Psikolojide bu konuyla ilgili de görüşler mevcut, Jung bunu anima-animus kavramları ile açıklamış. Animus, kadının bilinç dışı erkek tarafı, anima ise erkeğin bilinç dışı kadın tarafıdır. Kadın-erkek ilişkilerinde iki tarafın uyumlu anlaşabilmesi için sahip olduğu anima-animus sayesinde birbirlerine empati yapabilir ve ona göre anlaşırlar. Bana göre karşı cinsi önceden tanıyormuşluk hissinin altında yatan neden için kendi anima veya animusunu onda gördüğün zaman gerçekleşiyor. Bilinç dışı erkek veya kadın tarafı demiştik, bu da karşı tarafın davranışlarında bilinç dışı yansır, sen de bunu bilinç dışı sezerek uyumlu birliktelik öngörüsünde bulunursun.
anneden alınan dişil yön için edilgen, şefkatli, duygulu babadan alınan eril yön için yönlendiren, dominant, koruyucu bunların mizaca yansıma biçimi için enerji diye hitap etmek olmasa da kavramdan söz edebiliriz.
Buna ilaveten şunu da belirtmek istiyorum (kişisel teorim), kişinin sahip olduğu eril veya dişil yönü, baba ve annesinden aldığı yönler(mizaç) olduğunu söylersek, karşı cins iletişiminde kendi iç anne-baba (dişil-eril) yönünü sezdiğin zaman, Oedipal döneme regresyon gerçekleştiğini varsayarsak (bu dönemi freud, 3-6 yaş arası erkek çocukların anneyi, kız çocukların babayı arzuladığı dönem olduğunu söyler) geçmişteki arzuları tekrar gün yüzüne çıktığı için aşık olma olayı söz konusu olabilir.