Jahrein'in Kemal Kılıçdaroğlu'yla Yaptığı KKHA nasıldı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
10 yıldır yapamadığı birçok şey var. Aynı iktidarın yapamadığı gibi. İkinci sorunuz için Mansur Yavaş. Genel başkanın genel başkanlığı artık hakettiğini düşünmüyorum. 🙂
 
Ben şahsen popülist cümleleri sevmiyorum. Bir genç olarak beni tatmin etmiyorlar. İşsizlik konusu açılınca hala basit cümleler kuruyorlar. Hala gençler iş bulamıyor. Üniversite mezunu alanında çalışamıyor ıvır zıvır. 1. Aslında işsizlik diye bir problem yok. Asıl problem mevcut işlerin çok kötü olması. Verilen maaş, çalışma koşulları ve izin günleri çok yetersiz. Mesela bunlara nasıl çözüm bulacaklar. Sadece popülist cümleler kurup oy istiyorlar. 2. Üniversite mezunları alanında iş bulması zor ancak üniversite mezunu arkadaşların çoğu kendi dallarında aşırı yetersiz. Üniversite sayısı azaltılır azaltılmaz bilmem. Ancak mezun olduğu bölümden yeterli bilgiye sahip olmayan öğrencinin mezun olmasını zorlaştırmaları gerekli.
Dostum kurduğun cümleler çok önemli ancak herkes seninle aynı zihinsel kapasite, anlayış ve düşünceye sahip değil. Herkes seninle aynı eğitimi almadı, aynı yollardan geçmedi. Bu nedenle siyasiler çoğunlukla herkesin anlayabileceği çok basit bir dille konuşurlar. Öyle ki okuma yazma bilmeyen, hiçbir entelektüel girişimi olmayan biri bile söyleyen kişiyi anlayabilsin. Söylediğin şeylerin çoğuna katılmakla birlikte ben de popülist söylemlerden çok rahatsız oluyorum ve çoğunlukla desteklediğim insanlara bile gülüyorum. Ancak söylediğim gibi bu insanlar sadece senin oyuna değil tüm Türkiye'nin oyuna talip.
 
10 yıldır yapamadığı birçok şey var. Aynı iktidarın yapamadığı gibi. İkinci sorunuz için Mansur Yavaş. Genel başkanın genel başkanlığı artık hakettiği i düşünmüyorum.
Olabilir. Bu kısımda katılıyorum. Genel Başkan olmamalı.
 
Çok sağlam yayındı. Sorular cesur, cevaplar samimiydi. Özellikle Jahrein'in özgürce eleştirebilmesi ve yanlış gördüğü kısımları soru olarak yöneltebilmesi harika bir olaydı, bizim mahalledeki abiyle yapsa yayını muhtemelen ter döke döke yandaş sorular sormak zorunda kalırdı, bizim mahalledeki abinin arkası sağlam olduğu için kamera arkasına 300 arkadaşını dizerdi, en ufak yanlışında Jahrein paramparça olurdu.
 
Siyaset için kimse birbirinin kalbini kırmasın dostlar. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun sevdiğim bir lafı var: Seçimler yüzünden kavga etmeyin, sel gider kumu kalır. Seçim de gidecek ve siz akraba olarak kalmaya devam edeceksiniz.
-
Ayrıca şahsi fikrimdir, şu anki yüksek oy sayılarına ulaşan hiçbir parti şu anki durumdan daha iyiye getirmeyecek bizi. Yüksek oy almayıp da potansiyeli olan partilerin durumu da oy bölmekten öteye gitmeyecek. 300 senedir seçim kazanamayıp koltukta oturan ulvi kişi bkz. Kemal Kılıçdaroğlu.
-
En başından beri dayatılan siyasetin ayak seslerini duymaktan sıkıldık, evet. Ey Recep ey Kemal ey şu ey bu... Mahalle kavgaları daha ilgi çekici olmuştur eminim. Ama "o gitsin de yerine kim gelirse gelsin" gibi bir düşünce çok vahim. Nedenini tüm samimiyetimle söylüyorum ki çok iyi biliyorum. Ekonomi, adalet, eğitim vesaire...
-
Fakat giden geleni aratır. Ülkenin geçmişini araştırmanızı, koalisyon hükumetlerin ne denli başarısız olduğunu ve ülkeye yıllar kaybettirdiğini, bununla beraber gelen darbeleri lütfen araştırın. (en büyük aday olan ana muhalefet partisinin tek başına kazanabileceğine ihtimal vermiyorum). Rahmetli Atatürk'ten sonra o partinin yüzü hiç gülmemiştir. Şu anki kadroyla da gülmek istemediği aşikar. Ülkenin sınırlarını ve kaderini belirleyen olaylarda bile, ÜLKE olarak düşünmemiz gereken noktalarda söylemlerinin ülke yararına olmaması çokça görülmüştür. Tek işi A' ya B demek olan tiyatral gösteri siyasetinin de gerektirdiği budur.
-
Son olarak, güvenilecek en son şeyin vaatler olduğunu düşünüyorum. Söylersin ve biter. Anlık haz ile dopamin takviyesi. Bu kadar. Hiçbir geçerliliği yok. Önemli olanlar ise olaylar karşısında gösterilen tutumlar, seçim ayı gelince verilen destekler ile GENÇ propagandası değil her zaman insanların yanında olmaları, mecliste incir çekirdeğini doldurmayan önergelerle ve saçma sapan işlerle/ tartışmalarla/ gündemlerle uğraşmaları değil ülke yararına insanımız yararına hareketlerde bulunulması, teröre karşı net bir tavır takınabilmeleri, kendi halkının çıkarını her zaman koruyabilecek politikaları olması ve bunun gibi temel olaylar. Yani o gitsin bu gelsin olayı yok. Olamaz. Olmamalı. Deneme tahtası değil bu. 5 senede neler neler değişir. Anlık hiddetlenmeler ve birikimler aklınızın önüne geçmemeli. Ve düşüneceğiniz ilk husus ülkenin güvenliği ve çıkarına kimin hizmet edebileceği olmalı.
-
Herkese iyi akşamlar diliyorum. İyi geceler hatta. Farklı ülkelerden girenlere de iyi sabahlar vb.
 
Dışarıdan atıp tutmak her zaman daha kolaydır, biz olsaydık böyle olurdu, şu şöyle olurdu diye. Geçmişteki söyledikleri çok kötü bir imaj bırakıyor üzerinde. Önce çıkıp zamanında söyledikleri saçma söylemler için bir özür dilemeli, sonra önüne bakmalı diye düşünüyorum.

Umarız bir değişim olursa herkes söylediklerini yapar.
 
Siyasetçiler eskideki gibi güven vermiyor. İktidar değişimine sıcak bakıyorum, en azından 5 yıllık bir iktidar değişimi ülkeye iyi gelir. Fakat değişse bile HDP ile el ele olan bir partinin başa geçmesini hiç istemem.

Şimdi CHP'li(Allah Allah, acaba neden ilk akla o geldi?) kişilere bunu deyince herkesin tek cevabı "Oy almak için birlikteler.". Eğer oy almak için olsaydı HDP'ye bakanlık sözü verilmezdi. Ki HDP dediğin ne ki? Terörist partisi olduğunu net bir şekilde herkes biliyor, inkar eden varsa kızgın atabilir. Tutan yok. Ayrıca hala partinin başında bir yerde, Kaftancıoğlu soyadlı bir kişi var hatırlatırım. O bu değil de, insanlar bir şeyi savunmak için bir yerlerini yırtıyor. Kazançları 0. İşte buna üzülürüm.(Tabi maaşlı arkadaşlarımız varsa ona bir şey demiyorum, kolay gelsin.)

Ayrıca Biden'ın; DW, BBC, France24 gibi Avrupa merkezli kanalların neden iktidara karşı olduğunu anlamıyorum. Adamların iktidarla derdi ne? Amaçlarını gerçekten merak ediyorum.

-

Ayrıca kurgu demeyelim de, önceden planlanmış bir canlı yayın gibiydi. Twitter'daki tweetleri gerçek bulmadım. Kılıçdaroğlu neden bir anda Jahrein'e "Olur ben hazırım, hadi yayına başlayalım." desin ki?
 
Eğer Mansur yayınına iyi deyip buna derseniz sizin sorununuz Jahrein ile demek o yayın tam bir felaket idi.
Hayır.
Tutarsız Kemal bey.
Bir lafında aday olcakmış gibi konuşup sonrasında ben aday olmam diyen birisine ne kadar güvenirsiniz.
Dışarıdan atıp tutmak her zaman daha kolaydır, biz olsaydık böyle olurdu, şu şöyle olurdu diye. Geçmişteki söyledikleri çok kötü bir imaj bırakıyor üzerinde. Önce çıkıp zamanında söyledikleri saçma söylemler için bir özür dilemeli, sonra önüne bakmalı diye düşünüyorum.

Umarız bir değişim olursa herkes söylediklerini yapar.
Acaba önlerindeki engelin Kemal artı sizin dedikleriniz olduklarını ne zaman anlayacaklar kim bilir.
 
Geçmişteki söyledikleri çok kötü bir imaj bırakıyor üzerinde. Önce çıkıp zamanında söyledikleri saçma söylemler için bir özür dilemeli, sonra önüne bakmalı diye düşünüyorum.
Önce kim yanlış söylemlerde bulunmadı ki. Emin ol bu adamın yanlış söylemleri diğer siyasetçilerden azdır.
Dışarıdan atıp tutmak her zaman daha kolaydır, biz olsaydık böyle olurdu, şu şöyle olurdu diye
İktidarda değil diye hiçbir şey söylemesin mi? Söylediklerini ne kadar yapardı bilemem ama şuan ki iktidar kadar başarısız olmazdı.

Anlamadığım bu yayında konuşulan iyi konulara parmak basmak yerine neden eski alakasız konuları öne sürüyorsunuz ki. Kaç tane siyasetçi özür dilemiş ki bu adamdan özür dilemesini istiyorsunuz. Olumlu tarafta olan insanlara olumsuz taraftan bakmasanız her şey daha iyi olur kanımca. Bu arada amacım Kılıçdaroğlu'nu savunmak değil, kendisi talihsiz konuşmalar yapmış olabilir ama diğer siyasetçilerle karşılaştırırsak bu kadar olumsuz bakılmasını anlamıyorum.
 
@KeyN_N Daha az olabilir fakat söyledikleri söylemler es geçilecek bir söylemler değil. Yetki olmadığını bilip bol keseden sallamak da iyi bir şey değil. "YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorum", PKK kanalı için önemli bir kanal gibi söylemleri de var, şimdi bu cümleleri ben nasıl es geçeceğim? Söylemeyecek arkadaşım ya da çıkıp bunu kabul edecek, böyle bir hata yaptık diye ancak bu şekilde ha derim bak hatalarını biliyor bunları düzeltebilir. Bu benim düşüncem, herkes benimle bir olmak zorunda değil. Kimse hatasız değil fakat hatayı kabul etmek daha önemli.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı