5. saatte hiçbir şey anlamazsın. Evet, bir New Vegas değil, ama RPG tarafı da başarılı. Evren gri bir evren. Seçimler birbirinden çok farklı değil. Hemen hemen birbirine yakın. Bu da Witcher'ı diğer oyunlardan ayıran şey zaten.
Oyundaki seçimlerin ne kadar önemli olduğunu, oyuna tekrar başladığınızda anlıyorsunuz aslında. Mesela X ile Y seçimleri arasında X seçeneğini seçsem Y seçeneğinin de hemen hemen aynı sonuca varacağını düşünürüm. Ama oyuna tekrar başlayıp bu sefer Y seçeneğini seçtiğimde çok daha ilginç bir diyaloğun olduğunu, olayın daha farklı bir yere taşındığını görüyorum. Ama her diyalog için geçerli olmuyor tabii.
Verdiğin kararlar sonucunda oyunun gidişatı çok etkileniyor aslında. Bunu da tekrar oynadığın zaman anlıyorsun genelde. Örneğin, katil olduğunu düşündüğün biriyle karşılaşıyorsun ve onu öldürüyorsun. Mesela diğer seçenekleri de merak edip denediğin zaman bir bakıyorsun ki aslında katil o değil, bir vampirmiş vs. Kısacası, verilen kararlar oyunun gidişatını etkiliyor bayağı.
Oyunda harbi harbi çok önemli karar vereceğin noktalar var. Bir tanesine de çok yaklaşmışsın mesela.
Kısacası, iliklerine kadar yaşayacağın bir RPG deneyimi sunmuyor Witcher 3. Ama RPG tarafında türünün en iyi temsilcilerinden biri olduğunu değiştirmiyor bu durum. Skyrim'in RPG tarafı ile hemen hemen aynı, bir tık üstte hatta.