Dertleşelim

Biraz dertleşelim, belki birbirimizin derdine derman oluruz :(
Hiçbir şeyden zevk almamaya başladım. Temel sebebi de okul en yakın arkadaşlarımla yaz geldiğinde her gün takılıyorum ama okul bir açılıyor aramıza dağ girmiş gibi oluyor bilgisayardada sadece arkadaşlarım için takıldığımı fark etmeye başladım.
 
Hiçbir şeyden zevk almamaya başladım. Temel sebebi de okul en yakın arkadaşlarımla yaz geldiğinde her gün takılıyorum ama okul bir açılıyor aramıza dağ girmiş gibi oluyor bilgisayardada sadece arkadaşlarım için takıldığımı fark etmeye başladım.
Yanlışlıkla emoji attım, bildirim gitmiştir muhtemelen, kusura bakmayın.
 
Anlat dinliyorum.
Hayatımda hiç sevgilim olmadı, hep yalnız takıldım, asosyal oldum, ailem tarafından YANLIŞ bir şekilde büyütüldüm, annem babam sürekli baskı yaptılar. Sonuç: Çekinik, tipsiz, işe yaramaz bir insan, korkak, bir başarısı olmayan, başkalarının mutluluğuna özenen... İnsanları gereğinden fazla adam yerine koyup kendini hep geri plana atan biri. Sadece iyi insan olmak istemiştim, sadece saygılı olmak istemiştim, benim suçum içki içmediğim için mi? Kendimden başkasını küçümsemediğim için mi? Sevgilimle seks yapmadığım için mi? İnsanları gereğinden fazla adam yerine koyduğum için mi? Hayatta iyi kalpli olmak çok yanlış bir şey.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
23 nisan 2024'de benden ayrılan eski sevgilimi hala seviyorum. Bende çıkan kan enfeksiyonu vardı ve bunu kendimi acındırmak için söylememiştim. Bir süre sonra iş ciddiye binince helallik almak için yazdım. İlk başlarda geçmiş olsun bir ihtiyacın olduğu zaman maddi manevi buradayım demişti. Yaklaşık 3 hafta önce gece yarısı uzun yolda seyehat ederken beni takipten çıktığını ve çıkardığını gördüm. Tabii ki bir anda yapması gerçekten acı vericiydi. Yaklaşık 9 saat kadar yolum varken öğrenmesi daha kötü oldu tabii. Aradan günler geçti hala her gün hesabına girip takipçisi ve takip ettikleri artmış mı diye bakıyorum.

1 yıl olmasına 1 gün kala ayrıldı benden. Muhtemelen benim sorunumdu çünkü geçmişimde yaşadığım olayların çok fazla etkisindeyim hala daha. Bir olay olduğunda korkup kenara çekilmeyi çözüm sanan aptalın tekiyim. Onunla da tartışınca konuşmaktan kaçıp sürekli gidiyordum. Konuşmanın çözüm olacağına inanan birisi değildim. Konuşunca daha fazla tartışma çıkar, ayrılırız korkusu benim içimi fare misali kemiriyordu. Bu yüzden tartışma çıkınca sürekli gider ya uzun uzun LoL oynayıp kafa dağıtırdım ya da sert grupça bir boks antrenmanı yapar kendimi yorardım. İkinci ihtimalde çok fazla dudaklarım patladı, gözüm şişti, çok fazla nefesim kesildi. Bir acıyı bastırmanın yolunun daha fazla acı çekmek olduğunu öğrendiğim ortaokul zamanlarımdan beri bileklerimi gerek teneke kutu ile gerek anahtarlar ile sürekli hep çizdim. Geri geldi ellerim kanadı yeri geldi bandajla dolaştım. Benim yaşantımı kim ne yapsın abi? Kim geçmişime bakıp "Lan bu çocuk ne yaşamış?" desin abi? Herkes şuana bakıyor. Ama o öyle değildi. O çok özel birisiydi benim için. Eniştem öldüğü zamanda yanımda değildi belki ama izleri kapatmaya merhem gibiydi. Dedim ya geçmişimin izlerini hala taşıyorum diye, her tartışmada bu izler belli ediyordu kendini. Kendisi değişmem için çok çabalı Allah razı olsun kulakları çınlasın ve mutluluklar versin. Ancak değişemedim, olmadı yani. Her insanın bir dönem kırılma noktaları olur ya, benimkisi bu dönem ile başladı. Bu kızla ortak bir şehirde buluşup ilk kez elini tutmuştum. Annesiyle tanışmıştım, kardeşiyle tanışmıştım. Babasını gördüm ancak tabii ki babası ağır tavıra yattı arabanın içinden bana bile bakmadı. O da benim annemle tanışmıştı. Onun öncesinde yaşadığı yurda çiçek yollamıştım. Birisine aldığım ilk ve en anlamlı hediye oydu. Evet, bir çiçek. O zamanlarda benim haftalık harçlığım 100TL idi. Ben sırf o çiçeği alabilmek için 450 tl vermiştim. Ki daha eskisinde sırf ailemden para istemeye utandığım için gittim ben şehrimin en işlek parkında hayvanın girmeyeceği yerlerden gittim cam şişe toplayıp satıyordum yazın ortasında. O parktan her gün geçerken kendime küfürler ettiğim, aynı zamanda o anki durumuma karşılık kendime sözler verdiğim bir park orası. Okulda arkadaşlarımın ağzına bakıyordum. Utançtan kafamı yere eğiyordum. Ağzımın içi sulanırken açılmadı o ağzım. Neyse işte, aldım öyle böyle çiçeği. Çok mutlu olmuştu. Video attığında almak için aşağı koşarak nefes nefese kalmıştı. Çıktığında attığı videoda nefesi yarıda kesiliyordu çok güzeldi o anlar. Eve giderken bavulunda en az zarar göreceği yere saklıyordu. Seviyorduk ya birbirimizi. O da bana sweat, protein tozu falan almıştı. O burs alıyordu ben daha liseyim diye harçlık biriktiriyordum. Ayrıldıktan sonra çiçeği birine verip mutlu edeceğini veya atacağını söyledi. Akıbeti ne oldu gram bir fikrim yok.

Şuan ise gerçek anlamda duygusuz birisine dönüştüm. Kafamdakileri susturmak için spora gidiyorum. İstemsiz olarak gelişiyorum ve mutlu ediyor. Ancak artık kimi üzmüşsem umurumda değil hak etti diyorum. İnsanların hayatıma müdahil olmalarına gram izin vermiyorum. Özellikle hayatımda daha 1 yaşını doldurmamış mahlukatlar gelip beni yargılamasına gram tahammül edemiyorum o an tamam tamam diyip telefonu aldığım an engelliyorum. Kafam gerçekten çok rahat. Sevgilim yok. Duygularım ve hayatım tek bir çizgide gidiyor. İnişler çıkışlar oluyor ancak genele bakarsak az da olsa yükselişte o da spor gelişimim sayesinde ve dersler sayesinde. Dediğim gibi insanlara tahammül seviyemi azalttıkça kendime açtığım alanın rahatlığını yaşıyorum. Ruhuma mürekkep damladıysa çözümünün silgi değil o mürekkebi damlatan kalemle her yeri çevirmek olduğunu anlıyorum. Bu yüzden hala o eski sevgilimi seviyorum. Dönmesi için hala dualar ediyorum. Ben değiştim, bunu biliyorum. Ancak hayat şartları ve o da değişti bunu da biliyorum. Uzun zamandır böyle yazı yazmamıştım. Yaklaşık 15 dakikadır aralıksız yazıyorum. Eski anılar gözümde canlandı. Gözümden yaş geldi aktı vallahi yazarken. İyi dertleştim valla. İçim çok rahatladı, sağolasın dostum.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı