Rehber İngilizce öğrenme ve geliştirme yolları

Merhaba Sosyal. Bu aralar "İngilizcemi nasıl geliştirebilirim?", "Nasıl İngilizce öğrenebilirim?" gibi konulara sıkça denk geliyorum. Bir dil öğrencisi olarak İngilizcenizi nasıl geliştirebileceğinizi anlatmaya çalışacağım. Umarım herkes için yararlı olur.

NOT: Rehberde bahsetmeyeceğim fakat çoğunluğun sevmediği Duolingo tarzı uygulamalar İngilizcenin en en en temelini öğrenmek isteyenler için fena bir uygulama değil fakat örneğin "girl" ile "woman" arasındaki farkı biliyorum diyorsanız bu tarz uygulamalara bulaşmayın. Şimdi başlayalım.

1-) İngilizce yazılar (makale, haber, vs.) okumak.

Bu rehberde geçecek en kritik maddelerden birisi, belki de en kritik olanı. Bu yüzden ilk olarak bundan bahsetmek istedim. İngilizce bir makale veya bir paragraf okumak sizi üst seviyelere taşıyan en büyük etken olacak. Fakat önyargılı olma ihtimalinizi anlayabiliyorum. Bu rehberi okuyanlar arasında "benim İngilizce makale okumaya yetecek kadar İngilizce bilgim yok ki" diye düşünenler olabilir. Lakin amaç da bu zaten. İngilizce bir yazı okurken bilmediğiniz kelimeleri/deyimleri vs. not ederek ve ezberlemeden çalışmalısınız. Herhangi bir dili öğrenirken ezberden kaçınmanız yararınıza olur; çünkü dili öğrenmek istiyoruz, 2 gün sonra unutmak değil. Gelin şöyle yapalım. Aşağıda vereceğim sitelerden birini seçin (aşağıda kitap önerisinde de bulunacağım, istiyorsanız satın alabilirsiniz) ve bir bilimsel yazıya veya habere tıklayın ve okuyun. Bilmediğiniz kelimeleri not edin ve seçtiğiniz metni unutmayın. 1 hafta sonrasında açıp aynı makaleyi tekrar okumaya çalışın, eğer ilk okuyuşunuzda bilmediğiniz kelimeleri ikinci okuyuşunuzda anlayabiliyorsanız kendinizi o kelimeyi öğrenmiş olarak sayabilirsiniz. Bunu daha da garantiye almak için not aldığınız kelimelerin anlamlarına uygun bir şekilde İngilizce cümle yazma alıştırmaları da yapabilirsiniz.

Yazı okumak için bazı siteler: The Guardian, Phys, New Scientist, BBC, CNN, TRT World, Nat Geo, vs.

Paragraf kitapları:
Bu yazacağım kitapları okulda kendim bizzat kullandım, kullanmaya da devam ediyorum. Gayet iyi kitaplar ve hepsi ODTÜ'nün kitapları.

Reader at Work I ve II (İlk kitap başlangıç-orta, ikinci kitap biraz daha gelişmiş), More to Read I ve II (İlk kitap yine başlangıç-orta, ikinci kitap biraz daha gelişmiş)

2-) İngilizce konuşacak birilerini bulmak.

Özellikle oynadığımız online oyunlarda bolca yabancı insanlara denk geliyoruz. Bu oyunlarda gerek sözlü, gerek yazılı olarak yabancı kişilerle iletişim kurmanız çok önemli. İngilizce öğrenmenin altın kuralı olarak nitelendirilen "kendini İngilizceye maruz bırakma" olayını yapabileceğiniz en sık bölümlerden birisi. Fakat ben Türkiye serverlarında oynuyorum diyorsanız, bazen Türk serverlarından çıkıp biraz dünyaya açılmayı tercih etmeniz sağlıklı olabilir. Örneğin Valorant'ta Türkiye serverlarında 2 maç atıyorsanız, 2 maç sonunda Frankfurt serverlarında da 2 maç girebilirsiniz (tabii internetiniz elveriyorsa). Keza LoL'de kendinize bir Avrupa Batı hesabı açıp yine yabancı konuşmayı deneyebilirsiniz. Call of Duty, Apex Legends tarzı battle royale oyunlar da bu amaç için gayet elverişli oyunlar. İngilizce konuşacağım derken toxic olmayın ama :)

