ProximusTwo
Megapat
- Katılım
- 30 Temmuz 2022
- Mesajlar
- 13.561
- Makaleler
- 13
- Çözümler
- 93
Liyakatlı kişi zaten kendisini kanıtlamıştır çalışmalarıyla, bilgisiyle vs. Buradan anlayabilirsin liyakatı. Ayrıca makamlardaki kişilerin liyakatlarını da halka açabilirsin, halk da denetlemiş olur. Demokrasi de var sonuç olarak.Teorik olarak utopik, kac mesaj sonra anlayacaksin bilmiyorum. LIyakati saglayanin liyakatli oldugunu saglayacak kisinin liyakati....
Herhangi bir ideolojiyi tam manasıyla sağlaman imkansız. Meritokrasiye özel bir durum yok.Belirli oranda saglarsin, butuncul anlamda tum devlet mekanizmasinin merit bazli olmasi imkansiz.
O yüzden ek ideoloji zaten. "Sadece liyakatlı olacak" diye bir şey söylemiyorum. Ahlaksız ve çıkarcı adamın yaptığı ahlaksızlıklar da zaten ortadadır, görünce makamını alırsın elinden.Egitim sistemini iyi olmasi liyakati otomatik saglamaz, yuksek egitimli insanlar da cok ahlaksiz ve cikarci tercihler yapabilir.
Meritokrasi ahlakı beraberinde getirmiyor. Bu bir problem. Aynı şekilde, herkese eşit egitim şartı sunamayacağından herkes eşit derecede işinde iyi olmayacak. Hatta bazıları iyi bile olmayacak. Gayet de cahil olacak. Bu da başka problem.O yüzden ek ideoloji zaten. "Sadece liyakatlı olacak" diye bir şey söylemiyorum. Ahlaksız ve çıkarcı adamın yaptığı ahlaksızlıklar da zaten ortadadır, görünce makamını alırsın elinden.
İyi eğitim ahlakı beraberinde getirir.Meritokrasi ahlakı beraberinde getirmiyor. Bu bir problem. Aynı şekilde, herkese eşit egitim şartı sunamayacağından herkes eşit derecede işinde iyi olmayacak. Hatta bazıları iyi bile olmayacak. Gayet de cahil olacak. Bu da başka problem.
Niye cevap verilmiyormuş? Şura yok mu? Ayrıca "cooperative"'den kastın nedir? Kâr amacı gütmeden mi hareket ediyorlar? İşi bilen kişi basit bir şekilde anlatır olayı, kafa bulandırmaz.Güç sahipleri eninde sonunda yozlaşmak zorunda. Dolayısıyla herhangi bir zümrenin, kişinin güçte tekel olmaması sağlanmalı. Meritokrasi buna cevap vermiyor. Demokrasi hiç vermiyor. Büyük şirketlerin ve güç sahiplerinin halihazırda cooperative bir şekilde hareket ettiği göz önüne alınırsa halk hiçbir şekilde bunları denetleyecek güce sahip olmayacak.
"Çıkıp toprağa, çimene basmadım" girdisi olmuş. Eğitim herkes için eşit olmayacak diyorum, iyi eğitim zart zurt diyorsunuz.İyi eğitim ahlakı beraberinde getirir.
Herkes kendi ilgi alanına yönlendirilirse hemen hemen herkes işinde iyi olur zaten.
Kapitalist dünyada "ahlak" beklentisi içindesiniz. Meritokrasinin salt olarak çözüm sunacağını düşünüyorsunuz. Lakin gücü eline aldıktan sonra ortaklaşa hareket oldukça olağan bir süreç. İş birliği derken kastettiğim buydu. İstediği kadar kalifiye olsun, süper bir eğitimden geçsin, ahlak denince akla gelenlerden olsun; güç, yozlaşıyı beraberinde getirir. Yozlaşmak ise iş birliği ile olur veyahut olmaz. İş birliği olağan bir süreç vs vs. Zaten yukarıda bahsettim.Niye cevap verilmiyormuş? Şura yok mu? Ayrıca "cooperative"'den kastın nedir? Kâr amacı gütmeden mi hareket ediyorlar? İşi bilen kişi basit bir şekilde anlatır olayı, kafa bulandırmaz.
Niye olmayacak? Meritokratik yönetimde aşağı yukarı herkes liyakat sahibi oluras eğitim de yüksek seviyeli olur hemen hemen herkese."Çıkıp toprağa, çimene basmadım" girdisi olmuş. Eğitim herkes için eşit olmayacak diyorum, iyi eğitim zart zurt diyorsunuz.
Böyle kişiler de tespit edilmeli diye söyledim zaten. Herkese eğitim yaramıyor dediğiniz gibi.Celal Şengör mesela. Ortalama bir Türkiye vatandaşından çok daha iyi şartlarda daha iyi eğitim aldığı konusunda anlasiyoruzdur sanıyorum. Lakin görüyoruz ki aldığı eğitim, ahlakı beraberinde getirmemiş. Tamamen sermayenin aydını olan, nabza göre şerbet veren, kulağına nasıl fısıldandıysa öyle konuşan biri.
Ne saltı? Ek ideoloji diyorum, siz salt diyorsunuz. Salt olarak çözüm sunmadığını, bir ideoloji ile desteklenmesi gerektiğini söylüyorum. Ayrıca demokrasi sağlam temellerle oturtulursa yozlaşma olmaz. Yozlaşma, tek makama büyük güç verirseniz olur. Gücü dağıtmanızı ve dağıtılan kişileri de liyakatlı seçmeniz gerektiğini söylüyorum.Kapitalist dünyada "ahlak" beklentisi içindesiniz. Meritokrasinin salt olarak çözüm sunacağını düşünüyorsunuz. Lakin gücü eline aldıktan sonra ortaklaşa hareket oldukça olağan bir süreç. İş birliği derken kastettiğim buydu. İstediği kadar kalifiye olsun, süper bir eğitimden geçsin, ahlak denince akla gelenlerden olsun; güç, yozlaşıyı beraberinde getirir. Yozlaşmak ise iş birliği ile olur veyahut olmaz. İş birliği olağan bir süreç vs vs. Zaten yukarıda bahsettim.
Mümkün değil. Herkesin liyakat sahibi olmasına giden süreçte mutlaka sınıf ayrımları olacak. Kars'taki çoban çocuğu ile İstanbullu gökten inme zengin Celal'in orijin noktası aynı olmayacak.Niye olmayacak? Meritokratik yönetimde aşağı yukarı herkes liyakat sahibi olursa eğitim de yüksek seviyeli olur hemen hemen herkese.
Bak işte dediğime geliyoruz. Sermaye aydını demiştim mesela. İliç'te maden raporu yayınlanmadan hemen önce şöyle bir açıklaması var:Böyle kişiler de tespit edilmeli diye söyledim zaten. Herkese eğitim yaramıyor dediğiniz gibi.
Haklısınız, burayı kaçırdım. Yani dediklerimden caymadım ama "salt" demem yanlış olmuş.Ne saltı? Ek ideoloji diyorum, siz salt diyorsunuz. Salt olarak çözüm sunmadığını, bir ideoloji ile desteklenmesi gerektiğini söylüyorum.
Ne meritokrasi ne de demokrasi yozlaşmanın önüne geçecek temellere sahip değil. Yukarıda anlattım.Ayrıca demokrasi sağlam temellerle oturursa yozlaşma olmaz. Yozlaşma, tek makama büyük güç verirseniz olur. Gücü dağıtmak ve dağıtılan kişileri de liyakatlı seçmeniz gerektiğini söylüyorum.
Yukarida konuşmuşsunuz, bitwise hoca da pek haz etmez Celal'den. Aslında sandığınızdan çok daha fazlası bu züppeden nefret ediyor.Celal Şengör hakkında bir tek ben böyle düşünüyorum zannediyordum.
Yav tabii ki taşradaki eğitimle İstanbul, Ankara gibi şehirdeki eğitim bir olmaz ama yine de yüksek seviyeli olabilir. İlla İstanbul düzeyi olacak diye bir şey yok. Temel ahlakı, sorgulamayı, temel hayatta kalma bilgilerini, temel fen ve matematik bilgilerini bir temizlik görevlisi bile bilirse bu zaten yüksek düzey bir eğitimdir onun yaptığı işe göre. Köy ensititüleri de böyle değil miydi? Avam tabakasına kadar yaymıştı dediğim eğitimleri.Mümkün değil. Herkesin liyakat sahibi olmasına giden süreçte mutlaka sınıf ayrımları olacak. Kars'taki çoban çocuğu ile İstanbullu gökten inme zengin Celal'in orijin noktası aynı olmayacak.
Onu engellemek de devlete düşer. Yozlaşmayı önleyen politikalar uygulayacaklar. Danimarkalılar, Lüksemburglular uzaylı değiller herhalde, bunu engelleyen politikalar vardır. Pek alakadar olmadığımdan detayına inmiyorum. Bu konuda liyakatı olan adamlar da bunu engellemeye bakar.Ne meritokrasi ne de demokrasi yozlaşmanın önüne geçecek temellere sahip değil. Yukarıda anlattım.
Hayır, tek makama güç vererek olmaz. Cumhurbaşkanı olur, şirket CEO'su olur, herhangi bir kanaat önderi bile olur. Mesela sıradan bir fabrika sahibi bile yozlaşabilir ki görüyoruz, bu oluyor. Zaten mevzu işçinin üzerine basmaksa (kapitalizm) patron default olarak yozlaşmış bir şekilde geliyor önümüze.
Gücü dağıtma meselesi de yine iş birliği kısmına geliyor. İş birliği yapacaklar ve daha güçlü olacaklar. Bu kadar basit.
Sizin savunduğunuz haliyle meritokrasinin sıkıntısı sınıfsal ayrimlara çok dokunmuyor olması, yani dokunabilir ama siz "demokratik" yollardan gitmişsiniz. Dokunmuyordan kastım o. Mesela spesifik olarak sosyal demokrasiyle alaşımlamayı deneyebilirsiniz.Yav tabii ki taşradaki eğitimle İstanbul, Ankara gibi şehirdeki eğitim bir olmaz ama yine de yüksek seviyeli olabilir. İlla İstanbul düzeyi olacak diye bir şey yok.
Onun kaynağı biraz sosyal demokrasi. Yani yozlaşının önüne geçen şey sosdem. Örneğin Olof Palme'ye bakabilirsiniz. İskandinav sosyal demokrasisinin önemli bir temsilcisi. Belki onun siyasi geçmişi ve politikaları sizin görüşünüzün daha temellendirilebilir olması yönünde yardımcı olabilir.Onu engellemek de devlete düşer. Yozlaşmayı önleyen politikalar uygulayacaklar. Danimarkalılar, Lüksemburglular uzaylı değiller herhalde, bunu engelleyen politikalar vardır. Pek alakadar olmadığımdan detayına inmiyorum. Bu konuda liyakatı olan adamlar da bunu engellemeye bakar.
bitwise hoca da pek haz etmez Celal'den.
Caner kim?Alani disinda konusan her profesor unvanina saygisizlik yapiyordur bana gore. Caner, Celal bunlar reklam pesinde kosan insanlar. Alanlarindaki yetkinliklerini olcmek benim pek haddim degil ama 6 bira icmis zom halimle bile alani disinda konustuklarinda sacmaladiklarini anlayabiliyorsam yapacak bir sey yok.