Halkımızın ruh sağlığı

Dijital ortamda tartıştığın insanın kitap okuyup okumadığına dair çıkarım yapacak kadar bilgilisin demek Verdiğin argümanları çürüten kişilere anca boş zırva yapmayı bilen zavallısın. Biz sana burada sorgulamanın önce, kitabın sonra geldiğini söylüyoruz. Sen kalkmış "Kitap hakkında bilginiz yok, cahilsiniz." diyorsun. Sen önce kronoloji nasıl olur, onu öğren de gel yiğidim, sonra tartışmaya başlarsın tekrar (tabii becerebilirsen.). Eğer bu forumu beğenmiyorsan terk edebilirsin, senin kafana silah dayamıyoruz burada.

2000 yılı sonrası zaten halkımızda ruh sağlığı diye bir şeyin kaldığını zannetmiyorum. Belki herkes bu kadar zengin değildi, imkanlar bu kadar açık değildi ancak insanlar mutluydu. Yardımlaşma ve paylaşma en üst seviyedeydi. Kimse aç kalmazdı. Artık bencilleştik. Ayrıca dünya genelinde binlerce insan açlıktan dolayı ölüyor, corona virüsünden daha fazla ölüme sebep olduğu belli. Arada tek bir fark var. Ölenler zengin olmadığı sürece insanlar umursamıyor.

Her şeyi hızlı hızlı tüketir olduk, sistem bizi bu hale soktu. Çok basitinden; eskiden sevdiğimiz sanatçı bir şarkı/albüm çıkardığında yıllarca dinlerdik onu, kolay eskimezdi. Şimdi öyle değil işte: Dijitalleşmenin etkisi.

Eskiden empati gücü yüksek, dayanışma içerisinde olan insanlardık. Şimdi o da azalmış durumda: Duygusuzlaşmanın, hissizleşmenin yansıması.

Biraz felsefeye kaydı gibi. Bu söylediklerim dünyanın her yerinde olan şeyler. Sadece "bizde oluyor" diye düşünmeyelim. Dünyanın farklı yerlerinden farklı insanlar bu durumdan şikayetçi. Dijital, her şeyin hızlı bir şekilde tüketildiği, duygusuzlaşmanın zirve yaptığı bir dönemdeyiz. 20. yüzyıl bunalımının devamı gibi düşünebiliriz bunu ve bu katlanarak artacak ne yazık ki.

gregor cemsa dedi:

Sen daha benim söylediğimi anlamaktan yoksun olduğun için böyle gereksiz boş lafla sayfayı dolduruyorsun. Ben günümüz insanından bahsediyorum sen daha onu bile anlamayacak kadar boş bir beyne sahipsin ama tabii kitap okumanın karşısında olanların tipik özelliği de bu zaten, bilgi olmadan fikir sahibi olmak! bırak şimdi dijital ortamı falan. Boş yere konuyu saptırıp durdunuz sen ve yandaşların.

Kitap okumayan insanın gorilden farkı yoktur günümüzde. Bence asıl sen bir fikri körü körüne savunmayı bırakıp kendini biraz sorgula bakalım. Halen kitap sonra gelir diyorsun ya arkadaş ne kadar boş insanmışsın be? Yazık valla sana acıdım.

Tekrar yazayım belki bu defa anlamak sana da denk gelir. Günümüz toplumundan bahsediyorum. İlk insanlardan bahsetmiyorum. Bir şeyi sorgulayabilmek için bilgiye ihtiyacın vardır. Bunu da aptal gibi kitap okumakla sınırlamaktan da vazgeç. İnsanlar bilgiyi sadece kitaptan almaz. Gördükleri ve işittikleri dış dünyasından edindikleri de buna fayda sağlar.

Sen kalkmış, okuma yazma bilmeyen bir insan bile hayatı sorgular diyorsun. Ulan o sorgulamak değil içgüdüdür olsa olsa?

Git biraz kitap oku cahil!

Genişletmek için tıkla...

Madem günümüz insanından bahsediyordun, o zaman neden kitap önce gelir, akıl gücü sonra gelir diyorsun oğlum? Haksız çıkınca konuları saptırmasını iyi bilirsin tabii. Kitap okuyup okumadığımı nereden biliyorsun, peygamber oldun da vahiy mi gönderdi Tanrı’n sana?

Sana insanlığın ilk zamanlarından bahsediyorum, insan aklını kullanarak bilgiler edinir ve bunu kitaba döker diyorum, sen kalkmış “Kitap önceden vardı zaten.” diyorsun, sen sanırım kutsal kitaplar ile bilimsel kitapları karıştırdın evlat

Üstteki mesajlarında günümüz insanından bahsetmiyordun ama. Bir insan okuyacağı kitaplara kendi iradesi ile karar verir. Örneğin, izafiyet teorisi ile ilgili merakın varsa ve bilgi sahibi olmak istiyorsan o zaman onunla ilgili kitaba yönelirsin. Şimdi sana tekrar soruyorum, ağlamak yerine objektif bir şekilde cevap ver: Sorgulama mı önce gelir yoksa kitap mı? Tabii senin kronoloji ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadığın için anca atıp tutarsın burada.

Kendi argümanların çürüyünce benim argümanları, kendi argümanlarınmış gibi göster. Senin şu yazdıklarına çocuk bile gülüp geçer, kimi kandırıyorsun sen burada? Daha önceki yazdıklarınla şimdiki yazdıkların birbirini tutmuyor. Dış dünyadan edindiği bilgilerle kitap yazar insan. Günümüz için konuşursak, insan edindiği bilgileri önceden yazılmış olan kitaplardan edinir veya kendi aklını kullanarak da bazı olaylar hakkında çıkarım yapabilir. Eski zaman için konuşursak (ilk zamanlardan bahsediyorum.), daha ortada kitap bulunmadığı için merak etmesi sonucu sorgular ve bazı bilgilere ulaşır. Ulaştığı bu bilgileri kağıda döker ve kitap oluşur fakat sende kronoloji tersten işlediği için bunları anlamanı beklemiyorum zaten.

İnsanın içindeki merak duygusu sonucu oluşan sorgulama isteğiyle okuma yazmanın ne alakası var? Sümerlilerin bulduğu yazı, gökten inmedi. İnsanoğlu yazıyı keşfedince bazı bilgileri -ekonomik bilgiler- yazdı sadece, ilerleyen zamanlarda fikir yazıları da ortaya çıktı (şimdilik bunu biliyoruz.). Yazının olmadığı zamanlarda insanlar hiç mi merak etmiyordu? Olmayan kafanı yaşamaya devam et sen, iflah olmayacak gibisin.

Numbness dedi:

Her şeyi hızlı hızlı tüketir olduk, sistem bizi bu hale soktu. Çok basitinden; eskiden sevdiğimiz sanatçı bir şarkı/albüm çıkardığında yıllarca dinlerdik onu, kolay eskimezdi. Şimdi öyle değil işte: Dijitalleşmenin etkisi.

Eskiden empati gücü yüksek, dayanışma içerisinde olan insanlardık. Şimdi o da azalmış durumda: Duygusuzlaşmanın, hissizleşmenin yansıması.

Biraz felsefeye kaydı gibi. Bu söylediklerim dünyanın her yerinde olan şeyler. Sadece "bizde oluyor" diye düşünmeyelim. Dünyanın farklı yerlerinden farklı insanlar bu durumdan şikayetçi. Dijital, her şeyin hızlı bir şekilde tüketildiği, duygusuzlaşmanın zirve yaptığı bir dönemdeyiz. 20. yüzyıl bunalımının devamı gibi düşünebiliriz bunu ve bu katlanarak artacak ne yazık ki.

Genişletmek için tıkla...

Dijital ortamlarda fazla takıldığımız için yüz yüze konuşmalarımızda bile dijital ortamdayız hissine kapılıyoruz. İnternet, insanların duygularını yedi bitirdi. Hâlâ da bunu yapmaya devam ediyor.

Ponçik Talon dedi:

Ülkede 1 vaka görüldü, korona haberlerinden geçilmiyor. Hepsi de aynı haberleri yapıyor ha. Bir de yayıldığını düşünün, aman Allah'ım olacakları düşünemiyorum

Genişletmek için tıkla...

Yayıldı diyebilir miyiz? 1200'ü aştı yakalanan kişi sayısı. Vallahi olacakları ben de düşünemiyorum.