Okumadıysan bu tür yorumlar yapma o zaman. Kutsal kitaplardaki tanrı kusursuz bir yaratıcıdır, bu dediğimiz durumlar o tanrının yaptıklarına ters durum. Tanrı kavramından bahsedeceksek ister istemez konu dinlere gelir, tanrı dinlerle meşhur olan bir olgudur.
Tanrı bir nebze dinlerle meşhur olmuş bir varlık olabilir ancak tanrıya kusursuz yaratıcı demek için illa ki dini kitapları kutsal kitapları okumuş olmak gerekmiyor.
Sen her şeyi yokuşa sürüyorsun, türlü türlü bahaneler uyduruyorsun. Bu şekilde olaylara yaklaşırsak bu işlerin sonu gelmez her şeye yok belki tanrı böyledir, bir bildiği vardır demek bahane ve senaryo üretmektir. Olaylara tarafsız yaklaşmamaktır. Egonu tatmin etmek için kendine bahaneler üretmekten vazgeç. Kibirli olma, kendini bir yaratıcının yarattığına inanacak kadar önemli bir hayvan değilsin, trilyonlarca gök cisminin olduğu bir yerde küçücük dünyada yaşayıp tüm evren benim için yaratıldı kafasına sahip olmak bencilliktir.
Ben hiçbir zaman evren benim için yaratıldı kafasında düşünmedim. Tanrıya inanıyor olmak her zaman beraberinde bu bencil düşünceyi getirmiyor. Önceden tartıştığın diğer kişiler bu tarz şeyler söylemiş olabilir ve sen de o yüzden bu önyargı ile yaklaşmaya başlamışsın. Ben trilyonlarca gök cisminin olduğu bir yerin akıllı tasarım sonucu ortaya çıktığı kanaatindeyim. Buradaki küçücük dünyanın çapı kadar değil düşüncem. İstediği kadar kaos içersin ya da kusurlu görünen evrim sonuçları var olsun. Bana göre hepsi bir sürecin parçasından ibaret.
Diyorsun ki körelmiş organı tanrı yapmış, bu şekilde bir bildiği var kafasındasın. Hiç düşünmüyorsun bu kadar şeye gücü yeten, her şeyi bilen bir tanrı bunları akıl edemiyor mu hayvana dezavantajlı olan bir organı yapsın? Senin mantığına göre bu tanrı cahilin teki, tasarım falan hiç anlamıyor.
Bunu zaten önceki sayfalarda açıkladım. Dediğimi tamamen yanlış anlamışsın. Nesli henüz tükenmemiş ve çok uzun zamandır var olan bir hayvanın körelmiş ama kaybolmamış bir organı var mı diye araştırarak ancak belirli bir sonuca ulaşılabilir. Diğer türlü sadece yeterli zaman geçmediği için körelmiş ama kaybolmamış organlar var. Bu sadece bir süreç meselesi. Kusurlu yaratımla alakası yok. Çünkü zaman içinde kaybolacaksa, şu an var olması kusur göstergesi olamaz.
Benim için kusursuzluk kusurlu olmakla mümkün gibi kendinin bile inanmayacağı süslü ve boş söylemler ortaya atma. Yine diyorum madem böylesin dünyada milyonlarca insan engelli doğuyor, acayip acayip hastalıklara sahip, bazı hastalıklar var ki buraya atsam fotoğrafa bakmaya çekinirsiniz, o insanlarla aynı durumda olsanız ne hissedersiniz, bunları hepsini tanrı yaptı imtihan için mi diyeceksiniz. Aynı durumla dünyaya gelmeyi kabul eder misiniz hayır kesinlikle onlar yaşadığı eziyeti siz kendiniz yaşamak istemezsiniz ama buna rağmen çıkıp diyor benim için kusursuzluk kusurlu olmakla mümkün. Gel bu kadar kusurlar senin için göze hoş geliyorsa bir yerini keselim kabul eder misin sen de biliyorsun ki cevabın hayır olacak. Günlük hayatta engellilere selam vermeyecek adamlar çıkıp diyor bana kusursuzluk benim için kusurlu olmakla mümkün.
Bir yaratıcının kusurlu tasarım yapabileceğine inanacak kadar ne yaşıyorsun merak ediyorum. Böyle dedik diye insan merkeziyetçi oluyoruz. Tanrı kavramını bile bilmiyorsun, kendinin yaptığı yorumlar ne hikmetse insan merkeziyetçi olmuyor ama başkası insan merkeziyetçi oluyor.
Söyleyim süslü olması için uğraşmadım. Kusursuzluğu nasıl tanımlıyorsun? Kusurun olmaması olarak tanımlıyorsun. Eğer dünyada sadece kusursuzluk olsaydı bunu bilemezdik ve algılayamazdık diyorum. Bu yüzden kusur sayesinde kusursuzluk kavramı var olabiliyor. Ayrıca işine gelince evrenin büyüklüğünü ve düşünce kapasitesinin büyüklüğünü örnek gösterirsin ama işine gelmeyince dünyada engelli doğan insanları örnek gösterip duygu sömürüsü yaparsın. Kusurlar benim gözüme hoş gelmiyor. Her anlatımı önyargılar ile karıştırırak lanse ediyorsun. Ben sadece kusur ve kusursuzluk kavramını açıkladım. Sen ise engelli insanları örnek göstererek onların yerinde ol eziyet çek gör bakalım tanrı var mı yok mu şeklinde bana geri dönüş aksettiriyorsun. Bu üslup, tartışmada üstün görünmeye çalışmanın kötü bir yolu.
Benim yaptığım yorum insan merkeziyetçi değil çünkü tanrıya insan zekasını yerleştirip insan mantığıyla nasıl yaratır acaba diye düşünmüyorum. Bu imkansız. Nedeni ise tanrının zamana dahil olmaması çünkü tanrı olabilmesi için kendi yarattığı zaman boyutuna dahil olmaması gerekir. Durum böyleyken zamanın küçük bir parçasındaki pencereden dünyaya bakan insan evrimdeki süreci bir kusur olarak görmesi normal.
Bal gibi de bu durum bir yaratıcının varlığını etkiler. Daha dinler hakkında bile hiçbir şey bilmiyorsun hangi mantıkla bunlar yaratıcının varlığını etkilemez diyorsun.
Daha önce cevapladım.
Senin tanrı anlayışına göre tanrı da hata yapar, bu hataları söylediğimizde hataları olağan bir durum haline getirmişsin.
Hata yapması imkansız. Tanrı kendi yarattığı zaman boyutuna dahil değil. Hata olabilmesi için belli bir süreçte bir yerde yanlış yapıyor olması gerekir. Zamana dahil olmayan bir varlık bu çeşit bir hata yapamaz. Bizim gözümüze hata olarak görünen kusur içerikli evrim süreci, yeteri kadar zaman geçtiğinde körelmiş organ örneğindeki gibi kendiliğinden kayboluyor. Zamana dahil olmayan bir varlık için süreç diye bir kavram yok.
Bu kafayla uğraşacaksak sen her şekilde tanrına toz kondurmazsın bahane üretip durursun. Güya senin bu tanrın insancıl özellikler taşıyor engelli doğsaydın ve ya benim dediğim hastalıklara sahip olsaydın bunları olağan karşılayabilir misin cevap bekliyorum.
İçinde bulunduğu koşullar eşliğinde insanların algıları değişkenlik gösteriyor. Ben göstermiyor demiyorum. Herkes aynı şeyi düşünmüyor zaten. Biz bile burada fikirlerimizi öne sunarak tartışıyoruz. O koşullarda benim de fikirlerim farklı olurdu elbette. Ama şimdi de olağan karşılamıyorum, o zaman da olağan karşılamazdım. Bu olağan karşılama durumunu nerden çıkardın ki? Ben hiçbir vakit kusurlar normaldir demedim. Kusur ve kusursuzluk kavramının dışındaki noktalara ve sebep olduğu sonuçlara değinmiyorum.
Sen tanrının kendisi misin sen işine geldiği gibi yorumlayınca sorun olmuyor biz yorumlayınca sorun oluyor?
İşime geldiği gibi yorumlamıyorum. Sen bilimden çıkan sonuçlar eşliğinde kusursuz bir yaratıcı yoktur demiştin. Ben de kusursuz bir yaratıcı felsefik bir konuya dahil olduğu için bilimden çıkarılan sonuçlar eşliğinde bu kanıya varılamaz dedim. Daha önceki mesajlarımda da bilim ile felsefe arasında bir çizgi olmalı dedim.
Daha düne kadar her şeyin mükemmel olduğunu evrenin, dünyanın, doğadaki canlıların kusursuz olduğunu sanan kişilerdiniz.
Bu mesaj ve devamı da önyargılı. Sen seninle tartışan herkesi aynı kefeye koyup hepsi aynı şeyi savunuyormuşçasına davranıyorsun ama söylediğin çoğu şey diğer tartıştığın kişilerin söyledikleri ve benim buradaki tartışmada aklımdan bile geçirmediğim şeyler. Bir sorunun cevabını versem bile diğer mesajında aynı şeyi bu önyargılı yorumu katarak tekrarlıyorsun.