İnsan gözü kaç Hz görür?

Ben monitörler arasında geçince kaç Hz olduğunu doğru tahmin edebiliyorsam aralarında fark vardır illaki. Yüksek Hz kullanıyorum kasıyor gibi görünmesin diye. Bilmiyorum ne kadar sağlıklı ancak frekans arttıkça ayırt edilmesi de zorlaşıyor illa bir limiti vardır ancak bu 60 değil.
 
Ben bir aralar cok odaklaninca bazi seyleri kare kare goruyordum ama soyle tekerlek sola dogru donerken sen gozlerinle tam tersi yonde hareket yaparsan kare kare gorebiliyorsun ya da ben gorebilıyorum bilmiyorum.
 
Bu da FPS olarak, yuvarlak hesap yaparsak saniye bazı kare ile Hertz olarak yenileme hızını, Hz'de 30-40 maksimum 60Hz'yi görebilirsin anlamına geliyor normal şartlarda. Bazı insanlar 50-90Hz arası Flicker'i algılayabiliyor.
60 Hz görseydik monitörlerin Hz değerinin farkını anlayamazdık.

Şey sanırım ilkokul 4 biyoloji dersinde öğrendiğimiz (1993-4) yegane bilgiyi atlamışsın bunu yazarken; sen bilgisayar değilsin, gözlerin de aldığı "aim noktası ışınlarını" dikey veya yatay tarama olarak almıyor.

Hocam aim dediğim şey zaten gözümüzü odakladığımız nokta. Konuyla ilgili espri olsun diye aim dedim.
Ve ilkokul 4 gibi sözlere de gerek yoktu biz burada kavga etmiyoruz konu yorumluyoruz.

O yüzden kafanı sağa sola çevirmenin bir anlamı yok atlama için. Yeterince hızlı çevirirsem objenin en iyi ihtimalle rengini ve kaba bir objeyse şeklini yakalarsın, onun harici karmaşık bir objeyse oyun hamuru görüyorsun.

burayı net yazamamışım sanırım. hocam şimdi bir parmağınızı kafanızın karşısında sabit tutup sadece parmağınıza odaklanarak bozmadan kafanızı hızlıca sağa sola çevirin. arka plan Hz değeri olamayacak kadar akıcı.

Ayrıca göz merceğin ışınların odak noktasını belirlerken, beynin gelen görüntüyü akli dengeni yitirmeyecek şekilde odak noktasını net, çevresini ise blurlu olarak işler - bir nevi cache'e atar diyebilirsin ilkokul bilgisini düşünürsen bilgisayar çerçevesinde. Yani odada ekrana, telefona, duvara bakarken hava uçan muhabbet kuşuna odaklanman için de bir süre lazım.*

X hz görebiliyorsan, bu maksimumundur, bunun altındaki atlamaları yakalayabilirsin ancak üzerindekini beynin zaten fazla bilgi olarak görecektir - görüntü ise fiziken minimum atlamada hareket edeceği için akış devamlılığını öne alır. Yoksa uçak düşerken çizgi roman gibi görmek istemez kimse zeminin yaklaşmasını değil mi?

Tabi gözünün yeteneğini anlamak istiyorsan, çocuk oyuncağı F1 yerine 1980'lerdeki erkek adam** Grup B rallilerinin pilot kameralarını izleyebilirsin - "tunnel vision" denilen şeyden dolayı yarış pilotları patır patır ölmeye başlıyorlardı ki yasaklandı o seri.

* Yeterli bedensel ve zihinsel eğitimle bir şeyin "orada" olduğunu görmeden de etkileşime girebilirsin. Profesyönel silah kullanımı gibi düşünebilirsin.

** Otomobil yarışlarıyla ilgilenen insanlar bu tip karşılaştırmayı gayet olumlu bulurlar, zira kar tanesi gözlüğüyle bakmıyorlar olaya, Grup B'de insanın biyolojik sınırları F1'deki gibi boyun yastıklarından öte zorlandı.
bu kalanlara, bu kadar detaya gerek yoktu bence.

Kısaca: Eğer gözümüz görüntüyü kare kare fotoğraf halinde yakalayıp o şekilde beyne iletseydi Hz değerini veya FPS değerini hesaplayabilirdik. Ama gözümüz görüntüyü direkt olarak canlı canlı beyne iletiyor. Bu yüzden Hz ve FPS değeri hesabı söz konusu değil.
 
Son düzenleme:
burayı net yazamamışım sanırım. hocam şimdi bir parmağınızı kafanızın karşısında sabit tutup sadece parmağınıza odaklanarak bozmadan kafanızı hızlıca sağa sola çevirin. arka plan Hz değeri olamayacak kadar akıcı.

Kısaca: Eğer gözümüz görüntüyü kare kare fotoğraf halinde yakalayıp o şekilde beyne iletseydi Hz değerini veya FPS değerini hesaplayabilirdik. Ama gözümüz görüntüyü direkt olarak canlı canlı beyne iletiyor. Bu yüzden Hz ve FPS değeri hesabı söz konusu değil.
Şimdi parmak örneğini verdiğinde "canlı canlı" beyne iletiyor dedin, işte orada beynin seçici olarak arka planın netliğini işleme almıyor, alsa odak noktası değil çoklu odak noktası yaratması gerekir - ki bu şu ana kadar incelediğimiz hiçbir canlıda bu şekilde işlenmiyor. Hz'yi arkaplan netliği olarak ele alamazsın bu durumda - ekranda gördüğün film, oyun gibi görüntülerde de arkaplanların netlikleri hareket sırasında flulaştırılır, hem kırılmalar olmasın (Hz sebepli) hem de insan gözüne rahatsızlık vermesin diye.

Zaten genel insan gözü algısı 15 saniyelik bir "toparlama" üzerinden işliyor, al bak bu videoda görebilirsin odak noktasını gözün nasıl tanımlıyor ve sen ne gördüğünü düşünüyorsun.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ki Grup B'nin başına gelen şey, 4x4 sedan/hatchback modifiye araçlarla toprak yolda 2.3 saniyede 100km'ye ulaştıkları için yol ve dönüşleri sürücünün görememesiydi. Yani o parmakla izlediğin nokta o kadar küçük ki, 100km'de o nokta iğne deliği gibi geliyor beynine.

İnsan gözünün yollayabildiği sinyal miktarını ele alabilirsin bu durumda, bu da akıcı görüntü (hareket hissi) için 23-24Fps minimumdur, bundan aşağısında harekette kesiklikler ve takılmalar vardır. Bunu deneyimlemek için geçmişten günümüze stop-motion film izleyebilirsin, hem hareketler kesin aynı noktalarda değildirler, hem de 1 saniye için ortalama 30 adet fotoğraf (30 Fps) çekim yapılır.

Gözün 60Hz'ye kadar algılayabildikleri deneyleri araştırıp görebilirsin, lakin herkes için geçerli değil.

Yani yapay insan gözü yapılırsa ve bir hz/Fps kıstası olmak zorunda; tek göz için deneme yapılması gerek - organik gözden gelen sinyal miktarıyla eşleşmesi gerek, bunu da 30-60hz arası yapacaklar ve beyin gelen biri organik diğeri dijital sinyali örtüştürebiliyorsa eureka! Çift göz için ise beyni yakacak kadar deneyebilirler 120-400hz bile bir işe yaramayabilir veya beyin fazla veriyi işlemez.

Kısacası, matematiksel anlamda bu çeviriler günümüz istatistiklerine göre geçerli.
 
İnsan gözü "görmez", algılar ve görüntü işlemek için beyne yönlendirir. Sinyaller görüntüyü oluşturur.

FPS olarak ortalama 30-40 görür, 60 FPS'ye kadar görebilen göz ölçümleri var.

Bu da FPS olarak, yuvarlak hesap yaparsak saniye bazı kare ile hertz olarak yenileme hızını, Hz'de 30-40 maksimum 60Hz'yi görebilirsin anlamına geliyor normal şartlarda. Bazı insanlar 50-90Hz arası flicker'i algılayabiliyor.



Şey sanırım ilkokul 4 biyoloji dersinde öğrendiğimiz (1993-4) yegane bilgiyi atlamışsın bunu yazarken; sen bilgisayar değilsin, gözlerin de aldığı "aim noktası ışınlarını" dikey veya yatay tarama olarak almıyor.

O yüzden kafanı sağa sola çevirmenin bir anlamı yok atlama için. Yeterince hızlı çevirirsem objenin en iyi ihtimalle rengini ve kaba bir objeyse şeklini yakalarsın, onun harici karmaşık bir objeyse oyun hamuru görüyorsun.

Ayrıca göz merceğin ışınların odak noktasını belirlerken, beynin gelen görüntüyü akli dengeni yitirmeyecek şekilde odak noktasını net, çevresini ise blurlu olarak işler - bir nevi cache'e atar diyebilirsin ilkokul bilgisini düşünürsen bilgisayar çerçevesinde. Yani odada ekrana, telefona, duvara bakarken hava uçan muhabbet kuşuna odaklanman için de bir süre lazım.*

X hz görebiliyorsan, bu maksimumundur, bunun altındaki atlamaları yakalayabilirsin ancak üzerindekini beynin zaten fazla bilgi olarak görecektir - görüntü ise fiziken minimum atlamada hareket edeceği için akış devamlılığını öne alır. Yoksa uçak düşerken çizgi roman gibi görmek istemez kimse zeminin yaklaşmasını değil mi?

Tabi gözünün yeteneğini anlamak istiyorsan, çocuk oyuncağı F1 yerine 1980'lerdeki erkek adam** Grup B rallilerinin pilot kameralarını izleyebilirsin - "tunnel vision" denilen şeyden dolayı yarış pilotları patır patır ölmeye başlıyorlardı ki yasaklandı o seri.

* Yeterli bedensel ve zihinsel eğitimle bir şeyin "orada" olduğunu görmeden de etkileşime girebilirsin. Profesyönel silah kullanımı gibi düşünebilirsin.

** Otomobil yarışlarıyla ilgilenen insanlar bu tip karşılaştırmayı gayet olumlu bulurlar, zira kar tanesi gözlüğüyle bakmıyorlar olaya, Grup B'de insanın biyolojik sınırları F1'deki gibi boyun yastıklarından öte zorlandı.
Çok agresif konuşmuşunuz hocam fakat Ralli'yi F1'den üstün tuttuğunuz için size katılıyorum.
 

Geri
Yukarı