Değişik hikayeler yazın


Evet bazen bana da öyle saçma istekler geliyor. Neyse ki hiçbirini yapmadım yoksa arkadaşımız kalmaz.
S ve J'nin kadim dostluğu çok eskiye dayanır. Bir gün uzak dünyada eski zamanlarda birbirine rakip iki köy varmış. Bir köyde S ve ailesi, diğer köyde J ve dostları varmış. Bir gün iki köy arasındaki gerginlik giderek artmış. Öyle ki bu iki köy arasında ev, bahçe yakmalara kadar uzamış. İlk köyden yani S nin yaşadığı köyden bir kişi J'nin yaşadığı köye gelmiş. Bu duruma bir son vermeye çalışmış. Fakat J'nin yaşadığı köydeki halk S'den gelen kişiyi idam etmiş. Bunun üzerine J'nin yaşadığı köy savaşa hazırlanmış. İki tarafta birbirlerinin köyüne ajanlar yollamış. Savaş günü gelip çattığında ise S ailesinin adına savaşa gitmeye karar vermiş. J ise dostlarıyla çarpışmaya karar vermiş. İlk saldırıyı S'nin yaşadığı köy yapmış. J'nin dostlarından bir tanesi ise bu saldırıda ölmüş. J ve arkadaşları onun için bir cenaze bile hazırlayamamışken saldırıya geçmeye başlamış. Savaş 1 hafta sürmüş. İki köy de fazlasıyla zararda çıkmış. Kazanılanlar ve kaybedilenlerin arasında açık bir ara olduğu bu savaşın son damlaları gelmiş. J bir arkadaşı ile kalmış. S ise ailesini korumak adına hala hayattaymış. İki tarafta dinlenirken J arkadaşıyla konuşmaya başlamış. Arkadaşı " Bu savaşı saldırarak veya savunarak kazanamayız. İki tarafın da anlaşması gerekiyor." demiş. S ise ailesiyle konuşmuş ve J'nin arkadaşının önerisinde bulunmuşlar. Ertesi gün savaşın bitmesi gereken gündü. Bir taraf galip olacaktı. Fakat J öne çıkarak iki köy arasındaki savaşta yüksek seslerle bağırmaya çalışmış. "Savaşı bitirelim dostluk kuralım!" fakat kimse onu duymak istememiş. S ise J'nin çığlıklarına karşılık vererek ona katılmış. Savaşta iki köy de farklı köylerden iki kişinin beraber olduğunu görünce savaşı durdurmuş. Onların seslerine kulak vermişler. İki köy de verilen kayıplardan muzdarip olup savaşı bitirme kararı almış. J dostları anısına S'nin olduğu köye bir anıt yaptırmış. Bu anıt bu savaşın unutulmaması için zaman boyunca orada kalmış. İşte böylelikle S ve J'nin kadim dostluğu başlamış.


S ve J'nin hikayesi bütün hikayelere bin basar.
images.jpeg
 
Küçükken bir gün arkadaşlar ile top oynarken top bahçeden dışarı bir kanalın içine girdi. E tabi topu atan şahıs ben olduğum için topu ben almaya giderken ilerde bizim arkadaşların torpil patlattığını gördüm. Topu bırakıp onların yanına gittik ve biraz torpil aldık. O zamanlar bizden 3-4 yaş büyük bir abi ise işten dönmüş, balkonda (en alt kat) koltukta uyuyor. Tabi buna torpili bağlayıp adama büyük bir korku yaşattık. Tabi bizi kalın, uzun bir sopa ile kovaladı ama🙂
 
Buraya değişik hikayelerinizi, komik anılarınızı yazabilirsiniz. Ben başlıyorum.

Tatilde cola almıştım, o Antalya sıcağında buzlu güzel kolamı yudumlarken bir arı geldi. Saldıran arılardan hoşlanmam ve bana saldıran bir arı olursa zaten neyse oraya girmeyelim devam edeyim kola bardağına yanaştı ve kenarına konan arı bana bakış atmasından sonra içebilir miyim abi der gibi baktı. Be nde içmesine izin verdim. Colayı içerken fotosunu çekip Instagram'a da attım. Neyse, arı gitti. Bu da değişik bir hikaye oldu. Niye yazdım, ben de bilmiyorum ama sizin de değişik hikayeleriniz varsa yazın.
(Bu arada otel her şey dahil idi ve öyleler. Colaya para vermedim)
Otobüs mola yerine girdi. Çıktık dışarıya bir amca bizim yanımıza geldi Çankırı otobüsü nerede, dedi. Ben sağ taraftan git diyorum kendisi inadıma sol taraftan gitti. Arkasından sesleniyorum, amca otobüs burada diyorum, ama dinlemedi beni. Bir de elimle işaret ediyorum.

Küçükken sakız çiğnemeye bayılırdım. Özellikle nane olanı. Yaşım 8 idi o zamanlar. 4-5 tane sakızı, ağzıma atıp uyumuşum. Bir kalktım, koltuğun her tarafı sakız olmuş. 🤣 Tam bir rezillik.
 

Geri
Yukarı