NOT: "Benim yurtdışına çıkma şansım var" veya "Ben yurtdışına git gel yapıyorum" diyorsanız zaten bu maddede belirttiğim olayı en kolay yapabilecek kişiler sizlersiniz. Bir insanın gözlerine bakarak İngilizce diyalog kurma şansınız varsa hiç beklemeyin.

3-) Yapabildiğiniz her aktiviteyi İngilizce yapmak.

Hepimiz videolar/filmler/diziler izliyoruz, telefonumuzda veya bilgisayarımızda saatler harcıyoruz veya sevdiğimiz şarkıları dinliyoruz. Gelin bunları İngilizce şekilde yapmayı deneyelim. Tabii ki bu halk arasında da yaygın olan bir yöntem, fakat gerçekten etkili. Örneğin hem Türkçe Dublaj hem de Türkçe Altyazı seçeneği olan bir film veya dizi izleyecekseniz, Türkçe Altyazı'yı tercih edin. Bu hem sizin İngilizce konuşmalara aşina olmanızı, hem de duyduğunuz kelimelerin anlamını çok daha kolay bir şekilde öğrenmenize olanak tanır. Telefonunuzda kullandığınız uygulamaları veya direkt telefon dilinizi İngilizce yapmak da her gün telefonunuzu kurcalarken gördüğünüz Türkçe kelimelerin İngilizce hâllerini öğrenmenizi sağlar, aynısı bilgisayar için de geçerli. Bir şarkı dinlerken de yeni denizlere yelken açıp İngilizce şarkıları dinlemeyi tercih edebilirsiniz. İngilizce şarkıları dinlerken direkt olarak kelimenin anlamını öğrenmeniz daha zor olsa da yine bu şarkılar İngilizce dilinin konuşulmasına aşina olmanızı sağlar.

4-) Kendinizi tek bir konuya bağlı bırakmayın.

Böyle yapan çok var, biliyorum. Örneğin kafasında "ben gramere odaklanacağım" diyen bir kişi hata yapıyor demektir. İngilizce tek tek öğrenilmesi daha zor bir dildir. İlk maddede belirttiğim yazıları okurken ve bilmediğiniz kelimeleri not ederken o yazıda kullanılan gramer tekniklerini veya diğer ögeleri de zaten fark edeceksiniz. Kendinizi sadece bir konuyla kısıtlamayın. Bir kelime öğrenin, üç gramer öğrenin. İki kelime öğrenin, gramer öğrenmeyin. Fark etmez. Zaten bu sürece devam ettiğiniz sürece ihtiyacınız olan ne varsa kafanızda yer edecek, tedirgin olmaya gerek yok.

5-) Kendinizi zorlamayın.

Şu anda akıcı bir şekilde İngilizce konuşan kimse annesinin karnından İngilizce uzmanı olarak çıkmadı. Yabancı dil öğrenmek dediğimiz eylem uzun zamanlar ve çaba gerektiren bir eylem. Eğer kendinizi "2 haftada 700 kelime öğreneceğim" mantalitesine sıkıştırırsanız yabancı bir dili öğrenme süreciniz gittikçe uzar ve zorlaşır. Akışına bırakın ve öğrenmeye çalışın. Kendinizi zorlamadığınız ve gerçekten azimli olduğunuz sürece gerisi zaten gelecektir.

Şimdilik önerebileceklerim bu kadar. Bu belirttiğim maddeler belki de çoğunuz için basit ve herkes tarafından bilinen maddelerdir, fakat bu maddelerin gerçekten basit olduğunu düşünüp de bu aktiviteleri yaptıktan sonra meyvelerini alan arkadaşlarımız da elbet olacaktır. Sorularınız varsa aşağıda sorabilirsiniz, şimdilik hoşçakalın :)
 
Son düzenleme:
Doğru rehber. Başlık altlarını okumadım ama başlıkları okuyunca zaten doğru olan başlıklardan bahsedildiğini görünce rehberin de doğru olduğunu anladım. Bazıları kelime mi ezberleyeyim, hangi kursa yazılayım, hangi İngilizce öğrenme uygulaması falan soruyorlar. Genel olarak İngilizce öğrenmek için yanlış bir bakış açısı bu. Yukarıdaki rehberde anlatılan gibi olması lazım.
 
Ben daha hangi seviyede olduğumu bilmiyorum. B seviyesinde okuyup, a seviyesinde yazıp konuşuyorum. Kendimi ifade edemiyorum kelimeler aklıma gelmiyor.

Bir de seneye Haziran'a kadar Almanca B1 Goethe almam gerekiyor. Üniversite falan derken ne yapsam bilemiyorum.
 
Ben de bir dil öğrencisi olarak birkaç şey ekleyeyim:

Yalnızca ihtiyacınız olan kelimeleri öğrenin. Örneğin günlük İngilizce öğreniyorsanız iş İngilizcesindeki kavramları öğrenmeyin. Bunun dışında günümüzde artık kullanılmayan veya aşırı "detay" olan kelimeler var. Bunları da öğrenmenize gerek yok.

Aksanlı falan konuşmaya da çalışmayın. Kimse Türk aksanı ile konuştuğunuz için size gülmez. Aksandan çok kelimleri doğru telaffuz etmeye bakın.

Seviyenize uygun hatta seviyenizin birazcık da üstünde olan içerikleri tüketin. Tutup da İngilizceye yeni başlamış biri C1 seviyesinde bir içerik tüketmeye çalışırsa pek bir sonuç alamaz.
 
Grammer için açıklayıcı kitaplar alınmasını önerebilirim genelde insanlar İngilizceyi akıcı olarak konuşmaya başlasa bile grammer hatası yapıyor.
 
Ben de son sınıf bir dil öğrencisi olarak -bu sene bitiriyorum inşallah- ekleme yapayım. Tureng en büyük dostunuz. Terminoloji ye önem verin. Tureng üzerinde öğrenmek istediğiniz Türkçe kelimeyi yazarak hangi alanlarda ingilizce karşılığının ne olduğunu kolayca öğrenirsiniz.

Kendinize kelime defteri yapabilirsiniz, günlük tekrarlarla kelimeleri aklınızda tutabilirsiniz.

Gramer konusunda ise öğrenmenizi tavsiye ederim. Karşınızdaki kişiye bir amerikalı/İngiliz gibi hissettirmeye çalışmayın, yerel bir insan için gramere çok dikkat edebilirler fakat bir yabancı için (bu durumda siz) size aşırı takılmazlar, yabancı olduğunuz için sizi kırmamaya çalışıp anlamaya çalışırlar zaten.

Yabancı dizi/film izlemek, yabancı şarkı dinlemek çok katkı sağlar -tabii ki Türkçe altyazı ile kullanın ki kendi dilinizde de özünü anlamaya çalışın- ve Netflix falan kullanıyorsanız yanlış bilmiyorsam Chrome üzerinde eklenti falan var sizin için dizi/filmlerdeki altyazıları ayrı bir panelde falan gösterip açıklayan.

Ama en önemlisi istek ve azim. Öğrenmek isteyen her şekilde öğrenir. En başta öğrenmeyi istemeniz lazım.

NOT: Şahsen ben İngilizceyi en çok oyunlardan, sonrasında dizi/film ve müziklerden öğrendim. Pratik yapmayı asla unutmayın. Sadece yazılı değil, konuşma pratiği çok önemli. Konuşabilen insan aynı zamanda yazabilir de. Konuşmak için de çok zorlamanıza gerek yok, oyunlarda yabancı serverlarda konuşabilecek insanlar bulabilirsiniz.
 

Geri
Yukarı