İngilizce geçmiş zaman ile ilgili örnek cümleler kurabilir misiniz

Ben de size "I go to me the can but the" diyorum. Böyle bişey bildiğiniz varsa konu açalım eğlenelim:)

- - - Güncellendi - - -

· I rode the address on the envelope.
· I broke an expensive vase, but my father forgave me.
· Mrs Taylor lit the stove and put a kettle on.
· The weather wasn't good, so they cancelled the meeting.
· Dave didn't go to the school, because he wasn't very well.
· Thirty-five years ago, there weren't men or women on the earth.
· There wasn't any flour at home, so mum didn't make a cake for the guests.
· The children had a good time at the party last night.

Kafam karışmaya başladı. Artık benden bu kadar:)
 
It was a long time ago. - Uzun zaman önceydi. (O, o şey...)

I came. I saw. I conquered. - Veni Vidi Vici - Geldim. Gördüm. Yendim. (Julius Caesar)

I forgot to bring some toilet paper to toilet. Then shit happened. - Tuvalete tuvalet kağıdı getirmeyi unuttum. Sonra... sıçtık.*

I did not know that he can lip-read. - O (erilin) dudak okuyabildiğini bilmiyordum.

Time passed and trees bloomed. - Zaman geçti ve ağaçlar çiçek açtı.**

They had their supper all together. - Akşam yemeklerini hep beraber yediler.

*Göreceli çeviri, kişiyle olan iletişime bağlı gayet informal bir geyik muhabbeti olarak algılanabileceği gibi "Sonra olan oldu." da denebilir.
** Bu cümle "Has" alarak perfect hale gelse de anlamında büyük bir değişme olmaz. Zaman algısı belirliden (simple past), geçmişte kesin belirlenemeyen bir süreye (perfect simple tense) aktarılır. Yaşlı bir insanın "buralar böyle bostandı be..." demesi gibi.
 
Arkadaşlar peki Samsung Galaxy S3 için bana önerebileceiğiniz en iyi İngilizce Türkçe Off Line dil çeviri programı var mı?
 
Uyarı! Bu konu 12 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı