Devletten bedava bina yapmasını bekleme saçmalığı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Üst posta gereken cevabı verdim. İstanbul'un pintileri ve emlak zenginleri ev sahibi olsun diye vergi ödemiyorum o deprem vergisi ev alırken sağlam denilen onaylanmasına rağmen yıkılanlar için. Dediğin gibi zorla da olsa artık bir şeyler yapılmalı.
Ustam, düşün ki bir market işletiyorsun ve fiyatları kafana göre koyabiliyorsun eğer ki resmi bir kurum tarafından incelmeye alınmazsan ve belli yaptırımlar olmazsa istediğin fiyattan satarsın ve insanlarda almak zorunda kalır. Hem ülkenin ekonomisi hem de ev sahiplerinin işgüzarlığı kiraları bu raddeye getiriyor. Denetim ve yaptırım olmadığı taktır de işler iyice çığırından çıkıyor. Bence burada en büyük görev resmi kurumlarda onlar bir yaptırım uygulamazsa ve zorunlu işlemler yaptırmazsa insanlar yapmaz. Bu sadece Türkiye'de değil tüm dünyada mantık aynı işler. Herkes daha fazla kazanmak ister. Serbest piyasa dedikleri de bu zaten. Dediğim gibi bir denetim ve yaptırım olmadığı sürece bunların önüne geçilmesi imkansız.
 
Bu düşünceyle Atatürkçü olunmaz, bakış açınızı gözden geçirmeniz gerekiyor. Devletin, vatandaşının mülkiyet hakkını gaspetmesini savunuyorsunuz. Yaşadığı şehirden sürülmelerini istiyorsunuz. Siz mezarda emekliliği de savunuyorsunuzdur, onlar da "benim ödediğim primlerle yaşlılara bakıyor devlet, onlar da çalışsın emekli olmasın bana ne" diyorlar. Bu insanların hepsi haklarından faydalanacak çünkü bu insanlar da sizin gibi vergilerini primlerini ödediler, ve bu ödediklerinin karşılığıdır talep edilenler. Evet, tabii ki devlet toplanan vergilerle yapılması gerekiyorsa her türlü yardımı yapacak, ev yapılması gerekiyorsa bütçesi olmayana onu da yapacak, sonuçta evi yıkılan adama "senin 40 yıllık evin yıkıldı, o yüzden sana 40 yıllık ev inşa ediyorum" diyemeyeceğine göre yeni ev yapacak. İsteğe bağlı kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm olaylarında müteahhitlerin daire başı ne kadar para istedikleri belli. Neyse, inşallah sizin düşünce yapınızda olan insanlar devlet kurumlarına makam mevki sahibi olmazlar, yoksa vay bu milletin haline.
 
Herkes ucu kendine dokunmadığı sürece bir şeyler yapmaz. Sende yapmazsın bende yapmam. Burada devletin ev yapmayacağını herkes biliyordur. Ama denetleme ve kentsel dönüşüm diye bir şey var.

Yıkılması gereken ve çürük binalar belirlenip bunların yavaştan kentsel dönüşüme alınması gerekirdi. Örneğin devlet 5 katlı ev yapacak. Bunu 6 kat olarak yaptırıp 1 katını ev masrafına sayacak. Kentsel dönüşüm yönetmeliğini bilmiyorum belki ev sahibi de para vermesi gerekir.

Çürük binada oturmaya devam etmek isteyenlere bir şey yapamazsın ama o eve kiracı da sokturtmamalı devlet. Tamamen denetim olayıdır bu.
 
İnşaat rantı için tepki yanlış değil. Ama bilgi sahibi olarak tepki vermek ve bilime uygun adımlar atarak çözüm talep etmek de önemli.

Kentsel dönüşüm nasıl yapılıyor? Devlet vatandaşa bedava ev veriyor mu?
Bir hukuk bürosundan bilgilere bakalım:

Kentsel dönüşümle yapılan binaları hangi müteahhitler yapıyor? Devlet ne kadarını karşılıyor? Yapım sürecini kim denetliyor?
Kentsel dönüşüm kredileri neden var? Destek diye sunulan şeyin mahiyeti ve limiti ne kadardır?

Örnek bir Kentsel Dönüşüm Kredisi bilgisine bakın:

Afet Kanunu nedir, neleri kapsar, hangi yardımlar yapılır?

İktidar ne kadar vergi toplamış, ne kadar binaya imar affı getirmiş? Bunlar hep bilinen şeyler.
Toplanan vergiler nereye harcanmış? Merkez Bankası'nın İhtiyat Akçesi nereye harcanmış? Burası pek bilinmiyor.

Doğru bilgiler edinip isabetli tepkiler vermek lazım.
 
