Şu "başkası gelse daha mı iyi olacak" argümanını bırakın. Elbette başkası gelecek, onlar durumu daha da kötüleştirirse başkası gelecek, onlar da yapamazsa başkası. Demokrasi budur arkadaşlar. Demokrasi halkın egemenliğidir. Bir partinin yada bir adamın değil. Onlara muhtaç olmak ise hiç değil. Ülkede alenen devalüasyon var, paramız her geçen gün değer kaybediyor. Sadece akaryakıt değil her şey pahalanıyor. Bundan önceki dönemlerimizde bu ülkenin fabrikaları vardı, üretimi vardı, tarımı vardı, hayvancılığı vardı. Ama dönüp baktığımızda her geçen gün hepsi bir bir yok oluyor. Tipik ortadoğu ülkeleri gibi sadece tüketen bir ekonomi haline dönüşüyor Türkiye. İnsanların gözü ise şaşalı yapılarla, kendini amorti dahi edemeyen yatırımlarla boyanıyor. Bu gidişatın sonunun çok kötü olduğunu görmek için economist olmaya gerek yok arkadaşlar...
Son 16 yılda "ya allah bismillah" denilerek açılan bir üretim tesisi, bir fabrika, bir istihdam alanı gördünüz mü? Bu insanlar ne zaman bu gidişata isyan eder ben söyleyim, ne zaman ekmek alamaz, o zaman isyan eder. Hiç öyle vergileri, çevremizdeki nüfusu bir Izmir, bir Ankara etmeyen ülkelerin insanlarının alım güçlerini falan anlatmaya çalışmayın, anlamazlar.