İngilizce yardımcı fiillerin kullanımı nasıl olur?

  • Konuyu başlatan Hhobo
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 11
  • Görüntüleme 803

Hhobo

Centipat
Katılım
3 Ağustos 2022
Mesajlar
228
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Do ve does fiil cümlelerinde am, is, are ise isim cümlelerinde kullanılıyor. Peki fiil cümlesi olan bu örnekte neden don't kullanıldığını açıklar mısınız? "I don't want to come"
 
Be fiilinin bazı tenselerde durum ve fiil cümleleri için farklı çekimleri mevcut. Bu tenseler Simple Present ve Simple Past oluyor.

Mutluyum, haklısın, arkada gibi durum bildiren isimler için be fiili Simple Present için am is are olarak çekimleniyor. Hangi özneye göre neyin çekimlendiğini bildiğin için orayı yazmıyorum.

It is a special photo of my father. O babamın özel bir fotoğrafı.

Olumsuzluk eki no ve not biliyorsun. Burada yardımcı fiille not kullanıyorum.
It is not a special photo of my father. O babamın özel bir fotoğrafı değil.

Fiil için do ve does. Olumsuzluk için not eki gelecek yine.

I do not want to come. Bunu istersem don't olarak kısaltıyorum cümle daha akıcı hale geliyor.


Aynı olay simple past için de geçerli.

It was a special photo of my father / It was not(wasn't) a special photo of my father.

I did not (didn't) want to come.
I don't want to come"
Sadece olumsuzluk eki olan not u ve kısaltımını bilmiyorsun sanırım. Yoksa söylediklerin doğru.
 
teşekkür ederim şimdi oturdu.

Be fiilinin bazı tenselerde durum ve fiil cümleleri için farklı çekimleri mevcut. Bu tenseler Simple Present ve Simple Past oluyor.

Mutluyum, haklısın, arkada gibi durum bildiren isimler için be fiili Simple Present için am is are olarak çekimleniyor. Hangi özneye göre neyin çekimlendiğini bildiğin için orayı yazmıyorum.

It is a special photo of my father. O babamın özel bir fotoğrafı.

Olumsuzluk eki no ve not biliyorsun. Burada yardımcı fiille not kullanıyorum.
It is not a special photo of my father. O babamın özel bir fotoğrafı değil.

Fiil için do ve does. Olumsuzluk için not eki gelecek yine.

I do not want to come. Bunu istersem don't olarak kısaltıyorum cümle daha akıcı hale geliyor.


Aynı olay simple past için de geçerli.

It was a special photo of my father / It was not(wasn't) a special photo of my father.

I did not (didn't) want to come.

Sadece olumsuzluk eki olan not u ve kısaltımını bilmiyorsun sanırım. Yoksa söylediklerin doğru.
Merhaba tekrar, kafamı karıştıran bir mevzu daha var. To nun kullanımı hakkında. İki fiil bir araya geldiğinde araya to giriyor peki bu to nun işlevi sadece iki fiili birbirinden ayırmak mı? Örnek cümlelere baktığım kadarıyla yönelme eki (e,a) veya için anlamlarına da gelebiliyormuş.
 
Son düzenleme:
teşekkür ederim şimdi oturdu.


Merhaba tekrar, kafamı karıştıran bir mevzu daha var. To nun kullanımı hakkında. İki fiil bir araya geldiğinde araya to giriyor peki bu to nun işlevi sadece iki fiili birbirinden ayırmak mı? Örnek cümlelere baktığım kadarıyla yönelme eki (e,a) veya için anlamlarına da gelebiliyormuş.
Hah işte o iki fiili birbirine bağlayan dediğin şeye biz infinitive diyoruz. Gerund infinitive konusunu izlemen konuyu anlamana yardımcı olacaktır. Şimdi bazı fiiller gerund bazıları infinitive alıyor. Bunlara kendin çalışman lazım, illa hepsini ezberlemek zorunda değilsin ama çalıştıkça aklında kalacaktır. O iki fiili birbirine bağlayan şey, örneğin i want to have some ice cream, buradaki to infinitive oluyor. I talked to Ahmet yesterday derken to preposition görevinde olur ve cümleye e a anlamı katar. I cleaned my desk to study better derken to amaç sonuç anlamı katar. Kısaca 3 ana kullanımı bu şekilde to'nun. Bahsettiğin iki fiilin bir araya gelmesi olayı bir grammar konusudur. Konuyu çalışmadan anlayamazsın, sana buradan ben de pek bir şey katamam. Çünkü tamamen ezber konusu. Yapacak bir şey yok
 
Hah işte o iki fiili birbirine bağlayan dediğin şeye biz infinitive diyoruz. Gerund infinitive konusunu izlemen konuyu anlamana yardımcı olacaktır. Şimdi bazı fiiller gerund bazıları infinitive alıyor. Bunlara kendin çalışman lazım, illa hepsini ezberlemek zorunda değilsin ama çalıştıkça aklında kalacaktır. O iki fiili birbirine bağlayan şey, örneğin i want to have some ice cream, buradaki to infinitive oluyor. I talked to Ahmet yesterday derken to preposition görevinde olur ve cümleye e a anlamı katar. I cleaned my desk to study better derken to amaç sonuç anlamı katar. Kısaca 3 ana kullanımı bu şekilde to'nun. Bahsettiğin iki fiilin bir araya gelmesi olayı bir grammar konusudur. Konuyu çalışmadan anlayamazsın, sana buradan ben de pek bir şey katamam. Çünkü tamamen ezber konusu. Yapacak bir şey yok
Tamamdır. Buradayken sorayım eat ate eaten da neden fiili 3. kez çekimliyoruz? Yani ate ve eaten farkı nedir? Son olarak though son da kullanıldığında sanki cümleye hiçbir anlam katmıyormuş gibi geliyor.
 
Tamamdır. Buradayken sorayım eat ate eaten da neden fiili 3. kez çekimliyoruz? Yani ate ve eaten farkı nedir? Son olarak though son da kullanıldığında sanki cümleye hiçbir anlam katmıyormuş gibi geliyor.
3. haller perfect tenselerde kullanılır. I haven't eaten much recently. Son zamanlarda çok yemek yemiyorum derken perfect tense kullandım. Burada ate kullananam, 3. hal eaten yapacağım kural bu. Yoksa anlam olarak aynı. I haven't ate desen karşındaki anlar zaten ama dil öğreniyorsun sonuçta, yarım yamalak öğrenmek güzel olmaz.
 
Olumsuzluk eki no ve not biliyorsun. Burada yardımcı fiille not kullanıyorum.
It is not a special photo of my father. O babamın özel bir fotoğrafı değil.
Çok iyi açıklamışsınız.
Ufak bir düzeltme yapayım, verilen bu cümledeki "is" yardımcı fiil (auxilary) değil, yüklem (predicate).

"It is not a special photo of my father, he is leaving the house as we speak."
Cümlesindeki kalın puntoyla belirtilen "is" bir yardımcı fiil örneği.
"is leaving" Predicate
"is" Auxilary
"to leave" verb
 
Son düzenleme:
Çok iyi açıklamışsınız.
Ufak bir düzeltme yapayım, verilen bu cümledeki "is" yardımcı fiil (auxilary) değil, yüklem (predicate).

"It is not a Special photo of my father, he is leaving the House as we speak."
Cümlesindeki kalın puntoyla belirtilen "is" bir yardımcı fiil örneği.
"İs leaving" Predicate
"İs" Auxilary
"To leave" verb

Halen devam etmekte olan durumlardan bahsederken Present Perfect Tense kullanıyoruz. Peki
P. P. Continuous da aynı işlevi görmüyor mu?

I have known Margret for ten years.
I have been washing the car.

Bir de çoğul isimlere THE geliyor mu? Bazen geldiğini bazen gelmediğini görüyorum doğrusu nedir?
 
Son düzenleme:
Halen devam etmekte olan durumlardan bahsederken Present Perfect Tense kullanıyoruz. Peki
P. P. Continuous da aynı işlevi görmüyor mu?

I have known Margret for ten years.
I have been washing the car.

Bir de çoğul isimlere THE geliyor mu? Bazen geldiğini bazen gelmediğini görüyorum doğrusu nedir?
Perfect Continuous Perfect'in emmisinin oğlu. Birbiri yerine kullanılabilir. Ancak illa daha uygununu kullanmak istersek for ten years, since 1962 tarzı ibareler kullanacaksak perfect con. kullanmak daha doğru olur. The ise tekil çoğul fark etmez gelene geçene verilebilir. Veya tekil bir kelimeye the ekleyerek çoğulluk ifade edilebilir. the Russian ... gibi Rusları ifade edeceksem bu şekilde kullanıp tüm Rus halkını refere edebilirim. Ama dil olarak Rusçayı refere edeceksem the kullanamam kural olarak.
 
Perfect Continuous Perfect'in em misinin oğlu. Birbiri yerine kullanılabilir. Ancak illa daha uygununu kullanmak istersek forten years, since 1962 tarzı ibareler kullanacaksak perfect con. Kullanmak daha doğru olur. The ise tekil çoğul fark etmez gelene geçene verilebilir. Veya tekil bir kelimeye the ekleyerek çoğulluk ifade edilebilir. The Russian... Gibi Rusları ifade edeceksem bu şekilde kullanıp tüm Rus halkını refere edebilirim. Ama dil olarak Rusça'yı refere edeceksem the kullanamam kural olarak.

Merhaba dostum

NASA is monitoring an asteroid that could collide with Earth on Valentine's Day in 2046

Burada That'in cümleye kattığı anlam nedir?
 

Geri
Yukarı