Doğuda tıp vs batıda diş hekimliği

Yahu takıldığınız yer bu mu? Adam "tıp yazayım mı yazmayayım mı?" diye konu açmamış, batıda diş hekimliği mi doğuda tıp mı yazmış. Konu farklı içinde ki mesajlar farklı.

Evet tıp yazayım mı yazmayım mı diye yazmış.
Konudaki soruyu tekrar okuyun isterseniz...

Tıp yazmayın. Diş hekimliği daha mantıklı.

Doğuda tıpa gidip bir sonraki sene yatay geçişle Akdeniz’e veya Batıya geçmek.
Akdeniz tıp fakültesi mezunu olarak soruyorum.
Neden akdeniz?
 
Evet tıp yazayım mı yazmayım mı diye yazmış.
Konudaki soruyu tekrar okuyun isterseniz...

Tıp yazmayın. Diş hekimliği daha mantıklı.


Akdeniz tıp fakültesi mezunu olarak soruyorum.
Neden akdeniz?
Akdeniz’e derken Akdeniz bölgesinde herhangi bir üniversite anlamında hocam.
 
Şu ekonomide klinik açabilecek durumu olan kendi sehrinde özeldede okur hocam sadece o oturduğunuz koltuğun fiyatını araştırın derim.

Evet doğru. Ama hemen açmasına gerek yok. Bir süre çalıştıktan sonra 2-3 ortak açılabilir. Yani demek istediğim operator doktor olmayacaksa uzun vadede diş seçmek daha önü açık durum bence. Bu ileriye dönük bir hayal tabii, yok bende pek o hayaller yok derse tıp daha mantıklı.
 
Şu ekonomide klinik açabilecek durumu olan kendi sehrinde özeldede okur hocam sadece o oturduğunuz koltuğun fiyatını araştırın derim.

Mecbur değilse tabip olmamalı zaten ama arkadaş ikisi arasında kalmış. Devlet hastanelerinde her gün 1-2 adet küfür işiterek, yüksek darp ihtimali ve tehditler eşliğinde 65 yaşına kadar çalışamazsınız. Eski doktorların ekonomik durumu düzgün olduğu için 45-50 yaşında hepsi bıraktı işini gençler kaldı. Şu anda da doktor maaşları eski ( 10 yıl önceki gelirin) neredeyse 5'te 1'i sadece. Sonuç olarak hekimlik sürdürülebilir değil. Çok aşırı yüksek miktarda hasta bakmanız istenir. Bakmazsanız görevlendirme verilir sürekli ülkenin bir batısında bir doğusunda kalacak yer bulamadan oradan oraya sürüklenir durursunuz. Yolluk günlük 200-250 lira falan olur. Onu da 6 -7 ay sonra belki verirler. Maaş+ taban+ teşvik+ek mesai ücreti alırken, teşvikte alamazsınız maaşınızda düşer. Herhangi bir şekilde engelde olamazsınız. Görevlendirmeler Cuma günü gece gelir. Pazar günü gidersiniz.
Aile hekimliği gibi özelleşme içinde çalışırsa durum gene farklı değil. Aile hekimleri, çalıştıkları yerin kirası, temizliği, suyu elektriğini öder. Yani devlet tarafından bir görevi yerine getirmek üzerine gönderilmiş esnaf olursunuz. Açıkcası bu sistemde genel bir memnuniyetsizlik olmakla birlikte memnunlarda var. Bir şey diyemiyorum benlik değil. Ama göreviniz yıllık valilik tarafından sözleşme ile belirlenir. Bir ceza puanınız vardır. Örneğin gebe bir kadına kontrol amaçlı ulaşır gel dersin. Gelmez. Israr edersin. Yine gelmez. Kadın gelmediği için paranızı keserler. Ceza puanı verirler. Aile hekimleri, ayrıca eksikliklerde falan acilde de çalışıyor. Herkesin bildiği gibi, Türkiye'de Acil servis cehennemin ufak bir özeti.

Diğer taraftan tabiplikte özelde de durum çok farklı değil kölelik sistemi mevcut. Hasta 1000 lira para verse hastane yönetimi size 50-100 lira belki verir belki vermez. "yüksek hasta memnuniyeti" için şekilden şekile girerseniz yoksa "hak ediş" denilen paranızı keserler. Zaten kurumsal bir hastane değilse kafasına göre keser vermez. 5,5 gün çalışacaksınız onu da unutmayın. Ek mesai ücretlerini çoğu yer vermez. Yakın bir arkadaşımdan duyduğum kadarıyla, elektirik ve kağıt çok kullandığı söylenerek, maaşından kesilmiş. Ben çok şaşırmadım. Sonuçta Türkiye'de özel sektör.

Klinik açacağım derseniz, gene durum çok iyi değil. Örneğin ben yaşam koçuyum diyerek vergi dairesinden direk açabilirken, bir cerrah açabilmesi için çok katı ve kısıtlayıcı yönetmelikleri geçmesi gerekiyor. Sağlık bakanlığından onay alması gerekiyor. Zorunlu hizmeti bitirmiş olması gerekiyor. Her şey bittikten sonra devletimizin kanunlarına göre özel hastane ile anlaşması gerekiyor( sebebi?). Bununda her özel hastane için kotası var. Kota işi açık arttırma usulü gibi oluyor. O yüzden buraya acayip para vereceksiniz. Yani cerrah olsanız ameliyat fiyatı aşırı yükseltseniz bile parayı özel hastane patronu almaya devam edecek. Kölelik kısmen devam. Dahili branş olursanız o zaman bir şansınız var. Ama ben 40 yaş altında muayenesi olan psikiyatr hariç hekim görmedim. Psikiyatr olacaksan zaten psikoloji oku aç kliniğini. Çünkü psikiyatr olup klinik açana kadar en ama en erken 32-33 yaşını bulacaksın. Ancak psikolog olup 23 yaşında açarsın. 10 yılda düzeni oturtursun. 1-0 önde başlarsın. Evet psikolog ve psikiyatr hem eğitim ve hem kabiliyet açısından ciddi farklılıklar mevcut. Ama ilaçlı tedaviye ulaşım psikoterapiye ulaşıma göre çok daha kolay. Ayrıca tıp fakültesi - tus ve uzmanlık süreci- tez gibi sevmeyene eziyet gelen şeylerle uğraşmazsın.

Geriye en kıymetli şey yurtdışı kalıyor. Bir çok doktor arkadaşım ( yaş <40) ya yurtdışında ya da meslek değiştirdi. Geri kalanda dil kursunda ya da mecburiyetten gitmeyi hiç düşünmüyor.

Diş hekimliği klinik açma konusunda biraz daha rahat. Geri kalan her şey konusunda aynı ya da daha kötü.
Ama klinik açmak ve eğitim süresi açısından ( uzman doktor ort. 11 yıl, diş hekimi 5 yıl ) diş hekimleri avantajlı. Bu sebeple iyi diş fakültesinden uzmanlık almak daha mantıklı gibi. Özelde patron gazabından, devlette hasta gazabından kurtulma şansınız olur.
 

Geri
Yukarı