F1'in en karanlık günü Imola 1994 | Senna'nın kazası

Katılım
2 Haziran 2015
Mesajlar
14.199
Makaleler
110
Çözümler
120
8a7c22a6882a416b885fb5220f9bfcd8.jpg


Yaklaşık 14 sene önce takvimden çıkmış bir pistte yarışmaya gidiyoruz bu hafta: Imola. Eski pistlerin birçok ilginç özelliği vardır. Sevinçlerin, galibiyetlerin ve başarıların yanında; üzüntülerin, trajedilerin, ölümlerin yaşandığı yerler de olmuştur, eski ve gerçek Formula 1 pistleri.

Formula 1'de pilotun can güvenliğinin önemsenmediği, yarışların tufan da çıksa yapıldığı o dönemlerde (günümüzde bir damla yağmur yağsa SC arkasında başlıyor yarış...), herkes bu umursamazlığın bir şeylere mâl olacağını az çok tahmin ediyordu. Ancak günün sonunda yaşananlar, F1'in tarihini ve kaderini derin etkilemişti.

Bu kısımda Senna'nın kazasına ve 94 dönemine değineceğim

94 senesi, birçok takım için sancılı geçen bir seneydi. (Hileli Benetton hariç.) 92 ve 93 Williams tarafından geliştitilen aktif süspansiyon ve otomatik vites, ABS, traction control gibi sistemler, Williams takımı oldukça fazla avantaj sağlamış, 2 tane güzel şampiyonluk ve birçok yarış zaferi sunmuştu. Tabii bunu gören takımlar, sistemleri kopyalamaya ve uyarlamaya başladılar. Ancak 94 senesinde, FIA radikal bir kararla bütün sürüş destek sistemlerini yasakladı. Haliyle, sürüş destek sistemleri üzerine kurulu bütün araçlar, istikrarsız ve yol tutuşu açısından kararsız hale geldi.

Tüm bunlar olurken Senna, 3 şampiyonluğu kazandığı Mclaren'e veda edip, Williams'a geçmişti. Honda, günümüzde de olduğu gibi, en küçük başarısılıkta tası tarağı toplayıp türlü bahanelerle spordan ayrılmıştı. (Sonra bunu 2 kere daha yaptılar.) Herkes Senna'nın Williams'a gelişini, büyük bir olay, büyük bir kombinasyon olarak görürken, FIA'nın aldığı bu kararlarla, Williams'ın o seneki aracı FW16 ve Senna arasındaki uyuşmazlık, daha kış testlerinde kendini göstermişti.

94 sezonunun ilk iki yarışında Senna, FW16'yı bimbir güçlükle pole taşımıştı. Araç hızlıydı, ama yol tutuşu yeterli değildi. Araç çok hassastı ve downforce etkisini çok kolay kaybedebiliyordu. Pasifik ve Brezilya GP'lerine poleden başlayan Senna, ne yazık ki iki yarışı da tamamlayamamıştı.

Pasifik GP'de Senna'nın pole turu, aracın limitlerini ne derece zorladığını gözler önüne seriyor:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

1:55. saniye mesela.

Tüm bu olanlardan sonra, sırada Imola pisti vardı. Imola, o zamanlar Monza kadar tehlikeli bir pistti. Özellikle Tamburello virajı, ciddi anlamda hızlı (yaklaşık 280 - 300 km/h) dönülmesi sebebiyle hata kabul etmeyen bir virajdı. Zaten baskı altında olan Senna için, önce FP seansında uçarak bariyerlere giren Barrichello'nun kazası, sonrasında ise, ön kanadının kopması sonucu 350 km/h gibi dehşet bir hızla ve dik açıyla beton duvara giren Ratzenberger'in ölümü, yarış hafta sonunu daha da karanlık hale getirmişti.

Barrichello'nun kazası:

fx628skjtwv41.jpg


562137f5b3a8221a7a7332bdd365d49f.jpg


Ratzenberger'in kazadan sonraki dağılmış SimTek Ford'u

Roland_Ratzenberger_accident.jpg


Ve onu izleyen Senna...

unnamed.jpg


Pazar günü yarış başladı, hemen startta yaşanan kaza sonucu piste güvenlik aracı girdi ve 5 tur boyunca pistte kaldı. Senna, güvenlik aracı pistteyken sürekli yavaş gitmesinden şikayet ediyordu, zira lastikleri ciddi anlamda soğumuştu. Güvenlik aracı pistten çıktıktan sonra yarış yeniden başladı.

Yarış başladıktan 2 tur sonra 7. turda, Tamburello virajına doğru ilerleyen Senna, yaklaşık 320 km/h hızla, virajı almaya bile çalışmadan, Tamburello'nun beton duvarına gömüldü. Telemetre verileri, Senna'nın çarpmadan hemen önce verdiği reaksiyonla, aracın hızını 200 km/h seviyesine indirdiğini gösteriyordu, yine de korumasız bir beton duvar için, sonuç kaotikti. Kaza sonucunda FW16 yolun kenarına savrulmuştu. O dönem kullanılan kompozit malzemeler sayesinde, Senna'nın vücudunda ciddi bir hasar yoktu, hatta kırık bir kemiği ya da kanamasının olmadığı, Sir Watkins'in anılarında geçmektedir. Fakat o dönem, kafa bölgesinin güvenliği üzerinde hiç önlem alınmamıştı. Bu durum, korumasız beton bir duvarla birleşince, ortaya acı bir tablo çıktı. Aracın beton duvara çarpmasıyla geri seken sağ ön süspansiyon mili, Senna'nın kaskına çarpmış, bir süspansiyon mili de vizörünü delip kafasına isabet etmişti. Senna kazadan sonra hastaneye kaldırılsa da, ona müdahele eden doktorlar Senna'nın kaza anında öldüğüne inanıyorlar.

Incidente_di_Ayrton_Senna_a_Imola_1994_-_01.jpg


senna-wreck-getty-001.jpg


Bu kaza, F1'de birçok şeyin değişmesini, güçlü bir değişim rüzgarının başlamasına öncülük etti. Senna'nın kazası sonrası önlemler git gide arttırıldı ve spor, daha güvenli hale geldi.

Kaza ve yeni çıkan görüntüler:

1:20'den itibaren:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

İşlenmiş bir versiyon:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bilinen onboard görüntüsü:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Senna yaşa Schumacher ile nasıl savaşırdı, Ferrariye geçer miydi; yaşasa ve F1'in şu anki durumunu görse ne düşünürdü...

Bunlar hep merak ettiğim sorular olacak.
 
Bakarken içim titredi :(.

Şimdi herhangi bir seride kaza olsa, MotoGp veya F1'de mesela, kameralar bilerek kazayı göstermezler bir süre, olası bir kötü durumda ekran başındaki insanları, taraftarları, sevenlerini ve ailelerini üzmemek, endişelendirmemek için.

Ancak hem Senna'nın hem de Ratzenberger'in kazasında, kameralar naklen aktardı her şeyi, Dünya'nın dört bir yanına. Pilotların cansız ve hareketsiz duruşunu, araçtan çıkartılmasını, müdahaleleri, hastaneye yetiştirilmelerini... Bu, daha da acı bir durum bence. F1'in geldiği noktaya bakıyorum da, daha fazla pilotun ölmemiş olması büyük bir mucize.
 
F1'e neredeyse ilgim yok fakat bu konudan sonra biraz daha araştırma yaptım, cidden çok üzüldüm. Saha dışında da yoksul halkına yardım eden bir insanmış. O virajı alamayacak adam değil gibi geldi bana, huzur içinde yatsın.
 
Pilotların cansız ve hareketsiz duruşlarını görünce içim titredi. Neresi olursa olsa güvenlik birilerinin canı yanmadan olmuyor. Buna benzer şekilde Rally Group B ile ilgili uzun araştırmalar sonucu günlerce kendime gelememiştim.
 
Eki Görüntüle 715841

Yaklaşık 14 sene önce takvimden çıkmış bir pistte yarışmaya gidiyoruz bu hafta: Imola. Eski pistlerin birçok ilginç özelliği vardır. Sevinçlerin, galibiyetlerin ve başarıların yanında; üzüntülerin, trajedilerin, ölümlerin yaşandığı yerler de olmuştur, eski ve gerçek Formula 1 pistleri.

Formula 1'de pilotun can güvenliğinin önemsenmediği, yarışların tufan da çıksa yapıldığı o dönemlerde (günümüzde bir damla yağmur yağsa SC arkasında başlıyor yarış...), herkes bu umursamazlığın bir şeylere mâl olacağını az çok tahmin ediyordu. Ancak günün sonunda yaşananlar, F1'in tarihini ve kaderini derin etkilemişti.

Bu kısımda Senna'nın kazasına ve 94 dönemine değineceğim

94 senesi, birçok takım için sancılı geçen bir seneydi. (Hileli Benetton hariç.) 92 ve 93 Williams tarafından geliştitilen aktif süspansiyon ve otomatik vites, ABS, traction control gibi sistemler, Williams takımı oldukça fazla avantaj sağlamış, 2 tane güzel şampiyonluk ve birçok yarış zaferi sunmuştu. Tabii bunu gören takımlar, sistemleri kopyalamaya ve uyarlamaya başladılar. Ancak 94 senesinde, FIA radikal bir kararla bütün sürüş destek sistemlerini yasakladı. Haliyle, sürüş destek sistemleri üzerine kurulu bütün araçlar, istikrarsız ve yol tutuşu açısından kararsız hale geldi.

Tüm bunlar olurken Senna, 3 şampiyonluğu kazandığı Mclaren'e veda edip, Williams'a geçmişti. Honda, günümüzde de olduğu gibi, en küçük başarısılıkta tası tarağı toplayıp türlü bahanelerle spordan ayrılmıştı. (Sonra bunu 2 kere daha yaptılar.) Herkes Senna'nın Williams'a gelişini, büyük bir olay, büyük bir kombinasyon olarak görürken, FIA'nın aldığı bu kararlarla, Williams'ın o seneki aracı FW16 ve Senna arasındaki uyuşmazlık, daha kış testlerinde kendini göstermişti.

94 sezonunun ilk iki yarışında Senna, FW16'yı bimbir güçlükle pole taşımıştı. Araç hızlıydı, ama yol tutuşu yeterli değildi. Araç çok hassastı ve downforce etkisini çok kolay kaybedebiliyordu. Pasifik ve Brezilya GP'lerine poleden başlayan Senna, ne yazık ki iki yarışı da tamamlayamamıştı.

Pasifik GP'de Senna'nın pole turu, aracın limitlerini ne derece zorladığını gözler önüne seriyor:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

1:55. saniye mesela.

Tüm bu olanlardan sonra, sırada Imola pisti vardı. Imola, o zamanlar Monza kadar tehlikeli bir pistti. Özellikle Tamburello virajı, ciddi anlamda hızlı (yaklaşık 280 - 300 km/h) dönülmesi sebebiyle hata kabul etmeyen bir virajdı. Zaten baskı altında olan Senna için, önce FP seansında uçarak bariyerlere giren Barrichello'nun kazası, sonrasında ise, ön kanadının kopması sonucu 350 km/h gibi dehşet bir hızla ve dik açıyla beton duvara giren Ratzenberger'in ölümü, yarış hafta sonunu daha da karanlık hale getirmişti.

Barrichello'nun kazası:

Eki Görüntüle 715843

Eki Görüntüle 715842

Ratzenberger'in kazadan sonraki dağılmış SimTek Ford'u

Eki Görüntüle 715845

Ve onu izleyen Senna...

Eki Görüntüle 715847

Pazar günü yarış başladı, hemen startta yaşanan kaza sonucu piste güvenlik aracı girdi ve 5 tur boyunca pistte kaldı. Senna, güvenlik aracı pistteyken sürekli yavaş gitmesinden şikayet ediyordu, zira lastikleri ciddi anlamda soğumuştu. Güvenlik aracı pistten çıktıktan sonra yarış yeniden başladı.

Yarış başladıktan 2 tur sonra 7. turda, Tamburello virajına doğru ilerleyen Senna, yaklaşık 320 km/h hızla, virajı almaya bile çalışmadan, Tamburello'nun beton duvarına gömüldü. Telemetre verileri, Senna'nın çarpmadan hemen önce verdiği reaksiyonla, aracın hızını 200 km/h seviyesine indirdiğini gösteriyordu, yine de korumasız bir beton duvar için, sonuç kaotikti. Kaza sonucunda FW16 yolun kenarına savrulmuştu. O dönem kullanılan kompozit malzemeler sayesinde, Senna'nın vücudunda ciddi bir hasar yoktu, hatta kırık bir kemiği ya da kanamasının olmadığı, Sir Watkins'in anılarında geçmektedir. Fakat o dönem, kafa bölgesinin güvenliği üzerinde hiç önlem alınmamıştı. Bu durum, korumasız beton bir duvarla birleşince, ortaya acı bir tablo çıktı. Aracın beton duvara çarpmasıyla geri seken sağ ön süspansiyon mili, Senna'nın kaskına çarpmış, bir süspansiyon mili de vizörünü delip kafasına isabet etmişti. Senna kazadan sonra hastaneye kaldırılsa da, ona müdahele eden doktorlar Senna'nın kaza anında öldüğüne inanıyorlar.

Eki Görüntüle 715844

Eki Görüntüle 715846

Bu kaza, F1'de birçok şeyin değişmesini, güçlü bir değişim rüzgarının başlamasına öncülük etti. Senna'nın kazası sonrası önlemler git gide arttırıldı ve spor, daha güvenli hale geldi.

Kaza ve yeni çıkan görüntüler:

1:20'den itibaren:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

İşlenmiş bir versiyon:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bilinen onboard görüntüsü:

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Senna yaşa Schumacher ile nasıl savaşırdı, Ferrariye geçer miydi; yaşasa ve F1'in şu anki durumunu görse ne düşünürdü...

Bunlar hep merak ettiğim sorular olacak.
Umarım linç yemem ama çok profesyonel bir yarışçı bu virajı nasıl alamadı anlamadım. F1 ile alakalı bir şey bilmiyorum.
 

Geri
Yukarı