynı ortamda bulunmamak için de çözüm üret. Çok çalış - daha elit bir yerde otur mesela. Çok kazan - kendi araban veya taksi ile git her yere gibi gibi. İşin ucu paraya geliyor hep. Ekonomik bağımsızlığını eline aldığın gibi istediğin mutlu huzurlu hayata kavuşabilirsin. Seni negatif görüyorum nedense hep. Mutlu olmayı dene derim biraz.

BilgisayarKurdu dedi:

Şu kara çarşaf ve trafik yoğunluğu konusunda seni haklı bulmuyorum ancak kişisel bakımlarını yapmamaları konusunda haklısın. Toplu taşıma kullanan herkes üstüne başına, kişisel bakımına dikkat edecek.

Ama kimse pikniğe çıkarken de senden izin almak zorunda değil. Kara çarşaf takarken de senden izin almak zorunda değil. Dini inançlar konusunda bu kadar nefret sahibi olma derim insanlara karşı.

Geç kalmaktan yana bir korkun varsa trafik durumunu oturduğun yerden görebiliyorsun, gerekirse erken çıkacaksın. Bu yalnız senin için değil herkes için geçerli.
Öneri olarak bisiklet kullanmanı tavsiye edebilirim, omurgandan geçirdiğin ameliyat bir problem teşkil etmiyorsa. Recep Baltaş gibi - benim gibi mutlu huzurlu ulaşımını sağlayabilirsin.

Seni severim, temiz düşünce yapısına sahip birisin ancak insanlara olan nefretini bu kadar belli etme
Kendi içinde gereksiz yere stres yarattığına, kafa yapını bozduğuna inanıyorum. İnsanlara hep hastalık olarak geri dönüyor bu davranışlar. Yoksa kara çarşaf kelimesi ve trafik yoğunluğuna sinirlenmen dışında sonuna kadar haklısın. Nefretini belli etme, ama aynı ortamda bulunmamak için de çözüm üret. Çok çalış - daha elit bir yerde otur mesela. Çok kazan - kendi araban veya taksi ile git her yere gibi gibi. İşin ucu paraya geliyor hep. Ekonomik bağımsızlığını eline aldığın gibi istediğin mutlu huzurlu hayata kavuşabilirsin. Seni negatif görüyorum nedense hep. Mutlu olmayı dene derim biraz.

Genişletmek için tıkla...

Hayır yanlış anlaşılmasın ben durum neyse onu aktarırım kara çarşaflılar kara çarşaflı yani hepsi etekli olsa etekliler derdim asla dinlere nefretim yok her dine eşit uzaklıktayım. Fakat insanlar başkasını rahatsız etmekten haz alıyor onu anladım bugün. Ayrıca yaşlı bir adama saldırdı bir adet amip.

Dante sınav yeri ne kadar uzaktaydı?

Brexit dedi:

Dante sınav yeri ne kadar uzaktaydı?

Genişletmek için tıkla...

Yakın olmasına rağmen..

Google Maps

Ben de bazı şeylere katılıyorum ve bugün çok sinirlendim. Özellikle şu yamuk yumuk, çarpık kırık yolların olması beni delirtiyor. Yolların yamukluğu yüzünden bacaklarıma ağrı giriyor. Hiç kimse düzgün yürüyemiyor bu yüzden.

"Kızdırdılar bal porsuğunu!"



Saçma sapan ve gereksiz inşaat alanları, yolların darlığı, 3 kişinin sığabileceği yoldan 150 kişinin geçmeye çalışması vesaire, say say bitmez.

Bir de giderken, yolda bir adam geğirdi. Herkes oha falan demesine rağmen gülüp, geçti. Yere tükürmek falan bunlar mide bulandırıyor.

Ama en beteri de, hayatlarında ilk defa insan görmüş gibi bakmaları. Mahalle sahibiymiş, mahallenin ağır abisiymiş gibi havaları falan. Ulan yoldan geçiyorum, mahallene tecavüz etmedim, beyinsiz. Arkada Kurtlar Vadisi Pusu müziği açıp, ellerinde sopayla bekçilik yapmaya çalışsınlar, tam olur.


Yoldan geçen değil taytlı, değil etekli, değil pantolonlu, her yerini, hatta yüz kısmını bile kapatan kadın görseler bile yiyecekmiş gibi bakmaları da beni aşırı sinirlendiriyor. Benim gözümde hepsi ırz düşmanıdır.

Sokakta bir insanı böyle rahatsız edici, hem de aşırı rahatsız edici bir şekilde bakan birisi, yarın bir gün kendi annesine veya kız kardeşine sarkar, ya da başka bir gözle bakar.

Farkındaysanız küfür ve taciz aşırı normalleşti. Lanet olsun ki elimizden hiçbir şey gelmiyor.

Deliler hastahanesine yerleşmeye karar verdim. Orada kafa insanların olduğuna eminim. Olmasa bile en azından bu kadar rahatsız edici davranmazlar.

Mangalcılar benim için katille eş değerdir. Doğa katilidirler bana göre. Oksijenime tecavüz ediyorlar.

Toplu taşımaya maruz kalınca insan bakımsızlığın daniskalarını görüyor. Ulan temiz olmak çok mu zor? Balat sahili bana 5 dakika yürüme mesafesinde (benim hızımla 5 dakika) ve Pazar günleri rezil insanlar yüzünden oraya gidilmiyor, nefes alınmıyor mangal dumanından.

Mangal yapanlardan nefret ediyorum, mangaldan da nefret ediyorum. Balat semti zaten çingene yurdu, çok önemli bir işim olmadıkça adım atmıyorum. Fevzi Paşa caddesinin canını yerim. Modernlik var birazcık orada.

İsteyen istediği vakitte, istediği kılıkta dışarıya çıksın, buna bir şey demem. Ama dışarıya çıkıyorsan biraz kendine özen göster, bir duş al, bir deodorant sık, bir şey yap ulan! Ben senin pis ağız ve ter kokunu ne diye çekeyim? Elinde iPhone telefon var, açlıktan nefesi kokuyor, pislik herif. Çok sinirleniyorum böyle tiplere.

Ya bir de yolda yürürken yavaş yürüyerek önümü kapatanlara tekme atasım geliyor, ulan zaten kalabalığı yarıp ileriye gidemiyorum, bir de önümdeki yavaş yürüyor çıldırıyorum o anda. Bu kadar yavaşsan dışarı çıkma, gençlere yol ver biraz ya da spor yap amca/teyze. Benim önümde kaplumbağa gibi yürüme, sinir ediyorsun beni.

CLM Project dedi:

Mangalcılar benim için katille eş değerdir. Doğa katilidirler bana göre. Oksijenime tecavüz ediyorlar.

Toplu taşımaya maruz kalınca insan bakımsızlığın daniskalarını görüyor. Ulan temiz olmak çok mu zor? Balat sahili bana 5 dakika yürüme mesafesinde (benim hızımla 5 dakika) ve Pazar günleri rezil insanlar yüzünden oraya gidilmiyor, nefes alınmıyor mangal dumanından.

Mangal yapanlardan nefret ediyorum, mangaldan da nefret ediyorum. Balat semti zaten çingene yurdu, çok önemli bir işim olmadıkça adım atmıyorum. Fevzi Paşa caddesinin canını yerim. Modernlik var birazcık orada.

İsteyen istediği vakitte, istediği kılıkta dışarıya çıksın, buna bir şey demem. Ama dışarıya çıkıyorsan biraz kendine özen göster, bir duş al, bir deodorant sık, bir şey yap ulan! Ben senin pis ağız ve ter kokunu ne diye çekeyim? Elinde iPhone telefon var, açlıktan nefesi kokuyor, pislik herif. Çok sinirleniyorum böyle tiplere.

Ya bir de yolda yürürken yavaş yürüyerek önümü kapatanlara tekme atasım geliyor, ulan zaten kalabalığı yarıp ileriye gidemiyorum, bir de önümdeki yavaş yürüyor çıldırıyorum o anda. Bu kadar yavaşsan dışarı çıkma, gençlere yol ver biraz ya da spor yap amca/teyze. Benim önümde kaplumbağa gibi yürüme, sinir ediyorsun beni.

Genişletmek için tıkla...

Vallahi öyle. Ne sağ şeritten, ne sol şeritten gitmeyip, tam ortadan giderek arkadaki arabanın sollamasına izin vermeyen arabalar gibi, saatte 5 KM hızla yürüyen amcalar var. Biraz garip bir örnek oldu ama öyle. Yolun ne sağından, ne sol tarafından yürüyorlar. Sadece ortadan yürüyorlar ve sen adamın önüne geçmeye çalışsan bile yapamıyorsun. Çünkü adam yolun değil %50'sini, %89'unu işgal ediyor.

İstanbul' da herhangi bir yeşillik parçası onlarca/yüzlerce hatta binlerce kişinin piknik alanı haline geliyor ilginç şekilde. Yahu insan refüjde piknik yapar mı! Refüj ya orası refüj! TEM üstünde nasıl bir piknik keyfi yaşanıyor ki? Dün Bakırköy' de resmen yol kenarına çift sıra park etmişlerdi.

Nerde çokluk, orda yokluk.

Istanbul çöplesmeye son hızla devam ediyor. Coğrafi olarak değil, içindekileri kastediyorum.