Bilgisayar alabilmek için iş arıyor!

Biz sorumluluk alsak bile hiçbir karşılığı olmuyor, şu an çalışmak istesem bile nerede çalışacağım? Her yer kapalı, en vasıfsız iş ilanına bile 500-1000 kişi başvuruyor demin dediğim gibi.
Sizin sorununuzun temeli burada yatıyor. Armut piş, ağzıma düş. Çalış deseler, iş yok dersiniz. İşi bulup önünüze koysalar, sabahtan akşama evde yayılarak yatmak varken kim çalışır dersiniz. Ya da 3 gün çalışıp 4. gün dayanamayarak istifa edersiniz. Çünkü ''gerçek hayat'' sandığınız kadar toz pembe değildir, ailenizin ne şartlarda sizi yetiştirdiğini, okuttuğunu, büyüttüğünü anlayamazsınız. Bahane 1.
Yurt dışında yetişenlerden bahsedeyim, Almanya'da yaşayan 17 yaşındaki arkadaşım 2 ay boyunca part-time çalışarak RTX 2080 alabiliyor, yani hem keyifli yaşıyorlar hem de sorumluluk alıyorlar,
Kendimizi alım gücü kat ve kat yüksek bir ülkeyle karşılaştırmamıza gerek yok. Dünyanın diğer ucundan birilerinin daha iyi şartlarda yaşaması bizim de o seviyeye ulaşamayacağımız anlamına gelmiyor. Sadece her şeyin zamanı var, her şeyin karşılığında vermeniz gereken emek var. O adam 5-0 öndeyse senin bu durumu 5-5 yapmaman için hiçbir bahanen yok. Bahane 2.
bizdeyse sorumluluk vermemek için diretirler, sen çalışıp ne yapacaksın derler, o kadar muhafazakar bir ailede yetiştim ki gece 12'den sonra yattığım için dayak yediğim bile oldu ki o saate kadar ders çalışıp makale okumuştum.
Bu ailenin sorunu, kimse ailesini seçemiyor maalesef. Ama Dünyayı değiştiremiyorsan kendi dünyanı değiştir diye bir söz var. Profilinde 22 yaşında olduğun yazıyor, ailenle düşüncelerin uyuşmuyorsa kendi yolunu çizmek için hiç erken yaş değil. Evet, bu süreçler çok zor ama kolay hiçbir şey yok, bunu anlamanız gerekiyor.
Bu yüzden diyorum işte, herkesi kendiniz gibi sanmayın, siz hayata diğerlerinden önde başlamış insanlarsınız.
Ben hayata önde başlamadım. Sıradan, orta direk bir aileden çıktım. Ne katlar, yatlarda büyüdüm ne de ''aman oğlum, sen markete gitme, yolda başına bir iş gelir ben giderim'' düşüncesinde bir ailede yürüdüm. Eve 1'de de gidiyordum, 2'de de. Ailemin güvenimi kazandığım için kimse hesap sormuyordu.

10-15 yaşında durumu iyi olan bir aile asla çocuğunun o yaşta çalışmasına izin vermez, realist düşünün azıcık ne dediğimi anlarsınız.
Bu konuda realistlerin kimler olduğu açıkça belli. @Yararsız Üye'un da dediği gibi erken yaşta çalışmak için (10 ''ağır işler için'' abartı olabilir ama lise çağı hiç küçük sayılmaz) illa fakir bir aileye ihtiyaç yok. Ki ben kazandığım parayı son kuruşuna kadar kendi zevkim doğrultusunda harcadım.

Eğer babam beni para için çalıştırsaydı (ki kendisi çalışmana gerek yok, gel paranı vereyim diyen biriydi) parama el koyardı, buradan da bu bahaneni çürütmüş olalım.
 
Son düzenleme:
Sizin sorununuzun temeli burada yatıyor. Armut piş, ağzıma düş. Çalış deseler, iş yok dersiniz. İşi bulup önünüze koysalar, sabahtan akşama evde yayılarak yatmak varken kim çalışır dersiniz. Ya da 3 gün çalışıp 4. gün dayanamayarak istifa edersiniz. Çünkü "gerçek hayat" sandığınız kadar toz pembe değildir, ailenizin ne şartlarda sizi yetiştirdiğini, okuttuğunu, büyüttüğünü anlayamazsınız. Bahane 1
Öncellikle arkadaşın üslubu çok yanlış sizin yaşınız belki onun 2 katı, ama bazı yerlerde doğru söylüyor kesinlikle dediklerinin çoğunu tasvip etmiyorum. 11 yaşından beri çalıştım hamallık yaptım sanayide çalıştım, garsonluk yaptım vs yapmadığım yevmiyeli iş kalmadı diyebilirim şuan 15 yaşındayım. Adamın sana verdiği 40 lira para iliklerine kadar sömürüyor sanki 12 saat köle kiralamış gibi, 5 dakika otursan gözüne batıyor zaten dangalak müşterilerle uğraşması da cabası, sanayide "meslek öğrenme uğruna" çektiğimiz sefaleti ancak orada çalışan bilir diğerlerine girmem lazım değil. Eğitim düzeyi düşük yerde çalışan biri oranın ne kadar b*k yuvası olduğunu bilir, bu marketin kasasıda olabilir, inşaat'ta olabilir, onun için "iş yok dersiniz. İşi bulup önünüze koysalar" demek olmamış bir de siz gibi o yerlerde çalışan kişinin bunu anlaması lazım. X ülkede çöpçülük yapma konusu ise oranın imkanlarının daha iyi olması işçi haklarına daha önem verilmesi olabilir. Bir bakır yığınını almak için bu kadar bedel ödemek olmamalı bence.
 
Sizin sorununuzun temeli burada yatıyor. Armut piş, ağzıma düş. Çalış deseler, iş yok dersiniz. İşi bulup önünüze koysalar, sabahtan akşama evde yayılarak yatmak varken kim çalışır dersiniz. Ya da 3 gün çalışıp 4. gün dayanamayarak istifa edersiniz. Çünkü ''gerçek hayat'' sandığınız kadar toz pembe değildir, ailenizin ne şartlarda sizi yetiştirdiğini, okuttuğunu, büyüttüğünü anlayamazsınız. Bahane 1.
Bütün mahalleyi gezdim, yövmiye ile çalıştıracak bir yer bile yok, her yer kapalı, esnaflar iflas etmiş, işkurda vasıflı vasıfsız bakmadığım hiçbir ilan kalmadı. Bahane diyorsunuz bir de, ilk postunuzda uzaktan eğitim için o yaşta gitsin çalışsın alsın demiştiniz, adam zaten iş arıyor bulamıyor, bu adam boşu boşuna mı haberlere çıktı? İş olsa koşa koşa gidip çalışacağım çünkü hem evde yapacak bir şey yok hem de deli gibi paraya ihtiyacım var. En azından üniversiteyi tamamlayana kadar aileler çocuklarına maddi, manevi destek sunmalılar aksi taktirde bu çocuklar ailem beni hiç sevmedi diyip depresyon gibi birçok şeylere yakalanabiliyorlar.
Kendimizi alım gücü kat ve kat yüksek bir ülkeyle karşılaştırmamıza gerek yok. Dünyanın diğer ucundan birilerinin daha iyi şartlarda yaşaması bizim de o seviyeye ulaşamayacağımız anlamına gelmiyor. Sadece her şeyin zamanı var, her şeyin karşılığında vermeniz gereken emek var. O adam 5-0 öndeyse senin bu durumu 5-5 yapmaman için hiçbir bahanen yok. Bahane 2.
Yurt dışında yaşayanlara anlat dedin ben de anlatmaya çalıştım, karamsar diyebilirsin bana ama ben durumu 5-5'e getirmeye çalışırken o kişinin 10-5'e gelmeyeceğini nereden biliyorsun?
Bu ailenin sorunu, kimse ailesini seçemiyor maalesef. Ama Dünyayı değiştiremiyorsan kendi dünyanı değiştir diye bir söz var. Profilinde 22 yaşında olduğun yazıyor, ailenle düşüncelerin uyuşmuyorsa kendi yolunu çizmek için hiç erken yaş değil. Evet, bu süreçler çok zor ama kolay hiçbir şey yok, bunu anlamanız gerekiyor.
İşte demek istediğim herkes aynı ailede aynı imkanlarla yetişmiyor, benim erken yaşlarda çalışacak pek bir imkanım olmadı, o yaşta çalışan insanlarda akrabalarının yanında çıraklık yapmıştır, bunu küçük görmüyorum yanlış anlaşılma olmasın, ama bir çocuğa işkurda, restoranlarda, mağazalarda düzgün muamele yaparlar mı? Çünkü çocuk işçilik yasa dışı, özgürce çalışabilmesi için 15 yaşını doldurması gerekiyor.
Ben hayata önde başlamadım. Sıradan, orta direk bir aileden çıktım. Ne katlar, yatlarda büyüdüm ne de ''aman oğlum, sen markete gitme, yolda başına bir iş gelir ben giderim'' düşüncesinde bir ailede yürüdüm.


Bu konuda realistlerin kimler olduğu açıkça belli. @Yararsız Üye'un da dediği gibi erken yaşta çalışmak için (10 ''ağır işler için'' abartı olabilir ama lise çağı hiç küçük sayılmaz) illa fakir bir aileye ihtiyaç yok. Ki ben kazandığım parayı son kuruşuna kadar kendi zevkim doğrultusunda harcadım.

Eğer babam beni para için çalıştırsaydı parama el koyardı, buradan da bu bahaneni çürütmüş olalım.
Kazandığı parayı kendi zevkleri doğrultusunda değil de ailesine verenler ne diyor bu konuya? Hem çalışıyorsunuz hem de keyif yapıyorsunuz ben de öyle yapmak isterdim, ama kazandığı parayı ailesine verenlerde var, bu çocuk ailesini beslemek için mi yaşıyor? Yolda bir hiç uğruna mendil, su, çicek satan çocukları gördükçe içim acıyor, böyle olmasını mı istiyorsunuz? Herkesin çocukluğunu yaşamaya hakkı var ve bu tür şeyleri düşünmemeli.
 
Bütün mahalleyi gezdim, yövmiye ile çalıştıracak bir yer bile yok, her yer kapalı, esnaflar iflas etmiş, işkurda vasıflı vasıfsız bakmadığım hiçbir ilan kalmadı. Bahane diyorsunuz bir de, ilk postunuzda uzaktan eğitim için o yaşta gitsin çalışsın alsın demiştiniz, adam zaten iş arıyor bulamıyor, bu adam boşu boşuna mı haberlere çıktı? İş olsa koşa koşa gidip çalışacağım çünkü hem evde yapacak bir şey yok hem de deli gibi paraya ihtiyacım var. En azından üniversiteyi tamamlayana kadar aileler çocuklarına maddi, manevi destek sunmalılar aksi taktirde bu çocuklar ailem beni hiç sevmedi diyip depresyon gibi birçok şeylere yakalanabiliyorlar.

Yurt dışında yaşayanlara anlat dedin ben de anlatmaya çalıştım, karamsar diyebilirsin bana ama ben durumu 5-5'e getirmeye çalışırken o kişinin 10-5'e gelmeyeceğini nereden biliyorsun?

İşte demek istediğim herkes aynı ailede aynı imkanlarla yetişmiyor, benim erken yaşlarda çalışacak pek bir imkanım olmadı, o yaşta çalışan insanlarda akrabalarının yanında çıraklık yapmıştır, bunu küçük görmüyorum yanlış anlaşılma olmasın, ama bir çocuğa işkurda, restoranlarda, mağazalarda düzgün muamele yaparlar mı? Çünkü çocuk işçilik yasa dışı, özgürce çalışabilmesi için 15 yaşını doldurması gerekiyor.

Kazandığı parayı kendi zevkleri doğrultusunda değil de ailesine verenler ne diyor bu konuya? Hem çalışıyorsunuz hem de keyif yapıyorsunuz ben de öyle yapmak isterdim, ama kazandığı parayı ailesine verenlerde var, bu çocuk ailesini beslemek için mi yaşıyor? Yolda bir hiç uğruna mendil, su, çicek satan çocukları gördükçe içim acıyor, böyle olmasını mı istiyorsunuz? Herkesin çocukluğunu yaşamaya hakkı var ve bu tür şeyleri düşünmemeli.
O kadar haklısınız ki ne diyelim? Ben bile çalışıyorum doğru düzgün maaş alamıyorum. Paraları ihtiyacım var yurt dışına gideceğim. Gel de gör maaş yok ortaklıklarda.
 
Son düzenleme:
Ilk bilgisayarimi 15 yasinda kendi kazandigim parayla almistim. Ailemin maddi durumu da iyiydi ancak ben karakter olarak o yasta dahi birine tamah etmemeye alistim.

18 19 yasinda koskocaman çocuk. Babasının eline bakmasına gerek yok. Herkes gibi çalışıp alabilir.

Acitasyona da gerek yok. Uçak teknolojisi dediğimiz bölüm 2 yil ve özel ünilerin öğrenci sömürmek için açtığı çöp bölümlerden biri. Muhtemelen oyun oynayacak zira o bölüm için telefon bile yeter.
Mesele çalışıp kazanarak bir şeyler elde etmeye çalışması değil. Buraya kadar her şey normal. Peki ama devlet neden öğrenciler, eğitimciler için bir girişimde bulunmuyor? Hem de en temel hakkımız olan eğitim için? Arkadaşımız sizin de gördüğünüz gibi işten kaçmıyor, bundan gocunmuyor da... Haberde dikkat çekilmek istenen konu genç işsizliğin rekor seviyeye dört nala doğru koşması, gençlerin hayata dair bir beklentilerinin kalmaması, Türk Lirası'nın buharlaşması ve bütün bu olanlar karşısında ilgililerin (?) tepkisiz kalması... Türkiye bu şekilde ilerleyebilir mi sizce? Bence olaylara çok yüzeysel bakıyorsunuz. Bu zihniyetle yerinizde saymayı bırakın koşar adım geriye gidersiniz, ki gidiyorsunuz da.
 
Peki ama devlet neden öğrenciler, eğitimciler için bir girişimde bulunmuyor?
Son 50-60 yıldır halk hiçbirinin umrunda bile değil. 2002-2008 arasında faizsiz para bulunabildiği dönemde yüzlerce milyar dolarlık kaynak geldi geçti. Geçti de nereye geçti? Halkın eline geçmediğine göre... Daha fazlasını da söylemek istemiyorum açıkçası ama şunu diyeyim, şu anda havadan 1 trilyon dolar bulsak o para gene halk için kullanılmayacak ve bu gayet açık. Yeni saraylar yapılacak, uçak filoları genişletilecek, daha fazla kredi verilip ev satışına yönlendirme yapılacak ve daha geniş çaplı kentsel dönüşüm görülecek ki birilerinin cebine o paralar gitsin...

Bu ülkede yaşayıp da gerçek anlamda destek gören torpili ya da yandaşlığı olmayan biri var mı? Gelişmiş ülkelerde devlet halk için var, bizim gibi ülkelerde ise bir avuç grubu beslemek için var. Kısacası devletten bir şey bekleyenler için durumun ne olduğunu görüyoruz işte, demek ki devletten bir şey beklemeden kendi başına çabalamak gerekiyor.

Şunu kabul ediyorum, benim dönemimde kendi başına bir şeyler yapmak şimdiye göre daha kolaydı. Çalışma şartları kolaydı demiyorum, haftada gerekirse 90-100 saat köle gibi gene çalışılıyordu ama bazı şeyler tam olarak yerleşmediği için (teknolojik gelişim, dijital içerik, bunlara bağlı meslek kolları) çoğunluktan fazlasını yapanların sivrilmesi daha basit oluyordu.

Şimdi bunu yapabilmek için gene aynı şekilde çalışmak gerekiyor ancak kişisel gelişim ve kendini pazarlama konusunda geçmişe göre daha özverili olmak gerekiyor. Mesela İsviçre ile ilgili geçenlerde konu olduğu için yazayım; geçmişte savaş sonrası Avrupa ülkelerinde "ucuz" iş gücü gerekiyor diye bizim gibi ülkelerden işçiler gitti. Şu anda geçmişe kıyasla böyle bir talep var mı? Yok. Talepleri "kalifiye" insanlar. İsviçre gibi çok dilli bir ülke, İngilizce + gidilecek kantonun konuştuğu dillerden en az birini (Almanca, Fransızca, İtalyanca) iyi düzeyde bilmeyen birini neden kabul etsin? Benzer şekilde piyasa değeri düşük olan ülkeye göre değil de küresel pazara göre işini satmak isteyen birinin ne yapması gerektiği açık. En az 3-4 dil bilmek gerekiyor ki bunu gerçek anlamda kaç kişi yapıyor? Çalışıyorum, çabalıyorum diyenlerin %1'i bile değil.

2006 Mart - 2008 Mart arasında net bir maaş bile almadan, okul ve yaşam giderlerimi karşılamak için sadece harçlıkla ve sigortam bile olmadan çalıştım. Şu anda hanginiz böyle bir şartı kabul eder mesela? 2008 yılından itibaren hakkım olanı fazlasıyla aldım karşılık olarak ama öncesinde şirketin teknik bölümündeki kanepede uyuyan, patronların evinde duş alan, iş arkadaşlarımdan birinin sayesinde çamaşırları yıkayabilen, liseden gelince gece şirkette kalıp eksik işleri tamamlayan bir kişiydim. Bu arada bu yapılan şey yasal değil, çaresizlikten kabul ettiğim bir şarttı ve keşke böyle kanunsuz bir şartla karşı karşıya kalmasaydım. Ne yazık ki gerçek hayat ideallerdeki gibi olamıyor, bazı konularda tavizler vermeden, birilerinin ardını toplamadan istediğimiz şartları bir süre elde edemiyoruz.

İçinde bulunduğumuz pandemi dönemini bu dediklerimin dışında tutuyorum. Bu dönem her ülke için zor geçiyor, şartlar değişti ve bir süre daha böyle gidecek gibi görünüyor. Yine de eninde sonunda normal hayata dönülecek, bu işsiz kalınan dönemde bile o zamanlar için yatırım yapılabilir kişisel gelişim anlamında.

@Artorias74 Benim neslim gelişim anlamında kendisinden önce gelen nesilden daha fazlasını yaptı. Bizden sonraki neslin gene "çoğunluktan" ayrışabilmesi için bizden daha fazlasını yapması gerekecek. Her yeni nesil normal şartlarda bir öncekinden daha kalifiye oluyor ancak ne yazık ki bu ülke için bu geçerliliğini kaybetti çünkü birilerinin çıkarları için yeni neslin öncekinden kalifiye olması istenmedi... Yeni nesil için işleri zorlaştıran aslında rekabetteki kişi sayısı değil, küresel anlamda rekabetin düzeyi artarken burada o rekabet düzeyine erişebilecek eğitimdeki kalifiyeliğin azaltılması oldu.

Bunun yanında istihdam gibi nüfusa "oranlı" hesaplanması gereken bir konu bilerek ya da bilmeyerek göz ardı edildi. İşsizlik özellikle genç nüfusta daha fazla yükseldi ki nedenini tahmin edersin.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı