Evrim'in tanımı

Tesadüf, zihnin yetmediği durumlar için söylenen bir ifade biçimiyse ve eğer bir yerde açık bir şekilde rastlantı durumu varsa yine aynı anlam orada da geçerli oluyor
Bak orada bu sözün devamında ne dedim. Bu tesadüf kavramı kötü amaçlarla kullanılıyor sen de öyle yapıyorsun sanki evrimde tesadüf olmaz gibi bir kafadasın, evrimde tesadüflik vardır bu kadar basit nokta.

Sen kesin ve net çizgiler koyarak eğer böyle düşünüyorsan şunu kabul edemezsin, şunu kabul edemezsen bunu düşünemezsin, mantığını anlıyorsan bunu şuna bağlayamazsın, bağlıyorsan mantığını anlamamışsındır diyorsun. Yani sürekli kesin ifadeler var.
Evrimi kabul edip tesadüf yok diyemezsin. Evrimde tesadüflük olduğunu evrimi bilen herkes bilir. Evrimde tesadüflük yok diyemezsiniz bunu anlamayacak ne var.

Bu durumda, içinde sıkça tesadüf/rastlantı gibi kelimeler geçen bir kuramda, açıklamasını yaptığımız bu ifadeler var olduğu için katı çizgiler koyarak kesin ve net konuşmak yerine, kuramın tasarımcı gibi farklı konulara uzanan olası bağlantılarının gerçekliğinin bilinemeyeceğini söylemek, reddetmekten daha doğru olmuyor mu?
Hayır doğru olmuyor. Hiçbir kanıt olmadan bunların tesadüfi olmadığını, bunların hepsinin bir yaratıcının süreci olduğunu söylemek asıl yanlış olan şey.

Evrimin mantığına göre tesadüf kavramını kabul etmek zorunda kalıyorsun. Çünkü onun mekanizmalarından bazıları sadece tesadüf kavramı kapsamında açıklanıyor.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Mutasyonlar akıllı değildir, bilinçli değildir, öngörüleri yoktur.
Fareleri zehire karşı dirençli yapan bir mutasyon rastgele olur. Bu mutasyona ihtiyacım var deyip meydana gelmiyor. Orak hücre özelliği kazanan insanlar sıtmaya karşı bağışıklı olurken bir yandan da anemiye sebep olur. DNA'daki tek bir nükleotitin rastgele değişmesiyle bu olur. T'nin yerini A'nın alması yeterlidir. Bunlar bilinçli mi oluyor hayır rastgele oluyor. Daha önce de dediğim gibi her uyarlanma bir değiş tokuştur.
Mutasyonların planı yoktur, yönleri yoktur, gelişigüzel, rastgele olması tüyler ürperticidir.

Evrimin aklı ve düş gücü yoktur. Geleceği planlamaz, geleceği görme yetisi yoktur. Evrim hiçbir şey göremez. Evrim doğanın sanatçısıdır ve kördür. Hiçbir amacı da yoktur. Evrim bilerek ve düşünerek hareket etmez. Yaşam nereye gittiğini bilmiyor, uzun vadeli bir planı yok. Aklında bir son yok, bir son olacağını düşünecek aklı yok. Yaşam savurgandır. Canlı yığınların hayatlarını kaybetmesi umrunda değildir.

Artık nasıl anlıyorsan öyle anlayabilirsin. Daha nasıl anlatırım bilemiyorum.

Evrim bir bakımdan iyi bir şey gibi görünüyorsa da özellikle bizler için, biz evrim ürünü olduğumuz için. Aslında gerçekte hiçbir şey evrimleşmek istemez. Evrim ister istemez oluşan bir şeydir genlerin bunu engellemeye çalışmak için yaptığı tüm çabaya rağmen. Jacques Monod'un güzel bir sözü var evrimin garip bir yönü de herkesin onu anladığını zannetmesidir.

Ancak bilim, yıllar geçtikçe yeni bilgiler eşliğinde değişmeye ve gelişmeye açık bir olgu.
Her teori güncellenmeye açıktır, bu din değil güncelleme yapmama gibi bir durum olamaz. Bilimi bilim yapan güncellemelere açık olmasıdır. Evrim gibi kapsamlı kuramda değişime açıktır. Evrim ne kadar güncellenirse de güncellensin, evrimin gerçekliği hiçbir zaman değişmeyecektir. Evrim hiçbir zaman kusursuz bir kuram olmadı dün de kusursuz değildi, bugün yine kusursuz değil, yarın yine kusursuz olmayacak. Bazı şeyleri ister istemez teknolojimiz ve geriye dönemediğimiz için tam olarak bilemeyeceğiz. Bunları bilmedik diye evrim yalan olmuyor, çürümüyor. Elimizdeki sayısız veriler, canlıların değişerek günümüze geldiği açıklamak için fazlasıyla yeterlidir. Evrimde doğanın bir gerçeğidir, doğanın yasasıdır.
 
@BERWAR Hepsini okudum. Eğer bu yazdıklarına da cevap verirsem yine önceki sayfalardaki tesadüf kavramı açıklamasını ve bilinemezcilik tavrını yazmak durumunda kalacağım. Konu bu yüzden döngüye giriyor. Dolayısıyla ne sen ne de ben aynı şeyleri tekrar yazmak zorunda kalmayalım çünkü bazı konularda hemfikir olsak da bahsettiğim kavramların gösterdiği sonuçlar ortak bir paydaya ulaşamıyor. Ulaşsaydı 9. sayfadan 19. sayfaya kadar zaten konu uzamamış olurdu. Bilimden yola çıkarak felsefik bir çıkarıma ulaşmak da, felsefik bir kavramı bilimsel bir konuya dahil etmek de yanlış. O yüzden son olarak bunca sayfa boyunca bazen kırıcı bir üslup kullansan da verdiğin bilgiler için teşekkür ediyorum. Ben kendim de eğer bu süreçte kırıcı bir şey söylediysem kusura bakma. Bu tartışma boyunca evrim hakkında konuyu okuyanlar da dahil herkes bilgi edinmiş oldu.
 
O yüzden son olarak bunca sayfa boyunca bazen kırıcı bir üslup kullansan da verdiğin bilgiler için teşekkür ediyorum. Ben kendim de eğer bu süreçte kırıcı bir şey söylediysem kusura bakma.
Rica ederim. Benim damarıma basılmadıkça ben sinirlenmem. Sen de kusura bakma. Evet herkesin için bilgilendirici bir konu oldu.

Tesadüflük konusunu büyütmeye gerek yok. Atom ve virüslere baksan bile ne dediğimi anlarsın. Yeter ki araştır. Tesadüflük bu işin doğasında var, ürpertici gelse de var. Virüs ve atomlar nasıl hareket ediyor bunu bilirsen mutasyon ve genetik sürüklenmeyi anlarsın ya da kısaca evrimi anlarsın bir nebze.

İyi günler, faydalı bir tartışma oldu, şimdiye kadar kapanmaması da büyük başarı.
 
Körelen organların oluşmamaya başlaması ne kadar sürüyor? Körelmiş organın hala var olması durumu kusursuz yaratıcı fikrini çürütmekten çok, bence daha fazla zaman alan bir süreç olmasıyla alakalı. Bu yüzden yeryüzünde nispeten çok daha uzun süredir nesli tükenmeden var olan bir canlının körelmiş ama kaybolmamış bir organı var mı yok mu diye araştırmak, kusursuz yaratıcı fikrini çürütme amacında daha iyi bir örnek niteliği taşır.

Bunun hakkinda net bir sey soylenemez. Kimse apandisitten dolayi olmuyor ornegin. Cunku tip bilimi korelmis organin meydana getirdigi negatif secilimi yapay secilimle dengeliyor. Eger apandisit sebebiyle insanlar genc yasta olse idi ve bu yonde secilim olsaydi muhtemel yeni jenerasyonlarda bu korelmis bagirsak parcasi ya yok olacakti ya da iltihaplanmasi mumkun olmayacak sekilde evrilecekti. Olayi lineer dusunmemek gerek. Belirgin <---> Korelmis <---> Yok olmus seklinde degil de, genlerde express edilen ya da edilmeyen seklinde dusunmek gerek.

Yani soyle:
1 -> Expressed, Dominant gen
Ara -> Genomdaki her gen express edilmez.
0 -> Genomda yok

Nasil 1 ve 0 arasi sonsuz tane sayi varsa bu farklilasma da spektrumda bir yone dogru kayacak fakat varyasyon teoride limitsiz olacak. Ama bu kayma olayi terminal degil. Ornegin kol ve bacaklari korelen bir balik turu daha sonra yuzgeclerini "kanat" gibi kullanacak sekilde farklilasabilir.


Israrla express yaziyorum, Turkce'sini bilmiyorum. Bilen duzeltsin. Bir nevi genler var, fakat ozelliklerini gostermiyorsunuz. ( Baskin ve Cekinik'ten farkli bir olay bu dedigim )
 

Yeni konular

Geri
Yukarı