Ekonominin çöküşü

Katılım
17 Şubat 2019
Mesajlar
160
Z kuşağı farkındayız, ekonomimi batık, 2018 yılında bir PS4 1400TL idi, ve şu anda 3699TL, 2018'de emekli ikramiyesi 1000TL idi şu an 776TL, benim durumum olmasına rağmen ben bile tepkiliyim, sorun yaşayıp o Fortnite, PUBG hayallerine ulaşmak istiyorlar ama pahalı, sistemime bakın orta seviye iyi değil 3300TL'ye aldım bu laptop 1 ay önce 2200TL idi, bu ani fiyat değişiklikleri ekonomomizin çöküşü olduğunu gösteriyor, ben tıp okumak istiyorum ama verilen eğitimden emin değilim, eğitim de problemimiz var fakat en büyük problem aileler.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Z kuşağı farkındayız, ekonomimi batık, 2018 yılında bir PS4 1400TL idi, ve şu anda 3699TL, 2018'de emekli ikramiyesi 1000TL idi şu an 776TL, benim durumum olmasına rağmen ben bile tepkiliyim, sorun yaşayıp o Fortnite, PUBG hayallerine ulaşmak istiyorlar ama pahalı, sistemime bakın orta seviye iyi değil 3300TL'ye aldım bu laptop 1 ay önce 2200TL idi, bu ani fiyat değişiklikleri ekonomomizin çöküşü olduğunu gösteriyor, ben tıp okumak istiyorum ama verilen eğitimden emin değilim, eğitim de problemimiz var fakat en büyük problem aileler.
Bizim Intel, AMD, Apple, Microsoft gibi bir şirketimiz yok.
Facebook ve Google demeyeceğim zaten.
Halkımız tembel bir halk genel olarak, zeki olanlarımız var ama aklımızı çoğunlukla gizli sekmeyi kapattıktan sonra peçeteleri saklamakta harcıyoruz.
Aileler eğitime önem vermiyor.
Kitap, dergi, gazete sevmiyoruz.
Farklı görüşlere saygımız yok.
Emeksiz yemek bekliyoruz.
Bu şekilde devam ederiz.
 
Senin ve benim gibi bu ülkede bu durumu düşünen çok insan var. Ülkemizi bu duruma iten sebeplerin sadece siyaset olduğunu düşünmüyorum. Eskiden olduğu gibi ürün üretmeye devam etmeliyiz. Örnek vermek gerekirse PUBG, Fortnite gibi oyunları dışarıdan almak yerine kendimiz o tür oyunları üretirsek tabii ki daha güzel olur. Ne zaman dışa bağımlı halimize son verirsek, o zaman ekonomi iyi seviyelere gelir.
 
Hocam ülkede çok gereksiz masraflar var öncelikle bunlardan kurtulmak lazım ondan sonra seri üretime geçmeliyiz ülkemizde çok iyi mühendisler var ama kimse değerlerini bilmiyor.
 
Eldeki fabrikaları satarsan, çiftçiye adam akıllı destek vermezsen, sadece para alıp vermekle ekonomiyi kalkındırmaya çalışırsan, ekonominin temelini betona dayarsan olacağı budur. İşsizlik yapmış tavan, mühendisler yeterince değerlendirilmiyor, boş yere masraf ediliyor ve işini bilmeyenler koltuklarından kalkmak hiç istemiyor :). Ondan sonra insanımız desin ki ekonomimiz şahane! Resmen tapma seviyesine gelmişler, haberleri yok. Devlet artık giydiğimiz dona da vergi getirse eyvallah der bu insanlar. Bu gidişle de Afrika ülkelerinden farksız oluruz herhalde.
 
Eldeki fabrikaları satarsan, çiftçiye adam akıllı destek vermezsen, sadece para alıp vermekle ekonomiyi kalkındırmaya çalışırsan, ekonominin temelini betona dayarsan olacağı budur. İşsizlik yapmış tavan, mühendisler yeterince değerlendirilmiyor, boş yere masraf ediliyor ve işini bilmeyenler koltuklarından kalkmak hiç istemiyor :). Ondan sonra insanımız desin ki ekonomimiz şahane! Resmen tapma seviyesine gelmişler, haberleri yok. Devlet artık giydiğimiz dona da vergi getirse eyvallah der bu insanlar. Bu gidişle de Afrika ülkelerinden farksız oluruz herhalde.
Ülkemiz maalesef parayı yalnızca fatura,vergi gibi şeylerden alacağını düşünüyor.
 
Özet: Aldığınız her ekran kartı dolaylı olarak doları bir miktar daha yükseltiyor.​

Ekonominin "batık" olduğunu sadece dövizle alınan ürünlerin fiyat artışına bağlamamak gerekir. Eğer yurtdışından daha ucuz ürün almak istiyorsak (USD - TRY farkının kapanması), o zaman TL'yi daha değerli hale getirmemiz gerekir.(TL'ye olan talebin arttırılması veya USD'ye olan talebin azaltılması.)​

Diğer ülkeler sürekli kendini ekonomik, sosyal anlamlarda ileriye götürürken Türkiye yerinde sayamaz. Türkiye'nin yıllık vergi geliri ~700 Milyar TL. Bunun büyük bir kısmı faiz ve anapara ödemelerine gidiyor. Eğer alınan borçlarla daha fazla para kazanacak yatırımlar yapılmadıysa. Burada bile yurtdışına büyük bir TL kaçağı var demektir.​

Türk Lirasını değerli hale getirmek için uluslararası piyasada belli bir yer edinmemiz gerekir.​

- Yurtdışından yatırım almak. (Bunun çözümü aslında daha çok politik. Hukuk'a güvenin artması ve çeşitli teşviklerle imkansız bir şey değil.)​
- İhracatı arttırmak. (İhracatı arttırmak diğer ülkelerden daha ucuza satmak (Çin gibi) veya özgün markalar oluşturmak (Nusret, Peak gibi)​
- Yurtdışına para çıkışını azaltmalıyız. (Yerli ürünleri tercih etmek. Kullanılan malzemenin yerli olup olmaması kısa vadede önemli değil. Çin Mali daha ucuzsa ve kalite standartlarını karşılıyorsa onu kullanırsın.) Ancak ülkede yeterince talep edilen ürün olmaması halinde durgunluğa neden olabilir.​

Türkiye'de çoğu ürünün hammaddesi ve hammaddeleri üretmek için gereken makineler yurtdışından döviz ile alınıyor. Dövizin yükselmesi aslında üretimin başından itibaren etkisini gösteriyor ve maliyet enflasyonu ile birlikte sürekli artan ürün fiyatları karşımıza çıkıyor.​

Dövizin artmasını istemiyorsak ülke içindeki döviz talebine karşılık yurtdışından Türk Lirası talebi oluşturmamız ve Türk Lirası talebinin döviz talebinden yüksek veya döviz talebine yakın olmasını sağlamamız gerekir.​

Daha bir sürü yöntem bulunabilir bankacılık vs. sektörleri ile yapılabilecek ama uzatmayayım dedim.​
Yatırım Tavsiyesi Değildir. Eksik veya yanlış bilgi varsa bilgilendirin.​
 

Geri
Yukarı