Evrim'in tanımı

Hayvanlar kendi şartları ile ne yapabilir ki? Öyle bir şey yapabileceklerini düşünmüyorum.
İşte ben de bu yüzden bana insanları tanrı olarak görmeleri mantıksız geliyor. İnsanları tanrı olarak görseydiler herhalde insanlara zarar vermezlerdi.
 
İşte ben de bu yüzden bana insanları tanrı olarak görmeleri mantıksız geliyor. İnsanları tanrı olarak görseydiler herhalde insanlara zarar vermezlerdi.
Aslan gibi yırtıcı hayvanlardan bahsetmiyorum, karınca benzeri hayvanlardan bahsediyorum.
 
Aslan gibi yırtıcı hayvanlardan bahsetmiyorum, karınca benzeri hayvanlardan bahsediyorum.
Tamam da kardeşim illa yırtıcı olması gerekmiyor zarar vermesi için. Karınca da insanı dişliyor vb. bir sürü küçük canlı böyle yapabiliyor. Diğer hayvanları insanı tanrı olarak görmesi bana mantıksız geliyor.
 
Belki sevgisini göstermeye çalışıyor ama istemeden can yakıyor. Sonuçta bir karınca ne yapabilir ki?
 
Bilimden çıkıyor.

Bilimden, bilimle alakası olmayan bir varlık hakkında senaryo çıkmaz. Daha önce de söylediğim gibi bilimin akıllı tasarımcının varlığını veya yokluğunu ispatlamak gibi bir derdi hiçbir zaman olmadı. Bunu dert edinenler tartışmakta olduğum şahıs gibi kişilerdir. Yani, evrim hakkında kendisi gibi düşünmeyen herkese evrimi kendi yorumlayış biçimiyle bir din edasıyla ve bağnaz bir tavırla savunmaya çalışır ve tanrının neyi nasıl yapması gerektiği hakkında senaryolar üretir. Hayvanlardaki bazı sinirler kolay yolu seçmiyormuş, milyonlarca yıldır zor yolu seçiyormuş. Bir tavuğun rengi karda kamuflaj görevi görüyormuş ama bu açık renk güneş ışığını yansıttığı için tavuk vücut ısısını daha zor koruyormuş. Akıllı tasarımcı olsaymış böyle yapmazmış. Bak sen şu işe. Git onlara öğret de potansiyel akıllı tasarımcılar paralel evrenlerde senin söylediğin gibi tasarım yapsınlar bari başka hayatlar zorluk çekmesin. (!)


Koşullar dünya üzerinde her daim değişkenlik gösteriyor. Evrim de koşullara uyum sağlama çerçevesinde değişen canlılar üzerinde gerçekleşiyor. Bu yüzden evrim süresince hiçbir zaman mükemmel ve kusursuz bir canlı ortaya çıkamıyor. Adım görevi bütün canlılar için geçerli ancak bu milyonlarca yıllık bir süreç olduğundan dolayı ve koşullar bu süreçte sürekli değiştiğinden dolayı geniş perdede sonsuz bir uyum sağlama çabası görünüyor. Dolayısıyla canlıların mükemmel ve kusursuz yaratımı, koşulların dinamik olmasından ötürü düşünülemez. "Evrim ile uğraşmasın" ifadesi de kötü bir ifade. Her şey bir "süreç" sonucu gerçekleşiyor. Süreçler neden-sonuç ilişkisine bağlı gelişiyor. Evrim de bir süreç. Bizim açımızdan sürecin gerçekleşmesi zaman alıyor. Akıllı tasarımcı zaman boyutunun da tasarımcısıysa kendisi hiçbir sürece dahil değildir. Yani olay yine insan zekasının algılayış ve olayları yorumlama biçimini alıp tanrı zekasının yerine yerleştirerek ve bu şekilde çıkarımlar yaparak düşünmenin imkansızlığına çıkıyor.