Bu düşünceyle Atatürkçü olunmaz, bakış açınızı gözden geçirmeniz gerekiyor. Devletin, vatandaşının mülkiyet hakkını gaspetmesini savunuyorsunuz. Yaşadığı şehirden sürülmelerini istiyorsunuz. Siz mezarda emekliliği de savunuyorsunuzdur, onlar da "benim ödediğim primlerle yaşlılara bakıyor devlet, onlar da çalışsın emekli olmasın bana ne" diyorlar. Bu insanların hepsi haklarından faydalanacak çünkü bu insanlar da sizin gibi vergilerini primlerini ödediler, ve bu ödediklerinin karşılığıdır talep edilenler. Evet, tabii ki devlet toplanan vergilerle yapılması gerekiyorsa her türlü yardımı yapacak, ev yapılması gerekiyorsa bütçesi olmayana onu da yapacak, sonuçta evi yıkılan adama "senin 40 yıllık evin yıkıldı, o yüzden sana 40 yıllık ev inşa ediyorum" diyemeyeceğine göre yeni ev yapacak. İsteğe bağlı kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm olaylarında müteahhitlerin daire başı ne kadar para istedikleri belli. Neyse, inşallah sizin düşünce yapınızda olan insanlar devlet kurumlarına makam mevki sahibi olmazlar, yoksa vay bu milletin haline.
Atatürkçülük 40 yıllık binaya hiçbir restorasyon yapmadan oturan veya kiralayan pintilik değildir. Senin dediğin mantıkla yürüsek hiç kimse ev yapmasına gerek kalmıyor bu döngü hep devam edecek çünkü her şeyin bir kullanım ömrü vardır. Siz ebucehilin torunları bu ülkede makam mevki sahibi olarak zaten çaldınız çırptınız ve imar barışı gibi zırvalıklarla yıkıldınız. Hadi be oradan yallah beleşçi kapısına.

İnşaat rantı için tepki yanlış değil. Ama bilgi sahibi olarak tepki vermek ve bilime uygun adımlar atarak çözüm talep etmek de önemli.

Kentsel dönüşüm nasıl yapılıyor? Devlet vatandaşa bedava ev veriyor mu?
Bir hukuk bürosundan bilgilere bakalım:

Kentsel dönüşümle yapılan binaları hangi müteahhitler yapıyor? Devlet ne kadarını karşılıyor? Yapım sürecini kim denetliyor?
Kentsel dönüşüm kredileri neden var? Destek diye sunulan şeyin mahiyeti ve limiti ne kadardır?

Örnek bir Kentsel Dönüşüm Kredisi bilgisine bakın:

Afet Kanunu nedir, neleri kapsar, hangi yardımlar yapılır?

İktidar ne kadar vergi toplamış, ne kadar binaya imar affı getirmiş? Bunlar hep bilinen şeyler.
Toplanan vergiler nereye harcanmış? Merkez Bankası'nın İhtiyat Akçesi nereye harcanmış? Burası pek bilinmiyor.

Doğru bilgiler edinip isabetli tepkiler vermek lazım.
Bilgiler ve makaleler için teşekkür ederim. Burada asıl odaklanılması gereken yıkılması gereken ve vatandaşın bile bile ucuz diye oturduğu veya dibini sıyırmak için yanından bile geçmeyeceği evi para için maddiyat için kiraladığı binaların yıkılmasıdır. Binayı yıkmak ve molozu kaldırmakta bir maliyettir onlar bizim vergimizle oluyor zaten. Benim arsam var deden kalma, ben ev yapamıyorum ama evimde eski ne yapacağım? Devlet bana yapsın millet yapsın diye beklemeyeceğim çünkü bu olmaz ve adil değil. Kat karşılığı vereceğim maliyetine denk karşılığını alacağım.

Adam 3+1 evde oturuyor, kat karşılığı verecek bütün bina sakinleri ve daha küçük ama güvenli evlerde oturmuş olacak. Devletin bu organizasyonu yapacak gücü var ama ne millet nede kurumlardakiler yolsuzluktan beleşçilikten vazgeçmiyor maalesef. 3 kuruş vergi vermeyen daha reşit olmamış buradaki çocuk kesinde vergi verdim diyor ya ona yanarım. Ayda resmen kazancımızın %40'ı vergiye gidiyor görünmeyen kısımda çabası.
 
Atatürkçülük 40 yıllık binaya hiçbir restorasyon yapmadan oturan veya kiralayan pintilik değildir. Senin dediğin mantıkla yürüsek hiç kimse ev yapmasına gerek kalmıyor bu döngü hep devam edecek çünkü her şeyin bir kullanım ömrü vardır. Siz ebucehilin torunları bu ülkede makam mevki sahibi olarak zaten çaldınız çırptınız ve imar barışı gibi zırvalıklarla yıkıldınız. Hadi be oradan yallah beleşçi kapısına.
Ya ustam! Şurada o kadar fikirlerimizi belirtiyoruz. Eleştirileri alıp değerlendiriyoruz ama sen hala aynı kafadasın ben çıkıyorum konudan. Kalanlara Allah sabır versin. Bir ara sende sakince tartışacaksın sandım ama doğru sözden şaşmamak lazımmış. İnsan 7'sinde neyse 70'inde de odur.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı