- Katılım
- 10 Nisan 2016
- Mesajlar
- 7.428
- Makaleler
- 4
- Çözümler
- 14
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Doğar doğmaz gözünü mahkeme salonunda açan Tomris şaşkın bakışlarıyla bekliyordu ve neden orada olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bir süre geçtikten sonra hâkim konuşmaya başladı ve ilk kelimeleri "neden inanmadın" oldu. Tomris, yargılandığını fark etti ve neden yargılandığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Tomris; neye neden inanmadığını bilmiyordu ve hâkime sordu: Neye inanmadığımı söyler misiniz? Hâkim: Cebimde 3 tonluk fil vardı ve sen onun varlığına inanmadın, bu yüzden cezalandırılacaksın dedi.
Tomris: Fakat hâkim bey, cebiniz kürsünün arkasında kalıyor ve cebinizi göremiyorum, nasıl bilebilirdim ki. Hâkim: Senin için salona ipuçları bıraktık, etrafına iyi bak; bazı yerlerde ok işaretleri ve kelimeler göreceksin. Bu işaretlerden bazıları doğru yolu, bazıları da delilleri gösteriyordu. Tomris: Hâkim bey şuradaki ve buradaki ok işaretleri neden diğerlerinden farklı yönleri gösteriyor? Hakim: Onların yönünü memur bey değiştirdi, bunu yapmasına ben izin verdim. Maksadım seni sınamaktı. Tomris: Peki hâkim bey, etrafa belirsiz düzende yayılmış olan kelimeler tam olarak nedir? Hâkim: Etrafta şu kelimeler var: (3, ton, fil, cep) onlar cebimde 3 tonluk fil olduğuna dair delillerdi.
Bu noktadan sonra soru sormayı bırakan Tomris karşı karşıya olduğu kötülük ile baş edemeyeceğini anlar ve nefesini daha fazla tüketmek istemez. Tomris bu kötülüğün karşısında boyun eğmese de gelmekte olan cezanın farkındadır.
Hâkim: Sana ölmeyi yasaklıyorum, sonsuza kadar hücrede kalacaksın. Sana içmek zorunda olduğun lağım suyundan başka bir şey verilmeyecek. Der ve duruşmayı kapatır. Ceza gardiyanları Tomris'i ceza hücresine getirmek üzere harekete geçtiği sırada mahkeme salonu gerçek hâkimi tarafından basılır ve bu saçmalığa son verir.
Tomris: Fakat hâkim bey, cebiniz kürsünün arkasında kalıyor ve cebinizi göremiyorum, nasıl bilebilirdim ki. Hâkim: Senin için salona ipuçları bıraktık, etrafına iyi bak; bazı yerlerde ok işaretleri ve kelimeler göreceksin. Bu işaretlerden bazıları doğru yolu, bazıları da delilleri gösteriyordu. Tomris: Hâkim bey şuradaki ve buradaki ok işaretleri neden diğerlerinden farklı yönleri gösteriyor? Hakim: Onların yönünü memur bey değiştirdi, bunu yapmasına ben izin verdim. Maksadım seni sınamaktı. Tomris: Peki hâkim bey, etrafa belirsiz düzende yayılmış olan kelimeler tam olarak nedir? Hâkim: Etrafta şu kelimeler var: (3, ton, fil, cep) onlar cebimde 3 tonluk fil olduğuna dair delillerdi.
Bu noktadan sonra soru sormayı bırakan Tomris karşı karşıya olduğu kötülük ile baş edemeyeceğini anlar ve nefesini daha fazla tüketmek istemez. Tomris bu kötülüğün karşısında boyun eğmese de gelmekte olan cezanın farkındadır.
Hâkim: Sana ölmeyi yasaklıyorum, sonsuza kadar hücrede kalacaksın. Sana içmek zorunda olduğun lağım suyundan başka bir şey verilmeyecek. Der ve duruşmayı kapatır. Ceza gardiyanları Tomris'i ceza hücresine getirmek üzere harekete geçtiği sırada mahkeme salonu gerçek hâkimi tarafından basılır ve bu saçmalığa son verir.
Son düzenleme: