Herkesi kendin gibi sanmayı bırak, bazılarının çalışacak imkanları yok bazılarının ailesi izin vermiyor.
18 yaşına gelmiş biri çocuk değildir, ailesi istemiyor diye her şeye boyun büken korkağın biri olur ancak. Gerçek imkansızlıkların ne olduğunu çoğunuz gibi sen de bilmiyorsun, hayatınızda gerçek anlamda imkansızlığı daha görmediniz bile. Bu kadar basit sorunları bile aşamayacak durumdayken bir şeyleri başarmış ve bunu anlatan insanlara değil, seni yetiştiremeyen ve sana bu yaşında sorunları çözme kabiliyeti veremeyen ailene laf etmeni öneririm. Sıradan bir Avrupalı ya da Kuzey Amerikalı 14 yaşındaki çocuk kadar bile hayat tecrübeniz olmadan sizi hayata hazırladığını iddia eden ailelerinize kızın...
Gerçek imkansızlık nedir mesela? Okuma yazma bilmeyen bir aileden gelip, çoban olmamak için her ders çalıştığında ailesinden dayak yiye yiye hiçbir destek olmadan çalışıp dünyaca ünlü bilim insanı olmaktır. Bunun örnekleri var şu anda, adlarını bile bilmediğine eminim. Bizimkiler bile gerçek imkansızlıklar değil.
Maddi durumu iyi olan bir aile çocuğunun çalışmasına izin verir mi?
Benim 3. ailemin (2. koruyucu) maddi durumu tahmin edebileceğinden daha iyiydi ama liseye başladığım gibi kendi paramı kazanmak zorunda bıraktılar. Verdikleri harçlık sadece okula gidip gelme ücretimi karşılıyordu, okulda aç kalmamak için mecburen çalışmak zorunda kaldım. 16 yaşında da bir tartışma sonrasında aileden kovuldum, o zamandan beri tamamen kendi ayaklarım üzerindeyim mesela. Lise ve üniversite okurken bir yandan da sabahın 3-4'üne kadar bekçi köpeklerinin eşliğinde çalışıyordum fabrikalarda. Bunu yapacak kadar ard senin nesildaşlarının hangisinde var şu anda? Yapılamayacak bir şey yok ortada, sizler tembelsiniz.
Siz sadece toplumun zayıf noktalarını iyi bilen ve bu zayifliklardan faydalanmasini iyi bildiğiniz için buradasınız.
Biz buna zeka ve vizyon diyoruz, sizler fırsatçılık. Bir konuda başarılı olmak için "vasat olan çoğunluktan" ayrışmak gerekiyor. Bizler de zamanında baktık, bu vasat insanlar neden dolayı böyle sürünüyorlar diye düşündük. Çözümü bulduk, onların yaptığının tam tersini yaptık. Bu kadar basit.
29 yaşında 3. yabancı dilimi öğrenmek için okula gittiğimde etrafımdaki herkes dalga geçti benimle bu yaşta ders mi yapacaksın diye... Sadece 6 ay sonra yeni dil sayesinde ben kazancımı %60 yükselttim, onlar da ağzı açık bakıyorlar hâlâ.
Siz hiç krediyle, sermayecilerle uğraşmak zorunda kalmadınız.
Ortağı olduğum şirkette diğer ortaklarla olan anlaşmazlık yüzünden el birliğiyle şirketi tasfiye ettik. Vergi borçlarını ödeyebilecek olduğumuz halde 2 ortak zarar görürken diğer 2 ortak keyif çatmayacak, birlikteysek herkes batacak diyerek ödemedik. Haciz bile yedim, mis gibi birkaç aylık arabam yok pahasına elimden alındı. O zaman bu kazığı yediğimde fark ettim ki herkes kendi ayağından asılır, başka insanlarla işbirliği yapmamak gerektiğini bu dersle öğrendim mesela. Sonrasında beni insan yerine koymayan patronlarla da uğraştım, beni sonuna kadar sömürmeye çalışanlarla da. Fırsatını kolladım, plan yaptım, yıllarca o planı uygulamak için çabaladım ve istediğim şeyi yaptım. Sen hayatında yıllar sonrası için kendine bir yol çizip günü gününe o planları gerçekleştirmek için o zor şartlarda çalışmanın ne demek olduğunu biliyor musun?
Not: Yaşın da o kadar küçük değilmiş, bunları yazmadan önce baksaydım sert bir üslup kullanırdım. 20 yaş altı olduğunu düşünüp pek yüklenmek istemediğim için dikkatli yazmıştım dediklerimi...