Devletteki psikologa gitmeye değer mi?

Kardeşim sana inanmayacak, dalga geçecek, arkanda durmayacak insanları takma bu hayatta. Anan da olsa baban da. Haber vermeden al randevunu git doktoruna konuş. O herifler her gün neler nelerle uğraşıyor bir bilsen. O bölümü okumak bir defa kafa ister. Korkacak bir şeyin de yok, kaybedecek hiçbir şeyin de yok, sağlığın her şeyden önemli.
 
Merhaba arkadaşlar, amacım sizin fikirlerinizi almak.
Ben tanı koymak anlamında söylemek istemiyorum ama yüksek ihtimalle paranoid bozukluk veya ileri seviye anksiyete bozukluğum var. Belirgin şekilde sosyal hayatımı da etkileyen bir deneyim yaşadım bu konuda.
Neredeyse 4 ay oldu ve deneyimlerim farklı şekillerde ve zorlaşarak artmaya devam etti. Buraya sormamın sebebi sosyal hayatımın bu yaşadıklarımın başlangıcında sıfıra vurması ve ailemin de beni garipsemelerini istemiyor olmak.
Deneyimlerimden bahsetmek istemiyorum çünkü aşırı rahatsız ediciler. Çoğunluğu sürekli tehlike altında hissetmek, çok kötü şeylerin olacağına neredeyse olmuşcasına inanmak şeklinde seyrediyor. Gerçekten bana kalırsa artık ciddiyet seviyesine geldi. Ne yapmam gerekiyor? Aileme nasıl bunların tamamını anlatabilirim?
Nasıl bir yol seyretmeliyim? Kimlere bu durumumdan bahsedip destek almalıyım? Bulunduğum şehir küçük bir yer ve özel psikolog yok maalesef, devlet psikoloğuna gitmek ne kadar doğru? Annem ve babama bile durumumu anlatmak beni rahatsız ediyor, psikologa nasıl anlatacağım? Üstelik anneme biraz bahsettiğimde bile bende bir şey olmadığını ve buna kendimi inandırdığım için böyle olduğumu söyledi.
Önce devlete git bir şey kaybetmezsin, ailene de hiçbir şey söyleme. Söylemek zorunda da değilsin. Özeldeki doktorların devlettekilerden daha iyi olduğuna dair yanlış bir algı var, devlet hastanesinde çalışan doktor demek tus kazanmış ekstra zorlu sınavları geçmiş insanlık yönü belli olmasa da belli bilgi birikiminde doktorlardır ayrıca tedavi ettikleri hastalar ücreti artırmadığı için ilgilenmeye çalışır. Özel doktor ise tusu kazanamamış aç kalmamak için özele klinik açmış hasta başı para alan o yüzden seansları saçma sapan uzatan, anlamsız kibar davranan doktorlardır. İkisinin de istisnası var elbette ama ilk işin devlet psikoloğu olmalı ücretsiz olması zaten cabası. Bir sonuç alırsan veya alamazsan tekrar napacağını oturur düşünürsün, veya ülkede bir tane psikolog yok birkaç tane denersin. Aileni de dinleme onlar tıp eğitimi almış değil belki geçer, belki ilerler kim bilir. İnsanın canı kendine tatlıdır aklındaki şüpheleri gider. Belki gerçekten sen inandığın için sorunların vardır, ama bu gitmen gerektiği gerçeğini de değiştirmez. 2. olarak psikiyatriste de gidersin. İyice memnun kalmazsan ve cebin doluysa özelleri de denersin. Psikoloğa anlatma mevzusunda ise; onları anne babanızla karıştırmayın. Anne babanız başımıza iş çıkmasın, o bizim oğlumuz taş gibidir taş kafasındalardır muhtemelen Türkiye'de böyle olmayan bir ebeveyn ben daha görmedim. Psikolog ise bunun için 10 yıl boşuna eğitim almıyor, sizi nasıl konuşturacağını da bilir nasıl rahatlatacağını da onlar onun görevi sizin değil. Sizin tek göreviniz gitmek ve yardım istemek. Ayrıca durumunuza bir hastalık dedim çünkü bu bir hastalık, sorun veya rahatsızlık olarak belirtmek çok çok yanlış. Elinizin kesilmesi, nezle olmanız, sinüzit olmanız neyse bu da o. Beyninizdeki kimyasalların salınım ve emilim dengesi bozulursa böyle şeyler baş gösterir sizin hiçbir hatanız olmadığı gibi tedavi edilebilir. Kendinizi suçlamayın.
 
Youtube- İzzet Güllü izle hocam,bu tarz psikolojik rahatsızlıklar kesinlikle kafada bitiyor. Yıllardır antideprasanlar ile yaşayıp tek bir adım ileri gidememiş tanıdıklarım var. Düşüncelerinizi yönetmeyi öğrenmeniz lazım,bahsettiğim kanalda belli teknikleri aktarılıyor. Aynı zamanda hasta olsanız bile,hasta değilmişsiniz gibi düşünmeniz tedavi sürecinde oldukça olumlu sonuç verecektir. Ama benim tavsiyem ilaç tedavisinden önce düşüncelerinizin ipini tutmak için gerekli yöntemleri deneyin. Bahsettiğim doktor Telkin tekniğinin tedavi sürecindeki öneminden ve ilaçlardan kat ve kat daha etkili bir çözüm yolu sunduğunu söylüyor. Tabiki psikologa,sonra psikiyatra gidip gerekli kontrolleri de yaptırmayı ihmal etmeyin. Bahsettiğim konu iyileştirme sürecini hızlandıran,hatta ilaçsız bir şekilde bile tedavi edici özelliği bulunan bir manipülasyon tekniğidir.


Anksiyete/Sıkıntı Destek Videosu (1) - YouTube
İkna ve Telkin Terapisi - YouTube
Kaygı ve Korku Destek Eğitimi -1- - YouTube
mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
 
Önce devlete git bir şey kaybetmezsin, ailene de hiçbir şey söyleme. Söylemek zorunda da değilsin. Özeldeki doktorların devlettekilerden daha iyi olduğuna dair yanlış bir algı var, devlet hastanesinde çalışan doktor demek tus kazanmış ekstra zorlu sınavları geçmiş insanlık yönü belli olmasa da belli bilgi birikiminde doktorlardır ayrıca tedavi ettikleri hastalar ücreti artırmadığı için ilgilenmeye çalışır. Özel doktor ise tusu kazanamamış aç kalmamak için özele klinik açmış hasta başı para alan o yüzden seansları saçma sapan uzatan, anlamsız kibar davranan doktorlardır. İkisinin de istisnası var elbette ama ilk işin devlet psikoloğu olmalı ücretsiz olması zaten cabası. Bir sonuç alırsan veya alamazsan tekrar napacağını oturur düşünürsün, veya ülkede bir tane psikolog yok birkaç tane denersin. Aileni de dinleme onlar tıp eğitimi almış değil belki geçer, belki ilerler kim bilir. İnsanın canı kendine tatlıdır aklındaki şüpheleri gider. Belki gerçekten sen inandığın için sorunların vardır, ama bu gitmen gerektiği gerçeğini de değiştirmez. 2. olarak psikiyatriste de gidersin. İyice memnun kalmazsan ve cebin doluysa özelleri de denersin. Psikoloğa anlatma mevzusunda ise; onları anne babanızla karıştırmayın. Anne babanız başımıza iş çıkmasın, o bizim oğlumuz taş gibidir taş kafasındalardır muhtemelen Türkiye'de böyle olmayan bir ebeveyn ben daha görmedim. Psikolog ise bunun için 10 yıl boşuna eğitim almıyor, sizi nasıl konuşturacağını da bilir nasıl rahatlatacağını da onlar onun görevi sizin değil. Sizin tek göreviniz gitmek ve yardım istemek. Ayrıca durumunuza bir hastalık dedim çünkü bu bir hastalık, sorun veya rahatsızlık olarak belirtmek çok çok yanlış. Elinizin kesilmesi, nezle olmanız, sinüzit olmanız neyse bu da o. Beyninizdeki kimyasalların salınım ve emilim dengesi bozulursa böyle şeyler baş gösterir sizin hiçbir hatanız olmadığı gibi tedavi edilebilir. Kendinizi suçlamayın.
Öncelikle tavsiyeleriniz için teşekkürler, ben erkek değilim kızım. Ama dediğiniz benim için geçerli, ailem bizim kızımız dayanıklıdır bakışıyla yaklaşıyorlar. Çünkü ben gerçekten ideallerine sıkı sıkıya bağlı, kendi problemlerini bırakıp başkalarınınkini de çözmeye çalışan biriydim. Ne olduysa ilk tetiklenmemden sonra oldu. Çevreme minik sıkıntılarımı anlatınca bir şey değil geçer dediler ve bırakıp geçmesini bekledim ama durum berbat bir hal aldı. Artık gerçek sorunlarımı bırakıp kafamda ürettiklerime inanmaya başladım.
 
Yanlış anlaşılmak istemem ama ben direkt ilaç tedavisi olmak istemiyorum, biraz korkuyorum. İlk randevuda ilaç verir mi? Sadece aklımdakileri anlatabileceğim uzman birine danışmak istiyorum. Bir arkadaşım devlette dinlemek için dinleyip beyin uyuşturan ilaç verip gönderiyorlar dedi ve bu beni geri adım attırdı açıkçası.

Doktorlar da anında ilaç yazmıyorlar yazsa dahi kullanmayıp başka doktora görünmen en sağlıklısı olur. O da önerirse kullanmaya başlarsın. Psikologa da pekala derdini anlatabilirsin. O zaten durumu ciddi görürse psikiyatra sevkedecektir.

Doktordan doktora değişiklik gösterebilir. Kimi özele para bayılırsın fakat doktor işini düzgün yapmaz. Kimi devlet doktoru erdem sahibidir işi hakkıyla yapar. Denemekten çekinmeyin. Gerekirse doktor araştırın.
 
Düzgün bir psikiyatriste görün, dök içini. Psikoloğa falan para verme, diğer seans deyip deyip soyuyorlar adamı. Parası için yapanlar bir hayli fazla.
 
Öncelikle geçmiş olsun. İlaç kullanma korkunuzu anlıyorum, birçok insanda var olan bir korku konu psikiyatri olunca, ancak psikiyatrik rahatsızlıkların önemli tedavi yöntemlerinden birisi maalesef ilaçlar. Beynimi uyuşturuyorlar gibi düşünmeyin. Birçok psikiyatrik bozuklukta beynimizdeki anormal, dengesi bozulmuş moleküler aktivitelerin payı var. İlaçlar bu dengesiz aktiviteyi biraz olsun düzenlemek, kişiye uygulanacak psikoterapinin etkilerini arttırmak, kişiyi tedaviye açık hale getirmek gibi amaçlarla kullanılıyor. Yerine göre ilaçlar, yerine göre psikoterapi, yerine göre de ikisi birlikte kullanılıyor. Tanıdan tanıya, hastadan hastaya hekimin uygun gördüğü, kanıtlara dayalı yaklaşım değişiyor. Yoğunluk, ilgisizlik gibi sebeplerle doktorların yeterince ilgilenmediği elbette oluyordur, ancak bütün hekimleri aynı kefeye koymamak gerekir. İşini özenerek ve hakkıyla yapan, size de büyük yardımı olabilecek hekimlerle dolu ülkemiz. Bu nedenle devlet hastanesindeki psikiyatri kliniğine bir şans verin derim.

Ailenize durumu nasıl açabilirsiniz bilemiyorum, ancak yaşadığınız kaygıların hayatınızı etkilediğini, faydası olacağını düşündüğünüz için bir psikiyatriste danışmak istediğinizi güzelce anlatırsanız, size inanmasalar bile en azından “gitsin de kendisi görsün bir şeyi olmadığını” diyebilirler belki.

Emin olun dertlerinizi kendinizi güvende hissettiren bir hekime anlatmak sizi oldukça rahatlatacaktır. Sizi yargılamayan, size yardımcı olmak isteyen birisiyle konuşmak tam da ihtiyacınız olan şey olabilir.
 
Yani paranoya kuşkusundan bahsediyorum, sorunum başlı başına güven. Güvenemediğim bir psikiyatriste deneyimlerimi anlatabileceğimi sanmıyorum. Sanırım internet üzerinden bulmayı deneyeceğim. Kuzenim İstanbul'da yaşıyor ve o da seansı 350 liraya gayet etkili bir psikiyatri uzmanıyla görüştüğünü söyledi. Sanırım ailem kabul etmezse son çare onlara danışmadan gitmek.
Online görüşebileceğiniz psikologlar var, ön görüşme niteliğinde sorularınızı onlara sorabilirsiniz.
 
Gen, men, serotonin, dopamin, beyniniz bozuk diyen kimseye itibar etmeyin. Onlarca aldığım terapinin, içtiğim ilacın yapamadığını Youtube'dan izlediğim Psikolog İzzet Güllü'nün videoları sayesinde tamamen iyileştim.
 

Geri
Yukarı