Devletteki psikologa gitmeye değer mi?

Gen, men, serotonin, dopamin, beyniniz bozuk diyen kimseye itibar etmeyin. Onlarca aldığım terapinin, içtiğim ilacın yapamadığını Youtube'dan izlediğim Psikolog İzzet Güllü'nün videoları sayesinde tamamen iyileştim.
Sizin ilaçlardan ve terapiden fayda almamanız, fayda alan milyonlarca insan olduğu gerçeğini DEĞİŞTİRMEZ. İnsanlara zarar veriyorsunuz. İlaçlar yalan değil, terapi yalan değil. Hepsi yıllarca test edilmiş, tecrübe edilmiş, arkalarında bilimsel kanıtlar bulunduran yöntemler. Herkese fayda sağlamaları imkansız zaten. Sizin gibi fayda sağlayamadıkları insanlar da mutlaka olacaktır. Yardım alması gereken, ilaçlardan ve terapiden fayda sağlayacak insanları bu yoldan uzaklaştırırsanız zarar verirsiniz.

"Ben ilaçtan da terapiden de fayda alamadım maalesef, ama YouTube'daki bu kişinin içerikleri bana çok faydalı oldu, mutlaka deneyin." diyebilirsiniz, doğru katkı bu şekilde sağlanır. Bahsettiğiniz psikolog da zaten terapi sırasında söylenmesi gereken şeyleri söylüyordur. İlaç olmadan sadece terapi ile iyileşen de milyonlarca insan var dünyada. Sizin denk geldiğiniz doktorlar işini iyi yapamamış, sadece ilaçlara güvenip, gerekli terapileri iyi yapamamış olabilirler. Bu, koskoca bilim dallarını sahtekar yapmaz.
 
Koskoca bilim dalı ise beyinde bir problem varsa buna bakacak alan nörolojidir dostum. Psikiyatri hastalık olmayan sorunlardan faydalanan tamamen bomboş bir sektördür. Tıp perdesi adı altında hiçbir tahlil test yapmayan karşısına oturduğunda nasıl hissediyorsun diye sorup hmm serotonin düşmüş al şu antidepresanı 15 gün sonra kontrole gel diyen bir tıp aklı olan insanlara pek inandırıcı gelmiyor malesef. Hastalık varsa ispatla, tahlil yap tetkik yap. Serotonin düştüğünü kanıtla. Hipotezler üzerinden medikal tedavilerle ilaç sektörleri parayı cebe indirirken sorunu olan insan sorunuyla cebelleşip hem cebinden hem hayat kalitesinden oluyor.
Benim aldığım da terapi oluyor zaten videoları izleyerek sadece geleneksel bilişsel davranışçı terapi ile iyileşen 5 tane insan gösteremezsin çevrene bir bak istersen.
 
Psikiyatri hastalık olmayan sorunlardan faydalanan tamamen bomboş bir sektördür. Tıp perdesi adı altında hiçbir tahlil test yapmayan karşısına oturduğunda nasıl hissediyorsun diye sorup hmm serotonin düşmüş al şu antidepresanı 15 gün sonra kontrole gel diyen bir tıp aklı olan insanlara pek inandırıcı gelmiyor malesef.
Bomboş sektör dediğiniz sektörde çalışan en az eğitimli uzman psikiyatrist, 6 sene tıp eğitiminin üstüne 4 sene uzmanlık eğitimi alıyor. Yani sizin herhangi bir eğitiminizin olmadığı bir alan hakkında 10 sene öğrenim görüyor, dile kolay.

Size zaten "al ilacı depresyonun çözüldü" diyen biri varsa o kişi sahtekardır, psikiyatri bilimi değil. Veya günde bakmak zorunda tutulduğu hasta sayısı içerisinde size ayırabileceği zaman sınırlıdır. Bu da devletin ayıbıdır zaten.

Antidepresan ilaçların amacı, ya kişiyi geçici bir dönemi atlatırken rahatlatmaktır, ya da verilen terapiye yardımcı olmaktır. Sadece ilacı aldın, depresyonun geçti oh ne güzel diye bir iddia yok zaten. Kişi aynı zorlukları yaşamaya, aynı düşünce yapısına sahip olmaya devam ettiği sürece, ilacı kestiği anda yine depresyonda olacaktır zaten. Kimsenin ilaç %100 iyileştirir gibi bir iddiası yok, ama bazı insanlar o aşağıladığınız ilaçlar olmadan sadece terapiyle aşamıyorlar sorunlarını.
 
Evet zaten insanlar kendi kendine iyileşirse 10 sene boşuna mı okuduk yani biz diyip sokağa dökülecek bir sektör. Beyinde bir problem varsa bu sorunlara nörolojinin bakması gerekiyor. bazı insanlar o aşağıladığım terapiyi bırak ilaçlara bile ulaşacak parası yokken çaresizlik içinde savrulup gidiyorlar. bir terapiye 1000 tl isteyen bir psikiyatristin terapisinden aklında tek kalacak cümle yazdığı ilacın ismidir.
Antidepresanlar sedatif ilaçlar kadar bile etkili değilken prospektüslerinde yazan yan etkileri cici etki olarak algılatıp zihinsel bir soruna kimyasal yaklaşarak cerrahi bi soruna ekonomik yaklaşmak gibi bir hata ile insanların yılları çalınıyor. Psikiyatri dünyada antisi olan tek bilim dalıdır.
 
Beyinde bir problem varsa bu sorunlara nörolojinin bakması gerekiyor.
Hayır. Psikiyatrik bozuklukların tedavisi psikiyatrist ve psikologlar tarafından yapılır. Bu bozuklukların sebeplerini ve mekanizmalarını araştırmak için nörologlarla ve nörobilimcilerle birlikte de çalışıyorlar yeri geldiğinde. Psikiyatristler de beynin moleküler yapısı hakkında oldukça derin bilgiye sahiptir.

Nöroloji beynin fiziksel işlevleriyle uğraşır daha çok. Psikiyatri ise zihinsel, yani soyut işlevleri ile. Ama ikisi de beynin moleküler yapısını ve etkilerini iyi bilir.

bir terapiye 1000 tl isteyen bir psikiyatristin terapisinden aklında tek kalacak cümle yazdığı ilacın ismidir.
Ben zaten istenen paraların yüksek olduğundan, devlette yoğunluktan dolayı birçok klinikte kişilere zaman ayırılamadığından, sistemin sorunlarından, psikoloji ve psikiyatrinin ulaşılabilirliğinin çok düşük olduğundan bahsettim.
zihinsel bir soruna kimyasal yaklaşarak
Zihinle ilgili her şey kimyasaldır. Her şey. Beyin tamamen kimyasallar ve o kimyasalların ürettiği elektrik akımları ile çalışır. Belleğimiz, anılarımız da bundan ibarettir, hisler de, düşünceler de.
 
Bir
Hayır. Psikiyatrik bozuklukların tedavisi psikiyatrist ve psikologlar tarafından yapılır. Bu bozuklukların sebeplerini ve mekanizmalarını araştırmak için nörologlarla ve nörobilimcilerle birlikte de çalışıyorlar yeri geldiğinde. Psikiyatristler de beynin moleküler yapısı hakkında oldukça derin bilgiye sahiptir.

Nöroloji beynin fiziksel işlevleriyle uğraşır daha çok. Psikiyatri ise zihinsel, yani soyut işlevleri ile. Ama ikisi de beynin moleküler yapısını ve etkilerini iyi bilir.


Ben zaten istenen paraların yüksek olduğundan, devlette yoğunluktan dolayı birçok klinikte kişilere zaman ayırılamadığından, sistemin sorunlarından, psikoloji ve psikiyatrinin ulaşılabilirliğinin çok düşük olduğundan bahsettim.

Zihinle ilgili her şey kimyasaldır. Her şey. Beyin tamamen kimyasallar ve o kimyasalların ürettiği elektrik akımları ile çalışır. Belleğimiz, anılarımız da bundan ibarettir, hisler de, düşünceler de.
Bir köpekten korktuğunuzda adrenalin salgılanır ve organizma korku üretir. Bu korku koruyucu bir duygudur ve beynimiz köpeği tehdit olarak algıladığı için adrenalin salgılar. Diyeceksiniz ki panik atakta bir sebep yok adrenalin salgılanması için o zaman beyin bozuk. Hayır beyin yanlış koşullanma sebebinde illa ki bilinç düzeyinde olmasa bile bilinçaltı düzeyde bir uyarana maruz kalmış (doğru veya yanlış demiyorum hatalı koşullanma sebebinde diyorum) ve buna karşı bir korku duygusu üretmiştir bunun da fiziksel belirtileri çarpıntı titreme nefes alamama gibi olma baş ağrısı ellerde ayaklarda uyuşma vesairedir. İlla ki bir uyaran vardır beynin adrenalin merkezi falan bozuk değildir. Bozuk ise nöroloji bakmalıdır ve b12 vitaminini ölçen tıp serotonini mi ölçemiyor ölçemediği serotonin üzerinden tedaviler düzenleyerek yılda 5 kişiyi bile iyileştiremiyor bu mu psikiyatri sektörü ?
 
b12 vitaminini ölçen tıp serotonini mi ölçemiyor ölçemediği serotonin üzerinden tedaviler düzenleyerek yılda 5 kişiyi bile iyileştiremiyor bu mu psikiyatri sektörü ?
Her yıl yüzbinlerce insan iyileşiyor? Bir gün sizi Hacettepe Üniversitesi'ne, Ankara Üniversitesi'ne, Gazi Üniversitesi'ne Psikiyatri bölümlerine davet ediyorum. Gelin görün her gün kaç kişi derdine derman buluyor, kaç kişi normal hayatına kavuşuyor. Uzaktan yorum yapmak kolay. Siz fayda görememiş olabilirsiniz, çok üzgünüm yaşadıklarınızdan dolayı, ancak insanları buralardan uzaklaştırmayın, zarar verirsiniz. Yine önerin psikoloğunuzu, videolarınızı. Faydası yoktur demiyorum. Olacak elbette faydası.

Kanda dolanan b12 ile, beyinde iki sinir hücresi arasında gidip gelen serotonini bir tutmanız da ayrıca oldukça yanlış.

Gerekli deneyler yapılıyor, hastalık mekanizmaları aydınlatılıyor merak etmeyin. Sizin hiçbir katkınız olmasa da hem psikiyatri, hem psikoloji gelişiyor ve her yıl binlerce, milyonlarca insana yardım etmeye devam ediyor.
 
Her yıl yüzbinlerce insan iyileşiyor? Bir gün sizi Hacettepe Üniversitesi'ne, Ankara Üniversitesi'ne, Gazi Üniversitesi'ne Psikiyatri bölümlerine davet ediyorum. Gelin görün her gün kaç kişi derdine derman buluyor, kaç kişi normal hayatına kavuşuyor. Uzaktan yorum yapmak kolay. Siz fayda görememiş olabilirsiniz, çok üzgünüm yaşadıklarınızdan dolayı, ancak insanları buralardan uzaklaştırmayın, zarar verirsiniz. Yine önerin psikoloğunuzu, videolarınızı. Faydası yoktur demiyorum. Olacak elbette faydası.

Kanda dolanan b12 ile, beyinde iki sinir hücresi arasında gidip gelen serotonini bir tutmanız da ayrıca oldukça yanlış.

Gerekli deneyler yapılıyor, hastalık mekanizmaları aydınlatılıyor merak etmeyin. Sizin hiçbir katkınız olmasa da hem psikiyatri, hem psikoloji gelişiyor ve her yıl binlerce, milyonlarca insana yardım etmeye devam ediyor.
Evet bu yüzden insanlar 30 yıl boyunca antidepresan kullanıp hala iyileşemiyorlar. Çevrenize baktığınızda ilaç sayesinde iyileştim diyen insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez iyileştiğini sananlar da zaten hasta olmadıkları için plasebo inancı ile ilacın iyi ettiğini düşünüp "aa beni ilaç iyileştirdi çok iyiyim" şeklinde düzelme görülüyor. Antidepresan araştırmalarına bakarsanız plasebo ile aynı sonuçları verdiğini görürsünüz ( araştırmaları fonlayan şirketlerin ilaç şirketleri olmaması şartı ile :) )
 
Verilmiş emeğe saygısızlık gibi olmasın fakat, doktorların kaçının güncel literatürden haberdar olduğu tartışılır. Güya serotonin düzeylerinde oynama yaparak düzeltilebileceği iddia edilen psikolojik bozukluklara verilen SSRI'lerin tam olarak hangi mekanizma ile fayda sağladığı bile kesin bilinen bir şey değil.


 
Verilmiş emeğe saygısızlık gibi olmasın fakat, doktorların kaçının güncel literatürden haberdar olduğu tartışılır. Güya serotonin düzeylerinde oynama yaparak düzeltilebileceği iddia edilen psikolojik bozukluklara verilen SSRI'lerin tam olarak hangi mekanizma ile fayda sağladığı bile kesin bilinen bir şey değil.


Psikiyatristler ve psikologlar literatürle değil para ile ilgilenirler :) Bol bol klinik gezmiş biri iseniz dediğimi anlarsınız zaten. Antidepresanların prospektüslerindeki "cici yan etkilerde" intihar eğilimini kulak çınlamasını titremeyi vs. arttırdığı yazar. Zaten bir insan bunlardan kurtulmak için kliniklere başvuruyor.
 

Geri
Yukarı