Kusur kavramının var oluş yöntemini açıkladım orada. Kusursuz olmak için kusurlara ihtiyacımız var gibisinden bir sonuç mu çıkardın yani bu cümleden? Uzun vadede kaybolduğu zaman bize belirli bir vakit kusur gibi görünse de kusursuzlukla bağlantılı bir kavram haline dönüşmüş oluyor. Kusursuz olmasa da kusursuzmuş gibi düşünüyorsun. Çünkü birini diğerini kullanarak açıklıyorsun. Zıt kavramlar sadece birbirleriyle açıklanabiliyor. Kusur kavramını kusursuzlukla, kusursuzluk kavramını da kusur ile açıklayabiliyorsun.

Evrimin kendisi tamamen tesadüfi değildir, bunu daha önce açtığım konularda defalarca söyledim. Ancak evrim mekanizmaları arasında bazı tesadüfi durumlar var bunlar da mutasyon ve genetik sürüklenmedir.

Önce evrim tesadüfi bir durum değildir dedin. Sonra belli mekanizmaları tesadüfi oluşur dedin. Şimdi de tamamen tesadüfi değil diye kıvırdın. Ben de hangisinde karar vereceksin diye soruyorum?

Ben sana net kanıtlarla sundum, somut delilin varsa sorduğum sorulara cevap ver boş yapma.

"Tasarımcı olsa böyle/şöyle yapardı." cümlesi net kanıt olmaktan çok uzak ve tamamen kendi yorumun.


Neden-sonuç ilişkisi tam olarak kurulamayan, rastlantı-denk gelme olarak görülen olaylara tesadüf denir. Akıllı tasarım reddi durumunda ise mecburen tesadüfi kelimesini kullanmak zorunda kalıyorsun. Çünkü "tasarımcı olsa öyle yapmaz şöyle yapar" diye yorumluyorsun. O yorumundan dolayı evrim hakkında bu sonuca ulaşıyorsun. Ben de o yorumdan bu sonuca ulaşılması imkansızdır çünkü tasarımcının neyi nasıl yapacağı şu an yetersiz olan insan zekasıyla ölçülemez diyorum. Dünden beri bunu söylüyorum ama hala anlamamakta ısrar ediyorsun.


Evrim sürecindeki tesadüfi olarak adlandırdığın değişimler ile arabanın camına denk gelme olasılığı olan cismin tesadüfiliğini aynı şekilde mi açıklıyorsun? Bu durum kavram yanılgısıdır. Arabanın camından içeri giren cisimki neden-sonuç ilişkisi aşırı ayrıntılı şekilde incelenebilseydi pek çok farklı etkenin bu duruma yol açtığını ve aslında tesadüf olmaktan çok uzak olduğunu görülürdü. Aynı zar atma olayı gibi. Her türlü etkeni hesaplayabilseydin, her zaman istediğin sayıyı atardın. Hesaplama gücü olmadığı için tesadüf diyip geçiyorsun.


O zaman bu mantıkla: Doğa yasaları tesadüfi değildir. Evrim doğa yasasıdır. O halde evrim tesadüfi değildir. Ancak evrimin bazı süreçleri tesadüfidir. Mutasyon ve genetik sürüklenme tesadüfidir. O halde mutasyon ve genetik sürüklenme doğanın yasaları değildir. Peki, evrim tesadüfi değilse, mutasyon ve genetik sürüklenme tesadüfi olmayan evrimle nasıl bağlantılı olabiliyor? Evrimin hangi kısımları tesadüfe dahil değildir?

Doğa ve Fizik yasalarının neden bugünkü gibi hareket ettiklerini bilmiyoruz. Bunu bilmek için büyük patlamadan öncesini bilmemiz gerekiyor tüm yasaları tanımlayabilmek için.

Farkındayım. Bu yüzden tartışıyorum burada zaten. Halihazırda bilinmeyen pek çok şey varken, akıllı tasarımcı fikrini körü körüne inkar etmenin bir mantığı yok. Bilimi kullanarak bilimle alakası olmadığını düşündüğün bir varlığa yok demenin de aynı şekilde bir anlamı yok.


Tanrıyı görmüş gibi emin yorumlarda sen bulunuyorsun. Bu yorumları "tasarımcı olsaydı şöyle/böyle yapar" derken kullanıyorsun. Ben bu lafından hareketle tanrıya iş öğretmek terimini kullandım zaten.


Konuyu saptırma diyorum çünkü konumuz evrim. Engelli insanların milyonlarca yıllık evrim ile alakası yok. İnsan türü bile örnek gösterdiğimiz diğer canlılara kıyasla çok kısa bir süredir dünyada. Bu yüzden alakası yok. Ben sana konu dışına çıkma diyince asıl senin zoruna gidiyor çünkü defalarca net cevap verdiğim mesajlara hala aynı cevapları yazarak tartışmayı boş yere uzattığının ve yazacak bir şey bulamadığının büyük ihtimalle sen de farkındasın.

Sen kimsin, senden mi çekineceğim ne yazıp yazmayacağım konusunda?

Çok güzel. Mahalle ağzı hakaret tarzlarına bir yenisi daha eklendi. Kendini düşürmeye devam et bu şekilde. Bakalım daha ne gibi davranış kalıplarını biliyormuşsun göster bizlere.
 
Evrimi kendi kafana göre yorumlayamazsın, evrim senin öznel saçma yorumlarınla şekillenmiyor.

Bak evrimden bir haber zat, bunların hepsi akılsız tasarımının örnekleri. Hiçbir organizma kusursuz değil. Her uyarlanma bir değiş tokuştur. Senin bilgisiz tanrın sözde bu canlıları yaratmış sözde kusursuz bir yaratıcı. Senin kusursuz yaratıcın üretim yapmayı bilmiyor ve sen bunu doğal karşılaşıyorsun.

Önce evrim tesadüfi bir durum değildir dedin. Sonra belli mekanizmaları tesadüfi oluşur dedin. Şimdi de tamamen tesadüfi değil diye kıvırdın. Ben de hangisinde karar vereceksin diye soruyorum?
Anlama sorunu olan zat, evrim tesadüfi değildir kaç defa diyeceğim ancak mekanizmaları arasında tesadüfi olan mekanizmalar mevcut bunu o anlamayan kafana sok.

Kavram yanılgısı değildir. Tesadüf demek imkansız demek değildir, nasıl ki bu durumun meydana gelme olasılığı ne kadar düşük olsa sa sonuç olarak gerçekleşme ihtimali her zaman vardır.

halde mutasyon ve genetik sürüklenme doğanın yasaları değildir.
Evrim bir yasadır, bu yasanında birden çok mekanizması var. Genetik sürüklenme ve mutasyonda bir evrim mekanizmasıdır ve tesadüfi gerçekleşir bu kadar basit.

Peki, evrim tesadüfi değilse, mutasyon ve genetik sürüklenme tesadüfi olmayan evrimle nasıl bağlantılı olabiliyor?
Evrim sadece bir mekanizmadan oluşmuyor. Onlarca mekanizma var. Doğal seçilim, yapay seçilim, cinsel seçilim, akraba seçilimi, mutasyon, genetik sürüklenme vb. daha da var. Bu mekanizmalardan bazıları ismini zikrettiklerim tesadüfen meydana geliyor, diğer mekanizmalar ise tesadüfi olmuyor. Mutasyon ve genetik sürüklenme de her ne kadar tesadüfi olsa da evrim mekaniğidir. Mutasyon genlerde meydana gelen değişimlerdir, genetik sürüklenme ise popülasyon içinde meydana gelen değişimdir. Her ikisi de rastgele olur.




akıllı tasarımcı fikrini körü körüne inkar etmenin bir mantığı yok.
Evrimi savunup akıllı tasarımcıyı savunamazsın. İki durum birbiriyle zıt, akıllı tasarımcıya inanıyorsan evrimi bu işlere alet etmeyeceksin. Burada inkar eden, kanıtsız şekilde inanan sensin ben değil, elinde somut delil olmadan bir düşünceyi gereğinden fazla savunuyorsun.

