İngilizce'de cümle nasıl kurulur?

Bunlar basit şeyler zaten de mesela uzun cümle nasıl kuracağız? Örneğin: Ben bugün pazara gittim ve her şey çok pahalıydı veya bugün bir yere gittim garip bir şeyle karşılaştım.
Today, I went to the bazaar, and everything was so expensive

Today, I went to a place, and I came on a weird thing
 
İngilizce öğrenmişsen zaten cümle kurmayı biliyorsundur mantıken, fakat ben cümle kurarken aklımdan direkt kurabiliyorum işin püf noktasını çözdüğün zaman düşünmene gerek kalmıyor.

Aynı şekilde. Kelimelerin anlamını biliyorsan veya kelimelerin nasıl kullanıldığını biliyorsan. Mesela; ben 2-3 yıldır well ve may ne demek bilmiyordum. Cümle içinde nasıl kullanıldığını biliyordum. Geçen gün hocama sordum o söyledi. Kısacası kelimelerin anlamını ve nasıl kullanıldığını bilmek cümle kurmaya yeter. 2.hocamız svo taktiğini öğretti. Fakat ben subject verb object anlamını ne olduğunu bilmiyorum. O yüzden tartıştık ve işe yaramadığına sınıfça kanaat getirdik.
 
Bunlar basit şeyler zaten de mesela uzun cümle nasıl kuracağız? Örneğin: Ben bugün pazara gittim ve her şey çok pahalıydı veya bugün bir yere gittim garip bir şeyle karşılaştım.
Böyle dediğine göre zaten grameri tam bilmiyorsundur. Conjunctions, Relative clause gibi konuları bilmiyorsanız ve tekrar etmezseniz uzun cümle kurmanın temelini anlamazsınız. Yoksa gerçekten basit.
 
Bunlar basit şeyler zaten de mesela uzun cümle nasıl kuracağız? Örneğin: Ben bugün pazara gittim ve her şey çok pahalıydı veya bugün bir yere gittim garip bir şeyle karşılaştım.
Kafanızda dediğim gibi temelleri oturttuğunuzda zamanla alışıyorsunuz ve böyle uzun cümleler de kendiliğinden İngilizceye dönüşüyor.

Örneğin:

Bu kadar uzun bir süre boyunca hiç kimse tarafından fark edilmeden sessizliğini koruyabildiyse, bunun ardında tahmin edilemeyen bir sebep ya da öngörülmesi zor bir plan yatıyor olabilir.

cümlesi İngilizce'ye çevrildiğinde:

If he has been able to maintain his silence for such a long time without being noticed by anyone, there might be an unpredictable reason or a plan difficult to foresee behind it.

olur.

Bunu şu an kuramayabilirsiniz fakat pat diye C2 de olamayız. Bunun parçalanmış hâli:

Uzun zamandır sessizliğini korudu. Kimse onu fark etmedi. Bunun ardında tahmin edilemeyen bir sebep olabilir. Ya da zor anlaşılacak bir plan yatıyor olabilir.

olabilir ve o da:

He has been silent for a long time. No one noticed him. There might be an unpredictable reason behind it. Or maybe a plan that is hard to understand.

hâline gelebilir. İkisi de benzer cümleler fakat bakınız, 2 farklı şekilde kurduk. Evvela "Pazara gittim", "Oyun çok zordu" gibi cümlelerle düşünebilmeye, bu durumları yaşadığınızda kafanızda bunlarla bağdaştırmayı çözün, diğeri de zamanla gelecektir.

Cümlelerin basit olduğunu söylediniz ya, ben bu kelimelerle cümle kurun demiyorum, bu durumlarla bu cümleleri bağdaştırın diyorum. Yani karnınız acıktığında "Akşam ne yesem acaba?" diye Türkçe düşünüyorsunuz otomatik olarak. Benim demek istediğimse kendinizi otomatik olarak İngilizce düşünmeye zorlayın. O da böyle gün içinde gördüklerinizi yavaş yavaş İngilizce düşünmekten geçiyor. Artık masa görünce aklınıza masa kelimesi değil table kelimesinin gelmesi gibi.
 
