- Katılım
- 8 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 1.507
- Çözümler
- 15
Kültürel etki büyük. Avrupa ülkelerinin çoğunda bireysel yaşam ön planda. Bizde ise toplumsal yapı ön planda. İnsanların birbirleriyle etkileşimi daha yüksek. "Her yer uzun binalarla doldu, kimse kimseyi tanımıyor, karşı dairemde kim yaşıyor bilmiyorum, her gün karşılaşıyoruz ama selam vermiyor" gibi serzenişler bunu daha iyi anlamamızı sağlıyor. "Komşu komşunun külüne muhtaçtır, bir elin nesi var iki elin sesi var" gibi sözler de durumu bir nevi özetliyor. Türkiye diğer Asya ülkeleri gibi daha toplumsal bir yapıya sahipken Avrupa ve Amerika gibi bölgelerde bireysel yapı ağır basıyor. İkisinin de avantajları ve dezavantajları var. Maalesef uzun süredir Türkiye'nin bu toplumsal yapısını bozmak için çeşitli hamleler yapılıyor ve geldiğimiz noktada büyük oranda başarı sağlandığı görülüyor. Önceden yaşadığım bölgedeki çoğu insanı tanırken şimdi yaşadığım sokaktakilerin çeyreğini bile tanımıyorum. Nüfus artışı, bu artışın düzensiz olması (önceden 2 katlı 3 binanın yan yana olduğu yere şimdi 15-20 katlı tek bina yapılması) ve toplumu olumsuz etkileyen vakalar (cinayet, hırsızlık vb) Türkiye'nin toplumsal yapısını bozdu ve bozmaya devam ediyor. Bunun altında çok daha fazla sebep var. Bu yüzeysel bir anlatım oldu. Mesela ekonomi ve adalet sistemi bu yazdıklarımı etkileyen ana faktörlerden bazıları. Hepsi birbiriyle bağlantılı olan birçok etken var. Bu yüzden ülke düzeltilmesi zor olan karmaşık bir hal aldı.
Kısacası gelişmiş ülkelerin çoğunda bireysel yaşam baskın olduğu için "insaniyet yok" dediğiniz durum oluşuyor. Aslında bizdeki insaniyetin geldiği rezil nokta onlarla kıyaslanamaz bile. Türkiye'de sadece son 5 yılda çıkan "ortadan ikiye bölünmüş ama hasarsız denilerek satılan araç" haberlerini toplasak belki Avrupa tarihinde o kadar yoktur. Ahlaki eğitimin eksikliği tüm bu kargaşanın temelinde yer alıyor.
Kısacası gelişmiş ülkelerin çoğunda bireysel yaşam baskın olduğu için "insaniyet yok" dediğiniz durum oluşuyor. Aslında bizdeki insaniyetin geldiği rezil nokta onlarla kıyaslanamaz bile. Türkiye'de sadece son 5 yılda çıkan "ortadan ikiye bölünmüş ama hasarsız denilerek satılan araç" haberlerini toplasak belki Avrupa tarihinde o kadar yoktur. Ahlaki eğitimin eksikliği tüm bu kargaşanın temelinde yer alıyor.