Ben diğer dış varlıkların varlığına hiçbir zaman inanmadım hatta dalga bile geçtim. İnanlara sorduğumda gerçek diyorlar. Diyorum ki kanıtla varlıklarını bak cinlerimi falan getiririm diyor. Yiyorsa getir diyorum susuyorlar. Sizce cinler falan gerçek mi? Hiçbir zaman inanmadım ama sizin düşünceleriniz saygı duyarım.
hatta dalga bile geçtim.
Anlıyorum.Hiçbir zaman inanmadım ama sizin düşünceleriniz saygı duyarım.
Henüz bilimsel gözlem-ölçüm gibi yöntemlerle tespit edilmiş başka akıllı varlıklar bilinmiyor veya bazı devletlerin gizli birimleri tarafından biliniyor ama halkın bilmesi istenmiyor olabilir.Ben diğer dış varlıkların varlığına hiçbir zaman inanmadım hatta dalga bile geçtim. İnanlara sorduğumda gerçek diyorlar. Diyorum ki kanıtla varlıklarını bak cinlerimi falan getiririm diyor. Yiyorsa getir diyorum susuyorlar. Sizce cinler falan gerçek mi? Hiçbir zaman inanmadım ama sizin düşünceleriniz saygı duyarım.
Dostum yanılıyor olabilirsiniz, yani kanıtlamak mümkün olabilir, çünkü o varlıkların fiziksel olduğuna dair ipuçları verilmiştir. Onları tespit edebilecek cihazlar yapılabilirse varlıkları kanıtlanabilir. Fakat buna gerek var mı, veya insanların onlarla iletişim kurmasına aslında gerek var mı sorusu daha önemlidir. Bence hiç gerek yok, onların insanlara ne katkısı olabilir ki? Zaten insan medeniyeti fazlasıyla sorunlu, bir de bu acaip yaratıklar sorununu ile karşılaşmak hiç çekilmez gibi duruyor. Biz kendi medeniyetimize bakalım, iklim-doğa elden gidiyor, bir şeyler yapılmalı, asıl öncelik bu olmalı.Bu tartışılabilecek bir konu değil çünkü bir kişi ne bu varlıkların gerçek olmadığını kanıtlayabilir, ne de diğer kişi gerçek olduğunu kanıtlayabilir.
İnanç meselesi ama Müslümansan inanmak zorundasın.
Dostum, konu sahibi "Sizce cinler falan gerçek mi?" diye sormuş ve sorunun cevabı bilimsel olarak bulunabilir mi, yoksa bulunamaz mı diye en başta karar vermek gerekiyor. Eski tarihlerde ve medeniyetlerde bu varlıklar hakkında birçok görüşler ileri sürülmüştür, kaynak: Cin . Kişisel olarak cinlerin varlığına sadece inanıyor değil aynı zamanda varlıklarının, beden yapılarının mikrodalga radyasyonu şeklinde bir tür enerji formunda olduklarını işaret eden ipuçları verildiği için yâni bu varlıklar fiziksel oldukları için, geliştirilebilecek özel tespit ve ölçüm cihazları ile ispat edilebilmelerinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Bununla birlikte böyle bir işe girişmenin insanlar için hiçbir faydası veya getirisi olmayacağı görüşündeyim. Bu yüzden cevabınızın ilk paragrafının son cümlesine katılıyorum.İn-cin, büyü, fal bunların hiçbirine inanmıyorum.
Daha doğrusu inanmıyorum demek doğru değil şöyle diyeyim olup olmadığı kanıtlanamayan hiçbir şeyin üzerine fazla düşünmüyorum.
Mesela karşımdaki inanıyor mu? Derim iyi güzel hiç polemiye girmem. Bence gerek yok çünkü varsa var yoksa yok, beni ilgilendirmiyor.
Ha bir de dinsel boyutu var. İnansan bir dert inanmasan bir dert. Hadi hayatın boyunca taptın ettin namazını kıldın falan işin sonunda baktın hiçbir şey yok boşuna yapmış olacaksın. Gerçi nasıl bakıcan o ayrı konuda. E varsada yanacan falan işte. Aman neyse ya işte ne gerek var bu kadar düşünmeye.
tamamen hatalı bir hayat stratejisidir çünkü başka bir seçeneğiniz asla olamayacağı için asıl burada hayattayken ve hem de çok ciddî bir şekilde herkes gibi siz de düşünmek zorundasınız. Bundan kaçış ve deyim yerindeyse "Ben oyundan çıkıyorum" demeniz mümkün değil aslında. Umarım yeniden değerlendirirsiniz.Aman neyse ya işte ne gerek var bu kadar düşünmeye.
Düşünmek zorunda değilim. Ve düşünmeyeceğimde. Ben varlığı veya yokluğu kanıtlanamayan varlıklar üzerine düşünmemeyi tercih ediyorum.tamamen hatalı bir hayat stratejisidir çünkü başka bir seçeneğiniz asla olamayacağı için asıl burada hayattayken ve hem de çok ciddî bir şekilde herkes gibi siz de düşünmek zorundasınız. Bundan kaçış ve deyim yerindeyse "Ben oyundan çıkıyorum" demeniz mümkün değil aslında. Umarım yeniden değerlendirirsiniz.
Alıntı yaptığınız cümlelerim asıl konuyla ilgili değil sadece İslam dini inancını kabûl edip etmemek için nasıl düşünülmesi gerektiği ile ilgiliydi. Düşünmek zorunda olduğunuzu düşündüğüm ve size sadece tercihinize bağlı olarak hatırlatmak istediğim şey ise cinlerin varlığını kabûl etmeniz değildir; İslam dini inacının ölümden sonrası için getirdiği iddialar hakkında isteseniz de istemeseniz de bir tercih yapmak zorunda olduğunuz iddiasıdır. Dostum bu iddia için karar elbette sizindir, çünkü inançlar tercihe bağlıdır. Ama inancı tercih edenler, doğası gereği bu tercihin sıradan bir tercih olmadığını çünkü geri dönüşü olmadığı ve sonrası hakkında hiçbir bilimsel veri elde etmenin de kesinlikle mümkün olmadığı ölüm ile ilgili olduğu için kendilerini düşünmek zorunda görüyor olabilirler mi acaba, ne dersiniz? Böyle bir zorunluluğun olmadığını düşünmek öyle bir zorunluluğun gerekçesinin aslında var ve geçerli olabileceği ihtimalini sizce gerçekten ve kesin bir şekilde ortadan kaldırabilir mi? Püf nokta, işte tam da burasıdır!kesin olarak varlığı kanıtlanmadan da inanmayı düşünmüyorum.