Diğer varlıklara inanıyor musunuz?

Ben diğer dış varlıkların varlığına hiçbir zaman inanmadım hatta dalga bile geçtim. İnanlara sorduğumda gerçek diyorlar. Diyorum ki kanıtla varlıklarını bak cinlerimi falan getiririm diyor. Yiyorsa getir diyorum susuyorlar. Sizce cinler falan gerçek mi? Hiçbir zaman inanmadım ama sizin düşünceleriniz saygı duyarım.

Benim tek bir inandığım bir şey var oda öldüğümüz zaman ruhumuz boş yere uçup gitmeyecek elbet bir yerde tekrar olacağız nerede olacağız bilemem ama boşluğa düşmeyeceğimiz kesin tek şaşırdığım bir soru var aklımda kader diye bir şey varsa doğduğumuz anda cennet ve cehenneme nereye gitceğimiz belli değil midir?
 
Ben diğer dış varlıkların varlığına hiçbir zaman inanmadım hatta dalga bile geçtim. İnanlara sorduğumda gerçek diyorlar. Diyorum ki kanıtla varlıklarını bak cinlerimi falan getiririm diyor. Yiyorsa getir diyorum susuyorlar. Sizce cinler falan gerçek mi? Hiçbir zaman inanmadım ama sizin düşünceleriniz saygı duyarım.
Henüz bilimsel gözlem-ölçüm gibi yöntemlerle tespit edilmiş başka akıllı varlıklar bilinmiyor veya bazı devletlerin gizli birimleri tarafından biliniyor ama halkın bilmesi istenmiyor olabilir.

Bununla birlikte İslam dini inancına göre yeryüzünde insanlardan çok daha önce yaşamaya başlamış cin denilen başka akıllı varlıklardan bahsediliyor. Bunların dumansız ateşten yaratıldığı belirtilmiştir. Hatta meşhur Şeytan veya İblis denilen insanların düşmanı olan varlığın da aslında bir cin olduğu açıkca belirtilmiştir. Bununla birlikte insanlara düşman olmayan cinlerin de var olduğu bildirilmiştir.

Bu durumda bu varlıkların beden yapılarının, insanlar gibi madde formunda olmadığı ama mikrodalga radyasyonuna benzer şekilde yâni bir tür enerji formunda olduğu sonucu çıkarılabilir. O halde bunların tespit edilebilmesi teorik olarak mümkündür, çünkü enerji formunda bir fiziksel yapıya sahip oldukları anlaşılıyor. O zaman bunları tespit edebilmek için birtakım özel sensör/dedektör gibi fiziksel cihazların geliştirilebilmesi mümkün olmalıdır. Belki de bazı devletlerin gizli araştırma labaratuvarlarında böyle çalışmalar yapılmıştır veya yapılıyordur ama gizli olduğu için halka açıklanmıyor olabilir.

Beden yapıları madde formunda değil de, bizim duyu organlarımızla görünmeyen, işitilmeyen, hissedilmeyen şekilde oldukları için onların farkında olmuyor olabiliriz ve bu da aslında bizim için zaten iyi bir şeydir, öyle değil mi? (Tersini düşünmek istemezdim doğrusu.) Kısacası onların bu şekilde var olduğu düşünmek mümkündür. Onların bizim hayatımıza karışmamaları ve onları fark etmememiz hepimizin yararınadır. Aynı şekilde bizlerin de onların hayatına karışmaması, onları araştırmaya çalışmaması gerekir.
 
Cinler tamamen inanç meselesi. Tartışmak saçma.
Uzaylı vb. şeyler olabilir. Sonuçta kocaman evrendeki tek yaşanabilir gezegen Dünya olmamalı.
 
Bu tartışılabilecek bir konu değil çünkü bir kişi ne bu varlıkların gerçek olmadığını kanıtlayabilir, ne de diğer kişi gerçek olduğunu kanıtlayabilir.

İnanç meselesi ama Müslümansan inanmak zorundasın.
Dostum yanılıyor olabilirsiniz, yani kanıtlamak mümkün olabilir, çünkü o varlıkların fiziksel olduğuna dair ipuçları verilmiştir. Onları tespit edebilecek cihazlar yapılabilirse varlıkları kanıtlanabilir. Fakat buna gerek var mı, veya insanların onlarla iletişim kurmasına aslında gerek var mı sorusu daha önemlidir. Bence hiç gerek yok, onların insanlara ne katkısı olabilir ki? Zaten insan medeniyeti fazlasıyla sorunlu, bir de bu acaip yaratıklar sorununu ile karşılaşmak hiç çekilmez gibi duruyor. Biz kendi medeniyetimize bakalım, iklim-doğa elden gidiyor, bir şeyler yapılmalı, asıl öncelik bu olmalı.:(
 
İn-cin, büyü, fal bunların hiçbirine inanmıyorum.
Daha doğrusu inanmıyorum demek doğru değil şöyle diyeyim olup olmadığı kanıtlanamayan hiçbir şeyin üzerine fazla düşünmüyorum.
Mesela karşımdaki inanıyor mu? Derim iyi güzel hiç polemiye girmem. Bence gerek yok çünkü varsa var yoksa yok, beni ilgilendirmiyor.
Ha bir de dinsel boyutu var. İnansan bir dert inanmasan bir dert. Hadi hayatın boyunca taptın ettin namazını kıldın falan işin sonunda baktın hiçbir şey yok boşuna yapmış olacaksın. Gerçi nasıl bakıcan o ayrı konuda. E varsada yanacan falan işte. Aman neyse ya işte ne gerek var bu kadar düşünmeye.
 
İn-cin, büyü, fal bunların hiçbirine inanmıyorum.
Daha doğrusu inanmıyorum demek doğru değil şöyle diyeyim olup olmadığı kanıtlanamayan hiçbir şeyin üzerine fazla düşünmüyorum.
Mesela karşımdaki inanıyor mu? Derim iyi güzel hiç polemiye girmem. Bence gerek yok çünkü varsa var yoksa yok, beni ilgilendirmiyor.
Ha bir de dinsel boyutu var. İnansan bir dert inanmasan bir dert. Hadi hayatın boyunca taptın ettin namazını kıldın falan işin sonunda baktın hiçbir şey yok boşuna yapmış olacaksın. Gerçi nasıl bakıcan o ayrı konuda. E varsada yanacan falan işte. Aman neyse ya işte ne gerek var bu kadar düşünmeye.
Dostum, konu sahibi "Sizce cinler falan gerçek mi?" diye sormuş ve sorunun cevabı bilimsel olarak bulunabilir mi, yoksa bulunamaz mı diye en başta karar vermek gerekiyor. Eski tarihlerde ve medeniyetlerde bu varlıklar hakkında birçok görüşler ileri sürülmüştür, kaynak: Cin . Kişisel olarak cinlerin varlığına sadece inanıyor değil aynı zamanda varlıklarının, beden yapılarının mikrodalga radyasyonu şeklinde bir tür enerji formunda olduklarını işaret eden ipuçları verildiği için yâni bu varlıklar fiziksel oldukları için, geliştirilebilecek özel tespit ve ölçüm cihazları ile ispat edilebilmelerinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Bununla birlikte böyle bir işe girişmenin insanlar için hiçbir faydası veya getirisi olmayacağı görüşündeyim. Bu yüzden cevabınızın ilk paragrafının son cümlesine katılıyorum.

Cevabınızın ikinci paragrafının konuyla doğrudan bir ilgisi yok, çünkü doğrudan doğruya İslam dini inancının kabûl edilebilir olup olmadığıyla ilgilidir. Bu konunun dışında kaldığı için merak ederseniz şu cevaplarımı okumanızı tavsiye ederim: bu sayfada #11 numaralı cevap ve bu sayfada #20 numaralı cevap.

Dostum, dolayısıyla son cümleniz olan
Aman neyse ya işte ne gerek var bu kadar düşünmeye.
tamamen hatalı bir hayat stratejisidir çünkü başka bir seçeneğiniz asla olamayacağı için asıl burada hayattayken ve hem de çok ciddî bir şekilde herkes gibi siz de düşünmek zorundasınız. Bundan kaçış ve deyim yerindeyse "Ben oyundan çıkıyorum" demeniz mümkün değil aslında. Umarım yeniden değerlendirirsiniz.
 
tamamen hatalı bir hayat stratejisidir çünkü başka bir seçeneğiniz asla olamayacağı için asıl burada hayattayken ve hem de çok ciddî bir şekilde herkes gibi siz de düşünmek zorundasınız. Bundan kaçış ve deyim yerindeyse "Ben oyundan çıkıyorum" demeniz mümkün değil aslında. Umarım yeniden değerlendirirsiniz.
Düşünmek zorunda değilim. Ve düşünmeyeceğimde. Ben varlığı veya yokluğu kanıtlanamayan varlıklar üzerine düşünmemeyi tercih ediyorum.
Ki benim düşünmemekten kastım oyundan çıkıyorum demek değil oyuna başında hiç girmiyorum. Çünkü bence bunlar o kadar ciddi konular değil. Yani üzerinde düşünüp kafa yormaya değmeyeceğini düşünüyorum. Yıllardır böyleyim zararını görmedim dolayısıyla bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum.
Varlıklarını kanıtlamak münkünse bile kesin olarak varlığı kanıtlanmadan da inanmayı düşünmüyorum.
 
kesin olarak varlığı kanıtlanmadan da inanmayı düşünmüyorum.
Alıntı yaptığınız cümlelerim asıl konuyla ilgili değil sadece İslam dini inancını kabûl edip etmemek için nasıl düşünülmesi gerektiği ile ilgiliydi. Düşünmek zorunda olduğunuzu düşündüğüm ve size sadece tercihinize bağlı olarak hatırlatmak istediğim şey ise cinlerin varlığını kabûl etmeniz değildir; İslam dini inacının ölümden sonrası için getirdiği iddialar hakkında isteseniz de istemeseniz de bir tercih yapmak zorunda olduğunuz iddiasıdır. Dostum bu iddia için karar elbette sizindir, çünkü inançlar tercihe bağlıdır. Ama inancı tercih edenler, doğası gereği bu tercihin sıradan bir tercih olmadığını çünkü geri dönüşü olmadığı ve sonrası hakkında hiçbir bilimsel veri elde etmenin de kesinlikle mümkün olmadığı ölüm ile ilgili olduğu için kendilerini düşünmek zorunda görüyor olabilirler mi acaba, ne dersiniz? Böyle bir zorunluluğun olmadığını düşünmek öyle bir zorunluluğun gerekçesinin aslında var ve geçerli olabileceği ihtimalini sizce gerçekten ve kesin bir şekilde ortadan kaldırabilir mi? Püf nokta, işte tam da burasıdır!

Tekrar başka bir şekilde ifade edersem, İslam dinî inancı, doğaüstü kaynaklı bir iddia olduğu için elbette bilimsel olarak doğruluğu bilinemezdir ve esasen bilimsel bilgi yönteminin, onun doğruluğunu sınama gibi ne bir görevi ne de bir yeterliliği zaten yoktur.

Ama dolaylı tarihî kanıtlarla desteklenen mantıksal çıkarımlara dayanarak ona inanılması mümkündür. Onun uyarılarının ölümden sonra gerçekten geçerli olup olmadığı hakkında bilimsel bir bilgi elde edilemeyeceği için insan aklının yapabileceği tek şey sadece inanmak olabilirdi, bilmek değil! Onun için insanlara "Ey inananlar!" şeklinde hitap edilmiştir, "Ey bilenler!" diye değil. Zaten insanlar bilseydi, ona inanç değil kesin bilgi denilirdi.

Düşünmek zorunda olduğunuzu iddia ettiğimi yanlışlıkla zannetiğiniz ama aslında iddia etmediğim asıl konu olan cinlerin var olup olmadığına tekrar dönersek şunları tekrar belirtmek mümkündür: Bir nesnenin var olup olmadığı veya bir olgunun geçerli olup olmadığı eğer bilimsel olarak kanıtlanırsa, onun varlığı veya geçerli olduğu artık inanmak fiili ile değil bilmek fiili ile ifade edilir. Artık tercih edilebilir bir inanç değil kesin bir bilgi var demektir. Ben de zaten cinlerin var olduğuna inanın demiş değildim, sadece onların var olduklarını ispatlamanın mümkün gözüktüğünü ama ispatlansa bile bu çabanın insanlar için aslında gereksiz olduğunu düşündüğümü ifade etmiştim. Umarım sizin için yararlı bir cevap olur.
 
Son düzenleme:

Technopat Haberler

Geri
Yukarı