Mutluluk dediğimiz şeylere bakalım. Şu an bizi ne mutlu eder? Muhtemelen havadan 20 bin dolar para gelse hepimiz mutluluktan havaya uçarız. Veya hepimizin bazı hayalleri, hayattan istekleri, beklentileri var ve biz bunları gerçekleştirdikce mutlu oluruz. Örneğin güzel bir üniversite okumak, güzel bir maaş almak, evlenmek, çocuk yapmak.... Liste uzar gider
Eski insanlara bakarsak eğer tarım toplumundan öncesinde çok fazla hedef ve amacımız yok aslında. Günde 2 tane mamut avlamak, kolayca ateş yapmak, güzel bir eş bulup üremek,
Günümüz dünyası bize sonsuz seçenek sunduğu için hedeflerimiz de sonsuz, ulaşabilecegimiz çok şey var ve sürekli maymun iştahlı davranıyoruz. Kaç aylık maaşımızı yatırıp iPhone alıyoruz ve 4 gün mutluyuz, 5. Gün bizim için normal oluyor. Ertesi zaman hedefimiz bilgisayar almak, tablet almak... Tüketim toplumuna dönüştüğümuz için hep bir şeyler satın alarak mutlu olmaya çalışıyoruz ve bu mutluluklar çok kısa. 4 gün mutlu olmak için 4 ay aralıksız çalışıp yemeyip içmeyip para biriktirip iphone alıyoruz.
İnsanın önünde ne kadar çok seçenek olursa o kadar çok kısa süreli mutluluk yaşıyoruz.
Toplumsal olarak da sürekli değişiyoruz. Şu an sokakta aç bir kedi görsek hepimiz üzülüyoruz ama eski insanlar bunu görmezden geliyordu hatta kimileri için bu yemek olup onlara mutluluk veriyordu.
Özetle kültürel değişimler, kapitalist sistem, tüketim toplumu insanı giderek daha hırslı ama hirslarindan aldığı mutluluğu minimum seviyeye getiriyor