İngilizcedeki en basit cümle yapısı SVO yani özne, yüklem, nesne şeklinde tabir edilir.

ENG: I bought a car. (Ben bir araba aldım.)

I = Ben
Bought (buy) = aldım
A car = bir araba

Yani buradaki direkt çeviri "Ben aldım bir araba." gibi olur, bunu da Türkçe'deki cümle yapısına göre "Ben bir araba aldım." diye çevirirsin. Buna alışmanın da tek yolu sürekli İngilizce cümleler yazmaktır.

"I bought a car" Dediğimizde neden "Ben aldım bir araba" oluyor ki? Direkt "ben bir araba aldım" diye okumuyor muyuz?

Kelimeleri kafanızda nesnelere bağdaştırarak kurabilirsiniz. Örneğin masa nesnesini görünce aklınıza masa kelimesi geliyor, aynı şekilde table da gelmesi lazım. Gün içinde yaşadığınız olayları İngilizce olarak düşünmeye başlayabilirsiniz, kafanızda İngilizce sistem kurarsınız. Eve gittim, arkadaşımla buluşacağız, maç çok zordu, Reels izledim, ödev yaptım gibi. Bunları İngilizce kurmaya başlayın, zamanla alışacaksınız.

Bir yerden sonra istemeden İngilizce cümle kurmaya başlıyorsunuz zaten. Farkında olmadan kurmak istediğiniz cümle otomatik İngilizce çıkıyor ağzınızdan. Ben de karşılaştım bu durumla.

Arkadaş konuşma esnasında nasıl kurmaktan bahsediyor bence.

O esnada SVO diye düşünmüyordur.

Bu teknikleri biliyorum açıkladığınız için de teşekkür ederim. İngilizce düşünmek, İngilizce yazmak, konuşmak. Ancak nedense tedirginim, İngilizce öğrendiğimde cümle kuramayacağımdan korkuyorum. Birçok kişi böyle söylüyor bilemiyorum.

Bunları buradan, bu şekilde örnek üzerinden öğrenemezsiniz.

I went to the Store today and everything was so expensive.

I've been to somewhere today and I came across something strange.

Bunları size yazdığımızda öğrenemeyeceksiniz, sadece örnekleriniz çevrilmiş olacak.

Size önerim bu soruları GPT ile rol yaparcasına sohbet ederek sormanız olur. Sizin seviyenizi de öğrenir ve size özel anlaşılacak şekilde cevap verip, öğrenmenizi sağlar. Ücretsiz yöntem tabii.

Sanırım demek istediğim anlaşılmamış. Ben buradan çeviri yaparak öğrenme peşinde değilim, İngilizce öğrendiğimde cümle kurabilme peşindeyim. O verdiğim uzun cümle örneği.

Böyle dediğine göre zaten grameri tam bilmiyorsundur. Conjunctions, Relative clause gibi konuları bilmiyorsanız ve tekrar etmezseniz uzun cümle kurmanın temelini anlamazsınız. Yoksa gerçekten basit.

Zaten grameri tam olarak bilmiyorum birkaç tane şey biliyorum o kadar. Öğrenmek istiyorum tabii ki, ancak nereden başlanır nasıl olur bir fikrim yok.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
''ı bought a car'' Dediğimizde neden ''Ben aldım bir araba'' oluyor ki? Direkt ''ben bir araba aldım'' diye okumuyor muyuz?
Mesajımın başında "direkt çeviri" demişim, ondan sonra da Türkçe'deki cümle yapı kurallarına göre de "Ben bir araba aldım." oluyor demişim. Yani burada anlatmak istediğim dillerin kendine göre yapıları ve kuralları var, kendi dilindekiyle aynı olmuyor ve buna çalışırken de kendi diline göre uyumlu çalışman gerekiyor. Mesela hem İngilizce'de hem Türkçe'de sıfatları isimden önce koyarız, "black car" ya da "siyah" araba gibi ama Fransızca'da "la voiture noire" (voiture = araba / noir(e) = siyah), renk sıfatı isimden sonra geliyor. Bunları niye böyle veya nasıl yapıcam diye düşünmek yerine sürekli tekrar yaparak akla sokmak daha iyi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı