Gezegenimizin Aşırı Kirlenmiş Olması

  • Konuyu başlatan Kimse
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 17
  • Görüntüleme 1B

Kimse

Kilopat
Katılım
6 Ekim 2014
Mesajlar
1.900
Makaleler
21
Çözümler
2
Duymuşsunuzdur belki, bu sene atmosferdeki karbondioksit seviyesi olmaması gereken zamanda sınırı aştı. Gezegenimizin diğer kirliliklerinden, çöplerinden bahsetmiyorum bile! Kesilen binlerce ağaç, yerine dikilen, duman püskürten binalar, radyasyondan ölen canlılar, mutasyonlar, nesli tükenen canlılar vs. vs. uzar da gider bu liste.
Şimdi geliyorum konunun sadedine; siz bu olaylarda kimi suçlu buluyorsunuz, kendinizde hata görüyor musunuz, yeterli duyarlılığı gösteriyor musunuz?
Övünmek için değil, açık açık söylüyorum. Kim ne anlarsa anlasın, kendimde neredeyse hiç suç görmüyorum. Benim doğamı kirlettiler! Ben elimden geldiğince doğayı, havayı, toprağı korumaya özen gösteririm, yere kesinlikle ama kesinlikle çöp atmam. Hiç de utanmadan, çekinmeden kim olursa olsun uyarırım, biraz gıcık olurlar ama iyi niyetimin farkında herkes. Sonradan alışıyorlar tabii bu güzel alışkanlığa onlar da. Bu yere çöp atma olayı da asla ama asla küçümsenmemeli, günümüzde birçok ürünün paketi, ürünler, naylonlar, poşetler vs. binlerce yıl toprakta kalıyorlar öylece. Bu sadece görüntü kirliliği değil; topraktan beslenen, toprakta yaşayan tüm canlılar için sorun. En basitinden ağaç. Biz olmasak ağaçlar gayet rahat yaşardı ama ağaçlar olmasa biz yaşayamayız. Hepinizden bugünden itibaren yeterli duyarlılığı göstermenizi rica ediyorum ve en azından bir fidan dikmenizi rica ediyorum. Utanılacak bir şey değil, yerde gördüğünüz çöpleri de alıp olması gerektiği yere atabilirsiniz. Belediyenizi arayıp geri dönüşüm kutusu isteyebilirsiniz. Teşekkürler.
 
Dostum bu konuda sana tamamen katılıyorum sadece birkaç şey daha eklemek istiyorum;
1- Toplu taşıma kullan! Şimdi birilerinin aklına şu gelebilir, araba aldık kullanmayalım mı ? Sen o kontağı her çevirdiğinde doğayı kirletiyorsun. Toplu taşıma deyince sadece otobüs, minibüs falan anlaşılmasın bir arabanın içerisinde sadece 1 kişi varsa hem yakıt israfıdır hemde doğaya yapılan bir küfürdür.
2- Kozmetik ürünleri az kullan! Ya ter mi kokalım ? Güzelleşmeyelim mi? Diye düşünenler de olacaktır, sen o parfümü her sıktığında bir hayvanın yaşamına son veriyorsun, sen o makyajı her yaptığında bir hayvanın yaşamına son veriyorsun!!!!
3- Gereksizse elektriği, suyu kapat! "Parasıyla değil mi kullanırım kullanmam sanane " diyenler olacaktır, sen o elektriği her boş yere açtığında termik santral daha fazla çalışıyor ve doğayı kirletiyor! Sen o musluğu her açık bıraktığında o boşa akan su kanalizasyona karışarak israf oluyor ve hayatın kaynağını boş yere tüketmiş oluyorsun!!!
Dünyadaki içilebilir su oranı %2-%3 bunu da har vurup harman savurursak zaten çoğumuz susuzluktan ölürüz.
Bir kızıldereli atasözü derki;
Son ağaç kesildiği zaman,
Son balık tutulduğu zaman,
Son akarsu kuruduğu zaman,
Beyaz adam paranın yenilmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
Sokağa çıksak ve istediğimiz kadar kişiye sorsak "evini birisi yaksın ister misin?" diye, hiç kimse istemez değil mi? Ama maalesef ki Otel kurabilmek için daha fazla para kazanabilmek için her sene milyonlarca ağaç aç gözlü şerefsizler tarafından yakılıyor!!!
Doğa bizim evimiz, evimizi kimseye yaktırmayalım, kimseye kirlettirmeyelim, kimsenin tahrip etmesine izin vermeyelim!!!!
Lütfen BAŞKA BİR DÜNYA YOK!!!
 
Bizim ülkemizin de suçu var. Yeri geldiği zaman biz G20 ülkesiyiz dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahibiz diyoruz ama halen daha söz geçirip en azından tarafımızı belli edip düzensiz sanayileşmeye, düzensiz avlanmaya, düzensiz yer altı kaynağı çıkarmaya tepki gösteremiyoruz. Okyanuslarda Japonya balinaların anasını ağlatıyor, İngiltere, ABD, Çin, Rusya, gibi ülkeler petrol uğruna okyanusları ve toprakları kirletiyor. Nükleer bomba denemeleri yapıyorlar onun etkisi az veya çok her insana ulaşıyor. Milyarlarca yumurtlama dönemindeki balıklar toplanıp av yasakları hiçe sayılıp doğanın dengesi bozuluyor. Ben şahsen insanlıktan ümidimi kestim, doğa bu duruma gereken dersi "Küresel Soğuma" ile yüzyıllar boyunca sürecek olan kış ile cevabını verecektir.
 
Dünyadaki kirliliğin en büyük sebebi batı zihni, sanayileşme, israf.
Batı dünyanın her yerinin kaynaklarını sömürür, çalar, hoyratça kullanır.
Dünyadaki kaynakların %30'u amerikaya gider mesela.
100 yıllardır ormanları doğayı tahrip edip yerine sanayiyi getirirler, durmadan sınır tanımadan topraktan petrol, doğal gazı çekerler havayı çok şiddetli bir şekilde kirletirler. Dünyadaki kirliliğin en büyük sebebi bu bencil anlayıştır. Herkesin her yerin kaynağını çalıp kendine kullanma.
Her türlü doğal dışı unsuru oldukça azaltmak lazım.
Yukarda saydıklarımın yanında bireysel otomobil kullanma(filtreli bir şekilde tabi ki), bireysel fazla su ve kaynak tüketimi çok çok çok küçük bir yer tutmakta ve çok büyük bir etkisi olmamaktadır. Dünyadaki kirliliğin sebebi bireysel bilinçsizlikten ziyade devletlerin politikalarıdır.
Şu an dahi bu doyum bilmez kullanıma (tehlikeleri bu kadar açık seçik olmasına rağmen) ülkeler son vermiyor.. Bir 50 yıla petrol bitince anlıyacaklar diyorum ama nerde..
Anektot: Kyoto Protokolü - Vikipedi
Ayrıca belirtmek isterim ki küresel ısınma veya küresel soğuma biraz abartıya kaçan ve en az 100 yılı belki de daha fazla sürecek bir olay devletler açısından uzak bir tehlike bir manada..
 
Hep batıyı suçlamışız da biz bu işin neresindeyiz. Örn: 3.köprü yapılacak bir ora mı kaldı. İstanbul'un en ağaçlık bölgesi yarılıp geçilmiş. Biraz daha aşağılara zaten hali hazırda tahrip edilmiş Üsküdar Eminönü tarafına yapılamaz mıydı hem de yolu kaç kilometre uzatmış. En önce biz dikkat etmiyoruz Türkiye'nin %70'i ağaç olması beklenirken %27'si ağaç. Bence bu işlere de ençok dikkat eden Avrupa ağaç var diye yolu kıvırıp geçenler onlar. Tabii biz de küçük Amerika'yız ya ondan biraz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Hep batıyı suçlamışız da biz bu işin neresindeyiz. Örn: 3.köprü yapılacak bir ora mı kaldı. İstanbul'un en ağaçlık bölgesi yarılıp geçilmiş. Biraz daha aşağılara zaten hali hazırda tahrip edilmiş Üsküdar Eminönü tarafına yapılamaz mıydı hem de yolu kaç kilometre uzatmış. En önce biz dikkat etmiyoruz Türkiye'nin %70'i ağaç olması beklenirken %27'si ağaç. Bence bu işlere de ençok dikkat eden Avrupa ağaç var diye yolu kıvırıp geçenler onlar. Tabii biz de küçük Amerika'yız ya ondan biraz.
Orman tahrip olmadığı sürece ormanın içinden yol yapmak problem değil. Köprü bahsettiğimiz bir şekilde kirliliğe sebep olan bir unsur değil. Ayrıca batı bu kirliliğin temel sebebi. Bahsettiğimiz kirlilik ağaç sayısıyla sınırlı kalan bir kirlilik değil.
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı