Hayatın gittikçe anlamsızlaşması

Türkiye’de pek çok insan aynı zorlukları yaşıyor, özellikle de gençler arasında bu tür duygular fazlaca yaygın. Gelecekle ilgili belirsizlik, ekonomik zorluklar ve toplumsal baskılar birçok insanın üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Günlük yaşamın monotonluğu ve geleceğe dair belirsizlik, insanı umutsuz ve yorgun hissettirebilir. Özellikle garsonluk gibi fiziksel ve zihinsel olarak yorucu bir işte çalışmak, bu duyguları daha da yoğunlaştırabilir. Yalnız olmadığını bilmek, bu durumun birçok kişi tarafından paylaşıldığını anlamak belki biraz rahatlatıcı olabilir. Belki şu an zor görünüyor ama gençsin ve hayat önünde uzanıyor. Kendi potansiyelini keşfetmek ve kullanmak için zamanın var. Küçük adımlarla, daha iyi bir gelecek inşa edebilirsin. Umarım, zamanla daha iyi hisseder ve hayatta kendine anlam katabileceğin yollar bulabilirsin.
 
Her aksam yataga kafami koydugumda, bugün ne yaptim diye dusunurum. Amele gibi calistim, para kazandim ve sonunda evdeyim. Yarin bir daha amele gibi calisacagim, kimsenin umurunda olmayacak ve bu belki de yillarca devam edecek. Sabah olu gibi kalk, aksam olu gibi yat. Eve gelip yatmak bile artik dopaminimi arttirmaya basladi. İsin asli su ki Türkiye'de cogu insan benim gibi yasiyor. Daha 16 yasimdayim, insanlarin sadece beni rahat birakmasini istiyorum. Sonsuza kadar uyumak. Yasadigim icin her aksam Allah'a sukur ediyorum ki yasamak denmez. Her zaman sukreden bir insanim. Yine sukurler olsun ki hiçbir saglik problemim yok, her uzvum saglam. Hiçbir hedefi olmaksizin, sadece eve gelip kafami yastigin uzerine koymak veya bilgisayarin basina gecmek benim zirve aktivitem. Tatile git, arkadaslarinla sanki hayatin cok iyiymiş gibi story at, Instagram'da iki kizla konus, arkadaslarinla eglen, bir bakmissin o gunler coktan gecmis ve isinin basina geri donmussun. Ben garsonum. Eminonunde bir restorant da calisiyorum. Her gun turistlerle bogusuyorum. Arabin teki İngilizce'nin isini bilmeden Türkiye'ye gelsin, bir de onlarla ugras. Mental olarak cok yorulmaya başladım. Animelerden ve izledigim dizilerdeki karakterlerden ki belki, yine de ne kadar yorulursam yorulayim devam ederim. Cunku etmek zorundayim. Bu zamana kadar kendime zorunu yasadim, daha agirini kaldirdim diyerek devam edebildim. Her şeyin para etrafinda dondugu, adaletin parayla satin alindigi bir ulkede yaşıyoruz. Instagram'da SolcuGazete, BGY gibi hesaplari gundem icin takip ediyorum. 2 milyon takipcisi olan hesabin yorumlarini her actigimda, Türkiye'deki milyonlarca insanin otoriteye nefret duydugunu, bunu dile getirdiklerini goruyorum. En cok zoruna giden şey de bu, neden insanlar sadece konusmakla kalıyor, o 2 milyon insanin Max 200 bini bir şeyler yapmak istese yapar ama kimse kilini kipirdatmiyor. Hepiniz klavye delikanlisiniz, ben de dahil, bir Türk olarak Türk milletinden bu konuda utaniyorum. Hepimiz koyunuz, bana dokunmayan yilan bin yasasin derdindeyiz. (bu yaziyi biraz da icimi dokmek icin yazdim, baslikla ilgili yerin okumak isterseniz isaretledigim yeri okuyunuz. Hepinize iyi aksamlar.)
Maalesef şuan yapabileceğin çok bir şey yok. İnsanların çoğunluğu kalk, çalış, yat döngüsüne uyuyor ve uymak zorunda kalıyorlar. İş hayatlarına alışıp diğer şeylere odaklanıyorlar. Büyük ihtimal senin hayatında bu şekilde olacak. Dediğin gibi seninle aynı tarz hayatı yaşayan birçok insan var hem Türkiye'de hem diğer ülkelerde. Senden daha iyi bir hayat yaşayan da var daha kötü bir hayat yaşayanda. Zaten hayatın eşitsizlik ve adaletsizlikten ibaret olduğunu anlamışsındır. Senin bir ömür çalışıp kazandığın parayı sırf doğduğu aile sayesinde çalışmadan kazanan bir sürü insan var. Olmasını hayal ettiğin şeyleri çocukluğunda yaşayan bir sürü insan var. Hayatın bu durumu üzerinden çokça örnek var ve bunlardan bahsetmeye de gerek yok. Sadece böyle hayatların da olduğunu bilip ne yapabilirim ki diye düşünmen lazım. Ama bunu düşünmene de bence şuan gerek yok. Ne kadar sinirli olsan da her gün aynı şeyleri yapmak istemesen de zaten her gün aynı şeyleri yaparak bunu değiştiremediğini biliyorsun. Tabii bu şuan için geçerli ilerideki hayatını sen belirleyeceksin. Bir de eğer asıl sinir kaynağın şuan ki işinse hayatı değil işini sorgulaman lazım.

Son dediklerine de katılıyorum ama bu durum sadece ülkemizde yok. Çoğu insanlar bu şekilde. Anca sinirleniyor ve bunu yazıya döküyorlar. 5 dakika sonra sinirleri geçip hayatlarına da devam ediyorlar. Büyük ihtimal bu böyle de devam eder.
 
Son düzenleme:
Her aksam yataga kafami koydugumda, bugün ne yaptim diye dusunurum. Amele gibi calistim, para kazandim ve sonunda evdeyim. Yarin bir daha amele gibi calisacagim, kimsenin umurunda olmayacak ve bu belki de yillarca devam edecek. Sabah olu gibi kalk, aksam olu gibi yat. Eve gelip yatmak bile artik dopaminimi arttirmaya basladi. İsin asli su ki Türkiye'de cogu insan benim gibi yasiyor. Daha 16 yasimdayim, insanlarin sadece beni rahat birakmasini istiyorum. Sonsuza kadar uyumak. Yasadigim icin her aksam Allah'a sukur ediyorum ki yasamak denmez. Her zaman sukreden bir insanim. Yine sukurler olsun ki hiçbir saglik problemim yok, her uzvum saglam. Hiçbir hedefi olmaksizin, sadece eve gelip kafami yastigin uzerine koymak veya bilgisayarin basina gecmek benim zirve aktivitem. Tatile git, arkadaslarinla sanki hayatin cok iyiymiş gibi story at, Instagram'da iki kizla konus, arkadaslarinla eglen, bir bakmissin o gunler coktan gecmis ve isinin basina geri donmussun. Ben garsonum. Eminonunde bir restorant da calisiyorum. Her gun turistlerle bogusuyorum. Arabin teki İngilizce'nin isini bilmeden Türkiye'ye gelsin, bir de onlarla ugras. Mental olarak cok yorulmaya başladım. Animelerden ve izledigim dizilerdeki karakterlerden ki belki, yine de ne kadar yorulursam yorulayim devam ederim. Cunku etmek zorundayim. Bu zamana kadar kendime zorunu yasadim, daha agirini kaldirdim diyerek devam edebildim. Her şeyin para etrafinda dondugu, adaletin parayla satin alindigi bir ulkede yaşıyoruz. Instagram'da SolcuGazete, BGY gibi hesaplari gundem icin takip ediyorum. 2 milyon takipcisi olan hesabin yorumlarini her actigimda, Türkiye'deki milyonlarca insanin otoriteye nefret duydugunu, bunu dile getirdiklerini goruyorum. En cok zoruna giden şey de bu, neden insanlar sadece konusmakla kalıyor, o 2 milyon insanin Max 200 bini bir şeyler yapmak istese yapar ama kimse kilini kipirdatmiyor. Hepiniz klavye delikanlisiniz, ben de dahil, bir Türk olarak Türk milletinden bu konuda utaniyorum. Hepimiz koyunuz, bana dokunmayan yilan bin yasasin derdindeyiz. (bu yaziyi biraz da icimi dokmek icin yazdim, baslikla ilgili yerin okumak isterseniz isaretledigim yeri okuyunuz. Hepinize iyi aksamlar.)
Hocam bunun sosyolojik, felsefi, psikolojik tabanda bir sürü sebebi var küçümsemek için değil de empati kurmak için söylüyorum emin olun çoğumuz aynı dertle cebelleşiyoruz Allah yardımcımız olsun.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı