Canlı kopyalamak, spesifik olarak da insan kopyalamak, pek çok etik sorunu beraberinde getiren bilimsel bir konudur. Bu konuda ileri sürülen etik sorunlarını saymakla bitmez; ancak ikisini ele alalım:
- İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü bu insanın yaratılışına ve doğaya aykırıdır. Tanrıcılık oynamaktır.
- İnsan kopyalanmamalıdır, çünkü elde edilecek insan da bir canlı olacaktır ve kopyalanma amacına bağlı pek çok ahlaki ve hukuki sorunu beraberinde getirebilecektir.
Bu sorunlardan ilki, hiçbir bilimsel açıklamaya dayanmayan, basit bir iddiadır ve üzerinde durmaya bile değmez. Ancak ne yazık ki insanların çoğu, sırf bu sebeple, diğer iddiaları göz ardı edebilecek boyutta kopyalama konusuna karşıdırlar. Fakat bizim açımızdan, bilimsel hiçbir dayanağı bulunmayan bu iddia, herhangi bir "etik sorun" olarak görülemez. Bu şahsi bir görüştür.Herkes farklı yorumda bulunabilir.
Ancak ikinci iddia, üzerinde durulması gereken bir konudur. Örneğin, ana birey için organ üretmek amacıyla kopyalandığını düşünelim. Üretilen birey, gerçek, biyolojik ve doğal bir birey olacağı için; ilk olarak orjinal bireyden kopyalanması için izni alınmalıdır; ancak böyle bir şey elbette ki mümkün değildir. Dolayısıyla orjinal bireyin rızasının yeterli olması beklenir. Ancak bu şekilde üretildikten sonra, canlı hale getirilip var edilen bir bireyin elbette diğer herkes ile eşit hukuki haklara sahip olması gerekir. Bu sebeple kendi isteği olmadan organları alınamaz ve herhangi bir amaçla kullanılamaz.