Dertlerinizi yazın, çözüm bulalım, muhabbet edelim

Tamam o zaman konuya sizleri bekliyorum.
 
Elektrikli ısıtıcım var, yanımda taşıyorum. Battaniye sakat, sonra depoda yangın çıkar benden bilirler. :D

Sanchez neredesin kanka, gel bir kahve içelim şu depoda, şansa bak tam da aradığımı buldum, 240 GB'lık SSD. :D

Dur bir dakika, tünel varmış depoda, giriyorum beyler, hakkınızı helal edin. :D
 
Forum da imla hatası yüzünden ceza aldım ve yazılanlara yanıt veremediğim için herkesten özür diliyorum. Türkçe konuşmayı bilsem de, yazmayı pek beceremiyorum ve burada ki yetkililer en küçük şeyde ceza veriyorlar. Ne yapayım forumu bırakıp Türkçe derslerine mi başlamam gerek? Cidden buna bir düzenleme getirilmeli. Anladık Türkçe takıntınız var fakat bu ülke de eğitim sistemi bu halde iken dört dörtlük Türkçe bekleyemezsiniz kimseden. Bu çok aşağılayıcı ve saçma bir durum.

Selam. 23 yaşında bölümüyle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve bu yüzden bırakan, (sadece kağıt üzerinde öğrenci) içinden heyecan duyarak herhangi bir şey yapmak gelmeyen,
şu anda 3. farklı antidepresanını kullanan ve psikoloğa düzenli olarak giden, bir yandan ekonomik yönden kendine destek çıkmak için parasını kazanmak isteyen ama dışarda onun için bir türlü uygun meşgale bulamayan ve bulmakta sıkıntı yaşayan, çocukluğundan beri kesin olarak bir hedefi olmayan, hatta son günlerde düzenli olarak gidebildiği gym' e dahi oldukça zor giden/ yer yer gitmeyen, yaşarken ölü olmaktan sıkılan bir bireyin derdi olmaz ki. Direk kendisi derttir zaten kendine.

Evet bu oldukça berbat bir durum, bazı insanlar başkalarının yaşadıklarını görmüyor ve umursamıyor, sürekli teselli edip, umursamıyorlar. Sana tavsiye verebilirdim fakat senin de bildiğin gibi pek bir etki etmeyecek, ama son zamanlar da öğrendiğim bir şeyi uygulamayı seçtim hayatımda. Anı yaşamak. Artık cidden sıkıntılarımı bir kenara bıraktım ve ne olacaksa olsun dedim. Geleceği düşünmekten yaşadığım sıkıntılar beni yedi bitirdi. Artık umursamıyorum. Denemeni tavsiye ederim, işe yarayacaktır.

Daha 14 yaşındayım, o kadar çok derdim vardı ki saldım gitti. Bu arada, para bir dert değil büyük konuşmayayım ama sağlığım ve diğer istediklerim olsun, param eksik kalsın. Beterin beteri var..

Dertlerinden bahseder isen sana yardımcı olabiliriz belki. Aynı zaman da para da dert, bu ülke de o kadar çok yoksul ve fakirlik içinde yaşayan insan var ki. Şu an yavaş yavaş durumum düzelme yolun da sayılır fakat ben de zamanında yokluk yaşadım, hem de varlık içinde yokluk. Çok detaya girmeyeceğim fakat cidden para da olması da olmaması da büyük dert olabiliyor. Tabi sağlık kadar değil.

Aylık 5000 TL evimin gideri var. Asgari ücretle çalışan vatandaşıma Allah kolaylık versin. Sen derdine dert mi diyorsun?

5.000₺ Gider olacak ne olabilir bir evde merak ettim doğrusu :D.

Oo. Beyler. Kestaneleri pişirdiniz mi? :D İyi gider bu saatte. ;)

Canım çok fena kestane çekti ya, daha bir tane kestane yemedim bu kış, imkan olmadı hiç :D.

  • Bu arada bu konuyu açarken bir kaç kişi ile muhabbet ederiz diye düşünmüştüm, konuyu açtıktan çok kısa bir süre sonra ceza aldım ve yazamadım fakat konu 1500 den fazla görüntülenme ve 100 mesaj almış, demek ki insanların böyle şeylere ihtiyacı varmış. Bu beni oldukça mutlu etti :)

Hocam benim sıkıntım spordan kaynaklı iki bileğimin de 6 ay arayla burkulması. :D
İlk burkulmayı 6 ay gibi bir zaman önce yaşadım ve gerçekten kırılacak derecede burkuldu ve hala ağrısını çekiyorum. Diğer bileğim ise arkadaşımın dikkatsizliği sonucu oldu. Ve ikisi de şiddetli burkulmalar olduğu için hem rahat hareket edemiyorum hemde zorlayamıyorum. Ha koşup oynayabiliyorum çok şükür ama derdim sayılır. :D
Spor hekimliğine gittim ve bir krem ve denge tahtası yazıp yolladı. İnşallah iyileşir. :)

Hemşire olarak sık sık bu durumlar ile karşılaşıyorum. Kısa vade de çok zorlarsan tekrar sorun çıkıyor fakat bir süre sonra tamamen iyileştiğin de sorun kalmıyor. İnsan vücudu çok nazik aslında bir bakıma. Bu da bir dert sayılır ve bunu benimle paylaştığın için teşekkür ederim :).

Hiç bir şeyi dert etmem. Çünkü kendimi her zaman en kötüsüne hazırlarım her şeyin. Kaybettiğim de daha az üzülmek ve kazandığım da daha çok sevinmek için. Genellikle umursamaz bir tavrım var. Pek bir şeyi kafaya takmam.

