Bir tanrının var olduğuna inanıyor musunuz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
A'raf/54- rabbiniz o Allah'tır ki; gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş'a istiva etti.
Yunus/3- rabbiniz o Allah'tır ki; gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş'a istiva etti.
Hud/7- gökleri ve yeri altı günde yaratan o'dur.
Furkan/59- O, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattı, sonra arş'a kuruldu.
Secde/4- o ki gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları altı günde yarattı; sonra arş'a istiva etti.
Kaf/38- andolsun, biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık, bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.
Hadid/4- o'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş'a oturdu.
Evet, görüldüğü üzere kur'an, göklerin ve yerin altı (6) günde yaratıldığını (bir kutsal kitapta böyle bir konunun bu kadar tekrarına ne gerek varsa artık) ısrarla vurgulamaktadır.
Fakat bu konuyla ilgili fussilet suresinde ayrıntıya giriliyor ve bakın konuyu nasıl açıklıyor:
Fussilet/9- de ki: "siz mi arzı iki günde Yaratan'a nankörlük ediyor ve ona eşler koşuyorsunuz? O, alemlerin rabbidir.
Fussilet/10- arza, üstünden ağır baskılar yaptı. Onda bereketler yarattı ve onda arayıp soranlar için gıdalarını tam dört günde takdir etti.
Fussilet/11- sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "isteyerek ve istemeyerek gelin" dedi. "isteyerek geldik." dediler.
Fussilet/12- böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe emrini vahyetti. Biz, en yakın göğü, lambalarla ve koruma ile donattık...
görüldüğü üzere, göklerin ve yerin altı günde yaratıldığını bas bas bağıran Allah, fussilet suresinde yine hesabı şaşırıyor ve bu süreyi sekize çıkarıyor.
Yer ve üzerindekilerin yaratıldığı altı gün + göklerin yaratıldığı iki gün = yer ve göklerin yaratılışı sekiz gün.
Bunun dışında.
nisa suresi(4)11. Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Nisa suresi(4)12. yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir). Çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır (zevcelerinizindir). Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. (bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır. Bunlar Allah'tan size vasiyettir. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir.

Şimdi bu eldeki bilgiler ışığında ufak bir hesap yapacak olursak;
Üç kız evlata mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.
Bu durumda:
(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1,125 bulunur!
Oysaki sonucun 1 çıkması gerekirdi. Bu açık bir şekilde hatadır!
Bunun dışında Hz aişe konusu var.
Resulullah (sav), ben altı yaşında iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Beni'l-haris ibnu'l-hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü, (iyileşince) saçım yine uzadı. Annem ümmü ruman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, ensardan bir grup kadın vardı. "hayırlı, bereketli olsun!", "uğurlu mübarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, [kuşluk vakti aniden] resulullah (sav)('ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O'na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim.
Kaynak: Buhari, nikah 38, 39, 57, 59, 61; müslim, nikah 69, (1422); ebu davud, nikah 34, (2121), edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937); nesai, nikah 29, (6, 82)
Düzensiz yazdığım için kusura bakma. Şu an aklıma gelen şeyler bunlardı. Cevaplarını bekliyorum.
Ayetlerde yer gökler ve ikisi arasındakileri 6 günde yarattık diyor. Bu ikisi arasındakilerde gıdalar da var. Diyelim ki 2 yumurta haşlayacaksın, ikisi de 15 dakikada haşlandı, bu durumda 2 tane haşladığın için 30 dakika sürmüş mü oluyor? Hayır. Aynı örnekteki gibi Allah bazı şeyleri aynı anda yaratmış ki 6 gün sürmüş.

Nisa 176'yı unutmamak lazım.
"Senden fetva istiyorlar. De ki: “Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kız kardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Eğer (ölen) kız kardeşin çocuğu yoksa erkek kardeş de ona vâris olur. Kız kardeşler iki tane olursa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş varsa, erkeğin hakkı iki kadın payı kadardır. Yanılmayasınız diye Allah size açıklama yapıyor. Allah her şeyi bilmektedir."

Nisa 11'de eşler olmadığı zaman mirasın nasıl pay edileceğini anlatıyor.

Burada Allah çocuklardan erkekler için iki kadının hissesi kadar tavsiye ediyor.
Bu ayette eşlerin olmadığı bir paylaşımdan söz ediyor. Mirasçı olan çocukların kız, erkek, anne, baba ve kardeşler olduğu zaman mirasın nasıl bölüşüleceği konusunda bilgi vermektedir.
Kız iki veya ikiden çok olduğu zaman mirasın 2/3'üne sahiptirler. Baba ve anne mirasın kalan kısmına yani 1/3 hissenin anne 1/3 baba ise 2/3 hisseye sahiptir. Çünkü erkek, çocuk olduğu zaman mirasçı baba ve anne her biri için 1/6 olmaktaydı.

Nisa 12, eşlerden herhangi biri yaşadığı zaman ortaya çıkan bölüşümdür.

Eğer kadın ölür, erkek ona varis kalırsa ve çocukları yok, anne ve baba ona mirasçıysa mirasın yarısı erkek olan eşindir. Eğer çocukları varsa bu durumda 1/4'ü erkek olan eşe aittir. Kalan miktar çocuklara tarif edilen oranda bölüşmek üzere çocuklara aittir. Çocukları varsa erkek olan eşe mirasın 1/4 oranında pay alır kalan miktarın tamamı çocuklara kalır, anne ve babaya eş ve çocuklar olduğu zaman pay düşmez.
Eğer erkek eş ölür kadın eş hayatta kalırsa ve çocukları yoksa, anne ve babası varsa mirasın 1/4'ü ona, kalan diğer miktar anne ve babaya aittir.
Yine erkek eş ölür de kadın eş mirasçı ise, ölen eşin çocukları da varsa bu durumda eş kalan mirasın 1/8'ini alır, kalan miktar çocuklara tarif edilen kadına verilenin iki katı erkeğe verilmek üzere pay edilir.
Eşlerden herhangi biri varsa, çocuk ve baba yoksa, kardeşleri varsa erkek ve kız kardeş varsa 1/6 kardeşlere, 1/6 anneye, kalan miktar da eşinedir.
Eğer kardeşler birden çok kızlar ve erkekler ise bu durumda kalan mirasın 1/3 oranında eşit olarak bölüşürler. 1/6 anneye ve kalan miktar da kalan eşe kalır. Burada unutulmaması gereken eş çocuksuz ve babasız ise erkek el mirasçıysa kalan mirasın yarısını, kadın eş kalmışsa kalan mirasın vasiyet ve borcun düşülmesinden sonra 1/4'ünü alır.

Nisa 176 eşlerin, çocukların ve babanın olmadığı bir mirasın paylaştırılmasından bahsediyor.

Ölen kişilerin çocuğu, babası ve eşi yoksa bir tek kız varsa 1/2 kız kardeşe, kalan miktar 1/2 oranında anneye kalır.
Ölen kişinin kız kardeşi yoksa, sadece anne varsa kalan mirasın tamamı anneye aittir.
Ölen kişinin kız kardeşi ikiyse bu durumda mirasın vasiyet ve borcun düşülmesinden sonra 2/3'ü kız kardeşlerinin, 1/3 oranı da anneye aittir. Eğer kardeşler dişili erkekli ikiden çoksa yine mirasın 2/3 oranında erkeğe dişinin iki hissesi olarak bölüştürülür. Kalan 1/3 hisse anneye ait olur. Yine bunlar vasiyet ve borcun düşülmesinden sonradır.
Yani:
  1. Ölenlerden geriye kalanlardan mirasa hak sahibi olanlar, çocuklar, eşler, anne, baba, ve kardeşlerdir.
  2. Çocuklar ve eşlerden eğer birisi varsa, kalan miras sadece çocuklar ve eşler arasında pay edilir.
  3. Ölen eşlerden eğer babası ve çocuğu yoksa, sadece anneleri varsa o zaman kardeşlere de miras düşmektedir.
  4. Baba ve anne varsa eş ve çocukları da yoksa sadece mirasa baba ve anne hak sahibidirler.
  5. Koca ölürse ve çocuğu yoksa kadın eş, mirasın 1/4'üne hak sahibidir. Eğer çocukları varsa mirasın 1/8'ine hak sahibidir. Geri kalan miktar çocuk yoksa anne ve babaya, varsa diğer çocuklar mirasa dişiler bir erkekler iki hisse olarak paylaşırlar.
  6. Sayılanlar içerisinde mirasa hak sahibi olan bir tek anne varsa, mirasın tamamına anne sahip olur. Eğer bir tek kız veya erkek kardeş varsa mirasın tamamına bir tek erkek veya kız kardeş sahip olur.
  7. Baba, eş ve çocukların olmadığı zamanda kardeşlere ancak pay düşmektedir.
  8. Eş, baba ve çocuklar olmadığı zaman kardeşlerden erkek olanlara dişinin iki hissesi kadar düşmektedir.
  9. Eğer eşlerden biri hayattaysa çocukları ve babası da yoksa kız kardeşler ve erkek kardeşler 1/6 oranında hisseye sahip olurlar.
  10. Miras bölünürken mutlaka vasiyet ve borçların düşülmesinden sonra olması gerekir.
Yani bir hata yok.

Bunlar sınırlardır
Hemen bir sonraki ayette bunların sınır olduğu da söylenir.

"Bunlar Allah’ın sınırlarıdır." (Nisa, 4/13)

Hz. Aişe'nin yaşı

Hz. Aişe henüz Hz. Muhammed'le evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı. Mut’im Hz. Aişe'yi oğluna almakla evine İslam'ı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu Bekir, İslam'ı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre bu nişan, İslam'ın alenen duyurulmasından önce olması gerekir. Bu olayda yine Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir.

Yani değil Hz. Muhammed'le nişanlanıp bir yıl sonra evlenmesi, daha önce evlenecek çağa gelmişti, nişanlandı, zamanla İslam tebliği yayılınca Hz. Ebu Bekir’in Müslüman olması bu işi bozdu. Daha sonra da Hz. Muhammed onunla nişanlanıp bir yıl sonra da evlenmişti. Hz. Aişe peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında ise 27 yaşındaydı. Buradan sonuçla evlendiğinde yaşı 17 veya 18 olması gerekir.

Hz. Aişe’nin kız kardeşi Esma, hicret esnasında 27 yaşındaydı. Aişe’den on yaş büyüktü. Hz. Aişe de, Esma'dan 10 yaş küçük olduğuna göre, hicrette 17 yaşındaydı: Aişe evlendiğinde ise Esma’nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişe'nin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu sonucuna varılır. (Hatemü’l Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)
 
Ayetlerde yer gökler ve ikisi arasındakileri 6 günde yarattık diyor. Bu ikisi arasındakilerde gıdalar da var. Diyelim ki 2 yumurta haşlayacaksın, ikisi de 15 dakikada haşlandı, bu durumda 2 tane haşladığın için 30 dakika sürmüş mü oluyor? Hayır. Aynı örnekteki gibi Allah bazı şeyleri aynı anda yaratmış ki 6 gün sürmüş.

Nisa 176'yı unutmamak lazım.
"senden fetva istiyorlar. De ki: “allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kız kardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Eğer (ölen) kız kardeşin çocuğu yoksa erkek kardeş de ona vâris olur. Kız kardeşler iki tane olursa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş varsa, erkeğin hakkı iki kadın payı kadardır. Yanılmayasınız diye Allah size açıklama yapıyor. Allah her şeyi bilmektedir."

Nisa 11'de eşler olmadığı zaman mirasın nasıl pay edileceğini anlatıyor.

Burada Allah çocuklardan erkekler için iki kadının hissesi kadar tavsiye ediyor.
Bu ayette eşlerin olmadığı bir paylaşımdan söz ediyor. Mirasçı olan çocukların kız, erkek, anne, baba ve kardeşler olduğu zaman mirasın nasıl bölüşüleceği konusunda bilgi vermektedir.
Kız iki veya ikiden çok olduğu zaman mirasın 2/3'üne sahiptirler. Baba ve anne mirasın kalan kısmına yani 1/3 hissenin anne 1/3 baba ise 2/3 hisseye sahiptir. Çünkü erkek, çocuk olduğu zaman mirasçı baba ve anne her biri için 1/6 olmaktaydı.

Nisa 12, eşlerden herhangi biri yaşadığı zaman ortaya çıkan bölüşümdür.

Eğer kadın ölür, erkek ona varis kalırsa ve çocukları yok, anne ve baba ona mirasçıysa mirasın yarısı erkek olan eşindir. Eğer çocukları varsa bu durumda 1/4'ü erkek olan eşe aittir. Kalan miktar çocuklara tarif edilen oranda bölüşmek üzere çocuklara aittir. Çocukları varsa erkek olan eşe mirasın 1/4 oranında pay alır kalan miktarın tamamı çocuklara kalır, anne ve babaya eş ve çocuklar olduğu zaman pay düşmez.
Eğer erkek eş ölür kadın eş hayatta kalırsa ve çocukları yoksa, anne ve babası varsa mirasın 1/4'ü ona, kalan diğer miktar anne ve babaya aittir.
Yine erkek eş ölür de kadın eş mirasçı ise, ölen eşin çocukları da varsa bu durumda eş kalan mirasın 1/8'ini alır, kalan miktar çocuklara tarif edilen kadına verilenin iki katı erkeğe verilmek üzere pay edilir.
Eşlerden herhangi biri varsa, çocuk ve baba yoksa, kardeşleri varsa erkek ve kız kardeş varsa 1/6 kardeşlere, 1/6 anneye, kalan miktar da eşinedir?
Eğer kardeşler birden çok kızlar ve erkekler ise bu durumda kalan mirasın 1/3 oranında eşit olarak bölüşürler. 1/6 anneye ve kalan miktar da kalan eşe kalır. Burada unutulmaması gereken eş çocuksuz ve babasız ise erkek el mirasçıysa kalan mirasın yarısını, kadın eş kalmışsa kalan mirasın vasiyet ve borcun düşülmesinden sonra 1/4'ünü alır.

Nisa 176 eşlerin, çocukların ve babanın olmadığı bir mirasın paylaştırılmasından bahsediyor.

Ölen kişilerin çocuğu, babası ve eşi yoksa bir tek kız varsa 1/2 kız kardeşe, kalan miktar 1/2 oranında anneye kalır.
Ölen kişinin kız kardeşi yoksa, sadece anne varsa kalan mirasın tamamı anneye aittir.
Ölen kişinin kız kardeşi ikiyse bu durumda mirasın vasiyet ve borcun düşülmesinden sonra 2/3'ü kız kardeşlerinin, 1/3 oranı da anneye aittir. Eğer kardeşler dişili erkekli ikiden çoksa yine mirasın 2/3 oranında erkeğe dişinin iki hissesi olarak bölüştürülür. Kalan 1/3 hisse anneye ait olur. Yine bunlar vasiyet ve borcun düşülmesinden sonradır.
Yani:
  1. Ölenlerden geriye kalanlardan mirasa hak sahibi olanlar, çocuklar, eşler, anne, baba, ve kardeşlerdir.
  2. Çocuklar ve eşlerden eğer birisi varsa, kalan miras sadece çocuklar ve eşler arasında pay edilir.
  3. Ölen eşlerden eğer babası ve çocuğu yoksa, sadece anneleri varsa o zaman kardeşlere de miras düşmektedir.
  4. Baba ve anne varsa eş ve çocukları da yoksa sadece mirasa baba ve anne hak sahibidirler.
  5. Koca ölürse ve çocuğu yoksa kadın eş, mirasın 1/4'üne hak sahibidir. Eğer çocukları varsa mirasın 1/8'ine hak sahibidir. Geri kalan miktar çocuk yoksa anne ve babaya, varsa diğer çocuklar mirasa dişiler bir erkekler iki hisse olarak paylaşırlar.
  6. Sayılanlar içerisinde mirasa hak sahibi olan bir tek anne varsa, mirasın tamamına anne sahip olur. Eğer bir tek kız veya erkek kardeş varsa mirasın tamamına bir tek erkek veya kız kardeş sahip olur.
  7. Baba, eş ve çocukların olmadığı zamanda kardeşlere ancak pay düşmektedir.
  8. Eş, baba ve çocuklar olmadığı zaman kardeşlerden erkek olanlara dişinin iki hissesi kadar düşmektedir.
  9. Eğer eşlerden biri hayattaysa çocukları ve babası da yoksa kız kardeşler ve erkek kardeşler 1/6 oranında hisseye sahip olurlar.
  10. Miras bölünürken mutlaka vasiyet ve borçların düşülmesinden sonra olması gerekir.
Yani bir hata yok.

bunlar sınırlardır
Hemen bir sonraki ayette bunların sınır olduğu da söylenir.

"Bunlar Allah'ın sınırlarıdır." (nisa, 4/13)

Hz. Aişe'nin yaşı.

Hz. Aişe henüz Hz. Muhammed'le evlenmeden önce cübeyir bin Mut'im ile nişanlanmıştı. Mut'im Hz. Aişe'yi oğluna almakla evine İslam'ı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu bekir, İslam'ı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre bu nişan, İslam'ın alenen duyurulmasından önce olması gerekir. Bu olayda yine Hz. Aişe'nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir.

Yani değil Hz. Muhammed'le nişanlanıp bir yıl sonra evlenmesi, daha önce evlenecek çağa gelmişti, nişanlandı, zamanla İslam tebliği yayılınca Hz. Ebu Bekir'in Müslüman olması bu işi bozdu. Daha sonra da Hz. Muhammed onunla nişanlanıp bir yıl sonra da evlenmişti. Hz. Aişe peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında ise 27 yaşındaydı. Buradan sonuçla evlendiğinde yaşı 17 veya 18 olması gerekir.

Hz. Aişe'nin kız kardeşi esma, hicret esnasında 27 yaşındaydı. Aişe'den on yaş büyüktü. Hz. Aişe de, Esma'dan 10 yaş küçük olduğuna göre, hicrette 17 yaşındaydı: Aişe evlendiğinde ise Esma'nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişe'nin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu sonucuna varılır. (hatemü'l enbiya Hz. Muhammed ve hayatı, Ali himmet berki, Osman keskioğlu, s. 210)

Vallahi hocam uzun uzun yazınca acaba ben mi saçmaladım diye düşündüm ama yok yani her şeyi uzun uzun yazmışsınız ortada sonuç yok. İlk konuda yumurtadan falan bahsetmişsiniz sonra aynı anda falan yaratmış demişsiniz ama böyle bir durum yok. Birçok ayette yeri, göğü ve ikisi arasındakileri 6 günde yarattık diyorken. Fussilet 9, 10, 11 ve 12'de toplayınca 8 yapıyor. Yani aynı anda yaratma gibi bir durum yok. Ayetleri tekrar okuyun. Ayrı ayrı bahsediyor. Yeri 2'ünde göğü 2 günde onların arasındakileri 4 günde yarattık diyor. Nisa suresi ayetlerinde ise "nisa 11'de eşler olmadığı zaman mirasın nasıl pay edileceğini anlatıyor.", bunu nereden yola çıkarak buldunuz bana da anlatabilir misiniz? Hz. Aişe olayında ise ben orada ne güzel hadis vermişim Hz Aişe'nin kendi dilinden 9 yaşındaydım evlenirken diyor. Siz yok o o zaman şu yaştaydı bu bu yaştaydı demek ki aişe 17 yaşında diyorsunuz. Alın buyurun bakalım kaç yaşında imiş Hz. Ayse r.a.
 
Göklerin yani atmosferin yaratılmasının ne zaman başlayıp ne zaman bittiği Kuran'da belli değildir. Sadece süresi verilir, yani iki gün. Bu demektir ki göklerin yedi gök halinde düzenlenmesi yeryüzünün oluşmasının yani iki günün sonunda da başlamış olabilir bundan bir müddet sonra da başlamış olabilir. Fakat göklerin yedi gök halinde düzenlenmesi iki gün sürmüştür, yani toplam dünya'nın yaratılışının kabaca üçte biri kadar sürmüştür. Bu iki günlük süre göklerin toplam ömrü de değildir. Tabakalar halinde yaratılma süresidir.

Ayetleri dikkatli okuyun hocam.

nisa 11: "Allah size çocuklarınız hakkında öğütte bulunuyor. Erkek, kadının iki katı pay alır. Mirasçılar sadece kadın olup iki kişiden fazla iseler terekenin üçte ikisi onlarındır. Çocuk sadece bir kadınsa terekenin yarısı onundur. Ölen kişi ardında çocuk bırakmışsa, ana ve babasının her birisine altıda bir düşer. Çocuğu yok da kendisine sadece ana ve babası varis oluyorsa bu durumda annesine üçte bir pay düşer. Kardeşi varsa bu durumda annesine altıda bir düşer. Tüm bu paylaşma oranları, ölenin yaptığı vasiyetten ve borçların ödenmesinden sonra gelir. Analarınız, babalarınız ve çocuklarınızdan hangisinin size daha yararlı olduğunu bilemezsiniz. Bu Allah'ın yasasıdır. Allah bilendir, bilgedir."

Nisa 12: "çocukları yoksa, hanımlarınızın bıraktığı mirasın yarısı sizindir. Çocukları var ise, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bu pay, borçlarının ödenmesinden ve yaptıkları vasiyetteki payların dağıtılmasından sonradır. Çocuklarınız yoksa bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Çocuklarınız varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Bu pay, borçlarınızın ödenmesinden ve yaptığınız vasiyetteki payların dağıtılmasından sonradır. Miras bırakan erkeğin veya kadının, çocuğu ve eşi olmayıp bir erkek veya bir kız kardeşi var ise bu durumda herbirine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler, üçte biri paylaşırlar. Bu paylaşım vasiyetteki payların dağıtılmasından ve borçların ödenmesinden sonra uygulanmalıdır ki kimseye zarar verilmesin. Bu, Allah'tan bir vasiyettir. Allah bilir, şefkatlidir."

Nisa 176: "sana danışıyorlar. De ki: ‘allah size eşsiz ve çocuksuz olan kişinin mirası hakkında şu hükmü açıklıyor: Ölen erkeğin çocuğu olmayıp bir kız kardeşi varsa, bıraktığı mirasın yarısı kız kardeşinindir. Fakat, (ölen kişi) çocuğu olmayan kız kardeşse, erkek kız kardeşinin mirasının tamamını alır. Varisler iki kız kardeş ise, bırakılanın üçte ikisi onlarındır. Kardeşler, erkeklerden ve kadınlardan oluşuyorsa, erkeğe kadının iki katı kadar pay verilir.' şaşırmamanız için Allah size böylece açıklıyor. Allah her şeyi bilendir."

Edit:

nisa 13-14: işte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve onun resulüne itaat ederse Allah onu, altından nehirler akan cennetlere, orada sürekli kalıcılar halinde, sokar. İşte bu, en büyük başarıdır. Kim de Allah'a ve onun resulüne isyan eder, Allah'ın sınırlarını da aşarsa, Allah onu, içinde sürekli kalıcı olarak ateşe sokar. Artık onun için yere batırıcı bir azap vardır.

Burada Allah'ın sınırları olarak verilen kelime hududullah olarak geçiyor. Allah'ın belirlediği hudutlar yani sınırlar. Yani diyor ki bunlar sınır değerlerdir, birbirinize haksızlık etmemek için bu sınır değerleri aşmayın. Evet erkekler mirasta kendilerini tam hak sahibi gördükleri için kendi oranlarını artırmak isteyebilirler, bu durumda kızların oranı düşecektir. Sınır demek en son verilebilecek rakamlar demektir.

Attığınız kaynak 612 yılında doğdu diyor, bazı kaynaklar Hz. Aişe 610'da Müslüman oldu diyor, İslam ansiklopedisi'ne göre 614 yılında doğmuş. Kesin bir kaynak yok elimizde. Bu konuda hadis kitaplarında geçen birkaç rivayette yaşının dokuz olduğu söylenmesine rağmen Hz. Aişe'nin evlenme yaşının 17-20 olduğuna dair hadis kitaplarında onlarca delil de vardır. Öyleyse bu rivayetler birbiri ile çelişir ve yaşının 17-20 olduğuna dair delillerin çokluğuna bakarak bu yaşta olması daha makul kabul edilir.

Hocam Hz. Aişenin 17-20 yaş arasında olduğuna dair bahsettiğiniz gibi "onlarca delil"den birkaç tanesini yazabilir misiniz? Ben size sahih hadis kaynağı olan Buhari'den bir hadis verdim. Umarım sizde oradan buradan bilinmedik sitelerden yazı paylaşmazsınız. Ayrıca Hz.Aişenin yaşının küçük olduğu ile ilgili tek bir kaynak yok. Buyrun
Kendinizde araştırabilirsiniz. Wikipedia'da yazdığı gibi. Doğumu 613 yılının sonları veya 614 yılının başları olarak biliniyor. Öyle mutlak bir gizem yok yani. Ya 613 sonu ya da 614 başı. Her türlü yaşı evlenmeye ve gerdeğe girmeye asla müsait olmuyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı