Merhabalar.
Kısa bir süredir Mavic Air kullanıyorum ve bu konuda izlenimlerimi paylaşacağım. Kısa süre dedim ancak 35 defa uçuş yapmışım ki bu 2 hafta için epey fazla demek.
Uzatmadan başlayayım.
Kutusu gayet güzel, kutu içeriği zengin.
Ürün mükemmel. Aldığımdan beri memnunum. İyi ki almışım.
Çok taşınabilir bir cihaz.
Taşınabilir olması için hava aracı katlanabilir bir yapıda kumandası ise joystickleri sökülüp altına takılabilir bir yapı da tasarlamışlar. Bu sayede hava aracı kapandığında eliniz kadar oluyor.
Eliniz kadar olmasına aldanmayın. Her anlamda çok güçlü bir cihaz.
Saatte 70Km hıza ulaşabiliyor.( Sport modda iken.) 4K 30 FPS, 2.7K 60 FPS video kaydedebiliyor. Ve ürün sadece 430 gram. Ağırlığının 500 gramın altında olma vesilesi ile SHGM'den ne lisans ne de kayıt belgesi almanız gerekiyor. (Bu insansız hava aracı uçurma kurallarına uymayacağınız anlamına gelmiyor.)
Kullanımı ve öğrenimi basit.
Havada gayet stabil ve güvenli.
Evet güvenli, 3 tarafındaki sensörler ile muadillerine göre çok daha güvende. Önünde arkasında ve altında sensörler bulunmakta. Hava aracının tek bir batarya ile uçuş süresi sitesinde 21 dakika olarak belirtilse de benim kullanımlarım maksimum 16 dakika olmuştur. Zaten %30'dan sonra geri dönmeniz gerek. Uzaktaysanız daha fazlayken bile dönmeniz gerekebiliyor.(Zor yolla öğrendim bunu.)
Mesafesi 4 Km olduğu yazıyor.
Şöyle bir husus var. Bağlantı sinyalinin tipi var. Bunu cihaz ülkenize göre seçiyor. FCC ve EC Türkiye'de EC olarak çalışıyor. Böyle iken mesafesi 2 Km. Fake GPS ile ABD'ye gittiğinizde cihaz FCC moda geçmek için izin istiyor. Kabul ettiğinizde daha iyi bir bağlantı sağlıyor.
Ben 3 Km uzağa gidebildim. Daha fazlasına da batarya dayanmaz. Açıkçası ürünün olumsuz yönü yok. Ama zorlayarak eksi olarak şunu diyebilirim: %30 şarj seviyesinin altında batarya biraz daha hızlı bitiyor.
Cihazı Amerika'dan getirttik. 1000 amerikan dolarına.
Cihazla çektiğim görselleri bu hesaba yükleyeceğim zaman içinde
Şimdi başımdan geçen bir olayı anlatacağım. 3 Km rekorumu kırdığım uçuşta ekran görüntüsü almak için telefonu kumandadan ayırdım. Sonra sosyale baktım
Tabi bakmadan önce kumandadaki eve geri çağır tuşuna bastım. Ben eve geri dönüyor sanıyorum. Meğer hiç ilerlememiş. Ben bunu 5 dakika sosyalde gezindikten sonra telefonu kumandaya bağladığımda görüyorum. Ve şarjım %25.
Eve geri uçmaya başlıyorum. Epey geliyorum. Eve 1 Km kala %10 barajına geliyor. %10'da zorunlu iniş için cihaz kendiliğinden alçalıyor. %8 kaldığında eve 850 metre vardı. Eve gelemeyeceğini anlamıştım. Bir yere iniş yapacaktım. Önünde inşaat var. Arkamda askeriye binası var. Solumda ve sağımda orman var. İniş yaptığım yer bunların hepsinin merkezinde kumlu ve otlu bir arazi. İniş yapar yapmaz cihazın bağlantısı koptu. Ben o an evden çıktım. Başladım koşmaya. Telefonumda cihazın son indiği konumu gösteriyor. Oraya doğru ilerliyorum. Ormanın oraya vardım. Askeriye'ye girersem çok kolay ormana girmeden alabilirim. Sesleniyorum kimse yok. Ben de girmiyorum. Ormandan geçiyorum. Bütün bacağım çizildi o gün. En son bir araziye varıyorum. Tam 3 saat aradıktan sonra aracı buluyorum. Tabi ilk gittiğimde telefonumun şarjı da bitiyor. Orada rakı içen arabalı amcaların arabasında telefonumu şarj etmiştim.
Böyle değişik bir deneyimdi.
