Tamam işte, ben de onu anlatıyorum.İslam'da evlatlık yoktur. Evlatlık olmadığına göre evlatlığın ile evlenmiş olmazsın.
Daha önce de belirttiğim gibi, açıklama kıt olmuş. Okuduğunuzu anlasaydınız, böyle demezdiniz. Altı çizili bir yerin hemen öncesindeki cümlede "evlatlık müessesesi kabul edilmiş değildir" diyor. O nedenle sonraki cümlede "evlatlık" kelimesini kullanmak yanlış anlaşılmaya sebebiyet veriyor.Aynı konuda adeta din adamı kesilerek birkaç farklı kişi ile daha tartışmaya girmiş olan bir kişi olarak sizin kendinizi izah edebilmeniz yönünde ciddi manada bir kusurunuz olduğunu düşünüyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilgili yazısını sizin için ikinci kez bırakıyorum.
Kanunen de evlenebiliyorsun. Kanun sapkın mı şimdi?İslam dininde evlatlık edinmek gibi bir kavram olmadığı için, aynı kanı taşımayan bir çocuk ile; o çocuğu büyütüp büyütmemiş olduğun farketmeden teorik olarak evlenebiliyorsun ve Diyanet’in bu yazıdan anlatmak istediği sonuçta tamamen bu şekilde.
Bu da ilgili dinin sapkınlığını adeta bir kez daha ortaya koymuş oluyor.
İşte şimdi kendini tam olarak elevermiş oldun.Kanunen de evlenebiliyorsun. Kanun sapkın mı şimdi?
İslam dininin, evlatlığı ve evlatlığın getirmiş olduğu şefkati kabul etmediği için temelde aynı kanı taşımamış olduğun herkes için aynı bakış açısına sahip olduğunu ben de belirtiyorum zaten.samimiyetinde sınırlama var. Öz çocuğun gibi bir bakma yok ortada. Dolayısıyla seninle aynı kanı taşımayan birini kendi çocuğun gibi büyütemezsin. Daha mesafeli davranman gerekir. Önceki yorumlarından birinde mahalle abisi tabirini kullandım bunu aktarmak için. Yetim reşit olduktan sonra ise artık çocuk olmadığı için hassasiyetini de ona göre artırman gerekiyor. Sen yetim büyütmeyi kafanda canlandırırken, öz oğlun/kızın kadar sevgi beslediğin birini düşünüyorsun. İslam ise onlar öz oğullarınız ya da kızlarınız değildir diyor. Yani öz evladın ile baktığın çocuk arasına bir çizgi koyuyor.
Vay be, yanlış bildiğimden dolayı kendimi ele vermiş oldum he? Argüman sunmak yerine saldırman (farkındasın değil mi en başından beri saldırdığının : ) ) komik. Buna rağmen, verdiğin 3. maddenin, evlatlık edinen ve evlatlık ile arasındaki bir etkileşimi aslında engellemiyor olması işin cabası. Sadece resmi olarak evlilik statüsü kazanamıyorsun. Kısaca benim İslam'ım sana davranışlarını kısıtlaman için telkinlerde bulunurken senin TCK'an "sana belge vermemİşte şimdi kendini tam olarak elevermiş oldun.
Türkiye Cumhuriyeti Madde 129, I. Hısımlık:
Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:
1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,
3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.
Benim yazdıklarımı anlamayan sensin; beni suçlaman garip. Senin kavrama yeteneğinin yetersiz olması benim problemim değil.Ben bu kadar kendini izah etmeyi beceremeyen, izah etmeyi beceremediği için de direkt olarak yalana başvurabilen başka bir kişi daha önce görmedim.
Evlatlığın getirmiş olduğu şefkati reddetmez İslam dini. Açıp ayetlere ve hadislere bakabilirsin. (Tabi sen şimdi onları da cımbızla da çekersin ama alıştık; sıkıntı yok.) Misal:İslam dininin, evlatlığı ve evlatlığın getirmiş olduğu şefkati kabul etmediği için temelde aynı kanı taşımamış olduğun herkes için aynı bakış açısına sahip olduğunu ben de belirtiyorum zaten.
Aynı cümleleri kurmadığımızı kabullenememen, hatta belki de fark edemiyor olmayıp üstüne bir de bana ithamlarda bulunman, daha komik olabilir.Aynı cümleleri kurduğumuz halde bana halen aynı cevap ile itiraz ediyor olman oldukça komik.
Sen gerçekleri kabullenmeyi sapkınlık olarak tanımlamayı tercih edebilirsin ancak bu perspektifinin dar olduğunu ve çıkardığın sonuçların sığ olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Bu bakış açısı da bu sapkınlığı ister itiraz et, ister itiraz etme; teorik olarak net bir şekilde doğuruyor.
Vay be, yanlış bildiğimden dolayı kendimi ele vermiş oldum he? Argüman sunmak yerine saldırman (farkındasın değil mi en başından beri saldırdığının : ) ) komik. Buna rağmen, verdiğin 3. maddenin, evlatlık edinen ve evlatlık ile arasındaki bir etkileşimi aslında engellemiyor olması işin cabası. Sadece resmi olarak evlilik statüsü kazanamıyorsun. Kısaca benim İslam'ım sana davranışlarını kısıtlaman için telkinlerde bulunurken senin TCK'an "sana belge vermem" diyor.
Benim yazdıklarımı anlamayan sensin; beni suçlaman garip. Senin kavrama yeteneğinin yetersiz olması benim problemim değil.
Yanlış bildiğim konuda da bilmeden ben yalancılıkla suçlaman da aslında niyetinin tartışmak değil de saldırmak olduğunu teyit ediyor gibi.
Evlatlığın getirmiş olduğu şefkati reddetmez İslam dini. Açıp ayetlere ve hadislere bakabilirsin. (Tabi sen şimdi onları da cımbızla da çekersin ama alıştık; sıkıntı yok.) Misal:
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Nisâ Suresi 8. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Nisâ Suresi 8. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Bakara Suresi 220. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Bakara Suresi 220. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Duhâ Suresi 9-11. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Duhâ Suresi 9-11. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
İslam; öz çocuk ile "evlatlık" çocuk arasında gerçekten de bir fark olduğunu, çünkü biri senin kanını taşımaktadır ve özellikle anne ile çocuk arasındaki bağ diğer bağlar ile kıyaslanamayacak bir bağdır, kabul eder ve bir yetime gösterilecek ilgiyi bunun çevresinden düzenler. Sen bunu kabullenemiyorsun gibi. Bu da perspektifinin dar olmasından, hayatı kurguladığın bir pencere dışında başka bir şekilde görmediğinden başka neyi gösterebilir?
Aynı cümleleri kurmadığımızı kabullenememen, hatta belki de fark edemiyor olmayıp üstüne bir de bana ithamlarda bulunman, daha komik olabilir.
Sen gerçekleri kabullenmeyi sapkınlık olarak tanımlamayı tercih edebilirsin ancak bu perspektifinin dar olduğunu ve çıkardığın sonuçların sığ olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Kan olayını karistirmissinda anladığım kadarıyla din hakkinda en ufak fikrin yok ve demişsin ya evlenicegimi mi düşündünüz diye kendine karşı ikiyüzlü olma herşeyden önce,böyle düşünce tarzına sahip olmasan neden bu kadar savunur gibi yazasin ki ?Peygamberler bile akraba evliliği yapmış aynı kandan degilmiydi ?Amca cocuklari,kızları vs.Bugun din ne diyor bize akraba evliliği sakıncalıdır diyor.Onuda boşver çocuğun yaşındaki birine sırf aynı kandan değil diye nasıl yan gözle bakılabilir sapikliktir bu.Supyanciliktir.Hastslikli bir zihniyetin ürünüdür.Ya, arkadaşım, sen belki yabancı olarak görmüyor olabilirsin. Ancak başka bir insanın "Bu birey benimle aynı kandan/genetikten değil, evlenebilirim" diye düşünmesine engel değil. O nedenle yasak. Din kuralları senin şahsına göre belirlemiyor.
Ayrıca konuyu cinsel ilişki seviyesine çekmeye gerek yok. Gözünüzle bir başkasına etkilenmek amaçlı bakmak bile yasakken, böyle bir şey nasıl yasak olmasın? Riskileri elimine etmek üzerine kurulu bir yapı.
Senin gibi düşünmüyorum derken benim evlatlığım olsa evlenmek isteyebileceğimi mi düşünüyorsun?
Verdiğim örnek insan potansiyelini gösteriyor. Kurallarda buna göre belirleniyor zaten benim anladığım. Sadece çok dar bir perspektiften bakarak eleştiride blunuyorsunuz. Bunu anlatamıyorum maalesef.
Ne diyorsun sen arkadaşım? Ben öyle bir şey mi diyor ya da ima ediyorum? Akıllı bir yorum yapacak, okuduğunu anlayacak bir vasfın yok mu senin? Niye işi üzeri kapalı ad hominem'e çekiyorsun? Duvara mı konuşuyorum ben?
Ayıptır.