Baldur's Gate 3: Tarihin En İyi RPG'si

Katılım
10 Ağustos 2020
Mesajlar
5.024
Makaleler
1
Çözümler
7
Yer
İzmir
Arkadaşlar daha önce de yazmıştım ama bu öyle bir oyun ki yine yazmak istiyorum. Baldur's Gate 3 mükemmel bir oyun. Yani bir RPG'de ne arıyorsanız hepsi bu oyunda var. Üstelik Larian Studios o kadar yüksek bütçelere sahip bir firma değilken böylesine bir oyuna imza atması gerçekten harika.

Oyunun grafik, hikaye, ses, atmosfer ile alakalı mini incelemesini sizinle zaten paylaşmıştım. Bu oyun bütün detayları ve her yönü ile kusursuza yakın bir oyun. İçerisine girdiğiniz zaman kendinizi o evrenin içerisinde yarattığınız karakteriniz ve yol arkadaşlarınız ile kaybediyorsunuz.
Burada sizlere yalnızca oyunun RPG yönünden kısaca bahsedeceğim. Yol arkadaşlarınızın kendine özel hikayeleri ve ince noktaları var. Onlarla iyi ilişkiler geliştirebilir ya da nötr kalabilirsiniz. Bazı takım arkadaşları kabalıktan, şeytanilik ve gaddarlıktan hoşlanırken, bazı arkadaşlar ise iyilik ve güzellikten hoşlanıyor. Sizin evrende aldığınız kararlara göre de size karşı bir tutum geliştiriyorlar. Aldığınız her kararda size sempati ya da antipati besliyorlar.

7.JPG


Oyun içerisinde ilerlerken karşılaştığınız bir yan hikayede yapmış olduğunuz doğru bir hamlenin ilerleyen zamanlarda çok kritik bir noktada faydasını görebilirsiniz. Yani oyunun en zor bölümlerinden birini zamanında ceza verilmesine karşı çıktığınız bir çocuğun size olan desteği ile hiçbir şey yapmadan geçebilirsiniz. Yolda karşılaşıp bağ kurduğunuz insanları kampınıza dahil edebilir, onlara yardımcı olabilir ve yardım bekleyebilirsiniz.

Yine oyunun başında vermiş olduğunuz ve çok basit sandığınız bir karar ileride sizi çok şaşırtacak bir şekilde karşınıza çıkabilir. Öte yandan seçtiğiniz karakterin sınıflarına göre (büyücü, drow, barbar vs.) Evrende karşılaştığınız yaratıklar tarafından farklı muameleler görebilirsiniz. Oyunda genelde iki taraf var. İkisi de sizin seçeceğiniz yola bağlı olarak ilerleme gösteriyor. Karşılaştığınız yaratıklar da hemen hemen bu minvalde yaklaşımlarda bulunuyorlar.

Mesela benim Karanlıkaltında karşılaşmış olduğum sporlar bana karşı son derece olumlu yaklaşmış ve yapmış olduğum işler ve vermiş olduğum kararlar dolayısı ile bana unvanlar vererek arşa göğe çıkarmışlardı. Ancak bir başka arkadaşım aynı bölgedeki aynı halkla hiç anlaşamamış ve hatta onlardan nefret etmişti. Yani benim bu denli iyi anlaşabildiğim bu yaratıklarla başka bir arkadaşım nasıl oluyor da nefret edebiliyor? Biz oyunlarda hep ortak düşman ve ortak DOS'ta alıştığımız için Baldur's Gate 3 burada bize yeni yepyeni bir şeyler gösteriyor ve ben dünyanın en iyi RPG oyunuyum diyor.

Kurtardığınız bir halk, kazandığın bir savaş ve bu savaşta yol arkadaşlarından birinin öne çıkması ile ona karşı hissettiğin minnet, ya da büyük bir hengamede kendi yarattığın karakterinin, en büyük düşmanı alev topu ile cayır cayır yakması ile savaşın seyrini değiştirmesi ile yaşadığın o hissiyat inanılmaz güzel.

Baldur's Gate 3'te girilen ufaklı büyüklü bütün savaşların oyundan bağımsız ayrı bir hikayesi oluyor. Kimi savaşı son derece zorluk çekerek takımındaki bir arkadaşının fedakarlığı ile son an da kazanırken kimi savaşta tüm yoldaşlarla beraber yalnızca bir karakteri koruma altına alarak, onu öne sürerek kazanabiliyorsunuz. Kimi savaşta da karakterlerinizi tek tek kritik bölgelere yerleştirip düşmana karşı avantaj sağlıyor, birebir mücadelelerle kazanabiliyorsunuz. Ben kendi karakterim olan Zlata Melekov'u büyücü olduğu için her zaman yüksek ve güvenli bir yere konumlandırıp, bir başka yüksek yere yine uzaktan savaşan Gölgeyüreği koyup, ön safa Astarion ve hemen arkasına Karlach'ı yerleştirerek birçok kez gösterişli zaferler kazandım. Dediğim gibi bu savaşların kiminde ben, Zlata ön plana çıkarken, kiminde Astarion'un gizliliği, kiminde Karlach'ın vahşiliği, kiminde de Gölgeyüreğin fedakarlığı ön plana çıktı ve bizim ilerlememizi sağladı.

Bitirirken Baldur's Gate 3'ün tarihteki en iyi RPG oyunu olduğunu net bir şekilde vurgulamak istiyorum. Bu oyun anlatılanıyla anlatılmayanıyla, henüz keşfedilmeyen nice detayıyla gerçekten muazzam bir oyun. Genç-yaşlı herkesin oynaması ve deneyimlemesi gereken uzun bir macera. Bu oyun sadece bir oyun değil, gerçek anlamda sizin kendi karakter gelişiminiz için, eleştirel düşünme, problem çözme, empati ve daha birçok becerilerinizin gelişimine de katkıda bulunacaktır.

Mutluyum çünkü ben ölmeden önce Baldur's Gate 3'ü oynadım!

2.JPG
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Arkadaşlar daha önce de yazmıştım ama bu öyle bir oyun ki yine yazmak istiyorum. Baldur's Gate 3 mükemmel bir oyun. Yani bir RPG'de ne arıyorsanız hepsi bu oyunda var. Üstelik Larian Studios o kadar yüksek bütçelere sahip bir firma değilken böylesine bir oyuna imza atması gerçekten harika.

Oyunun grafik, hikaye, ses, atmosfer ile alakalı mini incelemesini sizinle zaten paylaşmıştım. Bu oyun bütün detayları ve her yönü ile kusursuza yakın bir oyun. İçerisine girdiğiniz zaman kendinizi o evrenin içerisinde yarattığınız karakteriniz ve yol arkadaşlarınız ile kaybediyorsunuz.
Burada sizlere yalnızca oyunun RPG yönünden kısaca bahsedeceğim. Yol arkadaşlarınızın kendine özel hikayeleri ve ince noktaları var. Onlarla iyi ilişkiler geliştirebilir ya da nötr kalabilirsiniz. Bazı takım arkadaşları kabalıktan, şeytanilik ve gaddarlıktan hoşlanırken, bazı arkadaşlar ise iyilik ve güzellikten hoşlanıyor. Sizin evrende aldığınız kararlara göre de size karşı bir tutum geliştiriyorlar. Aldığınız her kararda size sempati ya da antipati besliyorlar.

Eki Görüntüle 1987239

Oyun içerisinde ilerlerken karşılaştığınız bir yan hikayede yapmış olduğunuz doğru bir hamlenin ilerleyen zamanlarda çok kritik bir noktada faydasını görebilirsiniz. Yani oyunun en zor bölümlerinden birini zamanında ceza verilmesine karşı çıktığınız bir çocuğun size olan desteği ile hiçbir şey yapmadan geçebilirsiniz. Yolda karşılaşıp bağ kurduğunuz insanları kampınıza dahil edebilir, onlara yardımcı olabilir ve yardım bekleyebilirsiniz.

Yine oyunun başında vermiş olduğunuz ve çok basit sandığınız bir karar ileride sizi çok şaşırtacak bir şekilde karşınıza çıkabilir. Öte yandan seçtiğiniz karakterin sınıflarına göre (büyücü, drow, barbar vs.) Evrende karşılaştığınız yaratıklar tarafından farklı muameleler görebilirsiniz. Oyunda genelde iki taraf var. İkisi de sizin seçeceğiniz yola bağlı olarak ilerleme gösteriyor. Karşılaştığınız yaratıklar da hemen hemen bu minvalde yaklaşımlarda bulunuyorlar.

Mesela benim Karanlıkaltında karşılaşmış olduğum sporlar bana karşı son derece olumlu yaklaşmış ve yapmış olduğum işler ve vermiş olduğum kararlar dolayısı ile bana unvanlar vererek arşa göğe çıkarmışlardı. Ancak bir başka arkadaşım aynı bölgedeki aynı halkla hiç anlaşamamış ve hatta onlardan nefret etmişti. Yani benim bu denli iyi anlaşabildiğim bu yaratıklarla başka bir arkadaşım nasıl oluyor da nefret edebiliyor? Biz oyunlarda hep ortak düşman ve ortak DOS'ta alıştığımız için Baldur's Gate 3 burada bize yeni yepyeni bir şeyler gösteriyor ve ben dünyanın en iyi RPG oyunuyum diyor.

Kurtardığınız bir halk, kazandığın bir savaş ve bu savaşta yol arkadaşlarından birinin öne çıkması ile ona karşı hissettiğin minnet, ya da büyük bir hengamede kendi yarattığın karakterinin, en büyük düşmanı alev topu ile cayır cayır yakması ile savaşın seyrini değiştirmesi ile yaşadığın o hissiyat inanılmaz güzel.

Baldur's Gate 3'te girilen ufaklı büyüklü bütün savaşların oyundan bağımsız ayrı bir hikayesi oluyor. Kimi savaşı son derece zorluk çekerek takımındaki bir arkadaşının fedakarlığı ile son an da kazanırken kimi savaşta tüm yoldaşlarla beraber yalnızca bir karakteri koruma altına alarak, onu öne sürerek kazanabiliyorsunuz. Kimi savaşta da karakterlerinizi tek tek kritik bölgelere yerleştirip düşmana karşı avantaj sağlıyor, birebir mücadelelerle kazanabiliyorsunuz. Ben kendi karakterim olan Zlata Melekov'u büyücü olduğu için her zaman yüksek ve güvenli bir yere konumlandırıp, bir başka yüksek yere yine uzaktan savaşan Gölgeyüreği koyup, ön safa Astarion ve hemen arkasına Karlach'ı yerleştirerek birçok kez gösterişli zaferler kazandım. Dediğim gibi bu savaşların kiminde ben, Zlata ön plana çıkarken, kiminde Astarion'un gizliliği, kiminde Karlach'ın vahşiliği, kiminde de Gölgeyüreğin fedakarlığı ön plana çıktı ve bizim ilerlememizi sağladı.

Bitirirken Baldur's Gate 3'ün tarihteki en iyi RPG oyunu olduğunu net bir şekilde vurgulamak istiyorum. Bu oyun anlatılanıyla anlatılmayanıyla, henüz keşfedilmeyen nice detayıyla gerçekten muazzam bir oyun. Genç-yaşlı herkesin oynaması ve deneyimlemesi gereken uzun bir macera. Bu oyun sadece bir oyun değil, gerçek anlamda sizin kendi karakter gelişiminiz için, eleştirel düşünme, problem çözme, empati ve daha birçok becerilerinizin gelişimine de katkıda bulunacaktır.

Mutluyum çünkü ben ölmeden önce Baldur's Gate 3'ü oynadım!

Eki Görüntüle 1987240
Peki sizce RDR2 mi Baldur's Gate 3 mü?
 
25 yaşındayım ve bana gerçekten oha adamlar bu oyunu nasıl yapmış dedirtebilen tek oyun Baldur's Gate III oldu bu gözler çıktığı gün Skyrim'i de gördü RDR 2'yi de Witcher aklınıza ne gelirse oynadım, izledim veya gördüm ama Baldur's Gate III kesinlikle sektörün çok çok ilerisinde bir oyun. Ciddi ciddi bu oyunu baştan sona aynı dörtlü ile 5 kere oynasanız tamamen farklı hikayeler yaşayabilirsiniz, hatta oyunu tek karakterle oynarsanız da interaksiyonlar değişiyormuş kimi noktada fazla kamp yaparsanız değişen contentler vb. sayısız şey var oyunda ve gerçekten çoğu oyunda olmayan ve Baldur's Gate'nin başardığı en büyük şey "başarısızlığın" sinir bozucu bir şey olmaması bu oyunu diğer RPG oyunlardan ayırıyor. Bu oyunda bir kapıyı açamadınız mı? Dünyanın sonu değil çünkü o kapının etrafından dolanırken başka şeylerle karşılaşabiliyorsunuz, bir savaşı mı kaybettiniz? Adamlar ona göre hikayenin şekillenmesini sağlıyor, bir konuşma testini mi geçemediniz yine size tatmin edici bir "RPG" sunuyor.

Oyun resmen dallanan budaklanan bir ağaç gibi tasarlanmış ve bu diğer RPG'lerin yaptığı gibi(evet sana diyorum Cyberpunk) içi boş, anlamsız tercihlerden değil gerçekten oyuna etki eden tercihler. Bu oyun 1 değil 2 sene yılın oyunu seçilse yeridir.
 
RPG ögeleri konusundaki detay seviyesi gerçekten çok iyi. Divinity OS 2'nin üzerine çok şey eklemişler ki onu da 300 saat oynadım.

Peki sizce RDR2 mi Baldur's Gate 3 mü?

Başlık gereği soru anlamsız oluyor. RDR 2 bir RPG oyunu değil ve yapıları komple alakasız. Baldur's Gate 3 gibi CRPG oyunların tek başına modüler yapısı bile yeterince ayrılmalarını sağlıyor zaten.
 
Peki sizce RDR2 mi Baldur's Gate 3 mü?

Tamamen farklı oyunlar ama RPG bakımından RDR 2, Baldur's Gate karşısında diz çöker tövbe eder. RDR 2'de sen Arthur Morgan'sın ve onun hikayesini oynuyorsun burada ise kişiliğini sen seçiyorsun istersen iyi niyetli bir melek ol, ister menfaatçi bir pislik, ister savaşmayı sevmeyen bir korkak her yoldan gidebiliyorsun.
 
Tarz tamamen farklı yani :D Fifa mı NFS mi gibi olmuş.
Bambaşka türler. RDR2'yi çok seven biri olarak BG 3 ile yarıştırmak, o mu bu mu demek çok saçma olur.
RPG ögeleri konusundaki detay seviyesi gerçekten çok iyi. Divinity OS 2'nin üzerine çok şey eklemişler ki onu da 300 saat oynadım.



Başlık gereği soru anlamsız oluyor. RDR 2 bir RPG oyunu değil ve yapıları komple alakasız. Baldur's Gate 3 gibi CRPG oyunların tek başına modüler yapısı bile yeterince ayrılmalarını sağlıyor zaten.
Ben burda detaylı bir inceleme istemedim zaten sadece zevk bakımından karşılaştırınca hangi oyun daha zevk veriyor onu öğrenmek istedim.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı