Elmayı cennete ilk ısıran! Adem Aleyhüsselam (Adem babamız) ve Havva annemiz yüzünden, elmanın yasaklandığı bu ortamda, ağaçtan koparılıp ikisi tarafından da ısırıldığı ve bu yüzden cinsel organları birbirlerine görünüp onları yapraklarla kapatmaya başladıkları, cennetten kovuldukları bu andan itibaren aslında cinsellik "insanoğlu" için başlamış ve sonra da bazı toplumlarda bir tabu haline gelebilmiştir.
Cinselliğin bir tabu kabul edilip, ilköğretimden itibaren ilk bilgilerinin okullarda yavaş yavaş verilmemesinin sonuçlarını, aslında bizler çocuk tacizleri, kadına şiddet, cinsiyet ayrımcılığı (karşı cinsi dışlama), aşırı cinsel sapmalar,(eşcinsellik), vb. çok olumsuz şekilleriyle bazı toplumlarda, bazı ülkelerde açıkça görmekteyiz. Bunlar ilk cinsel bilgilerin ilk başlarda okullarda yeterince verilmemesi, kulaktan dolma bilgilerle bu bilgilerin eksik ve yanlış olarak öğrenilmesi sonucunda ve bu bilgilerin tabu (yasak) olarak görülmesiyle bazı toplumlarda, bazı ülkelerde (Örneğin Hindistan'da kamu (halk) otobüslerinde kadınlara açıkça yapılan taciz ve yapılan bazı saldırılarla, vb.) aslında çocuklara ve kadınlara yapılan cinsel şiddet ve taciz olayları bu bilgi eksikliğinin getirdiği olası travmalarla ortaya çıkarak (adeta da hortlayarak) sürmektedir.
Bir de herhangi bir konuda bir şey ne kadar yasak (tabu) olursa eğer, insanlar o konuda daha çok onun üzerine gidip araştırma ve bazen yanlış yönlenmelerle, bunun aslını yanlış değerlendirip öğrenebilmeleri riski de her zaman vardır. Cinsellik videolar, resimler, erotik filmler, yasaklanmış bazı yayınlar, porno, vb. yollarla tam olarak öğrenilemez, çok küçük yaşlardan itibaren önce anne, baba sonra da okullardaki eğiticiler eşliğinde bu konu yavaş yavaş insanlara mutlaka en sağlıklı şekliyle verilmesi gerekli olan hassas bir konudur.
Bizim toplumumuzda büyükler konuşurken küçüklerin söz almadan konuşması da bir tabudur, yani bir yasaktır. "Söz büyüğün, su küçüğün" sözü zaten buna istinaden söylenmiştir, bu yaşadığımız toplumumuzda. Ancak bu elbette ki bir tabu olarak değil "edep" veya "etik değer olarak da bazılarınca göz önüne alınabilir.