Tanrıyı görmüş gibi emin yorumlarda sen bulunuyorsun. Bu yorumları "tasarımcı olsaydı şöyle/böyle yapar" derken kullanıyorsun.
Evrimin ne demek olduğunu bilmiyorsun, nasıl bir mekanizma olduğunun farkında değilsin hâlâ. Ben evrimin akıllı tasarım olmadığını söylüyorum. Senin gibi görmüş gibi yok aslında hepsini bir süreç olarak yaratmış demiyorum. Bunu demek için evrimden anlamamak gerekiyor. Evrimin bir tasarıcıya ihtiyacı yok, öngörüye ihtiyacı yok.


Tasarımcı olsa böyle/şöyle yapardı." cümlesi net kanıt olmaktan çok uzak ve tamamen kendi yorumun.
Senin yaptığın yaratıcı hakkındaki yorumlar ne kadar öznel ise bu da o kadar özneldir. Gel mantık kur bakalım, bu sorulara somut delillerle bir cevap ver bakalım.

Engelli insanların milyonlarca yıllık evrim ile alakası yok. İnsan türü bile örnek gösterdiğimiz diğer canlılara kıyasla çok kısa bir süredir dünyada.
Bal gibi de alakası var, şen saka mısın bu nasıl bir yorumdur. Genlerde meydana gelen hatalar engelli canlı doğurur. Çok kısa süre olabilir bu durum evrimsel süreçte hata meydana gelmesi için yeterlidir. Gen bozukluğu nedeniyle bu tür durumlar ortaya çıkıyor. Çünkü evrim kusursuz değil, bir akıllı tasarımcının yapmayacağı kadar hatalarla oluşan bir sistem. Engelli insanların evrimle alakası yok demek cehaletttir.

Hangi mesaja net ve somut delillerle cevap verdin acaba. Yazdığın yorumların hepsi varsayımlara ve senaryolara dayanıyor. Boş yere konuyu sen uzatıyorsun uzatma varsayımlar üzerinden de bana cevap verme. Ağa babalarının gelsin ben cevap vermekten çekinmem. Konuyu da daha fazla uzatma artık.
 
Son düzenleme:
Sadece bu kısımla alakalı konuşacağım yine. Bu kısmı kendimce açıklamıştım aslında. Engel her an olabilecek bir durumdur. Sürecin hangi kısımda olup olmaması bunu değiştirmez. Eğer tanrı varsa neden her canlıyı kendi tek tek ve kusursuz yaratıyor gibi bir düşünce var çözemedim.
 
Eğer tanrı varsa neden her canlıyı kendi tek tek ve kusursuz yaratıyor gibi bir düşünce var çözemedim.
Tanrılar ve dinler evrendeki yalnızlığından korkan, ölümsüzlük arzulayan Homo Sapiens'in masallarıdır.

Bu tanrı niye bu kadar acımasız söyler misin? Çeşit çeşit hastalık ve engelli bireyler var tanrının bunu yapmaktaki amacı ne? Niye kendinizi bir tanrının müdahalesini hak eden bir eser sanıyorsunuz? İnsanoğlu bencil ve kibirli bir canlıdır. Evrenin tamamını yaptığını iddaa ettiğiniz tanrı ne diye insan üretsin söyler misin? Bir tanrının kusurları varsa bu tanrının insandan ne farkı var.
 
Tamam işte ben de her şeyi tanrı yaptı demiyorum ki. Her şeyi tanrının yaptığını düşünen sizsiniz. Var veya yok olduğu kısmını tartışmıyorum ya da var veya yok demiyorum. Sadece varsa neden böyle düşünülüyor diyorum. Siz de bana 'Neden tanrı böyle şeyler üretsin?' diye geri soruyorsunuz . Hala sorduğum soruyla alakasız cevaplar alıyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…