Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Profil Kapağı
- 1522743131
GHOSTBUSTERS THE VIDEO GAME - Kıdemli Hayalet Avcıları ilk defa harika bir oyunla bizimle
Kameranızla garip görüntüler mi çekti? (Ah Dabbe ahh...) Kimi arayacaksınız? Tabii ki Hayalet Avcılarını! Sinema tarihinin en eğlenceli serilerinden biri olan Ghostbusters, çocukluğumuzda yayınlanan çizgi film serileriyle de anılarımıza ve pek çok tebessümümüze damgasını vurmuştu. Ne yazık ki sinema perdesindeki ve beyaz ekrandaki başarı, iş bilgisayar oyunlarına geldiğinde ortadan kayboluyordu. Eğer NES için piyasaya sürülen Ghostbusters’ı oynamış şanssız insanlardan biriyseniz, bu serzenişimde bana hak vereceğinizi umuyorum. Aradan geçen onca yıla rağmen, Ghostbusters’ın konuk olduğu iyi bir oyun oynama zevkinden mahrum kaldık. Sonunda, Blood Rayne’in yaratıcısı olan Terminal Reality ve Atari’nin gayretleriyle, ismi eski konsollar için yapılan ve film oyunlarının ismini anımsatan, Ghostbusters The Video Game’e kavuştuk. Şimdi lütfen proton silahlarınızı, tozlanmaya terk edildikleri dolaplarınızdan çıkarın ve elinizdeki incelemeyi okumaya devam edin.
Lanet olsun! Yine “Şişşt”ledi!
Ghostbusters’ta, ekibe yeni katılan bir çaylağın tulumlarını giyiyorsunuz. Oldukça sessizsiniz ve ekibin geri kalanı da size fazla bağlanmamak için size adınızla hitap etmiyorlar. Sonuça; ekibe alınma nedeniniz, Egon’un yeni proton prototiplerini test etmek. Henüz muhabbetin başındayken, yeni ekipmanları denemek için bazı çaylakları işe aldıklarını ve bu elemanların, bazı teknik aksaklıklar yüzünden erken emekli olmak zorunda kaldıklarını öğreniyorsunuz. Ketum çaylağımızın aksine, Ghostbusters ekibi tam da onlardan bekleyeceğiniz üzere, oldukça gevezeler. Henüz oyunun başında, Peter, Raymond ve Egon’la karşılaşıyor ve tıpkı filmlerdeki gibi bir sohbet çevirdiklerini görerek gülümsemeye başlıyorsunuz. Kısa süre sonra Winston da sahneye çıkıyor ve eski dörtlünün tadına doyulmaz muhabbetine birebir tanık oluyorsunuz. İşin en etkileyici kısmı da şu ki ekip yalnızca ara sahnelerde konuşup, oyun içerisinde önceden hazırlanmış (Script) cümleler sarfetmiyor. Çeneleri daima düşük ve oyunda olup bitenlerle ilgili yorumlar yapıyor, birbirlerine ve size takılıyor, bağıra çağıra laf yetiştiriyorlar. Bu da bir oyun oynamaktan çok, Ghostbusters 3 filminde bir rol kapmışsınız gibi, tadına doyulmaz bir haz veriyor doğrusu.
Ghostbusters, ikinci filmdeki olaylardan iki yıl sonrasını konu alıyor. Rutin bir paranormal otel temizliği işiyle başlayan aksiyon, Gozer ismini yeniden duymanız ve eski dost Stay Puft The Marshmallow Man’la karşılaşmanızla beraber dozunu oldukça arttırıyor. Stay Puft’la oyunun başlarında gerçekleşen mücadeleniz pek zorlu sayılmaz; ancak siz de benim gibi kendisini oynadığı oyunların atmosferine kaptırmakta zorluk çeken bir oyuncuysanız, bu bölümün başında yelkenleri suya indirecek ve Ghostbusters’ın o meşhur şarkısını bağıra çağıra söylemeye başlayacaksınız.
Kameranızla garip görüntüler mi çekti? (Ah Dabbe ahh...) Kimi arayacaksınız? Tabii ki Hayalet Avcılarını! Sinema tarihinin en eğlenceli serilerinden biri olan Ghostbusters, çocukluğumuzda yayınlanan çizgi film serileriyle de anılarımıza ve pek çok tebessümümüze damgasını vurmuştu. Ne yazık ki sinema perdesindeki ve beyaz ekrandaki başarı, iş bilgisayar oyunlarına geldiğinde ortadan kayboluyordu. Eğer NES için piyasaya sürülen Ghostbusters’ı oynamış şanssız insanlardan biriyseniz, bu serzenişimde bana hak vereceğinizi umuyorum. Aradan geçen onca yıla rağmen, Ghostbusters’ın konuk olduğu iyi bir oyun oynama zevkinden mahrum kaldık. Sonunda, Blood Rayne’in yaratıcısı olan Terminal Reality ve Atari’nin gayretleriyle, ismi eski konsollar için yapılan ve film oyunlarının ismini anımsatan, Ghostbusters The Video Game’e kavuştuk. Şimdi lütfen proton silahlarınızı, tozlanmaya terk edildikleri dolaplarınızdan çıkarın ve elinizdeki incelemeyi okumaya devam edin.
Lanet olsun! Yine “Şişşt”ledi!
Ghostbusters’ta, ekibe yeni katılan bir çaylağın tulumlarını giyiyorsunuz. Oldukça sessizsiniz ve ekibin geri kalanı da size fazla bağlanmamak için size adınızla hitap etmiyorlar. Sonuça; ekibe alınma nedeniniz, Egon’un yeni proton prototiplerini test etmek. Henüz muhabbetin başındayken, yeni ekipmanları denemek için bazı çaylakları işe aldıklarını ve bu elemanların, bazı teknik aksaklıklar yüzünden erken emekli olmak zorunda kaldıklarını öğreniyorsunuz. Ketum çaylağımızın aksine, Ghostbusters ekibi tam da onlardan bekleyeceğiniz üzere, oldukça gevezeler. Henüz oyunun başında, Peter, Raymond ve Egon’la karşılaşıyor ve tıpkı filmlerdeki gibi bir sohbet çevirdiklerini görerek gülümsemeye başlıyorsunuz. Kısa süre sonra Winston da sahneye çıkıyor ve eski dörtlünün tadına doyulmaz muhabbetine birebir tanık oluyorsunuz. İşin en etkileyici kısmı da şu ki ekip yalnızca ara sahnelerde konuşup, oyun içerisinde önceden hazırlanmış (Script) cümleler sarfetmiyor. Çeneleri daima düşük ve oyunda olup bitenlerle ilgili yorumlar yapıyor, birbirlerine ve size takılıyor, bağıra çağıra laf yetiştiriyorlar. Bu da bir oyun oynamaktan çok, Ghostbusters 3 filminde bir rol kapmışsınız gibi, tadına doyulmaz bir haz veriyor doğrusu.
Ghostbusters, ikinci filmdeki olaylardan iki yıl sonrasını konu alıyor. Rutin bir paranormal otel temizliği işiyle başlayan aksiyon, Gozer ismini yeniden duymanız ve eski dost Stay Puft The Marshmallow Man’la karşılaşmanızla beraber dozunu oldukça arttırıyor. Stay Puft’la oyunun başlarında gerçekleşen mücadeleniz pek zorlu sayılmaz; ancak siz de benim gibi kendisini oynadığı oyunların atmosferine kaptırmakta zorluk çeken bir oyuncuysanız, bu bölümün başında yelkenleri suya indirecek ve Ghostbusters’ın o meşhur şarkısını bağıra çağıra söylemeye başlayacaksınız.
Kod:
yapım Terminal Reality
dağıtım Atari
tür Aksiyon
platformlar PS3, Xbox 360, PSP, DS, Wii, PS2
web [URL="http://www.ghostbustersgame.com/"]www.ghostbustersgame.com[/URL]
çıktığı tarih Mayıs 2002
Son düzenleme:
