telefonunugoster
Centipat
- Katılım
- 2 Temmuz 2022
- Mesajlar
- 929
- Çözümler
- 1
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
@T21 @Oreki @The Virtuoso
Açıklama:
Türk ceza kanuna göre, melekeleri zayıf ya da olmadığına dair amereler gözlemlenen kuvvetli şüphe bulunan vatandaşlar hakkında dava açılır.
Davalı taraftan savunması istenir, ispat istenir heyet raporu istenir, heyet/kurul toplanır incelemeler yapılır, davalının akli melekelerinin yerinde olup olmadığına akıl zayıflığı yada benzerin bozukluklardan mustarip olup olmadığına bakılır, bu bozukluklardan dolayı da hakları sınırlanmalı mı yoksa sınırlanmamalı mı bir karara bağlanır.
Bu da mahkemeye sunulur ve karar neticesinde vatandaşın cezai ehliyeti var mı yok mu bir sonuca bağlanırdı, Varsa cezai ehliyeti cezai yaptırıma uğrar yoksa da ruh ve sinir hastalıklarında bir psikiyatr tarafından müşahedeye alınırdı.
Müşahedeye alındıktan sonra şu şekillerde sınırlanırdı.
Topluma etkileri :
Günümüzde de insanların adım başı her yerde akli melekelerinin olmadıklarına dair kuvvetli şüpheler uyandıracak davranışlarda eylemlerde bulunup bunu da içselleştirmesi, bir zihniyet halini alması da düşünülünce?
Not : Rosenhan deneyinden hareketle bir akıl hastasının teşhis edilip edilemeyeceğinden ziyade, kamuda halka açık şekilde akli melekesi olmadığını gösterir davranışlar ve eylemler sergileyenlerin cezai yaptırıma uğradığı bu davalarda?
Sizce bu davalar milyonlarca insana açılması gerekmez mi?
Açıklama:
Türk ceza kanuna göre, melekeleri zayıf ya da olmadığına dair amereler gözlemlenen kuvvetli şüphe bulunan vatandaşlar hakkında dava açılır.
Davalı taraftan savunması istenir, ispat istenir heyet raporu istenir, heyet/kurul toplanır incelemeler yapılır, davalının akli melekelerinin yerinde olup olmadığına akıl zayıflığı yada benzerin bozukluklardan mustarip olup olmadığına bakılır, bu bozukluklardan dolayı da hakları sınırlanmalı mı yoksa sınırlanmamalı mı bir karara bağlanır.
Bu da mahkemeye sunulur ve karar neticesinde vatandaşın cezai ehliyeti var mı yok mu bir sonuca bağlanırdı, Varsa cezai ehliyeti cezai yaptırıma uğrar yoksa da ruh ve sinir hastalıklarında bir psikiyatr tarafından müşahedeye alınırdı.
Müşahedeye alındıktan sonra şu şekillerde sınırlanırdı.
- Oy kullanamaz, seçemez ve seçilemez.
- Üstüne taşınır taşınmaz varlık bulunduramaz, mevduat sahibi olamaz, hat açamaz, gözetmeni altında yaşamaya mahkum olurdu.
- Bir suça karışırsa da, cezai sorumluluğunu gözetmeni üstlenirdi.
- Nihai karardan sonra da suça karıştığı durumlarda gerisin geri bir daha gözetmen imzasıyla çıkarılmamak üzere ruh ve sinir hastalıklarına müşahedeye gönderilirdi.
- ... ve benzerleri
Topluma etkileri :
- İnsanlar, kamuda toplum içinde aşırılıklar davranışsal bozukluklar eylemsel bozukluklar icra etmekten sergilemekten çekinirdi imtina ederdi.
- Dikkat çekmek , gelir elde etmek, ünlü olmak tanınmak ve benzeri gerekçelerle absürt davranışlardan bozukluklardan akli melekesi yok zannı uyandıracak kuvvetli şüphe uyandıracak davranışlarda bulunmazlardı.
- Davalılar mahkeme esnasında farkına varıp, arkadaşlarla şakalaşıyorduk arkadaşlarla eğleniyorduk gibisinden savunmalar yaparlardı, çünkü aklı melekesi yoktur damgası yemek bütün hayatlarını karartırdı tıpkı cezaevine girmek gibi.
Günümüzde de insanların adım başı her yerde akli melekelerinin olmadıklarına dair kuvvetli şüpheler uyandıracak davranışlarda eylemlerde bulunup bunu da içselleştirmesi, bir zihniyet halini alması da düşünülünce?
Not : Rosenhan deneyinden hareketle bir akıl hastasının teşhis edilip edilemeyeceğinden ziyade, kamuda halka açık şekilde akli melekesi olmadığını gösterir davranışlar ve eylemler sergileyenlerin cezai yaptırıma uğradığı bu davalarda?
Sizce bu davalar milyonlarca insana açılması gerekmez mi?
Son düzenleyen: Moderatör: