Çocukluğunuz nasıl geçti?

Bazen çocukluğuma dönüp bakıyorum, nasıl dayanabildiğimi bilmiyorum. Bir hayat kadınının istenmeyen çocuğu olarak yanlışlıkla doğmak, fiziksel işkenceler, bir eşya gibi 3 aile değiştirmek, gene bir eşya gibi yeni aile tarafından alınırken kalite kontrolünden geçmenin gurur kırıcılığını yaşamak, çoğu zaman atarlı olmamdan dolayı yediğim dayaklar, son ailede babam olması gereken adam tarafından bir nefret objesi olarak görünmek...

Çok kötüydü çok. Şu anda hayatımdan memnunum, 15 yıldır herkesten bağımsızım, zaten son aileden de sürgün edildim onların bana çizdiği kariyer yolundan gitmeyeceğimi söylediğimde. 16 yaşındayken üvey aileme onların lafını dinlemek istemediğimi, özgür olmak istediğimi söyleyince direkt kapının önüne kondum. Neyse ki hem para kazanmayı biliyordum hem de bana sorumluluk ve iş veren, ihtiyaçlarımı karşılayan başka iyi insanlara denk geldim ve çok zor geçen 9 yıllık eğitim + iş hayatından sonra istediğim düzeni kurdum. Yaşadıklarıma rağmen şu anda inanılmaz derecede rahat ve sorumsuz bir hayat yaşayan, gelecek kaygısı kalmamış olan biri olarak yaşamaya devam ediyorum. Çok zorluk çektim, çok çalıştım ama artık mutluyum.
Hocam bildiğiniz hayata cehennem modunda başlayıp kapitalist lider seviyesine gelmişsiniz helal olsun.
 
Benim ki maddi açıdan ve diğer koşullar açısından iyi geçti fakat okul ve sosyallik anlamında baya kötüydü bir aralar. Ben ilkokulda fazla konuşkan biri değildim. Nedeni ben derslerde ve boş zamanlarda kendi kendime makine tasarladım. Benim çok ilgimi çekerdi bu tarz şeyler uzay ve makine. Yaptığım şeyleri arkadaşlarıma anlamıyordum çünkü beni anlamayacaklarını vs. sanıyordum. Dışlayacaklarını vs. Bu nedenle sürekli içime kapanık oldum ilkokulun sonuna kadar. Sınıf öğretmenimle göz göze gelemezdim çoğu zaman. Sonra ortaokula başlarken kendi kendime "X, sen insanlarla sosyal bağ kuramıyorsun. Kendine bir çeki düzen ver." moduna girdim. O dakikadan sonra zaten bir anda yeni bir davranış sistemine geçtim. Artık arkadaşlarımı gözlemleyip herkesin bir profilini oluşturdum. Nelerden hoşlanırlar şakalaşmaya cevapları ne olur diye düşünmek vs. Sonrasında zaten bir daha hiç ödev yapmadım. Çünkü arkadaşlarımla aram iyi olduğu için ya ödevlerimi kız arkadaşlarıma yaptırırdım ya da karşılıklı anlaşmalar. Bir anda sessiz çocuk mafya olmuştu. Dışlanma sorununu böyle çözmüştüm. Zaten lisede kendimi aşmış durumdayım sosyal anlamda. Bu sayede algoritmik düşüncem baya gelişti diyebilirim. Keza sosyal mühendislikte. Şimdi artık kendi başıma para kazanabilecek seviyedeyim. Hayat çok garip. Aynı bir su değirmeni.
 
İlkokuldan itibaren dershane okul ev üçgeninde, hafta sonları TV8'de Premier lig izleme hayaliyle, yeni PC hayalleriyle ve ders çalışarak.
 
Güzel çocukluk geçirdim, mutluydum. "Mutlu(ydum)"
Teknoloji bağımlı olacak kadar yoktu, koca gün misket, top oynayıp eve gelince yemekten sonra GTA San Andreas oynardım. Güzel arkadaşlarım vardı, derdim yoktu, başarılıydım.
8. Sınıfa kadar bu böyle sürdü, özellikle 7 ve 8. sınıf günlerim muhteşemdi. Hoşlandığım kızla çok yakındım, bitişiktim. Sonra o okul değiştirdi, ben arkadaşlarımı bırakıp liseye geçtim. 3 Okul değiştirdim. Hiç yakın arkadaşım olmadı, ortaokuldan kalan 3-4 kardeş gibi arkadaşımla idare ediyorum. Haftada bir toplanıp 30km ötedeki köye gidiyoruz yürüyerek. Hem yürüyüş, hem muhabbet.
Sagopa Kajmer, Kurtlar Vadisi, Technopat Sosyal, ailem ve 3-4 arkadaşım yaşama nedenlerim diyebilirim. Onlar olmasa bomboşum. Gerçekten bomboş.
 
Son düzenleme:
Çok şükür. Maddi sıkıntım var ama çok şükür. Hala çocuğum bu arada. İlkokuldayken ne oynardık. Şişenin içine taş koyar gene oynardık. Hele bu yıl resmen her teneffüs maç yapardık. Öfff... Kötü yaşadıklarım da oldu elbet. Mesela bir ara 1-2 sene elektrik yoktu borçtan dolayı. Annem kurban bayramında etleri kurutuyordu. Ödevlerimi sabah yapıveriyordum. Mum ışığında yaptığım da oldu. Löküs vardı. Hele dörtteyken ne kitap okumuştum. 15 Temmuz'dan haberim yok, başkalarından duymuştum. Camide hocadan falan... Şuan 7'deyim. Bu sene 8. sınıfa geçiyorum.
 

Geri
Yukarı