Bilim-Etik İlişkisi

  • Konuyu başlatan Cihat
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 22
  • Görüntüleme 7B
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Aynı Arabistan'da kadın doktor yok diye bir kız çocuğu hastalıktan kıvrana kıvrana can verdi. Müslüman ülkeler bu yobazlıkla geri kalmaya ve köleliğe mahkumlar deyince tepki gösteriyorlar.
 
Bunun Müslümanlıkla alakası yok lütfen araştırıp öğrenelim sonra konuşalım. Ben nasıl şimdi evrim hakkında bir şey saçmalamıyorsam sizde Müslümanlık hakkında bir şey saçmalayamazsınız. İnsanın yaptığı din olmaz. Allah'ın yasası din olur. Yani Arabistan fetva vermişmiş bilmem ne yapmışmışta ! Size şöyle söyliyeyim o fetva yapan adam Allah yerine dine yasa koyduğu için Müslümanlıktan çıkmıştır. Yani o adama Müslüman muamelesi yapamazsınız. Dinsiz muamelesi yapabilirsiniz. Bunlara dikkat edin şuan yazdıklarınız o kadar komik ki ... Siz beni söyle anlayabilirsiniz. Bakın cümleme bu sizin için komik değil mi söyleyin. Evrim saçmalıktır çünkü maymun insandan gelmemiştir. Çok saçma ve komik değil mi ? Evrim İnsanın maymundan geldiğini söyler ve ara formlar gösterir(kısaca). Bu yüzden sizde Müslümanlığı Kuran'ı bilmeden eleştiri yapamazsınız. Böyle yaparsanız tam bir ahmak olursunuz. Bende ahmaklık yaptım zamanında o size cevap vermek içindi anlamadınız tabi normal. Neyse tartışmaya dönüştürmek istemiyorum konuyu. Bunu yazmamın sebebi yanlış yazarak dinimi kötü göstermenizi engellemekti. İyi forumlar.
 
Evrim saçmalıktır çünkü maymun insandan gelmemiştir. Çok saçma ve komik değil mi ? Evrim İnsanın maymundan geldiğini söyler ve ara formlar gösterir(kısaca).

İnsanın maymundan geldiğini filan söylemez. Maymunun da insanın da ortak atadan geldiğini söyler.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İslamın kaynağına (Kur'an-ı Kerim) bakarsanız herşey gayet açık. İlime ve bilime önem vermemiz gerekiyor. Bir çok ayet ve hadis var. Müslümanın her zaman kendini geliştirmesi gerekiyor. İlimi ve bilimi takip etmeyen insanlar geri kalıyor. Bu konuda Peygamber Efendimiz(sav): "Bir günü bir gününe eşit olan bizden değildir." buyurmaktadır.
 
Hastalığın adını yanlış hatırlıyor olabilirim ama sanırım su çiçeği hastalığıydı. Bu hastalığa tedavi bulan biliminsanı virüsü çocuklara bulaştırmış yani çocuk denek kullanmış. Nihayetinde su çiceği artık çocuklarımızı öldüremiyor. Peki, şimdi bu adama çocuk deney kullandığı için sövecek miyiz yoksa çocuklarımızı kurtardığı için teşekkür mü edeceğiz?
 
Canlı kopyalamak, spesifik olarak da insan kopyalamak, pek çok etik sorunu beraberinde getiren bilimsel bir konudur. Bu konuda ileri sürülen etik sorunlarını saymakla bitmez; ancak ikisini ele alalım:

  • İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü bu insanın yaratılışına ve doğaya aykırıdır. Tanrıcılık oynamaktır.
  • İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü elde edilecek insan da bir canlı olacaktır ve kopyalanma amacına bağlı pek çok ahlaki ve hukuki sorunu beraberinde getirebilecektir.


Bu sorunlardan ilki, hiçbir bilimsel açıklamaya dayanmayan, basit bir iddiadır ve üzerinde durmaya bile değmez. Ancak ne yazık ki insanların çoğu, sırf bu sebeple, diğer iddiaları göz ardı edebilecek boyutta kopyalama konusuna karşıdırlar. Fakat bizim açımızdan, bilimsel hiçbir dayanağı bulunmayan bu iddia, herhangi bir "etik sorun" olarak görülemez. Bu şahsi bir görüştür.Herkes farklı yorumda bulunabilir.

Ancak ikinci iddia, üzerinde durulması gereken bir konudur. Örneğin, ana birey için organ üretmek amacıyla kopyalandığını düşünelim. Üretilen birey, gerçek, biyolojik ve doğal bir birey olacağı için; ilk olarak orjinal bireyden kopyalanması için izni alınmalıdır; ancak böyle bir şey elbette ki mümkün değildir. Dolayısıyla orjinal bireyin rızasının yeterli olması beklenir. Ancak bu şekilde üretildikten sonra, canlı hale getirilip var edilen bir bireyin elbette diğer herkes ile eşit hukuki haklara sahip olması gerekir. Bu sebeple kendi isteği olmadan organları alınamaz ve herhangi bir amaçla kullanılamaz.
 
Canlı kopyalamak, spesifik olarak da insan kopyalamak, pek çok etik sorunu beraberinde getiren bilimsel bir konudur. Bu konuda ileri sürülen etik sorunlarını saymakla bitmez; ancak ikisini ele alalım:

  • İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü bu insanın yaratılışına ve doğaya aykırıdır. Tanrıcılık oynamaktır.
  • İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü elde edilecek insan da bir canlı olacaktır ve kopyalanma amacına bağlı pek çok ahlaki ve hukuki sorunu beraberinde getirebilecektir.


Bu sorunlardan ilki, hiçbir bilimsel açıklamaya dayanmayan, basit bir iddiadır ve üzerinde durmaya bile değmez. Ancak ne yazık ki insanların çoğu, sırf bu sebeple, diğer iddiaları göz ardı edebilecek boyutta kopyalama konusuna karşıdırlar. Fakat bizim açımızdan, bilimsel hiçbir dayanağı bulunmayan bu iddia, herhangi bir "etik sorun" olarak görülemez. Bu şahsi bir görüştür.Herkes farklı yorumda bulunabilir.

Ancak ikinci iddia, üzerinde durulması gereken bir konudur. Örneğin, ana birey için organ üretmek amacıyla kopyalandığını düşünelim. Üretilen birey, gerçek, biyolojik ve doğal bir birey olacağı için; ilk olarak orjinal bireyden kopyalanması için izni alınmalıdır; ancak böyle bir şey elbette ki mümkün değildir. Dolayısıyla orjinal bireyin rızasının yeterli olması beklenir. Ancak bu şekilde üretildikten sonra, canlı hale getirilip var edilen bir bireyin elbette diğer herkes ile eşit hukuki haklara sahip olması gerekir. Bu sebeple kendi isteği olmadan organları alınamaz ve herhangi bir amaçla kullanılamaz.
İlk verdiğiniz örneği bahsettiğiniz nedenden dolayı savunanlar bir zahmet hastaneye gitmesin. Doktorlarda nihayetinde yaratıcının kuluna verdiği hastalığı tedavi ediyor, kısacası yaratıcıya karşı geliyor. Camiye gitsinler. Sanırım günümüzde hastaneden çok cami yapılmasının sebebi bu olsa gerek.
 
İlk verdiğiniz örneği bahsettiğiniz nedenden dolayı savunanlar bir zahmet hastaneye gitmesin. Doktorlarda nihayetinde yaratıcının kuluna verdiği hastalığı tedavi ediyor, kısacası yaratıcıya karşı geliyor. Camiye gitsinler. Sanırım günümüzde hastaneden çok cami yapılmasının sebebi bu olsa gerek.

Bu yaşta bu zeka! Allah'ın yarattığı şeye karşı gelmek. Yani doktorların mikroplara karşı gelmesi. Allah'a karşı gelmekse Allah'a hepimiz karşı geldik demektir.

Ateistlere "Geçmiş Olsun" dileklerimi sunuyorum. İlerde tam önünüzde olan şeyi görmeyi bilirsiniz umarım.
 
Bu yaşta bu zeka! Allah'ın yarattığı şeye karşı gelmek. Yani doktorların mikroplara karşı gelmesi. Allah'a karşı gelmekse Allah'a hepimiz karşı geldik demektir.
Hakaretvari cümlelerle mi üste çıkmaya çalışacaksanız? Varsa karşı cevabınız dinlemek isterim. Onun dışında saygı çerçevesinden çıkmamanızı tavsiye ederim. Eğer size göre inançsızlar gerizekalı ise, bilim gerizekalıların elinde, sanırım islam alemi bu yüzden bilime karşı :)
 
Hadi ben de değişik bir taraftan yaklaşayım. Sizin dininiz hayvanları mal olarak görüyor. Sizin için gönderdik diyor. Mal alınıp satılıyor. Haberlerde bile "Hayvanlar telef oldu" deniliyor. Telef olmak... İnsan da hayvandır. Masum olmayan bir hayvan. Gaddar olan bir hayvan. Kozmetik için hayvanların derisini canlı canlı yüzen hayvan. Otobüsle köpeğin bacağını ezdiğini görüp istifini bozmadan gaza basan, köpeğin üstünden hayvanın bağırmasına inlemesine aldırış etmeden geçen hayvan. En gereksiz hayvan.
Bu nedenle deneylerde hayvanlar değil insanlar kullanılmalı. Ne olduğunu anlamayan masum hayvanlara bilim bahanesi ile acı çektirilmemeli. İnsan çeksin, en nihayetinde kendine çare arıyor.
Hayvanlar konusunda hassas, din gibi konulardan uzak bir insanım.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı