Güzelliğin Portresi filmi spoilersız inceleme

Gunfheum

Kilopat
Katılım
3 Şubat 2014
Mesajlar
1.546
Makaleler
17
Çözümler
4
İncelemeye başlamadan önce, yazmış olduğum bu yazıda filme dair bir spoiler (sürprizbozan) bulunmamaktadır ve şahsi görüşlerimdir. Uzun bir metin olduğu için kusura bakmayın, olabildiğince filmin senaryosuna girmeden detay anlatmaya çalıştım. Teşekkürler :)

Türk filmlerinde güzel bir tat bulmak bugünlerde biraz nadir diyebilirim, genel olarak baktığımızda son yıllarda Türk sinemasında biyografi ve savaş filmlerini ağırlıklı olarak görebiliriz. Her ne kadar bunlardan bazıları başarılı olsa da (örnek olarak Müslüm, Ayla, Dağ 2 vb. ) bazıları da vasat olmaktan öteye geçemiyor (yine örnek olarak Kurtlar Vadisi Vatan, Bordo Bereliler Suriye).

Bahsi geçen bu filmler genelde ana fikir olarak çok güzel şeyler verse de bazıları sadece sırf para kazanmak ve film yapma kervanına ''Aman ben de film yapayım nasıl oluyormuş bakalım, sonuçta ne kaybedebilirim ki?'' diyerek katılıyor. O tam olarak öyle olmuyor dostum, sen bu işin hiç eğitimini almadan, düzgün senaryo yazmayı bilmeden yani tamamıyla bir bilgi sahibi olmadan bu işe kalkışırsan millet de sana cevabını bir güzel verir. Bu bahsettiğim vasat filmler ne yazık ki Türk sinemasının önemli bir kısmını kaplıyor, ha bir de çok güzel filmler de var tabii. Arif v 216 gibi üstünde çok düşünülmüş, aylarca emek harcanmış, çok yüksek bütçeler harcanmış filmler yok değil, yiğidi öldür hakkını yeme. Birde bu çok güzel ile vasat arası filmler var.

Güzelliğin Portresi bu iki derecelendirmenin ortasında kalan bir film. Ne çok güzel, ne de çok kötü. Günümüzde Türk sinemasında korku türünde yapılmış filmlerin geneline bakacak olursak dini duygular üzerinden insanları sömürmek amacıyla, bol kanlı efektlerin yapıldığı, ne olduğu anlaşılmayan Arapça cümleler sarfedilerek ve genelde küçük çocukların ön planda olduğu filmler yapılmakta. Bu filmlerin çoğu para amaçlı yapılmış ucuz filmler. Sokaktan bir elemanı çevirsen sana daha güzel bir korku filmi senaryosu yazar çeker, o kadar emin konuşuyorum.

Gelin görün ki Güzelliğin Portresi o kadar da ucuz bir film değil. Düşünülüp çizinilmiş, bir o kadar da güzel oyunculukların bulunduğu (hepsi değil, o kısıma geleceğim) ve güzel müziklerin yer aldığı, amacına tam olarak ulaşamasa da bizlere ''işte buradayım, bu kadar vasat Türk korku filminin arasından çıkageldim!'' demekte.

İlk başta filmin iyi yanlarını ele almak istiyorum, film genel olarak senaryosuyla güzel duruyor. Müziklerin yer yer güzelleşmesi, sonrasında germesi o denge iyi oturtulmuş. Burçin Terzioğlunun karakter psikolojisi çok iyi yansıtılmış, oyunculuğunu tam olarak beğendim diyebilirim. Melisa Şenolsun da aynı şekilde oyunculuğunu konuşturmuş, her ne kadar Burçin hanımınki kadar güzel olmasa da iyi diyebiliriz. Final sahnesindeki dövüş sahneleri de fena değildi, filmde daha çok görsek daha iyi olurdu ama buna da şükür. Evet, iyi yanları genel olarak bu.

Kötü yanlarına başlayalım o zaman, sadece bu iki kişinin oyunculuğunu beğendim. Geri kalan bütün kişilerin performansı ortalama-ortalama altıydı. Duygularını tam olarak geçiremiyorlar, çok yapmacık duruyor. Senaryo anlatımı kötü ve yavaştı, daha iyi olabilirdi. Çekim kaliteleri ve efektler de daha sağlam yapılabilirdi, bugün Türk filmlerine baktığınızda sinematogrofi gayet güzel gelişiyor, Karakomik Filmler her ne kadar eleştirilse de görüntü yönetmenliği çok iyi yapılmıştı. Benzer bir görüntü yönetmenliği burada da olsaydı filmi bir tık daha öne götürebilirdi. Son olarak mantık hataları da filmde yer almakta, her ne kadar çok olmasa da göze çarpabiliyor.

Genel bir değerlendirme yapacak olursak, eğer Netflixinizde gezinirken izleyecek bir içerik bulamadıysanız Güzelliğin Portresi iyi bir alternatif olabilir ama çok yüksek bir beklentiye girmemenizde fayda var. Ne çok iyi, ne de çok kötü. İyi diyebilirim sadece.

Okuyan herkese teşekkürler.
 

Geri
Yukarı