Halkımızın ruh sağlığı

Bir insanın yaptığı şakalardan mizah seviyesini, mizah seviyesinden de zeka seviyesini rahatlıkla anlayabilirsiniz. Böyle şakaları yapanlardan veya bunları komik bulanlardan uzak durmanızı tavsiye ediyorum.
 
Kitap okumayan toplumun ruhu da olmaz, mizahı da. O olsa olsa kendini beğenmişliktir.
Bu doğru değil, her şeyi kitaba yüklemek yanlış olur. Önemli olan, insanın farkındalığıdır. Yaşadığı olaylardan sonra kendini sorgulamıyorsa bu işte terslik vardır.
 
Sorgulama, kitaptan öncedir. Bilim ve felsefe kitapları da bilgilerin bütün halde sunulduğu eserlerdir. Sorgulama; duyduklarınla değil, kendi aklınla olur.
Akıl nedir peki? Durup dururken ortaya çıkan bir şey mi? Bence tersten işliyorsun olayı. Önce öğrenirsin, sonra öğrendiğin farklı fikirleri akıl süzgecinden geçirip değerlendirirsin. Olmayan bilginin nesini sorgulayacaksın? Hayatında hiç sarışın kadın görmemiş biri, esmer kadınları sarışın kadınlarla nasıl kıyaslayabilir? Win10 kullanmayan biri Win10 ile Win7'yi nasıl kıyaslayıp sorgulayabilir?
 
Akıl nedir peki? Durup dururken ortaya çıkan bir şey mi? Bence tersten işliyorsun olayı. Önce öğrenirsin, sonra öğrendiğin farklı fikirleri akıl süzgecinden geçirip değerlendirirsin. Olmayan bilginin nesini sorgulayacaksın? Hayatında hiç sarışın kadın görmemiş biri, esmer kadınları sarışın kadınlarla nasıl kıyaslayabilir? Win10 kullanmayan biri Win10 ile Win7'yi nasıl kıyaslayıp sorgulayabilir?
Peki o bilgileri nasıl öğreniyor arkadaşım? İnsanların ilk zamanlarına göre düşüneceksin. O zamanlar kitap yok, sadece kendi akıl gücün var. Ayrıca konuyla alakasız saçma sapan örnekler vererek farklı yerlere çekmekten kaçının artık. Bilgi olmadan kitap olmaz, bilgi nasıl oluşur? Tabii ki insan aklı ile.
 
Peki o bilgileri nasıl öğreniyor arkadaşım? İnsanların ilk zamanlarına göre düşüneceksin. O zamanlar kitap yok, sadece kendi akıl gücün var. Ayrıca konuyla alakasız saçma sapan örnekler vererek farklı yerlere çekmekten kaçının artık. Bilgi olmadan kitap olmaz, bilgi nasıl oluşur? Tabii ki insan aklı ile.
Bence saçmalayan sensin. Akıl hiçbir zaman bilgi üretmez. Akıl sadece varolan bilgileri süzgecinden geçirir. Bilgi insanın içinde ya da aklında varolan bir şey değildir. Bu saçma dinsel öğreti fikrini kendine sakla. Böyle dogmatik bir yapıyla hiçbir yere varamazsın. Bilgi senin etraftan dış dünyadan edindiğin gözlemlediğin şeylerin sonucudur. Bu ne saçma bir yorum ya? İnsanları böyle saçma bir şeye zorla inandıracağını mı sanıyorsun? O zaman çocuğunu git ormana at bakalım, bizim bildiklerimizi bilecek mi? Ulan ne saçma bir ülkede yaşıyoruz ya. Bilgi olmadan sorgulama olmaz işte o kadar!
 
Bence saçmalayan sensin. Akıl hiçbir zaman bilgi üretmez. Akıl sadece varolan bilgileri süzgecinden geçirir. Bilgi insanın içinde ya da aklında varolan bir şey değildir. Bu saçma dinsel öğreti fikrini kendine sakla. Böyle dogmatik bir yapıyla hiçbir yere varamazsın. Bilgi senin etraftan dış dünyadan edindiğin gözlemlediğin şeylerin sonucudur. Bu ne saçma bir yorum ya? İnsanları böyle saçma bir şeye zorla inandıracağını mı sanıyorsun? O zaman çocuğunu git ormana at bakalım, bizim bildiklerimizi bilecek mi? Ulan ne saçma bir ülkede yaşıyoruz ya.
Hayal dünyana bayıldım, çocuklara eğlence niyetine okutmak lazım. Bilgi nedir? Bilgi, insanoğlunun aklına yatkın objektif gerçekliktir. İnsanoğlu ilk önce bunu “veri” olarak (işlenmemiş bilgi) alır. Daha sonra kendi aklını kullanarak bazı çıkarımlara ulaşır. Elde ettiği gerçekler vardır ve bunlar bilginin kendisidir zaten. Bu edinilen bilgiler kitaplara dökülür. Ben bilginin insan içinde bulunduğunu söylemedim zaten şizofreni arkadaşım. Akıl, bu verileri işler ve bilgi elde eder, sonuç olarak da kitaba döker. Kronoloji biliyorsan, en önce hangisinin olduğunu anlamış olman lazım dostum. Senin dediğin şu oluyor: Kitap önce, bilgi sonra. Kitap, bilgi sahibi olmayan kişinin bilgi almak için kaynak olarak kullandığı araçtır. Bu kitapları yazanlar bir tarafından yazamaz, sorgular ve düşünür. Öyle kitaplar varsa zaten onlar kitap değil, safsatadır. Ayrıca tanımadığın insana karşı “Dinsel öğretini kendine sakla.” diyorsun, sen cehalet kurbanısın evlat :) Bilmedikleri hakkında biliyormuşçasına konuşanlar cahillerin ta kendileridir. Ben; dogmatikle değil, aklımla konuşuyorum. Ayrıca bu söylediklerimin din ile bağlantısı nedir hala anlamış değilim. Ben inandırmaya çalışmıyorum, gerçekleri söylüyorum sadece. İnanmak, kanıt olmamasına rağmen bağlanmaktır.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı