İngilizce öğrenmek isteyen birine bunları önermeyin

English Teacher

Kilopat
Katılım
29 Aralık 2014
Mesajlar
251
Makaleler
1
Çözümler
1
Yer
İstanbul
Bu kategoriyi yıllardır takip eden biri olarak her gün aynı "İngilizce nasıl öğrenilir?" konularını ve aynı klişe cevapları görmekten sıkıldım. Aynı zamanda mesleğim olduğu için bazı klişe cevaplara değineceğim ve neden çoğunun yanlış tavsiyeler olduğunu açıklayacağım. Sadece İngilizce özelinde değil, dil öğrenmek isteyen herkesin bilmesi gereken birkaç gerçek:

(Burada söyleyeceklerim dile yeni başlayan, sıfır veya sıfıra yakın, A1-A2 seviyesindeki insanlara verilen tavsiyelere yönelik olacak.)

1. Oyun oyna.
En doğru bilinen yanlışlardan biri bu. Dünyada hiç kimse birkaç tane RPG oyun oynayıp bir dilde temelin üstünde bir seviyeye gelmemiştir. Türkçe öğrenmeye çalışan birine "Bannerlord oyna dostum" demeniz ne kadar anlamsız olursa bu da kadar öyle. İngilizce bir oyun oynarsanız İngilizcenizi çalıştırmış olursunuz. Önceden öğrendiğiniz şeyleri duyma ve altyazı açıksa görme şansınız olur. Şanslıysanız da bir iki tane kelime hatırınızda kalır, öğrenmiş olursunuz. Oyun oynayarak dil öğrenilmez.

2. Dizi/film izle.
Bu, oyun oynama tavsiyesine göre daha işe yarar olsa da temelde aynı yanılgıya sahip. Dizi/film izlerken ya da şarkı dinlerken dili öğrenmezsiniz. Sabaha kadar oturup Filipince şarkılar dinleyin. Ne bir tane kelime öğrenirsiniz ne de herhangi bir yol kat edersiniz. Dizi/film izlemeyi dil öğrenen herkese öneririm. Öğrendiklerini çalıştırmaları için. Dili öğrenmeleri için değil. Yani sıfırdan İngilizce nasıl öğrenirim diye soran bir insana "film izle" denmez.

3. Dili öğrenme, dili edin. Yurt dışına falan çık.
Üniversiteye gidene kadar ben de böyle düşünenlerdendim. Üniversitede acquisition ve learning (edinim ve öğrenme) arasında farkı öğrenene kadar. SLA (ikinci dil edinimi) alanının Critical Age Period Hypothesis'i özetle şunu söyler. Yaşınız 12'den büyükse ikinci bir dil edinemezsiniz. Yani bir çocuk nasıl ana dilini ediniyorsa siz de öyle edinemezsiniz. Çocukken beyindeki dil edinimiyle ilgilenen bölümün kapısı %100 açıkken ergenliğe yaklaştığından itibaren artık sadece %5 açık oluyor diyebiliriz. İşin özü, dil eğitimi almadan İngilitere'ye giderseniz kaç yıl kalırsanız kalın İngilizce öğrenemezsiniz. Eğitim şart. Kendi kendine öğrenmek diye bir şey yok. Zaten belli bir seviyede İngilizceniz varsa gidip orada yaşamanız dil becerinize çok iyi katkı sağlar.

4. Çeviri yap.
Konuşmaya gerek yok sanıyorum. Neden yazıyorlar bir fikrim yok ama hep yazılıyor.

5. Yabancılarla konuş, yazış.
İyi de nasıl? Zaten amaç bunu yapabilmek... A1 seviyesinde bir insan ne konuşacak yabancı biriyle? Orta seviyelerdeki insanlar için tavsiye edilebilir elbette. Yeni başlayan insanlara bunları önermeyin.

6. Gramer çalışma, kelime öğren. Dil dediğin kelimedir kardeşim, gramer bir şekilde oturur zamanla.
Öncelikle burada neden diğer her şeyi Türkçe yazıp dil bilgisini İngilizce yazma gereği duyuyor insanlar bilmiyorum. İngilizcesi grammar, Türkçesi dil bilgisidir. Şimdi bu tavsiyenin aslında yine bir yanılgı var. Dil edinimi ile aynı mantıkta bir yanılgı. "Yahu bebekler kural mural öğrenmiyor, biz niye bu kadar kasıyoruz sanki." diye düşünülüyor muhakkak. Nedenini açıkladığım için tekrarlamıyorum. Bir dili öğrenmek istiyorsanız dil bilgisini öğrenmek zorundasınız.

Aklına başka klişe cevaplar gelenler yazmayı unutmasın.


Tavsiye olmasa da bilinmesi gereken önemli bir bilgi:
-Ben sadece bu yukarıdakileri yaparak C1 seviyesine çıktım.
-Ben birkaç ayda sıfırdan B2 oldum.
-Ben günde 10 kelimeden fazla öğreniyorum, 3 ayda bin kelime öğrendim.


Cümlelerinden birini kuruyorsanız muhtemelen kendinizi kandırıyorsunuz. Yukarıda yazanların hiçbiri mümkün şeyler değil. Rastgele bir internet sitesinde "seviye tespit" yazan bir test çözüp İngilizcede hangi CEFR seviyesinde olduğunuzu ölçemezsiniz. Dil dört beceriye ayrılır, seviye tespiti yapmak için dört becerinin de ayrı ayrı ölçülmesi gerekir. TOEFL, IELTS gibi testler bunun için var. Yani sizin okumanız B2, konuşmanız A1 olabilir. Ben 12 yıldır İngilizce ile uğraşan biri olarak, ki aynı zamanda bölümüm ve yıllarca akademik eğitimini de aldım, C2 seviyesine ulaşmak için on binlerce saatimi verdim İngilizceye. "Oyun oynayarak İngilizce öğrendim, seviyem de C1 hatta" diyen insanlar görünce bu platformda yeni başlayanlar için çok yanıltıcı olduğunu düşünüyorum.

Dil öğrenmenin kolay yolu yok arkadaşlar. Bu işe niyetlendiyseniz, ciddi anlamda zamanınızı ve enerjinizi buna harcamanız gerektiğini bilerek başlayın. Ben dili diğerlerinden daha hızlı öğretiyorum diyenlere de aldanmayın.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Elinize sağlık. Çok güzel olmuş.
6. Gramer çalışma, kelime öğren. Dil dediğin kelimedir kardeşim, gramer bir şekilde oturur zamanla.
Öncelikle burada neden diğer her şeyi Türkçe yazıp dil bilgisini İngilizce yazma gereği duyuyor insanlar bilmiyorum. İngilizcesi grammar, Türkçesi dil bilgisidir. Şimdi bu tavsiyenin aslında yine bir yanılgı var. Dil edinimi ile aynı mantıkta bir yanılgı. "Yahu bebekler kural mural öğrenmiyor, biz niye bu kadar kasıyoruz sanki." diye düşünülüyor muhakkak. Nedenini açıkladığım için tekrarlamıyorum. Bir dili öğrenmek istiyorsanız dil bilgisini öğrenmek zorundasınız.
Sanırım bu kısımda Cem Yılmaz'ın biraz payı var;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Dizi film izlemek oyun oynamak zaten İngilizce öğretmez. İnsanların bunu tavsiye etme nedeni sürekli ingilizceye maruz kalma, öğrenilen kelimelerin nasıl cümle içinde kullanıldığı, konuşmada tonlama ve vurgu gibi şeylerin örneklerle canlı olarak görülmesi.
Oyun oynayıp, dizi film izleyen birisi oradaki bilmediği kelimelerin anlamlarına bakmayacak kadar bilinçsizse zaten bir işe yaramaz.

Bu öneriler dil öğrenen insanların işini kolaylaştırır yardımcı olur ama hadi oturup 500 saat oyun oynayayım sonra ingilizce öğreneyim diye bir şey yok tabii ki.

Bence bu şeyleri önermeli ama aynı zamanda bunları yaparken ne yapması gerektiğini ve kendini nasıl geliştirebileceğini de anlatmalı.
 
Bunlar yapılarak C1'e gelmek çok zor, belki de imkansız ama ben B2'ye kendim geldim. Ha, ne kadar yaptın dersen 16 yıldır aktif olarak yabancı dizi izliyorum ben. Oyun vb. diğerleri için de geçerli. Dizi izlemeyi babam da yapıyor, benim sebebim maruz kalma zaten. Hatta o muhtemelen daha uzun süredir izliyordur. Adamı teste soksan A2 çıkması mucize.

Benimim çevremde benim gibi olup İngilizce ile derdi olmayan bir sürü kişi var.
Hiç çalışmadım da demiyorum. Grameri mecbur öğrendim. Yatarak olmadı o. Olabileceğini de sanmıyorum.

Çeviri örneği çok saçma geldi gerçekten diyorlar mı?

A1 seviyesindeki adam bunları nasıl yapacak kısmına gelecek olursak bir zahmet okuldaki eğitimle A2 olsunlar.

Üniversite sınavında sayısalda derece yapan kişilerin sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Hatırı sayılır kısmı nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü dil sınavına da giriyor. Ve bence hiç de fena sonuç almıyorlar. Bu adamlar da mı sizin gibi on binlerce saatini (bir yıl on bin saatten daha kısadır) harcadı?
 
Giriş seviyesi için bunları önermek saçma zaten. İngilizce'ye en baştan başlıyorsanız ya okul veya kurs eğitimi almanız gerekiyor ya da kendiniz oturup çalışmanız gerekiyor. B seviyesine kadar böyle ondan sonra bu metodlar işe yarıyor."film, diziler veya oyunlardan öğrendim" diyenlerin zaten iyi veya kötü altyapısı oluyor. Hiç sıfırdan belli bir seviyeye kadar oyunla öğrenen görmedim. Öğrenseniz da zaten gereksiz uzun bir zaman ister. Bir de cidden yeni başlamıl adama" naturel Spekar'lar ile konuş" diyorlar mı? Kim acaba daha 2 cümle bilmeden konuşacak?
 
Üniversite sınavında sayısalda derece yapan kişilerin sonuçlarına ulaşabilirsiniz. Hatırı sayılır kısmı nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü dil sınavına da giriyor. Ve bence hiç de fena sonuç almıyorlar. Bu adamlar da mı sizin gibi on binlerce saatini (bir yıl on bin saatten daha kısadır) harcadı?
Sizce YDT'nin seviyesi C2 mi? 80 tane çoktan seçmeli soru ile hiçbir şey ölçülmez. Bu yüzden uluslararası hiçbir geçerliliği yok ülkemizdeki sınavların. Buna YDS de dahil YÖKDİL de. Sayısal okuyup YDT'ye hazırlanan öğrencilerim var. Bazıları dil grubundaki öğrencilerden daha iyi yerde hatta. Bunun benim dediğim şeyle alakası yok. Çok konu anlatım yapıp çok soru çözen disiplinli herkes YDT'de Türkiye birincisi olabilir. O sınavlarda 80 üstünden 75 üstü net yapıp TOEFL'da 120'de 70 yapamayan insanlar var. Seviyenizi dört becerideki başarınız belirler, ona göre ölçülmelidir diye o yüzden yazdım zaten. 80 tane çoktan seçmeli soru cevaplamak için on binlerce saate ihtiyacı yok kimsenin zaten 😁

Çeviri tavsiyesini ise konuları şöyle bir tarayarak bulmak mümkün. Çok sık rast gelmesem aklımda kalmazdı.
 
Bana göre saçma bir konu olmuş. Hayatımda okullarda kurslarda öğrenemediğim İngilizceyi oyun ve dizilerde izleyerek öğrendim. Saçma bir şekilde söylemişsiniz sabaha kadar şarkı dinleyin öğrenemezsiniz diye şarkıyı Türkçe altyazılı dinlerseniz ve sabaha kadar dinlerseniz mutlaka bir şeyler öğrenirsiniz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı