Bu kadar vergi kime gidiyor?

Konu dışına çakacağım ama baştaki partinin liberal olduğunu pek sanmıyorum. Ne kadar kısıtlama varsa bunların döneminde geldi. Tweet atmak bile 7 yıldan başlıyor...

Mesela bir kısmını da Diyanet yiyor. Bana göre sadece camiye gidenler vergi vermeli. Ben niye Diyanet için vergi veriyorum ki? Bana ne?

O yüzden gaza gelip Tweet atmamak gerekiyor, çünkü derdini anlatamazsın 🤠
 
Halka gidiyor.. Yalan değil. Şöyle açıklayayım;

İdeal şartlar altında bir topluluk düşünün. Toplumdaki bireylerin her birisi toplumda işgal ettikleri yer kadar katma değer eklerler ve aynı zamanda tüketici konumuna da düşerler. Bunun için de o topluluğun ortak kasasına bir katkı payı öderler (vergi). O ortak kasa da bu toplumun var oluşundan gelen ortak ihtiyaçları karşılar. Sistem basit di mi?

Bize bakalım. Eski bir veri ama, 5 yıl önceki bir istatistiğe göre küçük - orta işletmelerin %94'ü vergi beyanında ya bulunmuyor ya da vergiden muaf olacak kadar az beyanda bulunuyor. Büyük işletmeler (holdingler vs) çok büyük vergi indirimleri ve muafiyet harcamaları ile komik rakamlar ödüyorlar. Çoğunlukla bütün mal mülkleri vergi indirimli. Bir otel sahibi şahsi kullanımı için Ferrari alıp "bunu yağlı müşterileri tavlamak için aldım, işletmemde kullanacağım" diyor, vergisini düşüyor. Evrak sahteciliklerine girmiyorum bile.

Ama bir beyaz yakalı aldığı kıçı kırık Renault araba için gayet ederinin 2.5 katı vergiyi paşa paşa veriyor. Haliyle bu beyaz yakalı da, günün birinde holding sahiplerinin vergi ödeyeceği bir Türkiye hayali kurmuyor. Kendi işletmesini açıp vergisiz Audi alacağı günlerin hayalini kuruyor.

Ana konuya dönelim. Ülkenin vergi gelirlerinin %95'i dolaylı vergiler. Yani yapılan iş ve değer üzerinden değil, belirlenmiş mecburi tüketim maddeleri üzerinden alınan vergiler. Bir ülkenin kalkınmışlığı hesaplanırken vergi toplama kriteri de ele alınır. Burada "dolaylı vergi/ dolaysız vergi " oranı belirleyicidir. Dolaylı verginin varlık amacı ithalat / ihracat dengesizliği varsa bunu dengelemektir. Fazlası, ülkede yolsuzluk olduğuna işaret eder. Baktığınız zaman bizde dolaylı vergi %94, asıl vergi %6. Tam tersi olması gerekiyor.

Peki paralar halka gidiyor dedik. Birden bire bu ülkeye akıl almaz paralar gelse, atıyorum altımızda altın ve petrol rezervi çıksa ve bir kaç iyi yönetici gelip dünyaya kafa tutup tüm dengeleri değiştirse, ardından "nasılsa düze çıktık" diyip dolaylı vergileri kaldırsa ve düzgün bir vergi beyan sistemi getirse. Vergi kaçıranları da bir bir cezalandırmaya kalksa. Ne olur sizce? Cevap: halk ilk seçimde bu yeni gelen hükumeti devirir.

Çünkü bu halk bu aitlik ve vefalılık sistemini benimsemiyor. Bu, ancak eğitimle küçük yaşta edinilebilecek bir şey. Devlet, yönetim, topluluk, vergi gibi kavramların dolu dolu öğretilmesi gerekiyor önce. Halk, lokal duyguları ve örfleri doğrultusunda ilerlemek istiyor. Çünkü halk dolu dolu olarak dini, gelenekleri, ataerkil ve babadan görme davranış kültürünü ağırlıklı olarak öğreniyor. Evrensel temalı kavramları çok almıyor. Tarih bilgisi Osmanlı zamanındaki dini hayata dair, tüm fikirleri bu şekilde şekilleniyor. Vergi düzeni, bir işi yapıp hayatının parçası haline getirmek yerine "5 senede voleyi vuralım" şeklinde yaklaşan halka çok Batılı kalıyor. Bir azınlık ne kadar Avrupai ve Avrupalı olma hayalini kursa da (ezici) çoğunluk halk Orta Doğu kültüründen devam etmek istiyor.

O yüzden gelen politikacılar da yerlerini korumak için halkın önem verdiği şeye önem vermek zorunda. Sonuçta halkı temsilen varlar. Bir de güçlerini korumak istiyorlar. Sonuçta o siyasetçi de aynı halkın egosunu ve davranış kültürünü benimsiyor ve bu coğrafya kültüründe güç (haklı ya da haksız) kavramı önemli ve egoist bir olgu.

Sonuçta alınan bu vergiler de hiç kullanılmayacak askeri harcamalara (düzenli ordu ve zorunlu askerlik ülkeler üzerinde maddi bir yüktür), diyanete vs gidiyor. Diyanet, Halk buna önem veriyor diye var. İnanın, halkın %99'u dini şeylere değil (uç örnek olsun diye diyorum, dinle karşılaştırdığımı sakın düşünmeyin) sekse önem verseydi bu sefer vergiler devlet eliyle açılmış sex shoplara giderdi.

Yani değişmeyen, örf ve kültürü üzerinde aynı kalmak isteyen bir halka yönetici olacaksanız bunu kullanırsınız. Doğrunun, iyinin, güzelin, geleceğin peşinden koşmazsınız. Yoksa oy ve otorite alamazsınız. Onun yerine bu "değişmek istemezliği" benimser, kaynaklarınızı buna yönlendirir, arzu ettiğiniz oyları ve zaferleri böyle alırsınız.

E tabi bu döngüde artan paralarla da kendinize bir saray yaparsınız :) Sahibi olduğunuz gücü göstermek ve "bu güç bizim uyumumuzdan geliyor" demek en büyük hakkınız.

Sistem basit:
1) Güçlü ol, bunun, tadını çıkar.

2) Halkı elleme, onlara doğruyu göstermek yerine "siz zaten doğrusunuz, ben de bu gördüğünüz gücümle sizi temsil edip savunacağım" de.

3) Tam yetkiyi al, 1. adıma geri dön, daha da güçlen. Bu arada da ülke işleri için istediğin vizyonu güd. Çok da şey yapma ama. Takip edecek halk yok ortada. Okuyan nüfusun %90'ı kayıp. Ar-Ge yapacak halin yok. Sen aliexpress'e odaklan.

4) Vicdanın rahat olsun. Çünkü 80 milyonluk bu ülkede biliyorsun ki, erişkin tayfadan kim senin yerinde olsa %99 aynısını yapardı. %1 mi? Boşver onu, sen çoğunluğun temsilcisisin. İşte demokrasi :)
 
760 ABD Doları eşittir
4.327,65 Türk Lirası Vergisiz fiyatı 4.327 TL.

Vergiyle birlikte ;

8699 Lira

Bir telefon kendimize alıyoruz bir telefonda devlet beyefendiye alıyoruz. Ülkeye bak üretenden daha fazla kazanıyor vergilerle birlikte.

HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ HARAM OLSUN..
 

Dosya Ekleri

  • sfdsdffds.png
    sfdsdffds.png
    15,1 KB · Görüntüleme: 42
  • gfgf.png
    gfgf.png
    12,6 KB · Görüntüleme: 49

Yeni konular

Geri
Yukarı