Oturduğum yer Kemerburgaz. Hem askeriye hem orman hem evler var
Kısa bir süredir Mavic Air kullanıyorum ve bu konuda izlenimlerimi paylaşacağım. Kısa süre dedim ancak 35 defa uçuş yapmışım ki bu 2 hafta için epey fazla demek.
Uzatmadan başlayayım.
Kutusu gayet güzel, kutu içeriği zengin.
Ürün mükemmel. Aldığımdan beri memnunum. İyi ki almışım.
Çok taşınabilir bir cihaz.
Taşınabilir olması için hava aracı katlanabilir bir yapıda kumandası ise joystickleri sökülüp altına takılabilir bir yapı da tasarlamışlar. Bu sayede hava aracı kapandığında eliniz kadar oluyor.
Eliniz kadar olmasına aldanmayın. Her anlamda çok güçlü bir cihaz.
Saatte 70Km hıza ulaşabiliyor.( Sport modda iken.) 4K 30 FPS, 2.7K 60 FPS video kaydedebiliyor. Ve ürün sadece 430 gram. Ağırlığının 500 gramın altında olma vesilesi ile SHGM'den ne lisans ne de kayıt belgesi almanız gerekiyor. (Bu insansız hava aracı uçurma kurallarına uymayacağınız anlamına gelmiyor.)
Kullanımı ve öğrenimi basit.
Havada gayet stabil ve güvenli.
Evet güvenli, 3 tarafındaki sensörler ile muadillerine göre çok daha güvende. Önünde arkasında ve altında sensörler bulunmakta. Hava aracının tek bir batarya ile uçuş süresi sitesinde 21 dakika olarak belirtilse de benim kullanımlarım maksimum 16 dakika olmuştur. Zaten %30'dan sonra geri dönmeniz gerek. Uzaktaysanız daha fazlayken bile dönmeniz gerekebiliyor.(Zor yolla öğrendim bunu.)
Mesafesi 4 Km olduğu yazıyor.
Şöyle bir husus var. Bağlantı sinyalinin tipi var. Bunu cihaz ülkenize göre seçiyor. FCC ve EC Türkiye'de EC olarak çalışıyor. Böyle iken mesafesi 2 Km. Fake GPS ile ABD'ye gittiğinizde cihaz FCC moda geçmek için izin istiyor. Kabul ettiğinizde daha iyi bir bağlantı sağlıyor.
Ben 3 Km uzağa gidebildim. Daha fazlasına da batarya dayanmaz. Açıkçası ürünün olumsuz yönü yok. Ama zorlayarak eksi olarak şunu diyebilirim: %30 şarj seviyesinin altında batarya biraz daha hızlı bitiyor.
Cihazı Amerika'dan getirttik. 1000 amerikan dolarına.
Cihazla çektiğim görselleri bu hesaba yükleyeceğim zaman içinde
Şimdi başımdan geçen bir olayı anlatacağım. 3 Km rekorumu kırdığım uçuşta ekran görüntüsü almak için telefonu kumandadan ayırdım. Sonra sosyale baktım
Tabi bakmadan önce kumandadaki eve geri çağır tuşuna bastım. Ben eve geri dönüyor sanıyorum. Meğer hiç ilerlememiş. Ben bunu 5 dakika sosyalde gezindikten sonra telefonu kumandaya bağladığımda görüyorum. Ve şarjım %25.Eve geri uçmaya başlıyorum. Epey geliyorum. Eve 1 Km kala %10 barajına geliyor. %10'da zorunlu iniş için cihaz kendiliğinden alçalıyor. %8 kaldığında eve 850 metre vardı. Eve gelemeyeceğini anlamıştım. Bir yere iniş yapacaktım. Önünde inşaat var. Arkamda askeriye binası var. Solumda ve sağımda orman var. İniş yaptığım yer bunların hepsinin merkezinde kumlu ve otlu bir arazi. İniş yapar yapmaz cihazın bağlantısı koptu. Ben o an evden çıktım. Başladım koşmaya. Telefonumda cihazın son indiği konumu gösteriyor. Oraya doğru ilerliyorum. Ormanın oraya vardım. Askeriye'ye girersem çok kolay ormana girmeden alabilirim. Sesleniyorum kimse yok. Ben de girmiyorum. Ormandan geçiyorum. Bütün bacağım çizildi o gün. En son bir araziye varıyorum. Tam 3 saat aradıktan sonra aracı buluyorum. Tabi ilk gittiğimde telefonumun şarjı da bitiyor. Orada rakı içen arabalı amcaların arabasında telefonumu şarj etmiştim.
Böyle değişik bir deneyimdi.
Oturduğum yer Kemerburgaz. Hem askeriye hem orman hem evler var