Böyle bir düşünceye sahip olmayı çok isterdim, şahsen çok fazla kaygı bozukluğum var yani her şeyi kafama takıyorum sürekli kötüyü düşünüyorum, en ufak şeyler bile dert gibi geliyor. Berbat bir durum.

Cidden bu düşünceni takdir ettim fakat çok fazla umursamaz olmak da iyi değil bence, sence?

Benim derdim klasik ama, ben aşka ve evliliğe inanan nostaljik bir insanım. Hayatımda sadece bir kişi olsun isterim. Ve 2 yıl bir kıza aşık oldum, kızla aralıksız her gün, saatlerce yazışıyorduk. Flört hareketlerinin neredeyse hepsini de yapıyordu. Buradan da size bir tavsiye bunların hepsini yapıpta ''kanka'' diyorsa geçmiş olsun. Ben tabi o zaman daha bir saf olduğum için kıza gönlümü iyice kaptırdım. Ve 1. yılda Ekim'in sonları Kasım'ın ortalarında sevgilisi olduğunu söyledi ve resmini attı. Böyle bir şoktan sonra kalbim de ciddi sancılar oluştu ama karakterim değişti, artık o kadar saf olmamaya çalışıyorum. Her neyse 1-2 hafta sonra da ayrıldılar, ve kendi kendime eğer teselli edip yanında olursam kendimi gösterebilirim ona dedim. Size yemin ediyorum aylarca kızın ağlayıp sevgilisini ne kadar çok sevdiğini dinledim. Ve ben bu sırada sınavlarım, sevgim, ve nefretimi aynı anda yaşıyordum. O kadar çaresizdim ki :). Azıcık hayalinizde canlanmıştır :). Bu şekilde bi ayrılıp bir barıştılar, tabi her seferinde sanki polis baskınına uğramış torbacılar gibi yüreğim ağzıma geliyordu. Ve bunlar olurken ben kıza sürpriz yapıp gecenin 8, 9'un da evinin önüne geldim, başka bir şehir, apartmanın önünde kışın ortasında kuzenim çiğ köftecide :D. Birinin zilini çaldım, tabi yabancı olduğum için güvenmedi kadıncağız. Dedim arkadaşımı ziyarete geldim lütfen söylemeyin, ta en üst kata çıktım ışığın da sönmesini bekleyip mesaj yazdım, bütün ailesi kapıya toplandı kızın, ki hepside beni tanıyor. Bir açtılar montun içinde ben. Ben ne güzel hayal kurdum kız kapıyı açacak beni görünce sarılacak diye :D. Kız elimi sıkıp hoşgeldin kardeşim demezmi :D. Ben de cidden kızın gönlü olmadığını anlayınca sürekli küsmeye çalıştım, küsünce aylarca yazmadım ama kız gene barıştı bir şekilde. Zaman geçti tabi aradan bende belli edeyim dedim ve ettim de. Kız da ''bu konuşma olmadı farz ediyorum'' dedi. Sonuç olarak 4 aydır konuşmuyoruz :D. Burada üzülecek bir şey yok, çok uyumlu olabilirdik dediğim için küçük bir hüzün var sadece ama onun seçimi sonuçta. Bunu yazmamın nedeni bu konuyu konuşacak kimsem olmadığı için yazdım. İnsan içinden atınca rahatlıyormuş :D. Düşüncelerinizi yazar mısınız?

Bu arada şuan ki derdim, asıl derdim, yine bir çıkmaz. 7 yıldır tanıdığım bir kız var, ve hiç o gözle de bakmadım. Kardeşimin sınıf arkadaşıydı. Biz bir kutlama için bir araya geldik. Ve orada gittiğimiz yere daha sonra seninle gelelim dedi. Bende işkillendim, ve sordum bir kaç gün sonra. O da ''ya çok tatlısın, ama dediğimi hatırlamıyorum'' dedi. Kız görseniz yanınızda sanki zorla tutuluyor gibi, gıcık değil havalı bir tip. Ve birisine yanık olduğunu da biliyorum. Kıza yakın davranmaya çalıştım, samimiyet kurdum. Ve bir tweet atarak, son sınıfta bir flörtü olduğunu söyledi. Ben şuan üniversite 1'de olmalıyım ama okul ile ilgili sıkıntılarım oldu ve şu an açık lisede gözüküyorum. Sanırım 11. sınıf olarak kayıtlıyım, önemli olan kredi olduğu için pek önemsemedim. Her neyse tabi bunları görünce stolklamayı, beğenmeyi kestim, kız daha önceden kesmişti zaten. Benim burada amacım abilerimden tavsiye almak. Pazartesi PTT'ye gitmeyi umuyorum. Sizce orada buluşmayı iptal mi edeyim flörtün varmış ayıp olur diyerek? Yoksa buluşup sarhoş edip ağzını mı arayayım? Yanlış anlamayın ha fesat bir şey yok ortada :D. Kız çok içmeyi sevmese de masaya oturunca freni patlamış kamyon gibi, müdahale etmezsen kusana kadar içen birisi. Ben pek sevmiyorum ondan ziyade.

Ben bir kızı 3 yıl sevdim ve ona söyleyemedim çünkü, kız sadece arkadaş kalmak istiyordu. Ondan hoşlandığımı belli ettiğim zamanlar bunu gözüme sokuyordu, biraz da benimle alakalıydı, çok fazla yakışıklı veya zengin değildim. Bunlara pek önem vermeyen birisi olsa da her kız gibi,daha doğrusu her insan gibi o da önem veren birisiydi. Onu çok sevdim ve hala da seviyorum, şu an karşımda görsem ona bağıra bağıra içimdekileri söylerdim. Yapamadım.. Pişmanım.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı