Önce devlete git bir şey kaybetmezsin, ailene de hiçbir şey söyleme. Söylemek zorunda da değilsin. Özeldeki doktorların devlettekilerden daha iyi olduğuna dair yanlış bir algı var, devlet hastanesinde çalışan doktor demek tus kazanmış ekstra zorlu sınavları geçmiş insanlık yönü belli olmasa da belli bilgi birikiminde doktorlardır ayrıca tedavi ettikleri hastalar ücreti artırmadığı için ilgilenmeye çalışır. Özel doktor ise tusu kazanamamış aç kalmamak için özele klinik açmış hasta başı para alan o yüzden seansları saçma sapan uzatan, anlamsız kibar davranan doktorlardır. İkisinin de istisnası var elbette ama ilk işin devlet psikoloğu olmalı ücretsiz olması zaten cabası. Bir sonuç alırsan veya alamazsan tekrar napacağını oturur düşünürsün, veya ülkede bir tane psikolog yok birkaç tane denersin. Aileni de dinleme onlar tıp eğitimi almış değil belki geçer, belki ilerler kim bilir. İnsanın canı kendine tatlıdır aklındaki şüpheleri gider. Belki gerçekten sen inandığın için sorunların vardır, ama bu gitmen gerektiği gerçeğini de değiştirmez. 2. olarak psikiyatriste de gidersin. İyice memnun kalmazsan ve cebin doluysa özelleri de denersin. Psikoloğa anlatma mevzusunda ise; onları anne babanızla karıştırmayın. Anne babanız başımıza iş çıkmasın, o bizim oğlumuz taş gibidir taş kafasındalardır muhtemelen Türkiye'de böyle olmayan bir ebeveyn ben daha görmedim. Psikolog ise bunun için 10 yıl boşuna eğitim almıyor, sizi nasıl konuşturacağını da bilir nasıl rahatlatacağını da onlar onun görevi sizin değil. Sizin tek göreviniz gitmek ve yardım istemek. Ayrıca durumunuza bir hastalık dedim çünkü bu bir hastalık, sorun veya rahatsızlık olarak belirtmek çok çok yanlış. Elinizin kesilmesi, nezle olmanız, sinüzit olmanız neyse bu da o. Beyninizdeki kimyasalların salınım ve emilim dengesi bozulursa böyle şeyler baş gösterir sizin hiçbir hatanız olmadığı gibi tedavi edilebilir. Kendinizi suçlamayın.