Günde saatlerce ders çalışmak

en guarde

Centipat
Katılım
17 Kasım 2021
Mesajlar
15
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
İnsanı tamamen sömüren bir şey değil mi? 24 saatinin yarısını ders çalışmaya vermek, kafanı hayatına (mesleki hayatın dışında) pek de katkı sağlamayacak teorik ve ezber bilgilerle bezemek. Sonra bunu yapmak istemediğindeyse motivasyon videoları karşına çıkıyor "Kafana koydun mu yaparsın, sonunda güzel bir yol var" tarzı -ki bunların da yapmacık olduğunu düşünmeye başladım. Her şeyini geleceğe bağlamak uğruna şimdiyi heba etmek iyi bir şey mi? Aslında böyle konuşsam da yapabilecek pek alternatif şey yok, çıkmazda kalıyorsun; çalışırsan üniversite çalışmazsan iş hayatı. Ne düşünüyorsunuz bu konular hakkında? Biraz konuşalım. (Aslında şu an düşündüm ve şu an açıyorum bu konuyu ve belki de anlatmak istediğim şeyi tamamen anlatamadım)
 
Gününün yarısını ders çalışmaya ayırmak zorunda değilsin. Ortalama bir kapasite ve zekaya sahipseniz ve önceden temelinize iyi çalıştıysanız günde 3-4 saat çalışma ile yüksek bir sıralama yakalayabilirsiniz. Temeliniz kötüyse önceden çalışmamanızın cezasını çekersiniz ve belki de günde 8 saat çalışırsiniz. 50 Senedir aynı sistem hatta şuan çok daha kolay. Konuların yarısı gitti müfredattan. Çalışın. Üniversite okumazsanız tabii ki de işçi olarak hayata başlar ve muhtmelelen öyle gidersiniz. Benim pek bir düşüncem yok bu konuda. Keşke halkımız biraz daha sanatkar ve bilinçli olsaydı ve eğitim sistemimiz de bu yönde olsaydı. 10milyonlarca genci 4 sınıfa ayırdılar sadece. FM/TM/Sözel/Dil Keşke daha fazla imkanımız olsa ancak bu eğitim sistemimizden çok halkımız ile alakalı bir şey. Zaten olsa da çoğu kişi çocuğunu göndermez ve gönderse bile sanatsal bir halk olmadığımız için çoğumuz o sanata bakmazdık (Heykel, Çizim vs.). Bu bilinç son 10 yıldır gelmeye başladı. Bizden 1-2 sonrası nesil belki de bunları gerçekleştirecek.
 
Öğretmen maaşı 4700-800 TL civarı asgari maaş ise 4250 TL işci mesaiye kalarak o öğretmen maaşı ile arasındaki arayı kapatıyor. Belki rahatlık durumu olabilir lakin şu durumda okumanın bir mantığı kalmadı ama diplomanızı alın ilerisi için.
 
Öğretmen maaşı 4700-800 TL civarı asgari maaş ise 4250 TL işci mesaiye kalarak o öğretmen maaşı ile arasındaki arayı kapatıyor. Belki rahatlık durumu olabilir lakin şu durumda okumanın bir mantığı kalmadı ama diplomanızı alın ilerisi için.
4700TL dershane filan olmalı, memur maaşı o kadar düşük değil. Ek ders de 1.5K-2K arası.
 
Öğretmen maaşı 4700-800 TL civarı asgari maaş ise 4250 TL işci mesaiye kalarak o öğretmen maaşı ile arasındaki arayı kapatıyor. Belki rahatlık durumu olabilir lakin şu durumda okumanın bir mantığı kalmadı ama diplomanızı alın ilerisi için.
Asgari ücrete ocak ayında 1 kere zam gelir yılda. Öğretmen memur ve onlar Mart civarı ve Eylül civarı olmak üzere senede 2 kere zam alırlar. Öğretmen maaşı yıl sonunda 7500TL'yi geçebilir ve aynı zamanda çoğu öğretmen dershanelerde çalışarak, nöbet paraları vs. alarak çok daha fazlasını zaten kazanıyorlar.
4700TL dershane filan olmalı, memur maaşı o kadar düşük değil. Ek ders de 1.5K-2K arası.
Öğretmenleri ilk seneleri o civarda, onlar her sene zam alıyorlar. 10 senedir çalışan bir öğretmen 7000TL civarı alıyordur şu an. Zamlardan sonra da 10000'i geçer.
 
Öğretmen maaşı 4700-800 TL civarı asgari maaş ise 4250 TL işci mesaiye kalarak o öğretmen maaşı ile arasındaki arayı kapatıyor. Belki rahatlık durumu olabilir lakin şu durumda okumanın bir mantığı kalmadı ama diplomanızı alın ilerisi için.
Çok mantıksız. Okumanın bir mantığı kalmadıysa diplomayı ne yapacak? Öğretmen maaşları yılda 2 kere zamlanıyor o yüzden aradaki fark açılacaktır.
 
İnsanı tamamen sömüren bir şey değil mi? 24 saatinin yarısını ders çalışmaya vermek, kafanı hayatına (mesleki hayatın dışında) pek de katkı sağlamayacak teorik ve ezber bilgilerle bezemek. Sonra bunu yapmak istemediğindeyse motivasyon videoları karşına çıkıyor "Kafana koydun mu yaparsın, sonunda güzel bir yol var" tarzı -ki bunların da yapmacık olduğunu düşünmeye başladım. Her şeyini geleceğe bağlamak uğruna şimdiyi heba etmek iyi bir şey mi? Aslında böyle konuşsam da yapabilecek pek alternatif şey yok, çıkmazda kalıyorsun; çalışırsan üniversite çalışmazsan iş hayatı. Ne düşünüyorsunuz bu konular hakkında? Biraz konuşalım. (Aslında şu an düşündüm ve şu an açıyorum bu konuyu ve belki de anlatmak istediğim şeyi tamamen anlatamadım)
Olay bilgiyle uğraşmak. Biz "Lise müfredatı" adı altında temel bilim öğreniyoruz aslında. Şuna da değinmek gerek, sizi diğer insanlardan öne geçirecek bir şeye ihtiyacınız var. Yani bu derslerde çok iyi olmak olabilir veya çok iyi piyano çalmak olabilir veya sosyal, atılgan bir kişilik veya da bir meslek lisesi diploması bile sizi insanların önüne geçirir. Sadece ders çalışmak zorunda değilsiniz. Ha, boş bir insansanız ve vasfınız yoksa kimse size iş vermez bunu da kabul etmek gerek. Olay ders değil yani.
 
Üniversite hazırlık öğrencisi isen mecbursun, çalışacaksın. Çünkü mevcut olan sistem bunu gerektiriyor.

Üniversiteye geçip ilgilendiğin alanla ilgili dersler yoğunlaşınca derdin biter, o zamana kadar 12 saat çalışman gerekiyorsa 12 saat, 6 saat çalışman gerekiyorsa 6 saat çalış. Senin istediğin bölüm/üni ve senin kapasitene göre değişir çünkü bu durum.

Yine de hayat okul, ders ve işten ibaret değil. Bunaldığında kaçabildiğin sosyal ortamın ve hobilerin her zaman olsun. Yoksa çekilmez bu hayat.
 

Geri
Yukarı