Buna elbette katılıyorum, ama benim tahminim o sloganları atan kişilerin zaten belirli bir grup olarak bir arada bulunması. Öyle bir ortamda tepki vermek, pratikte çok daha zor olsa gerek. Ben şahsen cesaret edemezdim karşımdaki kim olduğu belirsiz, potansiyel terörist insan grubuna tepki göstermeye. Bence zaten bu tip sloganları duyunca, barışçıl eylemciler de o alanı terk ediyordur. Ben olsam böyle yapardım. Alırdım arkadaşlarımı 2 sokak ötede sakince yürürdüm.
Bu sebeple size katılmadığım nokta, o kişileri durdurma görevinin diğer eylemcilere değil, polise ait oluşu. İki grup arasında kavga çıksa çok daha kötü şeyler yaşanabilir. Bu noktada tepki gösterecek, susturacak kişiler siviller değil çünkü oldukça tehlikeli bir hareket olur.
Polisin yapması gereken zaten pkk sloganı vs atanları toplayıp, sakince protestoya gelen kişilerin güvenliğini sağlamak. Polisin görevi budur. Sonuçta bölücülük yapmadan, taşkınlık yapmadan, kimseye zarar vermeden eylem yapmak anayasal bir haktır, ve polisin bu insanları eyleme zarar verecek kişilerden koruması gerekir.
Ama bizde benim gözlemlediğim kadarıyla bu tip ayrıştırma yapılmadan, bütün eylemcilere orantısız bir müdahale yapılıp, ardından da "bakın zaten pkk sloganı atıyorlardı" diye görüntüler sürülüyor basına.
Ya ne alakası var, kimsenin ezan susturmaya çalıştığı yok. İnsanlar sizin nefretinize ve şiddetinize rağmen hayatta kalmaya çalışıyor sadece.
Bir insan bir başkasına aşık oldu, veya kendini erkek değil kadın hissediyor diye ezan susturmak istiyor mu oluyor? O zaman sarışınlar Pkk'lı, kızıl saçlılar alevi, uzun boylular Chp'li olsun. Kafamıza göre insanları gruplaştırıyoruz madem.